Süleyman Karagülle
Adil DüzenTartışması
29.02.2012
3754 Okunma, 0 Yorum

Dört Delil (tartışmaya devam)

 

Adian - Yapmak istediğiniz anlaşılıyor. Siz Topluluğu ALLAH yerine koyarak bir sistem inşa etmeye çalışıyorsunuz. Ancak böyle yapmanın büyük sakıncaları vardır.

 

Karagülle- Bunu ben yapmak istemiyorum. Ehli sünnetin icmai böyledir. Usulda Haklar ikiye ayrılır. Hukuku ibad özel hukuktur. Hukukullah ise kamu hukukudur.  Kuranda Allaha ıkraz edin diyor. Biz Allaha ne borç vereceğiz.   Onun (Allah'ın) hakkını hasat günü verin derken kasdı zekattır. Allah'a vermiyoruz, müstahaklara veriyoruz.  İnsan Allah'ın yeryüzündeki halifesidir. Onun halifesi olarak içtihat yapar. Sonra onun kulu olarak amel eder. Topluluk sözleşmeler yaparak, icmaları ile Allah'ın emirlerini tebliğ eder. Kişiler içtihatları ile o topluluğun mevzuatını uygular. Kainatta Allah'ın görevlileri meleklerdir. Yeryüzünde devletin melekleri görevlilerdir.  Bunlar ehli sünnetin anlayışıdır.

 

Adian - Allah sistemi yaratmıştır ve çalışmasını sağlamıştır. Sistemin görevlilerini de yaratmıştır. Bu görevliler dinamik değildir. İradesizdir. Yani tarafsızdır, yargılamazlar, sorgulamazlar. Onlar sadece kendilerine verilen görevi bilir ve onu yaparlar. Böylece sistem aksamadan işler. Eğer görevliler irade kullanıyor olsalar idi o zaman sistemde kargaşa meydana gelirdi.

 

Karagülle -  Yasaları meclisler, topluluğun temsilcileri içtihat ve icmaları ile yaparlar. Görevlilerin yasama hakları ve değiştirmeleri caiz değildir. Herkes kendi içtihadı ile yasaları uygular.  Hata yaparsa, hakemlere gidilir. Hakemlerin kararına uyulur. Meleklerle görevliler arasındaki fark, melekle insan arasındaki farktır. Melekler günah işlemez . İnsan ise günah işler. Görevliler de hata yaparlar ancak hakemlere hesap verirler.

 

Adian-Topluluk dinamik bir olgudur, topluluğu meydana getirenler insanlardır. Insanlar irade sahibidirler, sorgularlar ve yargılarlar. Siz Topluluğu Allah gibi düşünürseniz aslında onu temsil eden kurum veya kurumları öngörmüş olursunuz. Topluluğun yetkisini Yaratıcı’dan almasını  öngörüyorsunuz. Ancak yetki zaten verilmiştir.  O kurumlarda insanlar görev alacaktır. Insanlar dinamiktirler.  Karmaşaya neden olurlar, sistem işlemez. Sistemi mükemmellik üzerine değil, fonksiyonellik/işlevsellik üzerine kurmak gereklidir. Dinamik olmalıdır.

 

Karagülle - Sistem içtihat ve icmalara dayandığı için dinamiktir. Kurumlar mekanizmadır. Kurumu oluşturan kişilerdir. Kişiler, içtihatları ile, topluluklar icmalar ile onu dinamik haline getirmiştir.  Hakemlerden oluşan yargı, denetimi ile anarşiyi ortadan kaldırır. Allah'ın halifesi olarak hareket edenler anarşiye sebep oluyor da sermaye adına hareket edenler anarşiye sebep olmuyor. Nasıl izah edeceğiz? Biz yeni şey önermiyoruz. Her şeyi Kurana göre çözelim diyoruz. Allah'ın halifesi olduğumuzu bilerek çözelim diyoruz. Heva ve hevesimiz ile çözmeyelim diyoruz. Allah'ın düzeninde şeriklere tapmayalım diyoruz. Siz anarşi olur diyorsunuz. Allah'a taparsak anarşi olur putlara taparsak olmaz mantığı içine giriyorsunuz.

 

Adian - Eğer topluluğun kurumlarının üzerine onları kontrol altına alacak bir varlık koymazsanız sistemi tıkamış olursunuz.  Siz böyle düşünerek yaratıcı/yenilikçi bir topluluk oluşturmayı hedeflemiş olabilirsiniz. Ancak bu doğru değildir. Insan bencildir.

