Sermaye yirminci asra girerken dini çatışmalar üzerine kurulan dengeyi rejim çatışmaları üzerine kurmuştur. Varşova ve NATO paktları ile güçlü ordular oluşturmuş, bunlar Sermaye’ye jandarmalık yapmışlardır. Görünürde birbirleri ile savaşmak üzere güçlendiriliyor, gerçekte bu ordularla tüm insanlığın halklarını disipline ediyorlardı.

Sermaye hedef şaşırtma sanatını yalnız 15 Temmuz’da kullanmıyor.

Belki de bu onun tek savaş aracıdır.

Gorbaçov’un SSCB’de yaptığı inkılaptan sonra NATO dengesini bozmuş, ne yapacağını bilmez hâle gelmiştir. Kendisine düşman aramakta ama kimseyi o seviyeye çıkaramamaktadır. NATO hâlâ devam ediyor ve Türkiye hâlâ NATO’da!

Sermaye NATO’yu dünya devletlerinde jandarma teşkilatı olarak yerleştirip alenen dünyayı tek devletmiş gibi yönetmeye yönelmiştir ama başaramamıştır.

Türkiye askerlerinin başına çuval geçiren NATO müttefikleri idi. Türkiye’yi işgal etmek için anlaşmalar yapıp Sezer ve Arınç’ın muhalefeti ile önlenen saldırı hareketi NATO şemsiyesi altında yapılmıştı; Irak’a gireceğim diye Türkiye’yi işgal edecekti!

Türkiye askerlerine çuval geçiren NATO’nun etkin devleti ABD’nin askerleri idi. Yarım saniye hududu aştı diye Rus uçağını da onlar düşürdü. Yetmedi;  gemilerimizi batıranlar da onlar olmuştur. Yani NATO bize saldırı olursa yanımızda olma şöyle dursun, bizzat kendisi her fırsatta saldırmaktadır! O halde hâlâ orada ne işimiz var?!.

*

Kur’an düzeninde devletler kavmidir. Yüze yakın devlet olmalıdır. Devletlerin üstünde silahlı güç olmayacaktır. O halde NATO Kur’an’a aykırı bir kuruluştur. Soğuk savaşta bizim NATO’ya girmemiz hatalı idi; şimdi de orada olmamızın manası yoktur.

İncirlik Havaalanı’nı kapatmalı, ABD askerlerine çuval geçirip göndermeliyiz. Bu bizim ABD’ye karşı olduğumuz anlamına gelmez. Ondan sonra masaya oturup ABD Başkanı Trump ile barış anlaşması yapmalıyız; başkalarına saldırma değil, birbirimize saldırmama anlaşmasını yapmalıyız. ABD’nin çıkarlarını eski dünyada koruyacak askeri olmayan her türlü teşkilata Türkiye’de imkân vermeliyiz ve güvence altına almalıyız.

Avrupa tek devlet olmak istiyor, bir Avrupa ordusunu kurmak istiyor. Kursun.

Biz İslâm ordusunu kurmamalıyız ama İslâm devletleri ile savunma paktlarını yapabiliriz. Rusya ve Çin ile saldırmazlık paktı yapabiliriz. Böylece biz onlardan daha güçlü oluruz.

Bizim en büyük sorunumuz terör sorunudur. Terörü kuran ve yaşatan NATO olmuştur. Ecevit ABD’yi (çekiç güç) göndermek için bir aylık müddet vermişti. Erbakan geldi, ABD’nin terörü desteklememesi üzere anlaşma süresini uzattı. Sermaye başka yollardan terörü desteklemeye devam ediyor, NATO da fırsat buldukça desteklemekten uzak kalmamaktadır.

Bizim yapacağımız iş basittir. İran ve Türkiye İstanbul’da bir araya gelerek Ortadoğu’nun yönetimine yön vermelidir. Şeriat düzenini önce kendi ülkelerinde kurmalıdırlar. Ülke içinde terör örgütü yaşayamaz hâle gelmelidir. Terör hareketinde bulunanı yargı hemen yakalamalı ve cezasını vermelidir. Ordu iç güvenliğe karışmamalıdır. Ondan sonra komşu ülkelere yardım etmeliyiz.

Suriye’ye yardım etmeliyiz, Esad yönetimini ülkeye hâkim kılmalıyız. Dışarıdan beslenen sokak hareketlerinin başını tüm gücümüzle ezmeliyiz. Ondan sonra Beşar Esad’a “Adil Düzen”i ülkesine getirmesini ve müstevlilerin siyasi emellerine hizmet etmemesini önermeliyiz. Dinlemezse; İran ve Türkiye orduları ile Suriye’ye girer ve “Adil Düzen” yönetimini kurar. Ama herkes önce kendi çöplüğünü temizlesin.