Süleyman Karagülle
Faiz ve Bey' Üzerine Tartışma
3.03.2012
4922 Okunma, 0 Yorum

“Menzellezî yukridullâhe kardan hasenen fe yudâifehu lehû ed’âfen kesîrah, vallâhu yakbidu ve yebsutu ve ileyhi turceûn” (Bakara 245)

 

“Ellezîne ye’kulûner ribâ lâ yekûmûne illâ kemâ yekûmullezî yetehabbetuhuş şeytânu minel mess, zâlike bi ennehum kâlû innemal bey’u mislur ribâ, ve ehallallâhul bey’a ve harramer ribâ fe men câehu mev’izatun min rabbihî fentehâ fe lehu mâ selef, ve emruhû ilâllâh, ve men âde fe ulâike ashâbun nâr, hum fîhâ hâlidûn” (Bakara 275)

 

“Yemhakullâhur ribâ ve yurbîs sadakât, vallâhu lâ yuhıbbu kulle keffârin esîm” (Bakara 276)

 

“İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve ekâmûs salâte ve âtevûz zekâte lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn” (Bakara 277)

 

“Yâ eyyuhellezîne âmenûttekûllâhe ve zerû mâ bakiye miner ribâ in kuntum mu’minîn” (Bakara 278)

Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve eğer gerçekten iman etmiş kimselerseniz, faizden geriye kalanı bırakın.

 

“Fe in lem tef’alû fe’zenû bi harbin minallâhi ve resûlih, ve in tubtum fe lekum ruûsu emvâlikum, lâ tazlimûne ve lâ tuzlemûn” (Bakara 279)

 

“Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ te’kulur ribâ ad’âfen mudâafeh, vettekûllâhe leallekum tuflihûn” (Al-i İmran 130)

 

“Fe bi zulmin minellezîne hâdû harramnâ aleyhim tayyibâtin uhıllet lehum ve bi saddihim an sebîlillâhi kesîrâ” (Nisa 160)

“Ve ahzihimur ribâ ve kad nuhû anhu ve eklihim emvâlen nâsi bil bâtıl. Ve a’tednâ lil kâfirîne minhum azâben elîmâ” (Nisa 161)

 

“Ve mâ âteytum min riben li yerbuve fî emvâlin nâsi fe lâ yerbû indallâh, ve mâ âteytum min zekâtin turîdûne vechallâhi fe ulâike humul mud’ıfûn”  (Rum 39)

 

1. Riba (tefecilik) haramdır. Kim tefecilikten vazgeçerse, önceden edindikleri kendisinin olur, durumu da Allah’a kalmıştır. Anapara –sermaye- her zaman sahibinindir.

2. Riba, Yahudilerin başkalarının mallarını haksız yollarla yemeleri ve verdikleri borçları kat kat fazlasıyla geri istemeleri sebebiyle ortaya çıkmıştır.

3. Kredi vermek helaldir. Kredi vermek farzdır.

4. Satış (alış-veriş) meşrudur, helâldir.

5. Faizle kredi almış olanların bu kredilerini geri ödemeleri gerekir.

6. Kredi finansmanı zekât ve sadakalardan temin edilir.

7. Maliyet sebebiyle verilen kredilerden makul miktarda fark talep edilebilir. Bu fark kredi kullananı zor durumda bırakacak bir miktar veya oran olamaz.

 

-(Ekonomi ilminde bilinen faizler şöyle sıralanır:)

1- Komisyon. Birine borç verirsin. Bir defaya mahsus olmak üzere ondan bir fark alırsın. Bu fark zamanla artmaz. Buna fazlalık faizi denmektedir. Dört mezhebe göre de bu haramdır. Bazı sahabilere ve müçtehitlere göre fazlalık faizi haram değildir.