 

Karagülle - Bencil insanı Allah yaratmıştır. O insanın topluluğunu da O var etmiştir. Kuranı o bencil insana göndermiştir. Devlet ve kurumları o bencil insanı dengede tutmak için teşri etmiştir. Siz Allah'ı yeryüzünden sürmeye çalışmış olmuyor musunuz? Yeryüzünü onun şeriklerine bırakma çabası içinde olduğunuzun farkında olmalısınız.

 

Adian - Sistemi Nebide düşünmelisiniz. Tanımlamalarınızı buna göre yapmalı ve kurumlarınızı bu çerçevede oluşturmalısınız. Topluluğu Allah yerine koymak yerine, insandaki fıtrat sebebiyle Tanrısal özellikleri kullanmalısınız. Böylece hem toplumsal paylaşımı/uzlaşıyı etkin kılar, hem de ilahi denetim mekanizması içine sokmuş olursunuz.

 

Karagülle -  Benim yaptığım sizin önerdiğinizdir.  Nebi Allah'tan emirler alan demektir. Her insan kendisi için nebidir. İlmi içtihatta bulununca vahiy almış olur. Hatalı olsa bile onunla amel etmekle mükelleftir. Çünkü ona hata yaptıran da Allahtır. Kuran 'bilmiyorsanız sorunuz' diyor. Sorma ruhsatını bilmemeye şart yapmıştır. Bilirsen soramazsın.  Her ilim ilahi vahiydır.  Nebi o bilen kimselerdir. Onların icmaı da  Allahın katı vahyidir. Seçilmiş alimler, içtihatları ile topluluğu temsil etmektedirler. Çünkü insan müçtehidini kendisi seçtiği için onun adına o içtihat etmiş oluyor. Aynı mezhepte olanlar ittifakla hükümleri kabul etmiş olurlar. İcma halinde ise tüm topluluk ilahi vahyi almış olur.

 

Adian - Nebi : Özgür bireylerin topluluğunu temsil eder, katılımcılık / demokrasi. (siz kullanmıyorsunuz)

SLT: Bireysel katılımı temsil eder. Bir çeşit özgürlük hakkıdır. (siz toplantı diyorsunuz)

Zekat: Sosyal sigorta, dayanışma fonu (Siz vergi diyorsunuz)

Mescid : Kamu yönetimini, kamusal alanları temsil eder, (siz kullanmıyorsunuz)

 

Karagülle -  Evet nebi özgür bireyleri temsi eder. Eskiden Allah vahiy ile nebiler gönderdi. Ona inananlar, Allah'a inanmış olurlardı. Şimdi kişiler kendi alimlerini yani nebilerini kendileri seçiyorlar, onun içtihatları onlara Allah'ın vahyİ oluyor. Sünnet namazlarında insanlar nebilerine tabi olurlar. Farz namazlarında tüm topluluğun resulüne tabi olurlar ona itaat ederek Allah'a, topluluğa itaat etmiş olur. Zekat sosyal sigortadır. Zekatta kamu giderleri vardır, sosyal güvenlik vardır. Aidatla değil zekatla karşılanır. Kuran yoksullara, fakirlere, yetimlere, emeklilere (zilkurba) diyor.Bu sosyal güvenlikle ilgilidir.  Amilin, müellef, Allah ve resulün payları kamu görevleridir.  Mescit toplantı yeridir. İstişare yeridir. Öğretim yeridir.  Rükulu namaz, toplantı başlarken ve biterken ifa edilen ibadetten ibarettir.  Biz sizin namaza verdiğiniz manayı, zekata verdiğiniz manayı ret etmiyoruz,  kabul ediyoruz. Siz bizim Kurandan anladığımız namazı zoraki tevilleriniz ile ret ediyorsunuz.

 

Adian -Zekata vergi dediğiniz zaman, sosyal dayanışmayı ortadan kaldırmış olursunuz. Böyle yaptığınız zaman kazancın vergi miktarını hesaplamaya kalkarsınız. Oysa ihtiyaç fazlası gerekiyorsa topluluğa aittir. Zekat topluluğun hakkıdır. Devletin hakkı ayrıdır. Böylece katılımcılığı ve paylaşımı dinamik tutarsınız.

