Süleyman Karagülle
MESKENLER VE İŞYERLERİ AYETİ 28.10.2000
12.02.2025
522 Okunma, 0 Yorum

والله جعل لكم من بيوتكم سكنا و جعل لكم من جلود الأنعام بيوتا تستخفونها يوم ظعنكم ويوم أقامتكم  و من أصوافها و أوبا رها و أشعارها أثاثا و متاعا ألي حين

“Allah evlerinizden bir kısmını sizin için seken yaptı. Ve hayvanların derilerinden size evler yaptı. Yerleştiğinizde ve za’n günlerinde onları hafifçe taşırsınız. Yününden, tüyünden ve kılından bir zamana kadar esas ve meta yaptı.”  (Nahl(16):80)

BU ÂYETTEKİ BAZI NOKTALARA İŞARET EDELİM:

“Evlerinizden bir kısmını sizin için mesken yaptı” ifadesi, evlerden bir kısmının mesken olmadığını bildirmiş oluyor. Bugün meskenler kadar iş yerleri vardır. Sanayi döneminde üretim tarladan çok fabrikalarda olmaktadır. Böylece Allah kapalı alanların ikiye ayrılacağını ve bir kısmının mesken, diğer kısmının ise işyeri olarak kullanılacağını bildiriyor. Bunların farklı olması farklı hükümleri getiriyor. Onun üzerinde düşünüp araştırmamız gerekiyor. Farklılıkları ortaya koymamız gerekiyor. Bunu şöyle açıklayabiliriz. Evler özel mülkiyetin konusudur. Oysa işyerleri ortaklığın konusudur. Evler kiraya verilebildiği halde işyerleri ortaklığa konabilir. “Kira” yerine “kira payı”nı alır.

Evler de ikiye ayrılmaktadır:   1- Sabit evler,   2- Taşınabilir evler.

İkinci evlerin nekire olması bunu belirler. İşte bizim “Ağaç Evler” bu tür evlerdir. Görülüyor ki biz bir işe girişirken Kur’an’ın uyarılarına ve işaretlerine bakıyoruz. “Taşınabilir Evler” burada nekire olarak geçmektedir. O halde derilerden başka da taşınabilir evler vardır. Biz bunu kıyas yoluyla çıkarıyoruz. Hayvanların derilerinden, ağaçların da kerestesinden yararlanmalıyız.

Allah günleri ikiye ayırdı. Göç halindeki günler ile yerleşik haldeki günler diye ayırdı. Gerçekte insanlar ülkeleri mamur hâle getirebilmek için bir yere yerleşmeli ve orada sebat edip başladığı işleri bitirmelidirler. Ne var ki, yenilik yapıp evrimleşmek için de göç etmelidirler. Kişilerin ve toplulukların iki çeşit günleri olur. Göç sebeplerini şöylece sıralayabiliriz:

a)    Kur’an’ın emrettiği gibi insanlar ilmin merkezi olan yerlere gidip tefakkuh etmelidirler. Ülkelerine döndüklerinde de kendi halklarına o ilimleri öğretmelidirler. Demek ki tahsil için göçler vardır.

b)   İş icabı göçler vardır. Sanayileşen topluluklarda ihtisaslaşma sözkonusudur. Her meslek her yerde icra edilemiyor. Kişiler ihtisas yaptıkları mesleklerini icra edebilmek için göç etmek zorunda kalabilmektedirler.

c)   Demokratik sebeplerle göçler vardır. İnsanlar bir arada yaşamaktadırlar. Belli kurallara uymak zorundadırlar. Yöneticilere itaat etmek zorundadırlar. Oysa belli kurallar kişinin yaradılışına veya eğitimine müsait olmayabilir. O zaman istediği beldeye göç eder. Yöneticilerle arası açılmış olabilir. O zaman da yine göç etmek zorunda kalır.

d)   Savaş ve âfetler de göçleri zaruri kılabilir. Ki bugün en çok karşılaştığımız göçler bunlardır. Hele Türkiye tam savaş ve zelzele merkezindedir. Bu sebeple bu ülkede yaşayanlar zaman zaman yerlerini değiştirmek zorunda kalabilir.