2-a) Basit faiz. Türkçede dediğimiz zamanda bu ikinci tür faiz anlaşılır. Bir basit faizdir. Bu faizde faizin faizi olmaz. %10 getiriyorsa her sene yüzde 10 getirir. Bu faizin haramlığında icma vardır. Cahiliye döneminde bu faiz meşru sayılıyordu. A=Ao+f*z olarak hesaplanır.

 

2-b) Birleşik faiz. Faizin de faizini almaktır. Bir sene veya bir ay dolduktan sonra faizini de kapitale katmaktır. A=Ao+Ao*f*t=Ao*(1+f*t)  şeklinde hesap olunur. Birleşik faiz Araplarda da meşru sayılmıyordu. Ne var ki hilesi bulunmuştu. Üç ay sonra parayı güya tahsil ediyor yeniden fazlalık faizine döndürülüyordu.

İslamiyet faizin tamamını kaldırdı.

 

Sünnet:

Faiz ayetleri en son gelmiştir. Dolayısıyla Peygamberin hayatında uygulama yapılmamıştır. Veda haccında faizlerin hepsini kaldırmıştır. Yukarıdaki faizler hakkında teferruatlı sünnet mevcut değildir.

Hadisler. Değişik şekilde tanımlar vermiştir.

1) “Rizikosuz kâr yoktur.” Faizde riziko borç alanın, kesin kâr ise borç verenin olduğu için fazlalık faizi de dâhil faizin tamamı haramdır.

2) “Borçla alışveriş birleşmez.” Yani borç vermek helaldir. Alışveriş de helaldir. Ama veresiye satmak haramdır. Değiştirmeler peşin olmalıdır. Veresiye satışlar haramdır.

3) “Değiştirdiğiniz şey misliyatsa eşit olmalıdır.” İyi kalite buğday kötü kalite buğday ile değiştirilemez.

4) “İki beyiğ birleşemez.” Alacaksınız sonra satacaksınız. Hem almak hem satmayı bir arada yapmak meşru değildir.

5) “Köylünün malını şehirli satamaz.”

 

Ben hadisleri incelerken onların hikmetlerine bakarım. Eğer söz müspet ilmin verilerine uygunsa o hadisi doğru kabul ederim. Eğer müspet ilim onu ne destekliyor ne de reddediyorsa o hadis hakkında sükût ederim. Eğer müspet ilme aykırı ise onu reddederim. Bu Resul’ün değil Muhammed’in sözüdür derim. Yahut bize hatalı gelmiştir derim.

 

1) Birinci maddedeki ifade Kuran’ın insan için sa’yinden başka bir şey yoktur ayetine(Necm-39) uygun olduğu için veciz bir ifade olarak kabul ederim. Rıza ile yapılan alışverişi meşru sayması ve helal kılmasını da ancak hadisin rizikosu ile izah edebiliriz. Marks’ın iddiası da bu idi yalnız emeğin hakkı var diyordu.

Buna göre faizi rizikosuz kazanç olarak tanımlarız. İşletmelerde sabit ücreti, kirayı da faiz sayıyoruz.

2) Borçla alışveriş fiyatların serbest oluşmasını önler. Pahalılığı meydana getirtir. Bu da ayetlerde rıza şartı konmuştur. Bu hadis o rızayı yok etmektedir. O halde bu hadis de doğrudur.

3) İki bey’i birleşmezde de benzer olay vardır. İki bey’i üç kişi arasında olmaktadır. Demek ki üç akit bir araya gelmektedir. Burada da hile ile faiz meşrulaştırılıyor. Bugün faizsiz kuruluşların yaptığı aldatmaca budur.

4) Köylünün malını kentlinin satmamasının hikmeti: Tüccardaki mal zekâta tabi, köylünün malı ise zekâta tabi değildir.  Köylünün malını satan tüccar vergi verirse daha kar etmediği için faiz olur. Vermezse kaçakçılık olur.

 

Faizin ekonomideki zararları ise:

1) Faiz kumar gibidir. Zamanla piyasayı tekele götürür. İnsanlar arasındaki hayırda yarışı ortadan kaldırır, sosyalizm olur. İnsan iradesini yok eder.

