Süleyman Karagülle
C Â R İ Y Â T (ZARİYAT3.AYET) 08.12.2000
12.02.2025
535 Okunma, 0 Yorum

C Â R İ Y Â T

 

بسم الله الرحمن الرحيم 

فالجاريات  يسرا    

ZÂRİYÂT SÛRESİ – 3.  ÂYET

 

ف Fa: Barajdan akan su veya kazandan çıkan buharın yönlendirilmiş zerreleri türbinde kanatlara çarpıyor ve kanatları döndürmeye başlıyor. Kanatlardaki mıknatıslar dönmeye başlıyor. Çevresindeki bobinleri tarıyor. Buraya kadar olan olaylar “Zâriyât Âyeti” ile anlatılıyor. “Fa” harfi getirilerek buradaki koparma olayı “Hâmilât Âyeti” ile anlatılıyor. Bobindeki bakır telin içinde bulunan ve çekirdekleri etrafında dolanan elektronları koparıyor. Böylece yük yüklenmiş oluyor. Burada şimdi bir “Fa” harfi daha getirilerek bundan sonra cereyan edecek olay anlatılacaktır. Trendeki lokomotif, yükseklerde toplanmış sulardır. Bunları buraya güneş enerjisi çıkarmıştır. Yani güneşteki ateş bu işi yapmıştır. Kazandaki buharı da yakıt ısıtmıştır. Onun kaynağı da yine güneştir. Ateşin kuvvet kaynağı olduğu Kur’an’ın başka âyetlerinde anlatılıyor. “Kapattığınız ateşi görüyor musunuz? Onu sizin için ve kuvvet üretenlere yarasın diye Biz mi yaptık, yoksa siz mi?” (Vâkıa, 71-73) deniyor. Baraj enerjiyi depoluyor ve sonra kullandırıyor. Türbin, mıknatıs ve bobin, katarın vagonları gibidir. Peş peşe birbirini çekiyorlar. “Fa” harfi bu çekişi anlatmaktadır. “Fa” bir tür vagonlar arasındaki dingildir.

Burada bir hususa işaret etmek gerekir.

Vıkr” kelimesini incelerken, rüzgarın veya suyun alıp götürmemesi için üzerlerine konan taş ‘ağırlık’ demek idi. “Vıkr”ı alan elektronların yerinde kalmaları, hareket etmemeleri gerekir. Burada Kur’an  aksi olayın ortaya çıktığına işaret ediyor. Vıkr, yük alıyor ama kolayca yürüyor. Bu zıtlık şunu belirtiyor; sebep - sonuç ilişkileri sadece “âdetullah” olup kendiliğinden olan kurallar değildir. Ağırlık bazen tesbit etmek için bazen de yürütmek için kullanılmaktadır. Aslında yerçekimi kuvveti de ağırlıktır. Yük yüklenince alan içinde hareket ortaya çıkar.

جاريات Câriyât: Sandal, denizin akıntısına kapılıp giden gemi, yahut rüzgârın gücü ile giden gemi demektir. Yani çevrenin akıntısı ile giden şey demektir. Su akıntısına da “cereyan” denmektedir. Elektrik için de bu kelime kullanılmaktadır.

Mıknatısın dönmesiyle meydana gelen elektriki rüzgâr alanı vardır. Bu rüzgar çevreye dağılmayıp telin içinde akmaktadır. Nasıl su ırmak içinde akmakta ise, elektrik akışı da telin içinde akmaktadır. Keban Barajı’ndan kalkıp buraya gelmekte olan telin içinden bu rüzgâr gelip ikinci telle tekrar geri dönmektedir. Bazen de ikinci tel olarak toprak kullanılmaktadır. Böyle elektriki bir ırmak bir boru oluşturulmaktadır. Yani bakır tel elektronların su borusudur. Suda nasıl su molekülleri akmakta ise, bakır boruda da elektronlar akmaktadır. Her elektron elektrik alanı içinde bir sandal gibidir.