İşte bu sebeplerle bu durumlarda yararlanmak üzere “Taşınabilir Evler”e ihtiyaç duyulmaktadır. İşte Kur’an’ın bu ayeti bu hususa işaret etmektedir. “Taşınabilir Evler”e yalnız göç hâlinde değil, barış hâlinde de ihtiyaç vardır. Onun için Kur’an hayvanların derilerinden yararlanmayı sadece göç halleri için değil, barış halleri için de zikretmektedir. Barışta nasıl faydalanacağız? Tarım topluluklarda meskenlerle işyerleri aynı yerlerde bulunur. Oysa sanayi toplumlarında meskenlerle işyerleri aynı yerde bulunmaz. Çünkü birtakım sorunlar ortaya koyar.

BUNLARI DA DÖRT GRUPTA TOPLAYABİLİRİZ:

a) Sanayi çevre kirliliği yapar. Gündüz çalışırken bu kirliliğe vücut dayanabilmektedir. Ama uyku hallerinde veya istirahat hallerinde, küçüklerin, hastaların, kadınların bu zehirlere karşı dayanmaları çok zor olmaktadır. Dolayısıyla taşınabilir evlerle şehirlerin kenarında oluşacak “Dinlenme Siteleri”nde “Dinlenme Evleri” bulunmalıdır.

b) Şehirlerde trafik sorunu vardır. Şehirde çalışmayanlar şehirde bulunmamalı, onların evleri ve yaşama yerleri ile okulları şehrin dışında kendi sitelerinde veya ayrı eğitim yerlerinde olmalıdır. Böylece kentin trafik sorunu çözülecektir.

c) Savaş veya zelzele anında evler dağınık yerlerde yer aldığı için zarar az olacak, dinlenme evleri en az hasara sebep olacaktır.

d) Sizin ülkeniz güvende olabilir. Ne var ki, zelzele veya savaşlarda size göç gelebilir. Onları en kısa zamanda yerleştirmek için böyle ikamet günlerine ait sabit yapıların yanında dinlenme evleriniz olabilir. Bu tür zamanlarda onlara destek verme imkanı oluşur.

Hayvanların derilerinden başka üç şey daha saymaktadır: Koyunların yünü, keçilerin kılı, develerin tüyü. Aslında bunlar derilerin uzantısıdır. Ne var ki, bunlar derilerden ayrılarak insanlar için eşya olmaktadır. Yün yumuşaktır, daha çok elbise olmaya elverişlidir. Keçi kılı ise serttir ve daha çok çadır yapmaya elverişlidir. Deve tüyü ise ikisi arasındadır. Bununla da ev eşyası, halı ve kilim dokunabilmektedir. Bunların özelliği, örülerek soğuk ve sıcağı önledikleri halde içlerinin havalanması sağlanmaktadır.

Kullanılan bu araçlar için iki şeye yaradıklarını belirtmektedir. “Esas ve Meta” olarak denmektedir. “Esas” tüketim araçlarının imalidir. “Meta” da üretim araçlarının imalidir diyebiliriz.

İşte burada sizlere bu âyetteki tasnifleri anlatmış oluyoruz. Kur’an değişik kelimeleri bir arada kullanarak bize sınıfları belirtir. Biz kendi ilmimize göre onları değişik şekilde tanımlar ve aralarında fark koyarız.

Mesken - Mesken Olmayan Evler, Göç ve İkamet Günleri, Taşınır - Taşınmaz Evler, Deri, Yün, Kıl ve Tüy, Esas ve Meta Sınıflarını yapmıştır. Bunlar arasındaki farkları tabii ve sosyal ilimlere ve dil bilgisine dayanarak biz yapacağız. Her alim ayrı tanımlar yapabilir. Böylece ayrı mezhepler doğar. Halk dilediği mezheplere girerek kendi hayatlarını düzenler. İşte “demokrasi” budur. Kendi içtihadı ile veya müçtehidinin içtihadı ile bu işleri yapmak.