2) Duran malları devamlı olarak faalleştirir. Bu da stoklamaya engel olur. Üretim yapılamaz. Lüks malların üretimine geçilir.

3) Faiz borçluyu daha da borçlu kılarak insanı köleleştirir.

4) Faiz alan sermaye sahipleri sonunda harcayacağı yer bulamazlar safahata veya saldırıya geçerler.

Faiz hakkında bu bilgileri aldıktan sonra şu sorulabilir. Bugün faiz olmazsa ekonomi iflas eder. Dediğiniz doğrudur. Zaten Kuran bize faizi almayın vermeyin demiyor. Karzı hasen müessesesini kurun diyor. Yani faizsiz kredileşme müessesesi kurulacaktır. Emir budur. Faizle parayı borç verirsek kim faizle para alır. Sorun kediliğinden zamanla çözülür.

Peki bu nasıl yapılacak?

Devlet karşılıksız banknotları basacak işletmelere verecek. Ne karşılığı verecek. Stok edilmiş mallar karşılığı verecektir. Piyasada satılacak mal kadar para çıkacağı için enflasyon olmayacaktır. Mal satılmasa da üretim devam edecektir.  Para karşılıklı olacak. Fiyatların artmasına değil ucuzlamasına sebep olacaktır. Devlet işletmelerin ödedikleri vergi nispetinde faizsiz kredi verecektir. Yani vergi faiz olacaktır. Üretince vergi vereceği için de üretici zor durumda olmayacaktır.

O halde:

Er-Riba: Aşırı faiz, Tefecilik

Riba rizikosuz kârdır. Basit faiz de ribadır. Fazlalık faizi devlet alacaktır. Vergi bu olacaktır.

 

El-Bey’u: Satış, alışveriş

-Bey' rizikolu işlerde elde edilen kazançtır.  Zararları karşılamak için meşru kılınmıştır. Sermaye vergisine tabidir. Yılda kırkta bir verilir. Böylece sermayede tekelleşme önlenir. Zekâtı verilmek şartı ile sermayenin kazancı meşrudur.

 

Haram edilen şey Riba’dır. Yani aşırı faiz tefeciliktir. Bunun ölçüsü de verilen miktarın kat kat fazlası, misliyle fazlası olarak tarif edilmektedir.

 

-Riba basit faizi de içerir. Devlet dışındakiler için fazlalık faizi de içerir.

Riba ise zamanla artan basit faizdir.  Haram edilmiştir.

“Edafen mudafa” ise bileşik faizdir. Faiz ne kadar az olursa olsun kısa zamanda borç kat kat olur.

 

Alışveriş ve alışverişteki kâr helaldir. Bunun da ölçüsü misli ile sınırlandırılmıştır.

 

-Bu bizim eski görüşümüzdür. Bey ribadan ayrı olduğu için bu sınırlamayı da doğru bulmuyorum bu ayetten istidlal fasittir.  Bunun yerine rıza şartına dayanarak müşteriye maliyeti doğru bildirme yükümlülüğü getirmiştir. Ben şimdi ona katılıyorum.

 

Yani, bir birim borç veriliyor ise, iki birim geri istenemez.

Bir birim maliyeti olan bir mal, iki birim fiyatla satılamaz.

 

 -Bu bey ile ribayı eşit kabul etmektir. Kuran bunu açıkça reddediyor. Bey ribaya kıyas edilemez.

 

Riba’nın misli ölçüsü, Kar haddinin de esasını teşkil eder.

 

-Serbest rekabette kar haddi yoktur. Kriz zamanlarında devlet tüccarın elindeki malları istikraz eder. Sonra rahatlık zamanında malı aynen mal sahibine verir. Fiyatlara narh koyamaz, rızayı ihla edemez. Peygamber bunu şiddetle ret etmiştir. Kriz zamanında fiyat ayarlamayı reddetmiş yükselten de düşüren de Allah’tır demiştir. Kendisi bunu yaparsa tanrılık taslamış olurdu.