جاريات Câriyât, “dişi müennes sâlim”dir.  Bu, akışın belli kural ve kaidelerle olduğu, gelişigüzel akmadıkları, sistemleri oluşturdukları, akan şeylerin parçacıklardan oluşturulduğunu ifade etmektedir. “Her şeyin miktar ile yaratıldığı âyeti”ne uygun olarak, her şeyin sayılı ve tane tabiatlı olduğunu bildirmektedir.

Kâinatın oluşmasının temel kanunları vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

-                                              Kâinatta her şey çift yaratılmıştır.

-                                              Kâinatta israf yoktur. Asgari imkânlarla azamisi yapılır.

-                                              Kâinatta her şey tane tabiatlıdır.

-                                              Kâinatta her şey dengededir.

Bir taraftan kâinatta entropi büyüyor, diğer taraftan kâinat genişliyor.

Kelimenin başına harf-i tarif getirilmiştir. Böylece bilinen ve tanınan parçacıklardan bahsedilmektedir. Deredeki çakıl taşlar yerine, hep birbirine benzeyen aynı fabrikadan çıkan belirli parçacıklardan oluşmaktadır. Şimdi bâzı birimleri tanımlayarak bu parçacıkların bulunuş şekillerini ve büyüklüklerini belirtelim:

Temel büyüklükler. Bunlar dört tanedir, (Dörtlü Sistem):

Uzunlukzamankitle ve kuvvet olarak alınmıştır.

Uzunluk olarak “cm”,   zaman olarak “saniye”,   kuvvet olarak “dyn” alınmıştır.

Zaman birimi seçilirken, gün 24’e bölünmüş ve bir birime “saat” denmiştir. Bunu Mezopotamyalılar yapmıştır. Yılın 360 güne yakın olması nedeniyle saati de 360’a bölmüşler ve bir cüz’üne “saniye” denmiştir. Nuh ve İbrahim Peygamberlerin kurduğu bu medeniyetin birimlerini insanlık hâlâ kullanmaktadır.

Uzunluk birimi olarak Avrupalılar ‘onluk sistemi’ Müslümanlardan öğrendikten ve onun kolaylığını gördükten sonra her şeyi ‘onluk sistem’e göre ayarladılar. Zaman nasıl yerin dönmesiyle birimlendirilmiş ise uzunluğu da öyle birimlendirdiler. Yeryüzünün çevresinin 40 milyonda birine “metre” demişlerdir. Metre de Arapçadır. “Mazrea” kelimesinin Lâtince şeklidir. Bu uzunluk insanın bir kulacına çok yakındır. Kur’an’da “zira’” kelimesi geçmektedir. Sağ  baş parmağınızı açıp sol elinizi sol memenize götürdüğünüzde 95 cm  civarında bir ölçü ortaya çıkar.

Kitle olarak da bir onda biri, metreküp içindeki su ile tanımlamıştırlar. Binde biri 1 gramdır.

Kuvvet olarak 1gramın  hızını  saniyede 1 cm artıran kuvvettir.

Batı bu birimleri İslâmiyet’in tesiri ile “onluk sistemi” olarak geliştirmiştir. 

Bu tanımlardan sonra sabit değerler bulunmuştur:

Işık Hızı sabittir.      c= 2.8976 10^10  cm/sn olarak ölçülmüştür.

Hareket Parçacığı     h= 6.0225 10^(-23)  Erg cm =    g cm/sn = h/c=g         

Kitle Çekimi              k= 6.670   10^(-8) dyn  cm^2/g   = ((cm/sn) ^3 cm  = (cm/sn) ^4 cm

                                                                                              k/c^4 = cm)

Kuvvet                       g cm/sn/sn  

Üç sabite dört  birimi birbirine bağlar. Bir sabitenin seçimi ile birimler seçilmiş olur.