 

Karagülle -  Kuranda  aradaki kazançtan vergi alınmaz. Bir şeyin fiyatı arttı diye fayda artmaz. Onun için vergi sadece hasıladan alınır. Sanayi üretimden beşte bir, zirai üretimden onda bir alınır. Sadece herkese açık yerdeki üretimde kardan değil, sermayeden kırkta bir alınır. Bunlar Kuranın bildirdikleridir. Alınan zekat yani vergi içinde topluluğun hakları vardır ve devlet onları bölüştürür. Yoksa halkın birbirine yaptıkları ihsan zekat değildir.

 

Adian -Hong Kongda vergilendirme sistemi ilginçtir. Yıllık geliriniz US$ 20 000 üzerinde ise, fazlalık gelirinizin net tutarından (masraflar düşüldükten sonra) % 16,5 vergi ödersiniz. Bu vergiyi devlet tahakkuk ettirir. Ancak tahakkuk eden vergiyi devlete ödemek zorunda değilsiniz. Ödemeniz gereken tahakkuk etmiş verginizi bir sivil toplum kuruluşuna, bir vakfa vb. de ödeyebilirsiniz. Bu durumda vergi dairesine ödemeniz gereken vergi miktarı kadar makbuz verirsiniz ve verginiz ödenmiş olur.

 

Karagülle - Zekat ödemesinde de iki yol vardır. Başkana verirsiniz. Yahut zekatı sosyal yardıma müstahak olan birine verirsiniz. Verdiğiniz zekatın karşılığından yararlanmazsınız.

a) Herkes ödediği vergi kadar faizsiz kredi istihkak eder.

b) Herkes ödediği krediden ve su, elektrik gibi  işletmedeki yardımcı hizmetlerden yararlanır.

d) Herkes ödediği vergi nispetinde sosyal sigorta derecesini yükseltir.

e) Herkes ödediği vergi değeri ile tarlasını ve mallarını sigorta etmiş olur.

 

Adian - Resul kavramını Devletin Başı” olarak düşünüyorsunuz.   Bu şekilde yetkisini Allahtan alan bir lider öngörüyor olabilirsiniz. Ancak bu çok doğru değildir. Varlığın iki kısmı vardır. Görünen ve görünmeyen kısmı. Her ikisi birlikte iken varlık olur, insan da böyledir. İslam peygamberini düşünürsek onun iki yönü vardı, birincisi Resul olması idi ki bu Allaha ait olan yanıdır, yani görünmeyen kısmıdır, ikincisi de devlet başkanıydı. Ancak Resul devlet başkanı değildi, devlet başkanı olan Muhammed idi bu da onun görünen kısmıdır. Yetkisini topluluktan alıyordu. Çünkü herkes ona biat etmişti, seçilmişti. Bu farka dikkat etmek gerekir.

 

Karagülle - Tam tersine Muhammed'in iki görevi vardı. Biri nebilik idi. Allah'tan Kuranı vahiy yoluyla alıyordu. Muhammed'in dışında artık kimse Allah'tan bir kitabı vahiy olarak almayacaktır. Bu yönüyle Muhammed hatemu nebiyyindir. Resul tarafı ile başkandır. Vefatı ile onun başkanlığı son bulmuş, yerine halifeler gelmişlerdir. Artık başkan Muhammed değil, onlardı. Muhammed'in bazı yönetim kararlarını değiştirdiler.

 

Adian - Anlaşıldığı kadarıyla kurguladığınız sistem çok sert görünüyor, bir nevi diktatörlük gibi. Doğrudan katılımı değil, dolaylı temsili öngörüyorsunuz. Yetkiyi zorla kullanan bir yapı görünümünde. Bir yandan bireysel kabule dayandırıyorsunuz, ancak öte yandan kabul etmeyi zorunlu tutuyorsunuz. Bireyi özgürleştirmediğiniz zaman sistem olmaz, sistemi özgürleştirmediğiniz zaman topluluk olmaz. Doğrudan katılımı olmayan birey Rainadır. Özgür değildir. Topluluğun tamamı rabbani şahsiyetler olmayabilir. Ancak rabbani şahsiyetlerin görevi onlara öğretmektir, ikna etmektir.