 

Bir banka verdiği kredi için % 5, % 10 faiz talep ediyor ise ve bu faiz bileşik faiz değil ise ve eğer verilen kredi ile yapılan işten elde edilen kazanç talep edilen miktarın misli ise, buna Riba demek kolay değildir.

 

 - Bu ortaklıktır. Hiç para vermese de banka sadece müşterilerine dese ki ben kefilim onun kazancına ortak olur. Bankacılığı devlet yapacaktır. Çünkü Kuran ‘Borcu Allah’a verin.’ diyor. Banka için sermayeden 1/40 alma meşru kılınmış hatta farz yapılmıştır.  Özel bankalara tüccara kredi açmazlar.  Üretici işletmelere ise faizsiz kredi açarlar ama üretimden bir pay alırlar. Üretimden herkes payını alacağı için kimse zarar etmez.

 

Yani, bir işletme aldığı kredi ile iş yapar, o kredi ile yaptığı işten aldığı krediye oranla % 30 kazanç elde eder (kredi kullanma döneminde). Krediyi aldığı banka ise verdiği bu kredi karşılığında % 15’i geçmeyen bir fark talep ediyor ise, buna Riba demek kolay değildir. Bu bir anlaşmadır ve meşru kabul edilir.

 

- Zarar ettiği zaman rizikoya aynı ölçüde iştirak etiği taktirde bu faiz değil sermaye ortaklığıdır. Bunda kimsenin bir ihtilafı yoktur. Şart, bir taraf kazanırken diğer tarafın zarar etmemesidir.

 

Sizin görüşünüz nedir?

-Muhterem Kardeşim, hangi şartlarla buralara kadar geldiğinizi bilmiyorum. Ama büyük başarılara ulaşmış bulunuyorsunuz. Arkadaş gurubunuz var mı? Bu grup samimi mi yoksa sermayenin tezgâhladığı, göstermelik arkadaşlar mı bilemiyorum. Kendinizi mi ispatlamaya çalışıyorsunuz. Uzun yazmak zorunda kalıyorsunuz. Ben de uzun cevaplar veriyorum. Yararlı olmaktadır. Ama sizin tatmin olmanız için önce iki şeyi bilmeniz gerekir. Biri Arapça, diğeri ise matematiktir. Sizde olanlar yeterlidir sanırım. Ancak başarılı tartışmanın yapılabilmesi için ben size maddeler yazdım. Siz de maddeleri tekrarladınız. İşte o maddelerdeki ihtilafınız üzerinde durmanız gerekir.  Adım adım ortak fıkıh oluşturmamız gerekir. Salatı reddettiniz, savmı reddettiniz. Hamrı hal ettiniz.  Sanki anlaştığımız hiç bir şey yokmuş gibi yaptınız. Bu yanlıştır. Namaz üzerine tartışma sonuçlanmadan başka konulara geçmemeliyiz. Siz başka şeye namaz diyorsunuz o cemaatle kılınmaz diyorsunuz. Haklısınız. Biz başka şeye namaz diyoruz. Cemaatsiz kılınmaz diyoruz. Önce aynı dili konuşmaya başlayalım. Hükümleri ondan sonra koyalım. Siz bir kişisiniz. Oysa beni okuyanlar yüzlerce kişidir.Onları bırakıyorum sizinle tartışıyorum, neden çünkü ilim tartışma ile doğar uygarlık tartışma ile doğar. İslam düşmanlarının tek korktuğu şey İslamiyet’in tartışma alanı haline gelmesidir. O zaman bize başka bir şey gerekmeyecektir. Bizi susturamadılar ama sesimizi kıstılar.  Sabredin aşacaksınız. Sonra onlar sizin söylediklerinizden yaralanarak milyarlara sahip olacaklar. Olsunlar. Biz görevimizi yapmış oluruz.

Selamlar.

-Selamlar.

 

NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle'ye aittir.