Parçacıklar:

Kitle Parçacığı           me= 9.1091  g  

Elektrik Parçacığı     qe = 1.7588  10 ^7 m  e/g 

Parçacıklar onu çeken kuvvetle direnmesi nisbetinde bir hıza sahiptirler. Elektriki kuvvetle çekilmekte ama kütlesi ile direnmektedir. Bu ise 10 milyonda iki gibi çok küçük direnme ile karşılanmış olmaktadır. İşte Allah parçacığı yaratırken tellerden kolayca aksın diye parçacıkları küçük, yükü büyük yapmıştır. Pozitif ve negatif parçacıklar bir araya gelince uzakta etkileri kalmayacaktır. Orada kitle çekimi hâkim olacaktır. Bu sayede güneş sistemi ve yıldızlar oluşmaktadır. Küçük parçacıklarda ise elektriki kuvvetler hâkim olmaktadır. Magnetik alanın da parçacıklar hâlinde estiği Zâriyât Sûresi’nin birinci âyetinde belirlenmiştir. Yüklerin parçacıklardan oluştuğu ikinci âyette belirtilmiş oluyor. Üçüncü âyette hareket miktarının yani hız ile kitle çarpımının sabit olduğu ortaya çıkıyor. Dördüncü âyette işin parçacıklardan oluştuğu sabit oluyor.

Önemli Sonuç:    E= ½ m*v^2

Çarpanlardan biri parçacıklardan oluşmuş olmazsa sonuç parçacıklardan oluşmuş olmaz. Öyleyse parçacıklar tane tabiatlı olduğu gibi hız da tane tabiatlıdır. Yani uzunluk ve zaman da tane tabiatlıdır. Öyleyse, mekan sürekli değil, “cüz’ün lâ yetecezzâ”lardan oluşur. Zaman sürekli değil, “cüz’ün lâ yetecezzâ”lardan oluşur. Beş boyutlu uzay parçalardan oluşmuş büyümez küçülmez bir mekândır. O da sonsuz değildir. Bizim uzay ise devamlı olarak beş boyutlu uzay içinde büyüyüp dördüncü boyutu oluşturmaktadır. Beş boyutlu uzay parçacıklardan oluştuğu için üç boyutlu uzayın zamanı da mekanı da parçacıklardan oluşmak zorundadır.

Mutlak zaman yoktur. Zaman, görünen üç boyutun saniyenin çok kısa zamanında bir kattan diğer kata geçmiş olmasından doğmaktadır. Zamanı bunları saymakla ölçüyoruz. Kaç parçacığı atlamışsak o kadar zamanı yaşamışızdır. Akış da budur.

يسر “Yüsr” sol yan, “Usr” ise sol kol demektir. Sol yanda olanı sağ kol kolay kullanır. Sol kol zor çalışır. Biri kolaylık için, diğeri zorluk için kullanılır. Bununla beraber “yemîn” ve “şimâl” kelimeleri kullanılır. Kur’an’da. “Yüsr” ve “Usr” ise sadece zorluk ve kolaylık için kullanılır. Akışın kolay olmasını belirtiyor.

Bu işte yukarıda anlattığımız kitlenin elektrik yükten çok küçük olmasından ileri gelmektedir. Elektronlar çekirdekteki yörüngelerden kopar kopmaz yük sahibi olmakta, yelkenleri açabilmekte, magnetik rüzgârın oluşturduğu elektriki alanın etkisi ile elektron hızla hareket etmektedir. Bu hız etki bakımından ışık hızı kadar süratlidir. Burada iletkenlik sözkonusudur. Bâzı maddeler iletkendir, bâzı maddeler iletken değildir. İletkenler su borusunun boşluğunu oluşturur. Elektronlar oradan geçerler. İletken olmayan maddeler ise su borusunun çeperlerini oluşturur. Böylece her iki madde de bu iş için geçerlidir. Burada يسرا  “yüsran” kelimesinin nekire olması, değişik “yüsrler”in olduğunu ifade eder. Nitekim maddelerin elektrik akımına karşı direnci değişiktir. Bunlardan sadece çok kolay elektriği enerjiyi taşırlar. Direnç arttıkça verim düşer.

Elektriğin bu akımı Allah tarafından oluşturulmuş bulunan düzenle sağlanmaktadır.

Allah insanlara da bu konuda düzen kurmaları hâlinde çalışmaların normal olması gerekir.

EKONOMİDE de buna benzer sirkülasyon yani;

    “Zâriyât” var, “Hâmilât” var, “Câriyât” var, “Mukassimât” vardır...