 

Karagülle - Bizim anladığımız Kuran yönetiminde merkezi yönetim yoktur. Topluluk bine yakın aileden oluşur.  Kendi seçtikleri başkanları vardır. Topluluğun resulü budur. Cuma namazını kıldıran imamdır. Merkez bucakları vardır. Merkez başkanları yoktur. İl başkanı sadece merkez bucağının başkanıdır. İl merkez bucağı diğer bucakların merkezidir. Bunun için ümmelkura denmektedir.  Bucak başkanları da aynı bütün başkanlar gibi hakemlerden oluşan yargı denetimindedirler. Kişiler başkanın memuru değildir. Herkes sözleşmelere yani yasalara uyar. Hesabını da kendi seçtiği hakemlere verir.  Bununla beraber istediği zaman başka bucağa gidebilir.  Taşınmazlarını peşin bedelle ve değeri ile devlet satın almak zorundadır. Hicret demokrasisi vardır. Ekseriyet demokrasisi yoktur.  Tutuklama yoktur, yakalama yoktur, hapishane yoktur. Hakemlerin verdiği kararlara  kişiler kendi istekleri ile uyarlar. Uymayanlar topluluğundan dışlanır ve onu bucak başkanı değil, il emniyeti yola getirir. Bizim sağladığımız özgürlük kadar bir özgürlüğü düşünemiyorum. Ama o nispette düzen de sağlanmıştır. Başkanlara sadece sürme yetkisi verilmiştir. Ona da gitme hakkı tanınmıştır.

Zarara uğratılmadan gider.

   

Adian - Sisteminizi Kuran çerçevesinde kurgulamakla birlikte, insan unsurunda ayırım yapmaktadır. Bu sistem topluluğu bütünüyle Kuran ehli kabul etmektedir. Oysa Kuran ehli (Kastımız genel olarak anlaşıldığı manasıyla Müslüman) olmayanlar da bu topluluğun içinde olacaklardır. Onları başkalaştırmak mümkün değildir. Din (düzen) bir kurum olarak değerlendirilebilir, ancak Din, bir inanç sistemi olarak topluluğun veya bireylerin önüne konulamaz. Kuran her insana eşit muamele eder. Kafirlere bile. Müşrikler hariç. Ancak müşrik olmak da aleni değildir. Bu yüzden ayırım da söz konusu değildir.

 

Karagülle -  Bizim düzenimizde, insanlar kendi bucaklarını kurarak istedikleri gibi yaşarlar. Bucağın iç işlerine merkez karışamaz.  Merkez sadece güvenliği korur. Ekonomik ortaklıları yürütür. Hakemler karşısında devlet başkanı ile bucak başkanı eşittir. Din düzen demektir. Firavunun dininden bahsedilir. Kuran dinden takva olarak bahsetmektedir.  Merkez bucaklar, herkese açıktır. Mümin olmak demek, askerlik yapmak demektir. Müslimlik ise askerlik yapmayıp bedel verme demektir. Herkes mümin olabilir. Müslimlerin yönetimde yetkileri azdır.

Kişiler çoklu sistemde kendi komutanlarını seçerler ve değiştirirler. İlmi, dini, mesleki ve askeri gruplar vardır. Kişi bunlardan istediğine katılabilir değiştirebilir. Ayrıca bucaklarını da değiştirebilir.  Her çalışanın faizsiz çalışma,  kredi alma hakkı  vardır.

Biz Kuranda yaptığımız kabullerle Adil Düzeni oluşturduk. Kurandan başka türlü düzen çıkaran varsa biz dinlemeye hazırız. Sadece yanlışları bulma bir şey ifade etmez. Her kuruluşun eksikleri, hataları vardır. En iyisini ortaya koymak gerekmektedir. Kurana dayanmadan da düzenlerimiz olabilir. Tartışmaya hazırız. Gayemiz karşı tarafın yanlışlarını göstermek değil, kendi düzenimizin eksikliklerini öğrenip gidermektir. Buna katkınız olduğu için sizler için dua ediyoruz. Tartışmamızın yararı için savunma hakkımız sizi rahatsız etmemelidir.

 

Adian - Sistemi insan eksenli tasarlamak gerekir. Yeryüzündeki bütün insan guruplarını içine alacak şekilde düzenlemek gerekir. Evrensel olmalıdır. Kurandan önce kavmiyetçilik vardı. Kuran bunu ortadan kaldırdı ve insan merkezli bir düzen getirdi. Amenu kavramından kasıt, sadece kurana tabi olanlar değildir. Bu herkesi kapsar. Bütün insanlığı.

