Evimde Bediüzzaman’ın sözlerini içeren kitaplar vardır. Ara sıra açar, düşüncelerimizdeki farkları, isabetleri ve hataları görmek için okurum. Yüzde doksanın üstünde beraberliğimiz vardır. Usul olarak Akevler usulü ile Risaleler’in usulü arasında büyük ölçüde beraberlik vardır. Kelam ilminde Kur’an’ı yorumlamış; biz ise fıkıhta ve siyasette Kur’an’ı yorumluyoruz. Bir köyün (bir bucağın) anayasası üzerinde duruyoruz.
“Sözler”in arka kapağında basılı olan son vasiyetini okudum ve rahatladım. Sizlere de tavsiye ederim; oldukça duru Türkçe ile yazılmış bu metni okuyunuz. Gülen ve cemaatine, Erdoğan ve takipçilerine, okumaları gerektiğini hatırlatırım; gerçekten ihtiyaçları vardır.
“Mademki nuru hakikat tesirini yapıyor, bin Said feda olsun.”
Mademki Gülen hareketi dünyaya İslâmiyet’i duyurdu, mademki Erdoğan İslâm düzeninin öncülüğü ile siyasi alanda başarılar elde etti; bir Gülen değil, bir Erdoğan değil, binlercesi feda olsun.
“28 sene bana yapılan zulümdeki haklarımı helal ettim.”
Mademki İslâm siyaseti ve İslâm fikriyatı dünyaya yayıldı, insanlık onlardan yararlanıyor ve bu sayede Adil Düzen’e doğru gidiyor; herkes kendi payına düşen zulümleri helal etmelidir. Allah’a hamd sadedinde helal etmelidir.
Âdil kadere de derim ki: Ben senin bu şefkatli tokatlarına müstahak idim. Yoksa herkes gibi gayet meşru ve zararsız olan bir yol tutarak şahsımı düşünseydim, maddî, manevî füyuzat hisselerimi feda etmeseydim, iman hizmetinde bu büyük manevî kuvveti kaybedecektim. Bu zulümler beni yetiştirdi. Milyonlara varan şakirdler o musibetlere dayandığım için Risaleler etrafında toplandı."
Türkiye bugün halk ekonomisinde en ileri bir durumdadır. Lâiklik içinde dindarlıkta dünya üzerinde adeta tektir. Çok partili meclisleri yaşatmada ve seçime katılmada en ileri durumdadır. Çağımızın sosyal ilimlerinin en ileri seviyesi olan Adil Düzen Türkiye’de vardır. Türkiye’de AK Parti ve Gülen cemaatinin çalışmaları ile bu seviyeye ulaşılmıştır.
“Bundan sonra bu şakirtlerim mesleğimi devam ettireceklerdir. Onlar da zulüm görecekler. Onlar da sabretmelidirler.”
Gülen cemaati tüm dünyaya duyurdu. Onlara da bugün zulüm yapılıyor. Onlara düşen Said gibi adüvve haklarını helal etmeleridir. Bundan sonrasını gelecektekilere bırakmalarıdır. Yeni neslin Bediüzzaman’ın ekolünü devam ettirmeleridir. AK Parti de yeni Risale şakirtleri ile beraber olmalıdır. Dünya yeniden kurulmalıdır.
“Onlar da benim gibi bütün hakları helal etsinler. Çünkü onlar yapmadı, kaderi ilahi hayırların gelmesi için yaptı.”
Bediüzzaman 28 senesini sürgünlerde ve hapishanelerde geçirdi. O oralardan sürülmeseydi o sahabeler seviyesindeki arkadaşlarını nerede bulacaktı? Allah Hazreti Yusuf Peygamberi kuyuya attığı gibi onu da hapishanelerde ve sürgünlerde dolaştırdı. Böylece Allah’ın orduları yetişti. Erdoğan da çileler çekmeseydi, şimdi iktidarda olur mu idi? 15 Temmuz Allah’ın bir nimetidir. Hamd edilmesi gerekir.
“Benimle beraber birçok talebelerim de türlü türlü musibetlere, eza ve cefalara maruz kaldılar. Ağır imtihanlar geçirdiler. Benim gibi onların da bütün haksızlıklara ve haksız hareket edenlere karşı bütün haklarım helâl etmelerini isterim. Çünkü onlar bilmeyerek, kader-i İlahînin sırlarına, derin tecellilerine akü erdiremeyerek bizim dâvamıza, hakikat-ı imaniyenin inkişafına hizmet ettiler. Bizim vazifemiz onlar için yalnız hidayet temennisinden ibarettir. Bize eza ve cefa edenlere karşı hiçbir talebemin kalbinde zerre kadar kin ve adavet beslememesini tavsiye ederim.”
Sermaye ile birlikte olma içtihattaki hata idi, hayırlı olmuştur. Artık bu hatadan vazgeçmelidirler. Millî Görüş de, Nur cemaati de Akevler’de oluştu; ortak asıllarına dönmelidirler. Kur’an’ın emrettiği teavün şirketlerini (semt kooperatiflerini) kurmalıdırlar. İntikam hislerini atmalıdırlar.
“Ben artık çok hastayım. Ne yazmağa, ne söylemeğe takatim kalmadı. Belki de bunlar, son sözlerim olur. Nur mekteb-i irfanının talebeleri bu vasiyetimi hiçbir zaman unutmasınlar.”
Ali Bulaç ve arkadaşları da hapishanede onun bu tavsiyesini okusunlar. Dereceleri yükseliyor.
Biri bir şey söylediği zaman onu Allah söyletir.
Mustafa Kemal’in Gençliğe Hitabesi böyledir.
Said’in bu sözleri de böyledir.
Kur’an’dan sonra melek gelip kimseye hitap etmiyor ama her birimize Allah fıskı da fücuru da ilham ediyor.