VE BİZİM YARIM ASIRLIK ÇÖZÜM YAZILARIMIZ
Sermaye dolarla, siyasiler bomba ile birbirlerine saldırıyorlar. İkisi de sonuç alamıyor. Yarım bin yıldır bu savaş devam ediyor. Sermaye’nin zafer kazanması için askeri güç oluşturup devletlerle savaşması gerekir. Devletleri birbirine çatıştırmak ve terör olayları ile savaş kazanamaz. Devletlerin de Sermaye’yi yenebilmesi için dolar karşısında karşılıklı para çıkacak ve doları “yeni para” ile yeneceklerdir. Yoksa Sermaye’nin elinde “karşılıksız dolar” bulunduğu sürece onu bombalarla, silahlarla, hapishanelerle, işten atmalarla yenemezsiniz.
Rusya bunun farkındadır. Ne var ki kulaklarını tıkadığı ve bizim yarım asırlık çözüm yazılarımızı değerlendirmediği için sorunları çözemiyor. Prof. Dr. Arif Ersoy’un yirmi yıldan daha önce yayınladığı makalede çözümler anlatılmıştır.
Rusya ile Türkiye Maliye Bakanları bir yıl içinde Rusya’dan Türkiye’ye ve Türkiye’den Rusya’ya giden malların hacmini belirleyeceklerdir. Diyelim ki yüz milyar dolar olsun. Bu yaklaşık 3000 ton altın eder.
Rusya Türkiye Merkez Bankası’na faizsiz olarak 3000 ton altın karşılığı Ruble kredisini açar. Türkiye Merkez Bankası da Rusya Merkez Bankası’na aynı değerde TL kredisini açar. Rusya Merkez Bankası bankalara bu krediyi bölüştürür, TL olarak bankalara kredi verir. Türkiye Merkez Bankası da Rus Rublesini Türkiye bankalarına kredi olarak verir.
Rusya’dan bir mal almak isteyen Türk ithalatçısı Türk bankalarına gider, Rubleyi satın alır. Banka çek yazar ve Türk ithalatçısına verir. Türk ithalatçısı çeki Rusya bankalarına verir ve Rus rublesini alarak ithal edeceği malın bedelini ödemiş olur. Türk bankası aldığı TL’yi Türk Merkez Bankası’na vererek kredisini kapatır. Rus bankası da aldığı çeki Rusya Merkez Bankası’na verip rubleyi çeker.
Benzer şekilde Rus tüccarı Türkiye’den ithalat yapacaksa, Rus bankalarından birine giderek Rubleyi verir, TL çekini alır. Türk bankalarından çekle TL’yi çeker ve ödeme yapar. Türk bankası da çeki Türkiye Merkez Bankası’na vererek kredilerini kapatırlar.
Rusya ve Türkiye bankaları çekleri birbirlerine göndererek kredilerini itfa etmiş olurlar.
Rusya’da TL/Ruble kuru Rusya Merkez Bankası tarafından her hafta belirlenir, Türkiye’de Türkiye Merkez Bankası belirler. Bağımsızdırlar. Bankalar kur farkı koyamazlar, peşin alışverişlerde bir fark isteyemezler. Eğer kredi ile almış ve vermişlerse faiz işlemlerini yapabilirler.
Rusya ve Türkiye Merkez Bankaları başlangıçta kur fiyatlarını altınla tespit ederler. Ondan sonra haftalık tespitlerini yaparken, karşılıklı çekleri değiştirirken, bir taraf borçlu diğer taraf alacaklı olarak kalabilir. O hafta iki devlet halkı arasında yapılan ithalat ve ihracat eşit olmayacağı için gelen çekler eşit olmaz.
Rus Rublesi ile Türk Lirası arasındaki kurlar doğru tespit edilmişse, Rusya ile Türkiye arasındaki ticaret denk olur. İki Merkez Bankasına gelen çekler eşit olur. Kur hatalı tespit edilmişse ülkeler arası ticaret açık verir.
Her ülke ihracat yapmak ister. Rusya’ya ithalat çok ihracat az yapılmışsa, Rusya Türk çekini borçlanmış olur. Yani Rusya Merkez Bankası’na Türk çeki Türkiye’deki Rus çekinden daha fazla olur. Fiyatları düşerse ihracat çoğalır. Fiyatları düşürmek demek Rus parasının değerini Türk Lirasına göre düşürmek demektir. Böylece iki Merkez Bankası kurlarına göre tespit eder ki sene sonunda iki ülke arasında ticaret açığı kalmaz.
Bu sistemin tam verimle çalışması için gümrüklerin kalkması, vizelerin kalkması gerekir. Yani mal ve emeğin serbest dolaşımı sağlanmalıdır.
Sermaye bu engelleri koyarak dünyayı sömürüyor.
Bu engelleri kaldırmadıkça doların sömürüsü kalkar ama ekonomi yine aksak çalışır.