 

Karagülle - Kuran tüm insanlara rahmettir. Herkese ve  her düşünceye eşit haklar tanınmıştır. Ama kavimleri, şabları, kabileleri ve aşiretleri ortadan kaldırmamıştır. Bizim düzende bunu yapıyoruz. Kurana inananlara tanıdığımız hakları sosyalistlere, komünistlere ve kapitalistlere de tanıyoruz. Dinsizlere de tanıyoruz. Ama herkes kendi sosyal grupları içinde özgürdür. Herkes bucağında ve ocağında özgürdür. Kimsenin kimseye tahakküm etmeye hakkı yoktur. Bunu da hicret demokrasisi olarak kabul ediyoruz. Biz dört büyük dine mensup olanları ve  yahudileri ehlikitap kabul ediyoruz. Onlardan iyi insan olanlar da bizden iyi olanlar gibi cennete gidecekler.  Sizin istediğiniz her şey Adil Düzende vardır. Çünkü  Kurana dayanır, insanın ihtiyaçlarını giderir.

 

Adian- Kuran Arapça telaffuz edilen bir dille nazil olmuştur. Onun dili evrenseldir. Temel prensipleri koymak suretiyle bizlere geniş bir hareket alanı bırakmıştır. Barışın gereği de budur.  Başkalaşmayı değil, bütünleşmeyi önerir.  Mescid kavramını bu çerçevede değerlendirmeniz yararlı olabilir. Resulullah’ın uygulamaları da bu yöndedir.

 

Karagülle - Kuran konuşma diliyle nazil olmuştur. Yanı kelimeler ve kuralları tanımlanmamıştır. Peygamber de sadece uygulamıştır. Onu açıklaması yasaklanmıştır.  Konuşma dilinde ölçüler olmadığı için uygulanamaz. Konuşma dilini mantık diline zamanın alimleri çevirir. Mesela İstanbul kelimesi Kostantin'den beri aynıdır. Konuşma dilinde değişmemiştir. Ama İstanbul'un sınırları ve içindekiler her zaman değişmektedir. O halde İstanbul dendiği zaman Jüstinyaunus kendi İstanbul'unu, Fatih de kendi İstanbul'unu ve şimdi de biz, bizim İstanbul'u anlamak zorundayız.  Adil Düzen bunu yapmaktadır. Kuranın kelime ve kurallarını bugünkü ilme göre manalandırmaktadır. Bin sene sonra bizim tanımlar da işe yaramayacak, o gün insanlar kendileri tanımlayacaklardır. Şimdi siz de kelime ve kurallara  yeni manalar verdiğiniz zaman bizim yaptığımızı yapıyorsunuz. Onun için tartışabiliyoruz. Oysa İslam ulemasından bizimle tartışan kimse yoktur. Çünkü onlar bin sene öncesini yaşıyorlar.

 

Adian - Bu şekilde özetledikten sonra öneriniz:

Esas Madde

1. Madde: Kurân insanların bütün sorunlarını çözer. Bunu kabul edenler Kurân ehlidir. Bunlar Kurân’ı anlarken birbirlerine yardım ederler. Ortak çözümlere icma, anlaşamadıkları çözümlere içtihat diyoruz. İcmalarda birlikte hareket edilir. İçtihatlarda herkes kendi içtihadına göre hareket eder. İçtihatlar 5000 nüfuslu bucaklar seviyesinde yapılır. Bucağın icmalarına uymak istemeyen o bucaktan ayrılma durumundadır.

 Kurân insanların bütün sorunlarını çözer. Bunu kabul edenler Kurân ehlidir : Kuran ın yani vahyin bize öğrettiği en önemli şey, bütün meselelerin BILGI ile çözüleceğidir. Kuran doğrudan hiçbir problemi çözmez. Problemleri insanlar Kuran ın öğrettiği gibi çözerler.  Bilgi ve Erdem ile çözülemeyecek hiçbir mesele yoktur. Barışı tesis etmenin en temel unsurudur. Bunu kabul edenler ise barış gönüllüleridir.

Kuran ı anlarken birbirlerine yardım ederler: Bilgi ve deneyimleri paylaşmak. Bu bir görevdir.

Birlikte hareket : Katılımcılık birlikte hareket etmenin temelini oluşturur.

İCMA ve İCTİHAD : Katılımcı karar mekanizması ve bireysel araştırma/tartışma özgürlüğü, herkes araştırır, mutmain olur ve karar mekanizmasına katılır. Ortak sonuçlar herkesi bağlar.

 

Karagülle - "Karar mekanizmasına katılır" sözünüz, mücmeldir. Biz ekseriyetin kararını kabul etmiyoruz. Ama isteyenler kendi bucaklarında ekseriyet kararını uygulayabilirler. Beğenmeyenler o bucaktan hicret ederler.