EKONOMİDE; Emeğin devreye girmesi “Zâriyât”tır.

    Üretilen mal “Hâmilât”tır. Ekonomik değer yüklenmiş olur, artık ona para verilir.

    Malların nakledilmesi “Câriyât”tır.

    Bankalar ise “Mukkassimât”tır.

 

Kur’an âyetleri genel kuralları ortaya koyar.

Konu, bir misâl alarak orada örnekle açıklanır.

Ama biz  “kıyas kuralı”   ile diğerlerini de anlarız.

 






Çok Okunan Makaleler
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 42390 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 29630 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 28072 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 19931 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Akevler
14.07.2013 18941 Okunma
6 Yorum 22.07.2017 20:36
Süleyman Karagülle
Devlete faiz haram mıdır?
9.11.2013 18026 Okunma
Süleyman Karagülle
İlmîlik Demek “Usul” Demektir
3.10.2015 16899 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden Arapça; Neden Kuran Arapçası
9.02.2013 15726 Okunma
1 Yorum 10.02.2013 15:18
Süleyman Karagülle
Fıkha Göre Yeni Hükümet
14.06.2015 14338 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 16:16
Süleyman Karagülle
Putin Müslüman Oldu
21.03.2015 14101 Okunma
5 Yorum 24.03.2015 11:50
Süleyman Karagülle
Tesviye mi Tasfiye mi?
1.09.2016 13873 Okunma
3 Yorum 22.09.2016 19:58
Süleyman Karagülle
Akit ve Ahit (Tekrar)
12.04.2012 13784 Okunma
1 Yorum 13.04.2012 17:57
Süleyman Karagülle
Ahmet Davutoğlu’nun Hatası
14.05.2016 13748 Okunma
3 Yorum 17.05.2016 07:37
Süleyman Karagülle
15 Temmuz 2016 Neden Yapıldı?
17.07.2016 13638 Okunma
3 Yorum 19.07.2016 19:47
Süleyman Karagülle
Kuran'ı Doğru Anlamak
30.05.2015 13634 Okunma
3 Yorum 27.11.2016 18:52
Süleyman Karagülle
R.T.Erdoğan ve F.Gülen
8.02.2014 13551 Okunma
2 Yorum 27.07.2017 01:05
Süleyman Karagülle
İnsanlık anayasası - Sam Adian'a cevap
24.02.2016 13524 Okunma
10 Yorum 26.02.2016 00:34
Süleyman Karagülle
Evlilik ve Kanun Önerisi
5.03.2016 13475 Okunma
1 Yorum 06.03.2016 01:18
Süleyman Karagülle
Akhan ve Tokul Ailelerine Açık Mektup!
5.09.2015 13044 Okunma
1 Yorum 05.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Düşen Uçak ve Suriye Meselesi
29.11.2015 12459 Okunma
4 Yorum 08.12.2015 06:11
Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015 12359 Okunma
3 Yorum 29.07.2015 03:01
Süleyman Karagülle
İdam ve Öcalan
25.06.2016 12182 Okunma
6 Yorum 02.07.2016 12:02
Süleyman Karagülle
Kesilen Hayvanlar (Mete Firidin’in görüşü üzerine)
14.04.2015 12131 Okunma
1 Yorum 16.04.2015 20:19
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sisteminin Delilleri
21.05.2016 12123 Okunma
4 Yorum 22.05.2016 18:44
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-1
1.10.2011 11929 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
20.09.2015 11807 Okunma
4 Yorum 23.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Darbeyi Kim Yaptı?
8.10.2016 11793 Okunma
6 Yorum 11.10.2016 13:15
Süleyman Karagülle
Davet
25.04.2015 11549 Okunma
6 Yorum 27.04.2015 10:03
Süleyman Karagülle
Kur’an Ekonomisi
3.12.2016 11503 Okunma
3 Yorum 05.12.2016 13:19
Süleyman Karagülle
Sam'a cevap: Kuran'daki müşküller, müteşabihler
3.01.2016 11480 Okunma
1 Yorum 16.01.2016 14:15
