Süleyman Karagülle
BOZULMA (ENTROPİ) 28.10.2000
12.02.2025
715 Okunma, 0 Yorum

BOZULMA  (ENTROPİ)

 

Biz irade sahibi varlıkları zihnimizde var etmek isteyelim. Bunun için önce varlıkları birbirinden ayıran mekanizmaları geliştirmemiz gerekir. Tek boyutta yer değiştirmek mümkün değildir, iki boyutlu uzayda yer değiştirmek mümkündür, ancak iki varlık birbirini kesmeden birbirine bir şey verip  alamazlar. Üç boyutlu uzayda birbirini kesmeden halkalar oluşturabilir. Dolayısıyla birbirini kesmeden alışveriş mümkündür. Ancak üç boyutlu uzayda hareketin olabilmesi için dört boyutlu uzaya ihtiyacımız vardır. Dört boyutlu uzayda hareket mümkündür, ama iradeli hareket mümkün değildir. İradeli bir varlığı var etmek istediğimiz için beş boyutluya ihtiyacımız vardır. Bu beş boyutlu uzayın kendi kendine yeterli olması yani başka uzaylara muhtaç olmaması için zâhir âlemin yanında bâtın âlem de olmalıdır. Yani bâtınî sayılar kullanmalıyız.

Hareketin olması için bir sıranın mevcut olması gerekir. Bu da bize zamanın tanımını zorunlu kılar. Zaman, üç boyutlu kainatın beş boyutlu uzay içinde büyüyerek dört boyutlu bir mekanı oluşturması ile tanımlanır. Başlangıç var, üç boyutlu uzay büyümekte ve zamanı oluşturmaktadır.

Bu zaman ve mekan içinde ayrı ayrı varlıkları oluşturmamız için yerin sahiplerini belirtmemiz gerekir. Bu da mekandaki bazı boşluk yerlerinin doldurulması ile olur. Buna “madde parçacıkları” diyoruz. Madde parçacıklarının sayısını sabit tutuyoruz. Yani mekan büyüyor ama parçacıkların sayısı aynı kalıyor. Büyümeyi, boş yerler arttığı halde dolu yerlerin aynı kalması ile tanımlıyoruz. Yani zaman ancak madde ile tanımlanmaktadır. Galaksilerin arası büyüyor, atomların arası sabit kalıyor. Demek ki zaman, galaksiler arası mesafenin atomlar arası mesafelere bölünmesi ile tanımlanmaktadır. Bu sebepledir ki kainat büyüyor diyeceğimize, atomlar küçülüyor da diyebiliriz.  

Beş boyutlu uzayı matematikte altı çift sayı takımlarının oranları ile oluşturmuştuk. Zamanı beş boyutlu uzay içinde üç boyutlu uzayın kayması ile tanımlamıştık. Matematikte bu sıralamanın girmesi ile belirlenmiş oluyordu.

C ışık hızı,   R yarı çap,   T de zaman ise;    C=R7T  sabittir.

İkisi büyümüş veya ikisi küçülmüş olur. Bir şey değişmez. Zamanı büyüme ile tanımlayacağımız gibi küçülme ile de tanımlanabilir. Küçülüyorsa zaman tükenecektir demektir.

Böylece maddeyi tanımladıktan sonra, maddenin birbirinden etkilenip bir oluş meydana getirmesi için hızı tanımlıyoruz. Hızların toplamı sabit olmalı. Belirlenmesi için karelerinin toplamı da sabit olmalı. Bunlar cansız varlığı oluşturur. Ama canlı demek bozuk olarak dağılmış maddeleri bir araya getirerek düzgün hâle sokmasıdır. O halde bozulmayı da tanımlamamız gerekir.

