SERMAYE İLE DEVLETLER ARASINDA SAVAŞ VAR
Bugün Sermaye ile devletler arasında savaş vardır. 15 Temmuz’u bu savaşın ilk karşılaşması olarak görebilirsiniz. Sermaye yenilmiştir. Ne var ki savaşta kullanılan silahlar farklıdır. Taraflardan biri dolar/para, diğeri mermi/silah kullanmaktadır. Birbirlerine zarar vermektedirler ama savaş bir türlü bitmiyor. Savaşın bitmesi için silahlar aynı cinsten olmalıdır. Sermeye bunu denedi. Dolarla elde ettiği mermiyi kullandı ama yenildi. Siyasetin Sermaye’ye galip gelebilmesi için o da dolara benzer bir silah kullanmalıdır.
Taklit edilmiş silah hakikisini yenemez. Dolara benzer bir para hiçbir zaman doları yenemez. Doları yenebilmesi için doların dışında ve ondan daha etkin bir para kullanılmalıdır. Bu hususta Prof. Arif Ersoy belki yirmi yıl önce yayınladığı makalesi vardır. Akevler bunu yirmi yıl önce keşfetmiş idi.
Bugün bu hususta Akevler ulemasından yararlanabilirsiniz. Akevler’den Prof. Arif Ersoy, Prof. Sabri Tekir ve diğerleri ekonomi âlimleri, Prof. Ali Erişen, Prof. Hira Karagülle ve diğerleri mühendis âlimleri vardır. Size bir hafta içinde projelerini hazırlayıp verebilirler. Telif hakkını de istemezler.
Yapılacaklar şunlardır.
1- Türkiye, Rusya, İran ve Çin dörtlü anlaşma yaparlar, aralarındaki alışverişi kendi paraları ile yapmaya karar verirler.
2- Her devlet ihracatını kendi parası ile yapar. Ruslar Rus parası ile, Türkler Türk parası ile, Çinliler Çin parası ile ve İranlılar İran parası ile yaparlar, fiyatları kendi paraları ile koyarlar.
3- Her devlet ithalatını karşı devletin parası ile yapar. Türkiye Çin’den bir mal alacaksa Çin parasını, Rusya’dan bir mal alacaksa Rus parasını, İran’dan bir şey alacaksa İran parasını öder, karşı tarafın koyduğu fiyatlarla satın alır.
4- Bu mekanizmanın çalışması için devletlerin Merkez Bankaları paralarını karşılıklı olarak borç verirler. Türkler Ruslara TL’yi, Ruslar da Türklere Rubleyi borç verir. Merkez Bankaları bankalar aracılığı ile paraları değiştirmeye başlar. Rusya’da Türkiye’den ithalat yapmak isteyen tüccar, bankaya Rubleyi götürür, TL’yi satın alır ve onunla ithalat yapar. İhracat yapacaksa tersini yapar. Böylece dört devlet arasında ithalat ve ihracat başka para kullanılmadan yapılmış olur.
5- Paraların Merkez Bankalarındaki kurları kasadaki stoklara göre arz ve talep kanunlarına göre ayarlanır. Yani kur öyle tespit edilir ki devletler arası ihracat ve ithalat eşit olsun ve devletlerin Merkez Bankalarında başka devletlerin para stokları dalgalanarak dengede kalsın. Böylece fiyatlar başka para devreye girmeden oluşur. Dış ticaret dengede olur. Paralardaki enflasyon kendiliğinden ortaya çıkar.
6- Devletler isterlerse yıl sonunda belli bir miktar paranın diğer devlette kalmasını sağlayarak kredi vermiş olurlar. Bu aynı zamanda ithalat ve ihracat fazlasıyla gerçekleşir. Devletlerin anlaşması ile sağlanır.
7- Devletler isterlerse paraları alıp satarken aralarında alış satış arasında kur farkı koyarak gümrük vergisini kasada tahsil eder. Halk alışveriş yaparken gümrük ödeme, para transfer etme gibi bir külfete girmez. Yani ekonomik rejimlerinde hiçbir değişiklik yapmaya gerek kalmadan ulusal paralarla dış ticaret rejimini getirmiş olurlar.
8- Dolar sadece ABD’den mal alırken kullanılır hâle geldiği için halk tarafından altın yerine para olarak kullanılmaz durma düşeceği için Sermaye dolarla ülke içinde fitne ve fesat çıkaramaz.
9- Zamanla devletler gümrükleri kaldırırlar. Yani alış ve satış kurları arasına fark koymazlar. Böylece fiilen gümrük birliği sağlanır.
10- Zamanla kuyumcuların devletlerin güvencesinde çıkardıkları altın bonolarını millî para ile alıp satarlar. Böylece uluslararası altın bonosu dolar yerine geçer, dolar yalnız ABD’nin kendi parası olmaya mahkûm olur.
Muhterem Cumhurbaşkanımız Kırgızistan’a giderken Akevler’den bir veya iki ilim adamını yanına alabilirdi. Hepsini yakından tanımaktadır. Akevler bunları sadece ülke çıkarı için yapmaktadır. Bunları üretirken bir yerden bir kuruş ücret almamaktadır.