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE TAM İSTİHDAM
3.10.2016 11449 Okunma
Süleyman Karagülle
AK Parti’nin Kötülük ve İyilikleri
25.06.2016 11429 Okunma
Süleyman Karagülle
Sam Adian'a cevap
15.11.2015 11306 Okunma
2 Yorum 19.11.2015 21:27
Süleyman Karagülle
Koalisyon ve Çözüm
4.07.2015 11292 Okunma
3 Yorum 24.07.2015 23:29
Süleyman Karagülle
İki Merkez; Sermaye ve Kur’an
3.10.2015 11290 Okunma
2 Yorum 05.10.2015 08:11
Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015 11290 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:54
Süleyman Karagülle
AK Parti’ye Tuzak!
11.04.2015 11211 Okunma
3 Yorum 13.04.2015 12:32
Süleyman Karagülle
Riba/Faiz ve Katılım Bankaları
24.01.2015 11132 Okunma
Süleyman Karagülle
Mümin kimdir?
9.05.2015 11123 Okunma
Süleyman Karagülle
Kiralar Neden Yüksek?
31.01.2015 11069 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye’yi bekleyen tehlike; uçurum!
6.06.2015 11047 Okunma
2 Yorum 09.06.2015 08:56
Süleyman Karagülle
İstihare; “EVET/HAYIR” manası nedir?
26.02.2017 10975 Okunma
9 Yorum 04.08.2017 21:52
Süleyman Karagülle
Akit Yorumcularına
21.07.2015 10935 Okunma
1 Yorum 22.07.2015 13:24
Süleyman Karagülle
Söz ver, oy vereyim
9.05.2015 10932 Okunma
1 Yorum 11.05.2015 09:51
Süleyman Karagülle
Çağımızda Cihad
7.07.2015 10924 Okunma
3 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 10901 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Çağımızın sorunları
4.05.2013 10846 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:10
Süleyman Karagülle
Türkiye’nin Yeri ve Görevi
27.06.2015 10821 Okunma
1 Yorum 29.06.2015 14:04
Süleyman Karagülle
Kuran'ın değeri, Muhammed'in varlığına dair cevaplar
11.06.2016 10770 Okunma
1 Yorum 12.06.2016 17:31
Süleyman Karagülle
Korkunç Kriz ve Çaresi
16.05.2015 10698 Okunma
3 Yorum 22.05.2015 11:29
Süleyman Karagülle
İran'da zelzele ve teklif
20.04.2013 10694 Okunma
4 Yorum 25.04.2013 18:26
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi
26.11.2016 10684 Okunma
4 Yorum 29.11.2016 07:17
Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013 10674 Okunma
8 Yorum 08.04.2014 09:25
Süleyman Karagülle
F. Gülen ve İbtihal
26.03.2016 10662 Okunma
Süleyman Karagülle
Medine Vesikası-Taha Akyol’a Cevaplar-2
25.07.2015 10659 Okunma
Süleyman Karagülle
Çözüm Süreci ve PKK sorununun çözümü
8.08.2015 10560 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 12:00
Süleyman Karagülle
Avrasya Ekonomik Birliği
3.01.2015 10449 Okunma
3 Yorum 14.01.2015 08:18
Süleyman Karagülle
Akevler ve AK Parti
14.06.2015 10324 Okunma
Süleyman Karagülle
Vergisiz Devlet
26.12.2015 10239 Okunma
2 Yorum 26.12.2015 20:11
Süleyman Karagülle
Çözüm 100 lojmanlı işyerleri
30.03.2013 10218 Okunma
9 Yorum 13.04.2013 08:44
Süleyman Karagülle
Kuran'a İman ve Uymamız Gereken Dört İlke
5.11.2016 10135 Okunma
3 Yorum 13.11.2016 13:12
Süleyman Karagülle
Elektrik Kesintisi ve Çözüm Önerisi
4.04.2015 10130 Okunma
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 10092 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Süleyman Karagülle
Kur’an ve İki Lider; Putin ve Erdoğan
2.01.2016 10088 Okunma
4 Yorum 08.01.2016 15:13
Süleyman Karagülle
Ruslar ve Türkler
20.12.2015 10063 Okunma
2 Yorum 25.12.2015 14:57
