İnsanlık bir çocuk gibi doğmuştur, büyümektedir...
Bebekken nasıl çocuklarını anne babaları büyütürse, Kur’an’a kadar Allah peygamberler gönderiyor ve insanlığı peygamberler büyütüyordu. Kur’an’dan sonra artık peygamber gelmemektedir. Allah şimdi insanlara başka yollarla hitap etmektedir.
Kur’an’dan sonra Allah insanlara dört yoldan hitap eder: 1) Sezi ile hitap eder, durup dururken aklınıza bir şey gelir ve birden bire ilgilenirsiniz, şimşek çakmış da karanlıkları aydınlatmış gibi olur. 2) İkincisi içtihattır; gerek akli gerekse nakli delillere dayanarak bir sonuca ulaşırsınız. Bu Allah’ın size bildirdiğidir. Hata etseniz bile siz içtihadınızla hareket edeceksiniz. Hatadan sorumlu olmazsınız. 3) Başınıza bir musibet geldiği veya başarısızlığa uğradığınızda başkalarını suçlamayacaksınız, hatayı kendinizde arayacaksınız, Allah bana bu musibeti neden verdi diyeceksiniz ve hatanızı bulup düzelteceksiniz. 4) Bir de Allah size birini gönderip size bir şeyler hatırlatır, bir söz söyler. O bunu söylerken ne söylediğini bile bilmeyebilir ama Allah ona söyletmiştir. Siz o sözü değerlendireceksiniz.
Benim kendi hayatımda ve Kooperatifin işlerinde böyle haberciler gelmiştir. O sayede nice hayati tehlikeleri atlatmışımdır. 15 Temmuz’daki olaylarda Allah’ın bu ihsanlarını hep görürsünüz. Devlet olarak kıl payı yıkılmaktan kurtulduk. İşte, bana son haftada böyle bir haber geldi; ikinci darbe hareketi hazırlığı yapılmaktadır. 15 Temmuz’da Gülenciler kullanıldılar. Bu sefer daha aktif şekilde bizzat kendileri darbeyi hazırlıyorlar.
MİT’te paraleller var. Emniyet’te paraleller var. Üniversitelerde paraleller var. Yargıda paraleller var. Onlar aktif durumdadırlar. Onların elinde dolar var. Onların arkasında tüm Türkiye düşmanları var. Olağanüstü haldeki yakalamaları ve tutuklamaları onlar yaptırmaktadır. Onlara katılmayanlar hapishaneyi boylamakta, asıl suçlular dışarıda dolaşmaktadır. Baştan beri olağanüstü hale karşı oluşum bundandır. Yoksa ben hiçbir suçluyu korumam ve devletime karşı olanları hiçbir zaman mazur görmem. Devlet görevlilerinden haksızlık yapanlar olabilir, devlet değil haksızlık yapan suçludur, devlete karşı suçludur.
Anayasa değişikliği de böyle bir tuzaktır. AK Parti’nin oyu %40’lar civarındadır. Bunun yarısı da başkalarından emir bekler, o emri aldıkları zaman o tarafta yer alırlar. Geri kalan %10, oy Kürtlerin oyu, Gülencilerin oyu, Sermayenin oyudur. Bunlar bugün karşı tarafa itilmiştir. Anayasa oylamasında oylar %40’ın altına düştüğü zaman darbe harekâtı o zaman oynanacaktır.
Üçüncü hazırlıkları Suriye’deki barıştır. Suriye Rusya’ya teslim ediliyormuş havası ortaya çıkıyor, bu da tüm Batı âlemini harekete geçiriyor, tüm İslâm âlemini ayağa kaldırıyor. Böylece ikinci darbenin hazırlığı yapılıyor. Bu konuda devletin yaptığı doğrudur. Hata, bunun Rusya’nın inisiyatifi ile yapılmasıdır. Bunu İran ve Türkiye yapmalıdır. Rusya, Çin, Fransa, İngiltere, ABD davet edilmelidir. Rusya da katılmalıdır; hiç olmazsa öyle görülmelidir. Kendisi öncü olmalıdır. Suriye bağımsız hale getirilmeli, Türkiye’nin sömürgesi değil müttefiki olmalıdır.
Bugün yapılan tüm hareketleri Sermaye doları ile yaptırmaktadır. PKK, PYD, DEAŞ ve benzeri isimler sadece şaşırtmacadır, FETÖ de şaşırtmacadır. Asıl failleri gizleyip onlara saldırtılıyor ve böylece bir taşla birkaç kuş vuruluyor. Sermaye sorunu çözülmelidir. Diğerlerinin kaynakları kesilince onlar bir günde kuruyup giderler.
Biz teşhisleri koyduktan sonra sorunu ortada bırakmayız. Bu karşı tarafa yardımdır. Halkın ümidini kesip teslime zorlamadır. Yahut çözümleri hayali güçlere vermek, mesela Erdoğan çözer demek yanlıştır, Emniyet çözer demek yanlıştır. ‘Erdoğan şöyle yaparsa çözer’ denir. Bu sebeple ben bu makalede Kur’an’dan ve müsbet ilimden aldığım çözümü önereceğim.
Devlet Başkanı ordusuna güvenecek ve sorunun çözümünü ona havale edecektir. Gerekirse sıkıyönetim ilan edecek ve asla onun hareketine karışmayacak. Ordu da ihanet edebilir. O zaman yapılacak bir şey yoktur, o devlet yıkılacaktır demektir. Ordusundan şüphelenen devlet başkanı istifa etmelidir. Savaş başlamadan önce ordunu yeniden düzenlersin ama savaş başladıktan sonra yeni ordu kurmazsın.
Demek ki Sayın Devlet Başkanıma bir vatandaş olarak ve bir de dostu olarak tavsiyem budur. Olağanüstü hale derhal son verilmelidir. Onlar bilerek veya bilmeyerek darbecilere zemin hazırlıyorlar. İhanet veya intihar içindedirler. Onun yerine sıkıyönetim ilan edeceksiniz.
Benim bu haftaki hadiselerin tevilinden çıkardığım mana budur.