Bir kapalı kapta N kadar molekül olsun. Bunlar eşit hızla hareket etsinler. Biz buna “düzgünlük” diyoruz. Bu zerreler değişik istikamette değişik hızlarla hareket etsinler. Canlılar kendileri enerji var edemezler. Çünkü onlar tanrı değildirler. Öyleyse onların kullanabileceği bir şeyi de var etmemiz gerekir. Bu da bozulmanın artmasıdır. Kainat bozulmaya doğru gidecek. Bu canlıların kullanabileceği enerjiyi ortaya koyacak. O enerjiyi kullanarak canlılar ters işlem yapacaklar.

Denizin içinde bulunan bir borudan su aksın. Su moleküllerinin hızları aynı olacak ve bir istikamette akacaklardır. Su zerreleri borunun dışına çıktıklarında sağa sola dağılacaklar ve zamanla değişik yönlerde ve hızlarda akacaklardır. Bunun aksi olmaz. Denizin içindeki moleküller birleşerek bir araya gelip bir istikamette ve aynı hızla akmaya devam etmezler. Yine taşları ovada bir sıraya dizip bırakınız. Uzun zaman geçtikten sonra bunların sıralarını dağıttıklarını görürsünüz. Hiç bir zaman dağınık taşlar kendiliğinden sıraya gelmezler. İnsanları da sıraya soksanız, kendiliğinden kaldıkça dağılırlar ama kendiliklerinden bir araya gelmezler.

“Kainatta bozulma meyli vardır” denir. Batılılar buna, “entropi (bozulma) artmaktadır” diyorlar. Tropi, düzgünlük demektir. Entropi de düzgünlüğün aksidir. Bunu matematikle şöyle ifade edeceğiz:

Zerreler arasındaki hız farklarını   ile gösterirsek, bunların toplamı kapalı alanda daima sıfırdır. Çünkü moleküllerin kaçı sağa doğru gidiyorsa bir o kadarı da sola gidiyor. O halde bozulmayı hız farkları ile tanımlayamayız. Biz biliyoruz ki, hız karelerinin toplamı da sabittir. Enerji Sakımı Kanunu. O halde hız kareleri arasındaki farkları ele alıp toplayabiliriz.

Molekülleri hızlarına göre sıralayalım. Yani yan yana bulunan moleküllerin hızları arasındaki farkı  dv^2  olarak gösterelim Bunu hıza bölersek hız farkını bulmuş oluruz. Entegre edersek hız farklarını veren bir sayı buluruz. İşte MATEMATİK olarak bunu “BOZULMA” ile tanımlayacağız.

dS= dv^2/v^2   Sıcaklık hızı karelerinin ortalaması ile tanımlanır.

dS=dT/T   S= Ln(T)   bulunur.  

dS >0  bize bozulmanın (entropinin) büyüdüğünü ifade eder.

Şimdi ayrı ayrı sıcaklıkta iki cismi düşünelim.

dT1/T1 + dT2/T2 yani ortak bozulmayı bulalım,

Bunlardan her biri ortak sıcaklığa gelecektir.

Enerji sakımı kanununu kullanalım  d(m1*T1)/(m1T1) +d(m2*T2)/(m2*T2) den m ler sadeleştirilirse  dT1/T1+dT2/T21  entegre ettiğimizde ortak T ler oluşacaktır.  Ln T/T1+Ln T/T2 ortak entropi veya ortak bozulma olacaktır.  Ln (T*T)/(T1*T2) = ln [(T^2/ ((T+DT)*(T-DT))]

Demek ki bölen daha küçüktür.

Sonuç, cisimler farklı sıcaklıklarda iseler birbirine sıcaklıklarını yaklaştırırlar. Soğuk cisim ısınır, sıcak cisim soğur. Benzer düşünce yüksekteki cisimlerin kendi kendilerine düşeceklerini gerilmiş yayın gevşeyeceğini açıklar.

Kainatta bozulma büyümektedir.

Canlının tanımını yapacak olursak:

Entropiyi küçülten mekanizmadır.

