1973 yılında Erbakan’ın Genel Başkan olduğu Millî Selâmet Partisi anahtar parti oldu.
Ben seçim sırasında da sonra da CHP ile koalisyon kurulması taraftarı idim.
Sermaye Türkiye’de her türlü pislikleri DP’ye yaptırıyor, faturayı CHP’ye kesiyor, biz de ona saldırıyorduk. Bunu 1960 darbesinde gördüm.
Onların bu oyununu bozmak için CHP ile koalisyonu seçim konuşmalarımda vaat ediyordum. Ecevit de cevap verdi; ‘MSP ile koalisyon yapabiliriz’ dedi.
Herkes ayağa kalktı; Erbakan’a CHP ile koalisyon yaptırmıyorlardı.
Erbakan CHP’nin koalisyon önerisini reddetti ve kendisi AP’ye koalisyon önerdi ama S. Demirel askerden ve masonlardan korktuğu için reddetti.
Yeniden CHP ile koalisyon söz konusu oldu. Partide Oğuzhan Asiltürk dışında herkes karşı çıkıyordu; kâfirlerle koalisyon yapılamaz anlayışında Sermaye’nin istediğini yapıyorlardı.
Bunu İzmir’den gördüm ve delillerle sekiz sayfalık CHP ile koalisyon yapmamız gerektiğini anlattım. Bunun üzerine CHP muhalifi kardeşlerimizin karşı çıkmaları kesildi ve Erbakan da CHP ile koalisyon yaptı. Bu koalisyon Türkiye’de sürgünde bulunan Humeyni’ye ilham kaynağı oldu, İran inkılâbı gerçekleşti. Sonra SSCB Başkanı Gorbaçov’a ilham kaynağı oldu, sonra dünya solcularına ilham kaynağı oldu. En sonunda ABD halkına ilham kaynağı oldu ve zenci bir Müslümanın çocuğunu (Obama’yı) başkan yaptılar.
CHP’den sonra fatura edilen ikinci kurum Ordu idi. Sermaye pislikleri AP’ye yaptırıyor, CHP’ye fatura ediyor, Ordu da onun hamisi oluyordu. Bizim işimiz önce CHP’yi aklamak, sonra da Ordu-Millet çatışmasına son vermek idi.
Siyasete böyle başladık. Başlangıçta Erbakan’ın danışmanı Akevler idi. CHP ile koalisyon yapmakla bir taşla iki kuş vurduk. Ordu’nun güvenini kazandık.
28 Şubat’ı askerler yapmadı, Sermaye S. Demirel’e yaptırdı. Erbakan bunu defalarca anlattı. Bu sebeple biz hiçbir zaman Ordu’ya cephe almadık. Kenan Evren bize de zulüm yaptı ama biz ona saygılı olduk; bunun böyle olduğunu ben bizzat Kenan Evren’den dinledim.
Erbakan benim CHP ile koalisyon teklifimi dinledi, mücadele etti ve başardı. Gönlüm istiyor ki Erdoğan da bugün bu önerilerime kulak versin. Erbakan’a mektup yazdım, ulaştı. Şimdi Sermaye duvar koymuş, Erdoğan’a ulaşamıyorum. Artık Yeni Akit’teki yazılarım da yayımlanmıyor. Ama www.akevler.org’da yayımlanacak, Ocakmedya da yayımlayacak. Erdoğan’ın bunlara ulaşması zor. Sermaye gerekli tedbirleri almıştır, Erdoğan şimdi muhasaradadır.
Olağanüstü hal (OHAL) ile herkes korku içinde. Çünkü AK Parti ile cemaat bir olmuş Erbakan’a saldırıyorlardı, Adil Düzen’e karşı olmada birbirlerinin ikiz kardeşi olmuşlardı. Her iki taraftakiler birbirlerini destekliyorlardı. Şimdi bankaya (Bank Asya’ya) para yatırdın diye hapse atılıyorlar. Korku ve endişe içinde suskundurlar.
Bir general astsubayına emrediyor, ‘isyan eden asi generali öldür’ diyor, o da ‘emredersin’ diyor. ‘Şehit olacağını biliyorsun değil mi?’ diyor; ‘Biliyorum’ diyor. İsyan eden generali öldürüyor ve şehit oluyor. Yarım asırlık hazırlıktan sonra kalkışılan darbe o astsubayın ölümü ile başarısız oluyor.
Bugün herkesin korku içinde olması ülkem adına beni korkutuyor. Erdoğan’ın yanında olmalıyız, onu esaretten kurtarmalıyız. Hepimiz er geç öleceğiz. Ölümden korkmamak gerek.
Birinci Kur’an uygarlığı bürokrasi ve Sermaye’nin hükümranlığında geçti. İkinci Kur’an uygarlığında bürokrasi olmayacak, onun yerini serbest meslek erbabı alacaktır. Maliye bakanlığı olmayacak, muhasipler hesap yapacak, bankalar tahsil edip tediye edeceklerdir. Sermaye tekeli olmayacak, işletmeler vergi karşılığı faizsiz kredi alacak ve üretim yapacaklar, tüccarlar kredileşme ilkesi içinde ticaret yapacaklar, az sermaye ile çok devir yaptıracaklar.
Başkanlık sistemi Türk tarihinde hiç uygulanmamıştır. 1920’lerde de başkanlık sistemi yoktu. Devlet başkanları yine Osmanlı sultanları gibi idi. Mustafa Kemal Meclis (TBMM) Başkanı idi. Bakanları Mustafa Kemal atamıyordu. Meclise aday bile gösteremiyordu. Sistem değişince her kurum değişecektir. Bu da asırların işidir. Adil Düzen dışındakiler sistem değil, değişik kıyafetten ibarettir; yararları olmadığı gibi zararları da yoktur, sadece gereksiz operasyonlara sebep olduğu için zararlıdır.