 

 






Çok Okunan Makaleler
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 42442 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 29675 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 28108 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 19957 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Akevler
14.07.2013 19011 Okunma
6 Yorum 22.07.2017 20:36
Süleyman Karagülle
Devlete faiz haram mıdır?
9.11.2013 18058 Okunma
Süleyman Karagülle
İlmîlik Demek “Usul” Demektir
3.10.2015 16920 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden Arapça; Neden Kuran Arapçası
9.02.2013 15753 Okunma
1 Yorum 10.02.2013 15:18
Süleyman Karagülle
Fıkha Göre Yeni Hükümet
14.06.2015 14365 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 16:16
Süleyman Karagülle
Putin Müslüman Oldu
21.03.2015 14142 Okunma
5 Yorum 24.03.2015 11:50
Süleyman Karagülle
Tesviye mi Tasfiye mi?
1.09.2016 13908 Okunma
3 Yorum 22.09.2016 19:58
Süleyman Karagülle
Akit ve Ahit (Tekrar)
12.04.2012 13814 Okunma
1 Yorum 13.04.2012 17:57
Süleyman Karagülle
Ahmet Davutoğlu’nun Hatası
14.05.2016 13777 Okunma
3 Yorum 17.05.2016 07:37
Süleyman Karagülle
15 Temmuz 2016 Neden Yapıldı?
17.07.2016 13671 Okunma
3 Yorum 19.07.2016 19:47
Süleyman Karagülle
Kuran'ı Doğru Anlamak
30.05.2015 13664 Okunma
3 Yorum 27.11.2016 18:52
Süleyman Karagülle
R.T.Erdoğan ve F.Gülen
8.02.2014 13578 Okunma
2 Yorum 27.07.2017 01:05
Süleyman Karagülle
İnsanlık anayasası - Sam Adian'a cevap
24.02.2016 13544 Okunma
10 Yorum 26.02.2016 00:34
Süleyman Karagülle
Evlilik ve Kanun Önerisi
5.03.2016 13492 Okunma
1 Yorum 06.03.2016 01:18
Süleyman Karagülle
Akhan ve Tokul Ailelerine Açık Mektup!
5.09.2015 13064 Okunma
1 Yorum 05.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Düşen Uçak ve Suriye Meselesi
29.11.2015 12487 Okunma
4 Yorum 08.12.2015 06:11
Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015 12385 Okunma
3 Yorum 29.07.2015 03:01
Süleyman Karagülle
İdam ve Öcalan
25.06.2016 12216 Okunma
6 Yorum 02.07.2016 12:02
Süleyman Karagülle
Kesilen Hayvanlar (Mete Firidin’in görüşü üzerine)
14.04.2015 12150 Okunma
1 Yorum 16.04.2015 20:19
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sisteminin Delilleri
21.05.2016 12148 Okunma
4 Yorum 22.05.2016 18:44
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-1
1.10.2011 11953 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
20.09.2015 11840 Okunma
4 Yorum 23.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Darbeyi Kim Yaptı?
8.10.2016 11820 Okunma
6 Yorum 11.10.2016 13:15
Süleyman Karagülle
Davet
25.04.2015 11592 Okunma
6 Yorum 27.04.2015 10:03
Süleyman Karagülle
Kur’an Ekonomisi
3.12.2016 11538 Okunma
3 Yorum 05.12.2016 13:19
Süleyman Karagülle
Sam'a cevap: Kuran'daki müşküller, müteşabihler
3.01.2016 11501 Okunma
1 Yorum 16.01.2016 14:15
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE TAM İSTİHDAM
3.10.2016 11470 Okunma
Süleyman Karagülle
AK Parti’nin Kötülük ve İyilikleri
25.06.2016 11454 Okunma
Süleyman Karagülle
Sam Adian'a cevap
15.11.2015 11330 Okunma
2 Yorum 19.11.2015 21:27
Süleyman Karagülle