BURADA YENİ İÇTİHATLAR İÇİN BAZI HUSUSLARA İŞARET ETMEMİZ GEREKMEKTEDİR:

a) İçtihatlar kişiler tarafından yapılmaz, ekoller tarafından yapılır. İlk müçtehitler de öyle yapmışlardır. Bugün ise bir kimsenin tek başına içtihatlar yapması imkansızdır. Bizler şimdi içtihat yapmıyoruz, içtihat yapacak ekolü oluşturuyoruz. Ekoller oluşturmak farz-ı kifayedir. Eğer bugün içtihat ekolleri olsa biz bunlardan birine katılırız, böylece kurtuluruz. Olmadığı için bizim ekoller kurmamız gerekmektedir.

b) 1000 yıl önce yapılmış içtihatlardan yararlanacağız, ne var ki onların zamanında şartlar, ihtiyaç ve imkanlar çok farklıdır. Bugün o ihtiyaç ve imkanlarla yaşanamaz. O halde eski mezhepler zamanlarının mezhepleridir, tarih olmuşlardır. Biz onlardan yararlanarak yeni mezhepler oluşturmalıyız.

c) İçtihat yapabilmemiz için ilk şart, eski müçtehitlerin oluşturduğu fıkıh usûlü ilmiyle bunların dayandığı dört ana delili (Kur’an, sünnet, icma ve kıyası) işbölümü içinde öğrenmeliyiz. Bir mesele ortaya geldiği zaman onu çözerken onların bu husustaki görüşlerini bilmeliyiz. Bu da ancak ekip çalışması ile olur.

d) Bugünkü bütün müsbet ve sosyal ilimleri de yine işbölümü içinde bilmeliyiz. Sorun nedir? Sorunların çözümleri için çağdaş insanlar ne öneriyorlar? Muasır medeniyetin bütün icapları yerine getirilmeyecek. Muasır medeniyetin bütün sorunları bilinip değerlendirilecektir. Nitekim Mustafa Kemal 10 yıl sonra bu görüşe gelmiş ve; “Muasır medeniyetin fevkine çıkacağız. Elimizde tuttuğumuz meş’ale müsbet ilimdir.” demiştir.

İşte böyle çalışan “İçtihat Ekolü”nü kurabilmemiz için iki şeye ihtiyacımız vardır: Biri, bu ekolün kurulmasında çalışacak ilim yapmak isteyen kişilere; ikincisi de, bu kişileri ve bu çalışmaları finanse edecek kaynaklara ihtiyacımız vardır. Bu kişileri ve bu kaynağı bulmamız için “Akevler Konut Yapı Kooperatifi”ni kurduk ve “Ahşap Evler” imal ediyoruz. Bu âyetin işaret ettiği “Taşınır Evler” yapıyoruz. Ayrıca “Akevler Tüketim Kooperatifi”ni kurarak “Herkese Aş ve Herkese İş” sorununu çözüyoruz.

Bu iki kooperatif İzmir’deki “Akevler Kooperatifi” ile birlikte bu sorunu nasıl çözecekler? Bunun için şu mekanizmayı geliştiriyoruz. İş yerlerimizde öğrenciler ve öğretmenler işçi ve yönetici olacaklar. Günün yarısını bu iyelerinde geçirerek geçimlerini sağlayacaklar. Karı-kocaya birlikte iş verilecek, emeklilere de iş verilecektir. İsteyen herkes çalıştırılacaktır. Diğer dört saatlerini ise ilimle geçirecekler. Yaşlılar öğretmen, gençler öğrenci olacaklardır. Kendilerine verilecek maaş ise iş yerlerinde harcadıkları saatleri nisbetinde olacak, ancak alacakları saatlik ücretleri mesleki başarıları yanında içtihada katkıları nisbetindeki amelleri ile orantılı olacaktır.