İçtihatlar 5000 nüfuslu bucaklar seviyesinde yapılır. Bucağın icmalarına uymak istemeyen o bucaktan ayrılma durumundadır. Yaşam hakkı kutsaldır, yaşam alanını seçme hakkı da kutsaldır. Her ne sebeple olursa olsun dokunulmaz olmalıdır. (Suç hali ayrıdır, hukuk belirler)

 

Karagülle - Suç  halinde ceza, atanmış hakimler tarafından tespit edilmez. Tarafların seçtiği hakemler ile hakemlerin seçtiği başhakemden oluşmuş yargı tarafından mahküm edilebilir. Hakemlerin kararına uymayanları hukuk korumaz.

 

Adian - Kur'andan anladıklarımızı paylaşabiliriz. Ancak düzen tasarımı şeklinde bir çalışmamız olmadı.  Zaman içinde bu yönde kendimizi geliştirebiliriz. Elbette bu da gereklidir, olmalıdır. Paylaşarak çoğaltmak gerekir.

 

Karagülle - Bu yazınız bize çok yararlı olmuştur. Adil Düzene göre İnsanlık anayasamızı size göndereceğiz.  Havariler gibi Allah'a giden yolda ensar olursunuz. İsa "Bana yardımcı yok mu?" diyor. Havariler "Senin değil, Allahın yardımcılarıyız." diyorlar. Siz de bizim değil, onun ensarı olacaksınız.

 

Adian - vesselam

 

Karagülle- ve aleykümüsselam

 

 






