Allah 13,7 milyar yıl önce kâinatı yaratmış, 3 milyar yıl önce de yeryüzünde canlıyı yaratmış. Canlılar evrimleşerek insan ortaya çıkmış. Bundan 60 bin yıl önce insan var edilmiş ve insandan sonra canlılarda evrim durmuştur. Canlılardaki evrim yerine insanlardaki uygarlaşma gelmiştir. Allah insanları iki takım olarak organize etmiştir; yapıcılar ve yıkıcılar.
Yapıcılar yenilik yaparak uygarlıkta bir adım atarlar. Uygarlık yaşlanınca yıkıcılar onları yıkar, yok eder ve yeni yapıcılara alan açarlar. Böylece yeni yapıcılar teknikte ve ilimde yenilik yaparak ileri uygarlığı oluştururlar. Yapıcılarla yıkıcılar arasındaki bu çatışma sayesinde uygarlaşmaya doğru adımların atılması sağlanır.
Nasıl doktorlar mikropları yok edemezlerse, aynı şekilde yapıcılar da yıkıcıları yok edemezler. Yapıcılardaki hastalık sonucu yıkıcılar tarafından yapıcılar yok edilir. Yeni yapıcılar ortaya çıkar. Buradan şu sonuç ortaya çıkıyor: Daima yapıcılar galip gelir ama yapıcılar da mağlup olur onların yerine onlardan daha güçlü olanlar gelir.
Bunları ben söylemiyorum; KUR’AN söylüyor, TARİH söylüyor.
Yarım asırlık darbe hazırlığını Türk ordusu bir gecede bitirdi, büyük savaşı birkaç yüz şehitle sona erdirdi. Belki Çanakkale’den çok daha büyük bir zafer kazandı ve kazandığı zaferin etkisinin Çanakkale zaferinden çok çok daha büyük olması Sermaye’nin yıkılışıdır.
Trump da böyle başkan oldu. Şimdi ABD’deki Rusya diplomatları sınır dışı ediliyor. Seçimde hile yapıldığını iddia ederek Sermaye Trump’u başkan yapmayı istememektedir. Dava için malzeme hazırlanıyor.
Bir polis Ankara’da Rusya Büyükelçisi’ni öldürüyor. Gerek Türkiye gerekse Rusya istihbaratının ne kadar uykuda olduğunu Allah gösteriyor. İstanbul’da, Ankara’da, şurada burada bir saldırgan onlarca kişiyi öldürüyor, kimse bir şey söylemiyor. Demek ki MİT görevini yapamadı, Emniyet görevini yapamadı, OHAL görevini yapamadı, Valilik görevini yapamadı. Osmanlılar görevi yapamayanların başını alırdı. Bugün ise görevliler sorumlu bile olmuyorlar!
Bugün insanlık yaşlanmıştır, ömrünü doldurmuştur. Yeni uygarlık beklenmektedir. Görevde de AK Parti vardır. Ya ilmi araştırma yapıp yeni hukuk sistemi ile üçüncü binyıl uyarlığını önce Türkiye’ye getirecek ve dünyayı uygarlaştıracak ya da yok olacak; yıkıcılar yok edecek, yerine yeni yapıcılar gelecektir. Biz bunu 1960’larda söylemiştik ama yarım asır söylediklerimizi hep tekzip etti gibi göründü; Gülen de AK Parti de büyük başarılara imza attılar. Oysa son bir-iki senede olanlar bizim elli sene önce söylediklerimizi ortaya çıkardı.
Biz söylememiştik; KUR’AN söylemişti, TARİH söylemişti.
Şimdi de söylüyorum; AK Parti’ye ve Gülen mensuplarına söylüyorum: Birbirinizle uğraşmayın. Herkes kendi cehaleti ve kendi hataları ile uğraşsın. Allah’ın uyarıları ile hatalarınızı bulup düzelttiğiniz zaman siz galip gelirsiniz. Karşı tarafla sizin uğraşmanıza gerek yoktur. Onlar da düzelirse yolunuzu birleştirip samimi dost olursunuz. Düzelmez ve birleşmezlerse; Allah, ben onları helak ederim diyor. Siz de Kur’an’ın yolunu bulamazsanız, siz de onlarla beraber tarihin derinliklerine kötü bir kavim olarak gömülürsünüz.
Bunun için YANİ TERÖRE KARŞI neler yapmaMız gerekir?
Savaş, karşı cephedekileri öldürmedir; oradaki suçluları değil, oradaki savaşçıları ve onların yanında savaşa katılanları da öldürmedir. İç güvenlikte ise yalnız teröristi öldürmedir. Dolayısıyla savaşma tekniği ve hukuku tamamen farklıdır. Harp Akademisi’nden mezun olan iç güvenliği sağlayamaz. Yeni Akademi kurulmalıdır. Bu paralı memurlarla olmaz, ordu gibi nöbetli askerlerden oluşmalıdır, buna göre eğitilmiş nöbetliler olmalıdır.
Başka önemli bir özellik de; bunlar yerel yönetime ait olmalıdır yani her görevli kendi ilinin güvenliğini sağlamalıdır. Başka ilin görevlisi burada yer almamalı, il içindeki görevliler o ilden olmalıdırlar. Emniyet Akademisi tek olmalıdır ama emniyet okulları illerde olmalıdır ve kendi imkân ve durumlarına göre eğitilmelidir. Bu akademi ve okullar Sermaye’nin ezberlettiklerini değil, ilahi kitapların ve müsbet ilmin dediklerini okutmalıdırlar.
Akevler yarım asırdır bunun üzerinde çalışmaktadır. Ondan fazla profesörün kurduğu bu kooperatif, ondan fazla ilim adamını yetiştirdi. Şimdi de yirmiye yakın genç ilim adamı yetişmekte, Adil Düzen üzerinde çalışmaktadır. Akademi bunlardan yararlanmalıdır.
Akevler sadece araştırmalar yapıp Adil Düzen partilerinin kurulmasında katkıda bulunmuştur. Bunlar hukuk dışı bir adım atmamışlardır. Adil Düzen’den ayrılanlarda hukuk dışı adımlar görülmüştür. Kaldı ki, ilim adamları sadece ilmi ortaya koyarlar, siyasiler ve iş adamları onları uygular; ilim adamları uygulamaya kalkışmazlar.