Bu âyet müteşabih âyetlerdendir. Çünkü “Deri Evler” artık tarihe karışmıştır. Onun yerine çok değişik ve yeni ev, esas ve meta araçları geliştirilmiştir. Demek ki Kur’an’ın sözleri bu gibi gelişmelerden haberi yokmuş gibi gelebilir. Bu gibi âyetler baştan kolay anlaşılmazdır. Ne var ki her müteşabih âyet başlı başına ileride mucize olur. Bu âyet de büyük mucizesini göstermektedir. Sonunda “İLâ HîN” demek suretiyle, ileride bu amaçla deriye ihtiyaç bile hâsıl olmayacağını başka yapı ve  dokuma elemanlarının bulunacağını büyük ve mucizevi bir şekilde bildirmiştir. Biz bu âyetin “deri evleri”ne kıyasla “AHŞAP EVLER” yapmaya başladık. Derinin modasının geçtiğini ilmen görmüş ve âyetin yalnız ruhuna uymayı tercih etmiş, lâfzının uygulamasından vazgeçmiştik. Sizlere bu âyeti anlatmak için yazmaya başlayınca ruhunun esas olduğunu bu “İLâ HîN” ifadesi açıkça söylemiştir. Biz birlikte sezilerle “AHŞAP EV ÇALIŞMALARI”na katılmakla isabet ettiğimizi şimdi âyet bize söylüyor. Ne kadar hamd etsek azdır. Allah, “bizim yolumuzda cihat yapanlara biz yolumuzu gösteririz” âyeti ne kadar doğrudur. Görünüz. Allah’a hamd edelim ve gayretimizi ona göre çoğaltalım.

Tahtayı niçin deriye benzettiğimizi, inşaata niçin tahtadan başladığımızı ifade etmek isteriz:

a) Derinin seçilmesi bir illete dayanmaktadır. Bu illeti biz canlılık olarak alıyoruz. Gıdalarımızı ve giyimlerimizi canlı varlıkların artıklarından yapmalıyız. Öyleyse derinin yerine geçecek tahta vardır; onun yani derinin ise yün, kıl ve tüylerin yerini de lifler almaktadır. Pamuk bugün yünden daha çok kullanılmaktadır.

b) Tahtadan yaptığımız yapıda tutkal ve çivi kullanılmaz, demir geçirilerek sağlam ama gevşek olarak bağlanırsa deride olduğu gibi solunum olmuş olur. Yani dışarıdaki O2 tahtaların ek yerlerinden içeri girer, dışarıdaki O2 de yine ek yerlerinden içeri girer. Dolayısıyla ev içi hava kirlenmesi olmaz.

c) Geliştirdiğimiz metotta her çeşit kısa boy tahtaların kullanılması sağlanarak tarım kerestesinin kullanılması sağlanmıştır. Yani nasıl hayvan sürülerimizden deri elde ediyorsak, tarlalardan kavak gibi kereste elde edeceğiz. Böylece tüm arazi ağaçlandırılacaktır. Bunun yalnız bize faydası olmayacak, aynı zamanda yeryüzünün oksijen dengesini de saptamış olacaktır. Nitekim hayvanlar da topraktaki gübre miktarını artırmaktadırlar. Yani biz sürülerden ve ağaçlardan yararlanırken onları besliyor ve büyütüyoruz, dolayısıyla yeryüzünün dengesine hizmet ediyoruz.

d) Ağaç evlerin yalnız taşınması değil, yapılması da yaygın yapılabilmektedir. Her yerde parça parça makineler kurulur, parça imalatı yaptırılır ve bunlar monte edilerek evler üretilir. Bu modelde merkezi fabrikalara gerek olmamaktadır. Yaygın işyerleri maksadı istihsale etmektedirler. Evin mobilyası da birlikte yapılmaktadır. Kullanılan demir dahi küçük çekme atölyelerinde üretilebilmektedir.

Bizim azlığımıza bakarak bu işleri nasıl başaracağımızdan ümitsizliğe düşmeyin. Hazreti İsa’yı sadece 12 kişi destekledi; onlar “Biz Allah’ın ensarlarıyız” dediler. Bugün 2 milyar insan 2000 yıl sonra arkasından gidiyor. Dün Bediüzzaman’ın kaç arkadaşı vardı? Bugün dünyada en güçlü ve çağın dini kuruluşudur. Biz 1969 yılında N. Erbakan ile “Bağımsız Milletvekili Adaylığımızı” koyduğumuz zaman sadece 14 kişiydik. Onların çoğu sonra devre dışı oldular. Bugün Faziletlilerin sayısı 10 milyonları bulmaktadır. Hiç tereddüdünüz olmasın. Sabrederseniz ve bu yolda çalışmaya devam ederseniz hedefe varacaksanız. “Adil Düzen”e dayanan yani halkın kurup geliştireceği işletmeler kurulacaktır. Karşılaşılan zorluklar Allah’ın yardımı ile hep aşılacaktır. Siz Allah’ın rızası dışında bir şey düşünmeyin. Onun gücü sizi hedefe götürmeye yeterlidir.