Çok Okunan Makaleler
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 42099 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 29356 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 27812 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 19755 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Akevler
14.07.2013 18587 Okunma
6 Yorum 22.07.2017 20:36
Süleyman Karagülle
Devlete faiz haram mıdır?
9.11.2013 17835 Okunma
Süleyman Karagülle
İlmîlik Demek “Usul” Demektir
3.10.2015 16746 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden Arapça; Neden Kuran Arapçası
9.02.2013 15500 Okunma
1 Yorum 10.02.2013 15:18
Süleyman Karagülle
Fıkha Göre Yeni Hükümet
14.06.2015 14198 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 16:16
Süleyman Karagülle
Putin Müslüman Oldu
21.03.2015 13829 Okunma
5 Yorum 24.03.2015 11:50
Süleyman Karagülle
Tesviye mi Tasfiye mi?
1.09.2016 13708 Okunma
3 Yorum 22.09.2016 19:58
Süleyman Karagülle
Akit ve Ahit (Tekrar)
12.04.2012 13648 Okunma
1 Yorum 13.04.2012 17:57
Süleyman Karagülle
Ahmet Davutoğlu’nun Hatası
14.05.2016 13616 Okunma
3 Yorum 17.05.2016 07:37
Süleyman Karagülle
15 Temmuz 2016 Neden Yapıldı?
17.07.2016 13460 Okunma
3 Yorum 19.07.2016 19:47
Süleyman Karagülle
Kuran'ı Doğru Anlamak
30.05.2015 13441 Okunma
3 Yorum 27.11.2016 18:52
Süleyman Karagülle
R.T.Erdoğan ve F.Gülen
8.02.2014 13377 Okunma
2 Yorum 27.07.2017 01:05
Süleyman Karagülle
İnsanlık anayasası - Sam Adian'a cevap
24.02.2016 13359 Okunma
10 Yorum 26.02.2016 00:34
Süleyman Karagülle
Evlilik ve Kanun Önerisi
5.03.2016 13341 Okunma
1 Yorum 06.03.2016 01:18
Süleyman Karagülle
Akhan ve Tokul Ailelerine Açık Mektup!
5.09.2015 12873 Okunma
1 Yorum 05.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015 12223 Okunma
3 Yorum 29.07.2015 03:01
Süleyman Karagülle
Düşen Uçak ve Suriye Meselesi
29.11.2015 12216 Okunma
4 Yorum 08.12.2015 06:11
Süleyman Karagülle
İdam ve Öcalan
25.06.2016 12004 Okunma
6 Yorum 02.07.2016 12:02
Süleyman Karagülle
Kesilen Hayvanlar (Mete Firidin’in görüşü üzerine)
14.04.2015 12000 Okunma
1 Yorum 16.04.2015 20:19
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sisteminin Delilleri
21.05.2016 11991 Okunma
4 Yorum 22.05.2016 18:44
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-1
1.10.2011 11769 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
20.09.2015 11673 Okunma
4 Yorum 23.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Darbeyi Kim Yaptı?
8.10.2016 11671 Okunma
6 Yorum 11.10.2016 13:15
Süleyman Karagülle
Kur’an Ekonomisi
3.12.2016 11365 Okunma
3 Yorum 05.12.2016 13:19
Süleyman Karagülle
Davet
25.04.2015 11336 Okunma
6 Yorum 27.04.2015 10:03
Süleyman Karagülle
Sam'a cevap: Kuran'daki müşküller, müteşabihler
3.01.2016 11336 Okunma
1 Yorum 16.01.2016 14:15
Süleyman Karagülle
AK Parti’nin Kötülük ve İyilikleri
25.06.2016 11323 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE TAM İSTİHDAM
3.10.2016 11309 Okunma
Süleyman Karagülle
Sam Adian'a cevap
15.11.2015 11181 Okunma
2 Yorum 19.11.2015 21:27
Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015 11161 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:54
Süleyman Karagülle
İki Merkez; Sermaye ve Kur’an
3.10.2015 11161 Okunma
2 Yorum 05.10.2015 08:11
Süleyman Karagülle
Koalisyon ve Çözüm
4.07.2015 11099 Okunma
3 Yorum 24.07.2015 23:29
Süleyman Karagülle
AK Parti’ye Tuzak!
11.04.2015 11050 Okunma
3 Yorum 13.04.2015 12:32
Süleyman Karagülle
Riba/Faiz ve Katılım Bankaları
24.01.2015 10998 Okunma
Süleyman Karagülle
Kiralar Neden Yüksek?
31.01.2015 10917 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye’yi bekleyen tehlike; uçurum!
6.06.2015 10914 Okunma
2 Yorum 09.06.2015 08:56
Süleyman Karagülle
Mümin kimdir?
9.05.2015 10911 Okunma
Süleyman Karagülle
Akit Yorumcularına
21.07.2015 10811 Okunma
1 Yorum 22.07.2015 13:24
Süleyman Karagülle
Söz ver, oy vereyim
9.05.2015 10798 Okunma
1 Yorum 11.05.2015 09:51
Süleyman Karagülle
İstihare; “EVET/HAYIR” manası nedir?
26.02.2017 10780 Okunma
9 Yorum 04.08.2017 21:52
Süleyman Karagülle
Çağımızda Cihad
7.07.2015 10771 Okunma
3 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Çağımızın sorunları
4.05.2013 10730 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:10
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 10704 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Türkiye’nin Yeri ve Görevi
27.06.2015 10689 Okunma
1 Yorum 29.06.2015 14:04
Süleyman Karagülle
Kuran'ın değeri, Muhammed'in varlığına dair cevaplar
11.06.2016 10662 Okunma
1 Yorum 12.06.2016 17:31
Süleyman Karagülle
Korkunç Kriz ve Çaresi
16.05.2015 10562 Okunma