Koalisyon ve Çözüm
4.07.2015 11320 Okunma
3 Yorum 24.07.2015 23:29
Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015 11319 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:54
Süleyman Karagülle
İki Merkez; Sermaye ve Kur’an
3.10.2015 11314 Okunma
2 Yorum 05.10.2015 08:11
Süleyman Karagülle
AK Parti’ye Tuzak!
11.04.2015 11239 Okunma
3 Yorum 13.04.2015 12:32
Süleyman Karagülle
Riba/Faiz ve Katılım Bankaları
24.01.2015 11151 Okunma
Süleyman Karagülle
Mümin kimdir?
9.05.2015 11150 Okunma
Süleyman Karagülle
Kiralar Neden Yüksek?
31.01.2015 11089 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye’yi bekleyen tehlike; uçurum!
6.06.2015 11066 Okunma
2 Yorum 09.06.2015 08:56
Süleyman Karagülle
İstihare; “EVET/HAYIR” manası nedir?
26.02.2017 11003 Okunma
9 Yorum 04.08.2017 21:52
Süleyman Karagülle
Akit Yorumcularına
21.07.2015 10956 Okunma
1 Yorum 22.07.2015 13:24
Süleyman Karagülle
Söz ver, oy vereyim
9.05.2015 10955 Okunma
1 Yorum 11.05.2015 09:51
Süleyman Karagülle
Çağımızda Cihad
7.07.2015 10952 Okunma
3 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 10931 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Çağımızın sorunları
4.05.2013 10872 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:10
Süleyman Karagülle
Türkiye’nin Yeri ve Görevi
27.06.2015 10838 Okunma
1 Yorum 29.06.2015 14:04
Süleyman Karagülle
Kuran'ın değeri, Muhammed'in varlığına dair cevaplar
11.06.2016 10784 Okunma
1 Yorum 12.06.2016 17:31
Süleyman Karagülle
Korkunç Kriz ve Çaresi
16.05.2015 10725 Okunma
3 Yorum 22.05.2015 11:29
Süleyman Karagülle
İran'da zelzele ve teklif
20.04.2013 10720 Okunma
4 Yorum 25.04.2013 18:26
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi
26.11.2016 10720 Okunma
4 Yorum 29.11.2016 07:17
Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013 10705 Okunma
8 Yorum 08.04.2014 09:25
Süleyman Karagülle
F. Gülen ve İbtihal
26.03.2016 10683 Okunma
Süleyman Karagülle
Medine Vesikası-Taha Akyol’a Cevaplar-2
25.07.2015 10682 Okunma
Süleyman Karagülle
Çözüm Süreci ve PKK sorununun çözümü
8.08.2015 10579 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 12:00
Süleyman Karagülle
Avrasya Ekonomik Birliği
3.01.2015 10473 Okunma
3 Yorum 14.01.2015 08:18
Süleyman Karagülle
Akevler ve AK Parti
14.06.2015 10350 Okunma
Süleyman Karagülle
Vergisiz Devlet
26.12.2015 10262 Okunma
2 Yorum 26.12.2015 20:11
Süleyman Karagülle
Çözüm 100 lojmanlı işyerleri
30.03.2013 10242 Okunma
9 Yorum 13.04.2013 08:44
Süleyman Karagülle
Elektrik Kesintisi ve Çözüm Önerisi
4.04.2015 10150 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran'a İman ve Uymamız Gereken Dört İlke
5.11.2016 10150 Okunma
3 Yorum 13.11.2016 13:12
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 10128 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Süleyman Karagülle
Kur’an ve İki Lider; Putin ve Erdoğan
2.01.2016 10115 Okunma
4 Yorum 08.01.2016 15:13
Süleyman Karagülle
Ruslar ve Türkler
20.12.2015 10087 Okunma
2 Yorum 25.12.2015 14:57
Süleyman Karagülle
İstişare
2.11.2013 10068 Okunma
8 Yorum 13.11.2013 11:10
Süleyman Karagülle