Canlı enerjiyi kullanarak dağınıklığı düzgün hâle getirmektedir. Topraktan aldığı maddeleri  canlının yapısına dönüştürmektedir. Ne var ki, canlı kendi mekanizmasında türü değişmedikçe bir evrim meydana getirmektedir. İnsan ise kendisinde bir evrim yapmamakta ama yaptıklarında evrim oluşturmaktadır. İşte buraya kadar madde ile her şeyi açıklıyoruz. Ancak canlıyı meydana getirme ile insanın evrim yapması madde ile açıklanamamaktadır.

Ege Adaları’nın herhangi birinde bir tünel açalım. Tünelin içine çok büyük bir pompa yerleştirelim. Sular tünelin bir ağzından girecek, diğer ağzından çıkacaktır. Tüm Ege Denizi’nde bir su akıntısı oluşacaktır. Şimdi bizim bir kayığımız olsun, herhangi bir adadan diğer adaya gitmek isteyelim. Eğer su akıntısı bizim taraftan o adaya doğru ise dümenimizi ona kırmak suretiyle hiçbir enerjiyi harcamadan istediğimiz adaya varabiliriz. Böylece biz enerji harcamadan yolculuk yapmış oluruz. Ama biz daha ileride isek geriye dönemeyiz. Ama eğer tünelden geçersek istediğimiz yere varabiliriz.

Allah işte böyle bir tünel var etmiştir. Kainatın bütün maddeleri o tünele doğru akıyorlar. Kara delikten giriyorlar, ak delikten çıkıyorlar. Belli zaman devam ettikten sonra yine kara delikten girip yeniden ak delikten çıkıyorlar. Birçok kara delik seri veya paralel bağlanmış olabilir.

Bu durumda canlılar ve insanlar kendileri enerji üretmiyorlar, akan enerjiden yararlanıyorlar. Enerjinin akması entropinin büyümesi ile tanımlanmaktadır. Tüm  canlılar bu entropinin büyümesinden yararlanarak istedikleri yere varabiliyorlar. Entropilerini küçültebiliyorlar.

Madde sınırlı olduğu için yeni canlıların oluşması için eski canlıların ortadan kalkması gerekmektedir. Bu da canlılar arasında bir çatışmayı ve mücadeleyi doğurmaktadır. Kainat bu düzen içinde kurulmuştur. Genel olarak bitkiler canlı için maddeleri üretmekte, hayvanlar ise onu kullanarak yeryüzünü imar etmektedirler. Diğer canlılarda savaş türler arasındadır. Bir örnek verelim:

Afrika’da bol yağmurlar yağmakta, otlaklar oluşmaktadır. Yeni otlakların yetişmesi için eski otların ortadan kalkması gerekir. Allah bunun için keçileri var etmiş, onlar otları tüketmektedir.   Keçileri tüketen aslanları da var etmiştir. Keçiler azsa otlaklar boldur. Kurtlar aç kalmakta, keçiler ise güçlü olmaktadır. Aslan keçiyi kovalarken keçilere yetişemiyor. Aslanlar zayıflıyor ve onların düşmanları onları yok ediyor. Böylece keçiler çoğalıyor. Bu sebeple otlaklar azalmaktadır. Bu sefer ot azaldığı için keçiler zayıflamaktadır. Keçiler çok olduğu için de aslanlar şişmanlamaktadır. Keçiler azalıyor, otlar çoğalıyor, böylece üçlü denge sürüp gidiyor.

Bedenen zayıf olmakla beraber zihnen güçlü olan insan karşısında hiç bir hayvan duramıyor. Artan nüfusun dengelenmesi için birileriyle savaşmaları gerekir. O halde savaş tabii düzenin, ölümlü dünyanın, entropisi büyüyen kainatın tabii sonucudur. Mikropları ortadan kaldırsanız kainat leş yığınına döner. Savaşı kaldırsanız topluluklar da biter ve sosyal leş olurlar. İnsanlık yarım asırdır doğru dürüst savaş görmediği içindir ki sosyal âfetler oluşmuştur.