3 Yorum 22.05.2015 11:29
Süleyman Karagülle
Medine Vesikası-Taha Akyol’a Cevaplar-2
25.07.2015 10546 Okunma
Süleyman Karagülle
İran'da zelzele ve teklif
20.04.2013 10527 Okunma
4 Yorum 25.04.2013 18:26
Süleyman Karagülle
F. Gülen ve İbtihal
26.03.2016 10526 Okunma
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi
26.11.2016 10492 Okunma
4 Yorum 29.11.2016 07:17
Süleyman Karagülle
Çözüm Süreci ve PKK sorununun çözümü
8.08.2015 10466 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 12:00
Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013 10436 Okunma
8 Yorum 08.04.2014 09:25
Süleyman Karagülle
Avrasya Ekonomik Birliği
3.01.2015 10326 Okunma
3 Yorum 14.01.2015 08:18
Süleyman Karagülle
Akevler ve AK Parti
14.06.2015 10171 Okunma
Süleyman Karagülle
Vergisiz Devlet
26.12.2015 10131 Okunma
2 Yorum 26.12.2015 20:11
Süleyman Karagülle
Çözüm 100 lojmanlı işyerleri
30.03.2013 10045 Okunma
9 Yorum 13.04.2013 08:44
Süleyman Karagülle
Kuran'a İman ve Uymamız Gereken Dört İlke
5.11.2016 10019 Okunma
3 Yorum 13.11.2016 13:12
Süleyman Karagülle
Kur’an ve İki Lider; Putin ve Erdoğan
2.01.2016 9992 Okunma
4 Yorum 08.01.2016 15:13
Süleyman Karagülle
Elektrik Kesintisi ve Çözüm Önerisi
4.04.2015 9982 Okunma
Süleyman Karagülle
Ruslar ve Türkler
20.12.2015 9962 Okunma
2 Yorum 25.12.2015 14:57
Süleyman Karagülle
Mısır’daki İdamlar ve Yapılması Gerekenler
23.05.2015 9939 Okunma
1 Yorum 25.05.2015 10:09
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 9891 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Süleyman Karagülle
İstişare
2.11.2013 9822 Okunma
8 Yorum 13.11.2013 11:10
Süleyman Karagülle
KUR’ANÎ ÇÖZÜM
18.04.2016 9813 Okunma
1 Yorum 18.04.2016 10:52
Süleyman Karagülle
Vadeli satış, taksit ve murabaha
22.12.2012 9790 Okunma
Süleyman Karagülle
Kıssadan hisse ve devlet yönetimi
17.05.2014 9770 Okunma
Süleyman Karagülle
PKK, Kürtler ve Yapılması Gereken
7.11.2015 9760 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:52
Süleyman Karagülle
Kenan Evren
16.05.2015 9756 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:30
Süleyman Karagülle
Altın Bono
17.12.2016 9724 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 21:21
Süleyman Karagülle
Milletvekili Yemini
14.03.2015 9682 Okunma
Süleyman Karagülle
Yeni Bir Dünya İçin Yapılması Gerekenler
19.11.2016 9633 Okunma
1 Yorum 19.11.2016 22:39
Süleyman Karagülle
IŞİD ve PKK ile Neler Oluyor?
1.08.2015 9602 Okunma
Süleyman Karagülle
Sermaye ve siyasi güç, para ve silah
24.05.2014 9512 Okunma
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 9485 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
Son Ümit!
4.07.2015 9448 Okunma
Süleyman Karagülle
İslâm Hukuku-Taha Akyol’a Cevaplar-1
25.07.2015 9381 Okunma
Süleyman Karagülle
Çanlar kimin için çalıyor?
19.07.2014 9365 Okunma
5 Yorum 22.07.2014 09:12
Süleyman Karagülle
Adil Kur’an Düzeni ve çağımızın sorunları
5.09.2015 9333 Okunma
2 Yorum 07.09.2015 17:54
Süleyman Karagülle
Neden matematik?
16.02.2013 9328 Okunma
1 Yorum 17.02.2013 00:40
Süleyman Karagülle
Vergi indirimi ve vergi iadesi
22.02.2014 9244 Okunma
Süleyman Karagülle
Ayı öldürmek yasak
4.05.2013 9224 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:25
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Çin
1.08.2015 9187 Okunma
1 Yorum 03.08.2015 09:13
Süleyman Karagülle
Rockefeller Ailesi ve Hidrojen Enerjisi
2.04.2016 9111 Okunma
2 Yorum 11.04.2016 08:19
Süleyman Karagülle
Partilere Tavsiye
30.05.2015 9108 Okunma
1 Yorum 01.06.2015 08:08
Süleyman Karagülle
Mehmet Hikmetumut, Ölüm ve Ötesi
5.07.2015 9078 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Yeni Hükümet ve Devlet Başkanı
20.06.2015 9060 Okunma
2 Yorum 23.06.2015 14:03
Süleyman Karagülle
PKK Mikrobu Üreten Sebepler ve TEDAVİ
6.02.2016 9059 Okunma
1 Yorum 06.02.2016 23:11
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeninde Başkanlık
21.05.2016 9035 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:10
Süleyman Karagülle
Rüya
20.02.2016 9004 Okunma
2 Yorum 21.02.2016 11:34
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeni; Çözümü Halk Üretebilir
14.11.2015 8981 Okunma
1 Yorum 16.11.2015 08:32
Süleyman Karagülle
Akevler ve Araştırmacı
12.01.2013 8922 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir Adil Düzen Eleştirisi ve Cevabı
15.11.2011 8812 Okunma
Süleyman Karagülle
Tanrı ve Olasılık
3.10.2015 8761 Okunma
Süleyman Karagülle
AK Partinin başarıları
16.11.2013 8731 Okunma
Süleyman Karagülle
Akevler Ekolü ve ...
18.04.2015 8704 Okunma
2 Yorum 20.04.2015 17:09
Süleyman Karagülle
Erbakan ve Adil Düzen
14.11.2009 8636 Okunma


© 2025 - Akevler