Mısır’daki İdamlar ve Yapılması Gerekenler
23.05.2015 10065 Okunma
1 Yorum 25.05.2015 10:09
Süleyman Karagülle
Vadeli satış, taksit ve murabaha
22.12.2012 9983 Okunma
Süleyman Karagülle
Kenan Evren
16.05.2015 9951 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:30
Süleyman Karagülle
KUR’ANÎ ÇÖZÜM
18.04.2016 9924 Okunma
1 Yorum 18.04.2016 10:52
Süleyman Karagülle
Kıssadan hisse ve devlet yönetimi
17.05.2014 9911 Okunma
Süleyman Karagülle
PKK, Kürtler ve Yapılması Gereken
7.11.2015 9909 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:52
Süleyman Karagülle
Milletvekili Yemini
14.03.2015 9905 Okunma
Süleyman Karagülle
Altın Bono
17.12.2016 9898 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 21:21
Süleyman Karagülle
Yeni Bir Dünya İçin Yapılması Gerekenler
19.11.2016 9768 Okunma
1 Yorum 19.11.2016 22:39
Süleyman Karagülle
IŞİD ve PKK ile Neler Oluyor?
1.08.2015 9727 Okunma
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 9673 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
Sermaye ve siyasi güç, para ve silah
24.05.2014 9658 Okunma
Süleyman Karagülle
Son Ümit!
4.07.2015 9623 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden matematik?
16.02.2013 9567 Okunma
1 Yorum 17.02.2013 00:40
Süleyman Karagülle
İslâm Hukuku-Taha Akyol’a Cevaplar-1
25.07.2015 9561 Okunma
Süleyman Karagülle
Çanlar kimin için çalıyor?
19.07.2014 9511 Okunma
5 Yorum 22.07.2014 09:12
Süleyman Karagülle
Adil Kur’an Düzeni ve çağımızın sorunları
5.09.2015 9448 Okunma
2 Yorum 07.09.2015 17:54
Süleyman Karagülle
Ayı öldürmek yasak
4.05.2013 9403 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:25
Süleyman Karagülle
Vergi indirimi ve vergi iadesi
22.02.2014 9383 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Çin
1.08.2015 9336 Okunma
1 Yorum 03.08.2015 09:13
Süleyman Karagülle
Rockefeller Ailesi ve Hidrojen Enerjisi
2.04.2016 9279 Okunma
2 Yorum 11.04.2016 08:19
Süleyman Karagülle
Partilere Tavsiye
30.05.2015 9251 Okunma
1 Yorum 01.06.2015 08:08
Süleyman Karagülle
Mehmet Hikmetumut, Ölüm ve Ötesi
5.07.2015 9231 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Rüya
20.02.2016 9226 Okunma
2 Yorum 21.02.2016 11:34
Süleyman Karagülle
Yeni Hükümet ve Devlet Başkanı
20.06.2015 9191 Okunma
2 Yorum 23.06.2015 14:03
Süleyman Karagülle
PKK Mikrobu Üreten Sebepler ve TEDAVİ
6.02.2016 9177 Okunma
1 Yorum 06.02.2016 23:11
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeninde Başkanlık
21.05.2016 9146 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:10
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeni; Çözümü Halk Üretebilir
14.11.2015 9110 Okunma
1 Yorum 16.11.2015 08:32
Süleyman Karagülle
Akevler ve Araştırmacı
12.01.2013 9065 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir Adil Düzen Eleştirisi ve Cevabı
15.11.2011 8988 Okunma
Süleyman Karagülle
Tanrı ve Olasılık
3.10.2015 8894 Okunma
Süleyman Karagülle
Akevler Ekolü ve ...
18.04.2015 8856 Okunma
2 Yorum 20.04.2015 17:09
Süleyman Karagülle
AK Partinin başarıları
16.11.2013 8851 Okunma
Süleyman Karagülle
Erbakan ve Adil Düzen
14.11.2009 8781 Okunma


© 2025 - Akevler