 

 






Çok Okunan Makaleler
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 42191 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 29469 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 27928 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 19808 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Akevler
14.07.2013 18741 Okunma
6 Yorum 22.07.2017 20:36
Süleyman Karagülle
Devlete faiz haram mıdır?
9.11.2013 17894 Okunma
Süleyman Karagülle
İlmîlik Demek “Usul” Demektir
3.10.2015 16803 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden Arapça; Neden Kuran Arapçası
9.02.2013 15578 Okunma
1 Yorum 10.02.2013 15:18
Süleyman Karagülle
Fıkha Göre Yeni Hükümet
14.06.2015 14250 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 16:16
Süleyman Karagülle
Putin Müslüman Oldu
21.03.2015 13948 Okunma
5 Yorum 24.03.2015 11:50
Süleyman Karagülle
Tesviye mi Tasfiye mi?
1.09.2016 13772 Okunma
3 Yorum 22.09.2016 19:58
Süleyman Karagülle
Akit ve Ahit (Tekrar)
12.04.2012 13703 Okunma
1 Yorum 13.04.2012 17:57
Süleyman Karagülle
Ahmet Davutoğlu’nun Hatası
14.05.2016 13673 Okunma
3 Yorum 17.05.2016 07:37
Süleyman Karagülle
15 Temmuz 2016 Neden Yapıldı?
17.07.2016 13530 Okunma
3 Yorum 19.07.2016 19:47
Süleyman Karagülle
Kuran'ı Doğru Anlamak
30.05.2015 13498 Okunma
3 Yorum 27.11.2016 18:52
Süleyman Karagülle
R.T.Erdoğan ve F.Gülen
8.02.2014 13437 Okunma
2 Yorum 27.07.2017 01:05
Süleyman Karagülle
İnsanlık anayasası - Sam Adian'a cevap
24.02.2016 13415 Okunma
10 Yorum 26.02.2016 00:34
Süleyman Karagülle
Evlilik ve Kanun Önerisi
5.03.2016 13410 Okunma
1 Yorum 06.03.2016 01:18
Süleyman Karagülle
Akhan ve Tokul Ailelerine Açık Mektup!
5.09.2015 12942 Okunma
1 Yorum 05.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015 12276 Okunma
3 Yorum 29.07.2015 03:01
Süleyman Karagülle
Düşen Uçak ve Suriye Meselesi
29.11.2015 12271 Okunma
4 Yorum 08.12.2015 06:11
Süleyman Karagülle
İdam ve Öcalan
25.06.2016 12088 Okunma
6 Yorum 02.07.2016 12:02
Süleyman Karagülle
Kesilen Hayvanlar (Mete Firidin’in görüşü üzerine)
14.04.2015 12047 Okunma
1 Yorum 16.04.2015 20:19
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sisteminin Delilleri
21.05.2016 12032 Okunma
4 Yorum 22.05.2016 18:44
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-1
1.10.2011 11832 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
20.09.2015 11721 Okunma
4 Yorum 23.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Darbeyi Kim Yaptı?
8.10.2016 11716 Okunma
6 Yorum 11.10.2016 13:15
Süleyman Karagülle
Davet
25.04.2015 11439 Okunma
6 Yorum 27.04.2015 10:03
Süleyman Karagülle
Kur’an Ekonomisi
3.12.2016 11417 Okunma
3 Yorum 05.12.2016 13:19
Süleyman Karagülle
Sam'a cevap: Kuran'daki müşküller, müteşabihler
3.01.2016 11386 Okunma
1 Yorum 16.01.2016 14:15
Süleyman Karagülle
AK Parti’nin Kötülük ve İyilikleri
25.06.2016 11373 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE TAM İSTİHDAM
3.10.2016 11362 Okunma
Süleyman Karagülle
Sam Adian'a cevap
15.11.2015 11227 Okunma
2 Yorum 19.11.2015 21:27
Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015 11215 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:54
Süleyman Karagülle
İki Merkez; Sermaye ve Kur’an
3.10.2015 11200 Okunma
2 Yorum 05.10.2015 08:11
Süleyman Karagülle
Koalisyon ve Çözüm
4.07.2015 11169 Okunma
3 Yorum 24.07.2015 23:29
Süleyman Karagülle
AK Parti’ye Tuzak!
11.04.2015 11110 Okunma
3 Yorum 13.04.2015 12:32
Süleyman Karagülle
Riba/Faiz ve Katılım Bankaları
24.01.2015 11056 Okunma
Süleyman Karagülle
Mümin kimdir?
9.05.2015 10984 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye’yi bekleyen tehlike; uçurum!
6.06.2015 10969 Okunma
2 Yorum 09.06.2015 08:56
Süleyman Karagülle
Kiralar Neden Yüksek?
31.01.2015 10968 Okunma
Süleyman Karagülle
Söz ver, oy vereyim
9.05.2015 10864 Okunma
1 Yorum 11.05.2015 09:51
Süleyman Karagülle
Akit Yorumcularına
21.07.2015 10846 Okunma
1 Yorum 22.07.2015 13:24
Süleyman Karagülle
İstihare; “EVET/HAYIR” manası nedir?
26.02.2017 10843 Okunma
9 Yorum 04.08.2017 21:52
Süleyman Karagülle
Çağımızda Cihad
7.07.2015 10841 Okunma
3 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 10778 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Çağımızın sorunları
4.05.2013 10772 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:10
Süleyman Karagülle
Türkiye’nin Yeri ve Görevi
27.06.2015 10746 Okunma
1 Yorum 29.06.2015 14:04
Süleyman Karagülle
Kuran'ın değeri, Muhammed'in varlığına dair cevaplar
11.06.2016 10710 Okunma
1 Yorum 12.06.2016 17:31
Süleyman Karagülle
Korkunç Kriz ve Çaresi
16.05.2015 10620 Okunma
3 Yorum 22.05.2015 11:29
Süleyman Karagülle
Medine Vesikası-Taha Akyol’a Cevaplar-2
25.07.2015 10590 Okunma
Süleyman Karagülle
F. Gülen ve İbtihal
26.03.2016 10586 Okunma
Süleyman Karagülle
İran'da zelzele ve teklif
20.04.2013 10578 Okunma
4 Yorum 25.04.2013 18:26
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi
26.11.2016 10550 Okunma
4 Yorum 29.11.2016 07:17
Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013 10547 Okunma
8 Yorum 08.04.2014 09:25
Süleyman Karagülle
Çözüm Süreci ve PKK sorununun çözümü
8.08.2015 10501 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 12:00
Süleyman Karagülle
Avrasya Ekonomik Birliği
3.01.2015 10379 Okunma
3 Yorum 14.01.2015 08:18
Süleyman Karagülle
Akevler ve AK Parti
14.06.2015 10241 Okunma
Süleyman Karagülle
Vergisiz Devlet
26.12.2015 10173 Okunma
2 Yorum 26.12.2015 20:11
Süleyman Karagülle
Çözüm 100 lojmanlı işyerleri
30.03.2013 10113 Okunma
9 Yorum 13.04.2013 08:44
Süleyman Karagülle
Kuran'a İman ve Uymamız Gereken Dört İlke
5.11.2016 10057 Okunma
3 Yorum 13.11.2016 13:12
Süleyman Karagülle
Elektrik Kesintisi ve Çözüm Önerisi
4.04.2015 10049 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an ve İki Lider; Putin ve Erdoğan
2.01.2016 10023 Okunma
4 Yorum 08.01.2016 15:13
Süleyman Karagülle
Ruslar ve Türkler
20.12.2015 10003 Okunma
2 Yorum 25.12.2015 14:57
Süleyman Karagülle
Mısır’daki İdamlar ve Yapılması Gerekenler
23.05.2015 9979 Okunma
1 Yorum 25.05.2015 10:09
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 9957 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Süleyman Karagülle
İstişare