Süleyman Karagülle
İstişare
2.11.2013 10034 Okunma
8 Yorum 13.11.2013 11:10
Süleyman Karagülle
Mısır’daki İdamlar ve Yapılması Gerekenler
23.05.2015 10031 Okunma
1 Yorum 25.05.2015 10:09
Süleyman Karagülle
Vadeli satış, taksit ve murabaha
22.12.2012 9959 Okunma
Süleyman Karagülle
Kenan Evren
16.05.2015 9926 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:30
Süleyman Karagülle
KUR’ANÎ ÇÖZÜM
18.04.2016 9903 Okunma
1 Yorum 18.04.2016 10:52
Süleyman Karagülle
Kıssadan hisse ve devlet yönetimi
17.05.2014 9892 Okunma
Süleyman Karagülle
PKK, Kürtler ve Yapılması Gereken
7.11.2015 9882 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:52
Süleyman Karagülle
Altın Bono
17.12.2016 9876 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 21:21
Süleyman Karagülle
Milletvekili Yemini
14.03.2015 9868 Okunma
Süleyman Karagülle
Yeni Bir Dünya İçin Yapılması Gerekenler
19.11.2016 9753 Okunma
1 Yorum 19.11.2016 22:39
Süleyman Karagülle
IŞİD ve PKK ile Neler Oluyor?
1.08.2015 9707 Okunma
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 9650 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
Sermaye ve siyasi güç, para ve silah
24.05.2014 9641 Okunma
Süleyman Karagülle
Son Ümit!
4.07.2015 9595 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden matematik?
16.02.2013 9548 Okunma
1 Yorum 17.02.2013 00:40
Süleyman Karagülle
İslâm Hukuku-Taha Akyol’a Cevaplar-1
25.07.2015 9535 Okunma
Süleyman Karagülle
Çanlar kimin için çalıyor?
19.07.2014 9487 Okunma
5 Yorum 22.07.2014 09:12
Süleyman Karagülle
Adil Kur’an Düzeni ve çağımızın sorunları
5.09.2015 9435 Okunma
2 Yorum 07.09.2015 17:54
Süleyman Karagülle
Ayı öldürmek yasak
4.05.2013 9376 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:25
Süleyman Karagülle
Vergi indirimi ve vergi iadesi
22.02.2014 9364 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Çin
1.08.2015 9305 Okunma
1 Yorum 03.08.2015 09:13
Süleyman Karagülle
Rockefeller Ailesi ve Hidrojen Enerjisi
2.04.2016 9260 Okunma
2 Yorum 11.04.2016 08:19
Süleyman Karagülle
Partilere Tavsiye
30.05.2015 9230 Okunma
1 Yorum 01.06.2015 08:08
Süleyman Karagülle
Mehmet Hikmetumut, Ölüm ve Ötesi
5.07.2015 9212 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Rüya
20.02.2016 9198 Okunma
2 Yorum 21.02.2016 11:34
Süleyman Karagülle
Yeni Hükümet ve Devlet Başkanı
20.06.2015 9173 Okunma
2 Yorum 23.06.2015 14:03
Süleyman Karagülle
PKK Mikrobu Üreten Sebepler ve TEDAVİ
6.02.2016 9160 Okunma
1 Yorum 06.02.2016 23:11
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeninde Başkanlık
21.05.2016 9127 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:10
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeni; Çözümü Halk Üretebilir
14.11.2015 9089 Okunma
1 Yorum 16.11.2015 08:32
Süleyman Karagülle
Akevler ve Araştırmacı
12.01.2013 9045 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir Adil Düzen Eleştirisi ve Cevabı
15.11.2011 8971 Okunma
Süleyman Karagülle
Tanrı ve Olasılık
3.10.2015 8873 Okunma
Süleyman Karagülle
Akevler Ekolü ve ...
18.04.2015 8835 Okunma
2 Yorum 20.04.2015 17:09
Süleyman Karagülle
AK Partinin başarıları
16.11.2013 8832 Okunma
Süleyman Karagülle
Erbakan ve Adil Düzen
14.11.2009 8759 Okunma


© 2025 - Akevler