Bu gerçekleri gördükten sonra her Müslümanın görevi, her işte barışı düşündüğü gibi savaşı da düşünmesidir. Ülke içinde savaş ne kadar gayri meşru ise; ülkeler arası gerektiğinde savaş da o nisbette gayri meşrudur. Halkına saadet getiremeyen, Adil Düzeni kuramayan topluluklar, er-geç içten çökmeseler dış saldırılarla ortadan kalkarlar. Bizi savaştan uzaklaştırıp tiksindirmek isteyenler dünyanın en güçlü ordularını besliyorlar. Yani, biz ordumuzu dağıtacağız, savaştan nefret edeceğiz, onlar gelip topraklarımızı işgal edecekler. Savaş mukaddestir, ordu mukaddestir. Ordu düşmanlığını bu ülkede yaymak isteyenler bize işte bu iyiliği yapmak istiyorlar!..

Kur’an’da pek çok âyet bize savaşa karşı hazırlıklı olmamızı emretmektedir:

“Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın, siz saldırmayın.”

“Gücünüz yettiği kadar onlara karşı gücünüzü hazırlayın.”

“Kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın.”

 






Çok Okunan Makaleler
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 42390 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 29630 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 28072 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 19931 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Akevler
14.07.2013 18941 Okunma
6 Yorum 22.07.2017 20:36
Süleyman Karagülle
Devlete faiz haram mıdır?
9.11.2013 18026 Okunma
Süleyman Karagülle
İlmîlik Demek “Usul” Demektir
3.10.2015 16899 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden Arapça; Neden Kuran Arapçası
9.02.2013 15726 Okunma
1 Yorum 10.02.2013 15:18
Süleyman Karagülle
Fıkha Göre Yeni Hükümet
14.06.2015 14338 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 16:16
Süleyman Karagülle
Putin Müslüman Oldu
21.03.2015 14101 Okunma
5 Yorum 24.03.2015 11:50
Süleyman Karagülle
Tesviye mi Tasfiye mi?
1.09.2016 13873 Okunma
3 Yorum 22.09.2016 19:58
Süleyman Karagülle
Akit ve Ahit (Tekrar)
12.04.2012 13784 Okunma
1 Yorum 13.04.2012 17:57
Süleyman Karagülle
Ahmet Davutoğlu’nun Hatası
14.05.2016 13748 Okunma
3 Yorum 17.05.2016 07:37
Süleyman Karagülle
15 Temmuz 2016 Neden Yapıldı?
17.07.2016 13638 Okunma
3 Yorum 19.07.2016 19:47
Süleyman Karagülle
Kuran'ı Doğru Anlamak
30.05.2015 13634 Okunma
3 Yorum 27.11.2016 18:52
Süleyman Karagülle
R.T.Erdoğan ve F.Gülen
8.02.2014 13551 Okunma
2 Yorum 27.07.2017 01:05
Süleyman Karagülle
İnsanlık anayasası - Sam Adian'a cevap
24.02.2016 13524 Okunma
10 Yorum 26.02.2016 00:34
Süleyman Karagülle
Evlilik ve Kanun Önerisi
5.03.2016 13475 Okunma
1 Yorum 06.03.2016 01:18
Süleyman Karagülle
Akhan ve Tokul Ailelerine Açık Mektup!
5.09.2015 13044 Okunma
1 Yorum 05.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Düşen Uçak ve Suriye Meselesi
29.11.2015 12459 Okunma
4 Yorum 08.12.2015 06:11
Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015 12359 Okunma
3 Yorum 29.07.2015 03:01
Süleyman Karagülle
İdam ve Öcalan
25.06.2016 12182 Okunma
6 Yorum 02.07.2016 12:02
Süleyman Karagülle
Kesilen Hayvanlar (Mete Firidin’in görüşü üzerine)
14.04.2015 12131 Okunma
1 Yorum 16.04.2015 20:19
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sisteminin Delilleri
21.05.2016 12123 Okunma
4 Yorum 22.05.2016 18:44