2.11.2013 9923 Okunma
8 Yorum 13.11.2013 11:10
Süleyman Karagülle
Vadeli satış, taksit ve murabaha
22.12.2012 9858 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’ANÎ ÇÖZÜM
18.04.2016 9849 Okunma
1 Yorum 18.04.2016 10:52
Süleyman Karagülle
Kenan Evren
16.05.2015 9826 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:30
Süleyman Karagülle
PKK, Kürtler ve Yapılması Gereken
7.11.2015 9820 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:52
Süleyman Karagülle
Kıssadan hisse ve devlet yönetimi
17.05.2014 9818 Okunma
Süleyman Karagülle
Altın Bono
17.12.2016 9791 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 21:21
Süleyman Karagülle
Milletvekili Yemini
14.03.2015 9759 Okunma
Süleyman Karagülle
Yeni Bir Dünya İçin Yapılması Gerekenler
19.11.2016 9670 Okunma
1 Yorum 19.11.2016 22:39
Süleyman Karagülle
IŞİD ve PKK ile Neler Oluyor?
1.08.2015 9655 Okunma
Süleyman Karagülle
Sermaye ve siyasi güç, para ve silah
24.05.2014 9572 Okunma
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 9556 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
Son Ümit!
4.07.2015 9535 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden matematik?
16.02.2013 9460 Okunma
1 Yorum 17.02.2013 00:40
Süleyman Karagülle
İslâm Hukuku-Taha Akyol’a Cevaplar-1
25.07.2015 9448 Okunma
Süleyman Karagülle
Çanlar kimin için çalıyor?
19.07.2014 9413 Okunma
5 Yorum 22.07.2014 09:12
Süleyman Karagülle
Adil Kur’an Düzeni ve çağımızın sorunları
5.09.2015 9368 Okunma
2 Yorum 07.09.2015 17:54
Süleyman Karagülle
Vergi indirimi ve vergi iadesi
22.02.2014 9285 Okunma
Süleyman Karagülle
Ayı öldürmek yasak
4.05.2013 9282 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:25
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Çin
1.08.2015 9239 Okunma
1 Yorum 03.08.2015 09:13
Süleyman Karagülle
Rockefeller Ailesi ve Hidrojen Enerjisi
2.04.2016 9179 Okunma
2 Yorum 11.04.2016 08:19
Süleyman Karagülle
Partilere Tavsiye
30.05.2015 9162 Okunma
1 Yorum 01.06.2015 08:08
Süleyman Karagülle
Mehmet Hikmetumut, Ölüm ve Ötesi
5.07.2015 9140 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Rüya
20.02.2016 9116 Okunma
2 Yorum 21.02.2016 11:34
Süleyman Karagülle
PKK Mikrobu Üreten Sebepler ve TEDAVİ
6.02.2016 9100 Okunma
1 Yorum 06.02.2016 23:11
Süleyman Karagülle
Yeni Hükümet ve Devlet Başkanı
20.06.2015 9098 Okunma
2 Yorum 23.06.2015 14:03
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeninde Başkanlık
21.05.2016 9066 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:10
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeni; Çözümü Halk Üretebilir
14.11.2015 9021 Okunma
1 Yorum 16.11.2015 08:32
Süleyman Karagülle
Akevler ve Araştırmacı
12.01.2013 8968 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir Adil Düzen Eleştirisi ve Cevabı
15.11.2011 8859 Okunma
Süleyman Karagülle
Tanrı ve Olasılık
3.10.2015 8821 Okunma
Süleyman Karagülle
Akevler Ekolü ve ...
18.04.2015 8781 Okunma
2 Yorum 20.04.2015 17:09
Süleyman Karagülle
AK Partinin başarıları
16.11.2013 8773 Okunma
Süleyman Karagülle
Erbakan ve Adil Düzen
14.11.2009 8678 Okunma


© 2025 - Akevler