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-1
1.10.2011 11929 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
20.09.2015 11807 Okunma
4 Yorum 23.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Darbeyi Kim Yaptı?
8.10.2016 11793 Okunma
6 Yorum 11.10.2016 13:15
Süleyman Karagülle
Davet
25.04.2015 11549 Okunma
6 Yorum 27.04.2015 10:03
Süleyman Karagülle
Kur’an Ekonomisi
3.12.2016 11503 Okunma
3 Yorum 05.12.2016 13:19
Süleyman Karagülle
Sam'a cevap: Kuran'daki müşküller, müteşabihler
3.01.2016 11480 Okunma
1 Yorum 16.01.2016 14:15
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE TAM İSTİHDAM
3.10.2016 11449 Okunma
Süleyman Karagülle
AK Parti’nin Kötülük ve İyilikleri
25.06.2016 11429 Okunma
Süleyman Karagülle
Sam Adian'a cevap
15.11.2015 11306 Okunma
2 Yorum 19.11.2015 21:27
Süleyman Karagülle
Koalisyon ve Çözüm
4.07.2015 11292 Okunma
3 Yorum 24.07.2015 23:29
Süleyman Karagülle
İki Merkez; Sermaye ve Kur’an
3.10.2015 11290 Okunma
2 Yorum 05.10.2015 08:11
Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015 11290 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:54
Süleyman Karagülle
AK Parti’ye Tuzak!
11.04.2015 11211 Okunma
3 Yorum 13.04.2015 12:32
Süleyman Karagülle
Riba/Faiz ve Katılım Bankaları
24.01.2015 11132 Okunma
Süleyman Karagülle
Mümin kimdir?
9.05.2015 11123 Okunma
Süleyman Karagülle
Kiralar Neden Yüksek?
31.01.2015 11069 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye’yi bekleyen tehlike; uçurum!
6.06.2015 11047 Okunma
2 Yorum 09.06.2015 08:56
Süleyman Karagülle
İstihare; “EVET/HAYIR” manası nedir?
26.02.2017 10975 Okunma
9 Yorum 04.08.2017 21:52
Süleyman Karagülle
Akit Yorumcularına
21.07.2015 10935 Okunma
1 Yorum 22.07.2015 13:24
Süleyman Karagülle
Söz ver, oy vereyim
9.05.2015 10932 Okunma
1 Yorum 11.05.2015 09:51
Süleyman Karagülle
Çağımızda Cihad
7.07.2015 10924 Okunma
3 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 10901 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Çağımızın sorunları
4.05.2013 10846 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:10
Süleyman Karagülle
Türkiye’nin Yeri ve Görevi
27.06.2015 10821 Okunma
1 Yorum 29.06.2015 14:04
Süleyman Karagülle
Kuran'ın değeri, Muhammed'in varlığına dair cevaplar
11.06.2016 10770 Okunma
1 Yorum 12.06.2016 17:31
Süleyman Karagülle
Korkunç Kriz ve Çaresi
16.05.2015 10698 Okunma
3 Yorum 22.05.2015 11:29
Süleyman Karagülle
İran'da zelzele ve teklif
20.04.2013 10694 Okunma
4 Yorum 25.04.2013 18:26
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi
26.11.2016 10684 Okunma
4 Yorum 29.11.2016 07:17
Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013 10674 Okunma
8 Yorum 08.04.2014 09:25
Süleyman Karagülle
F. Gülen ve İbtihal
26.03.2016 10662 Okunma
Süleyman Karagülle
Medine Vesikası-Taha Akyol’a Cevaplar-2
25.07.2015 10659 Okunma
Süleyman Karagülle
Çözüm Süreci ve PKK sorununun çözümü
8.08.2015 10560 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 12:00
Süleyman Karagülle
Avrasya Ekonomik Birliği
3.01.2015 10449 Okunma
3 Yorum 14.01.2015 08:18
Süleyman Karagülle
Akevler ve AK Parti
14.06.2015 10324 Okunma
Süleyman Karagülle
Vergisiz Devlet
26.12.2015 10239 Okunma
2 Yorum 26.12.2015 20:11
Süleyman Karagülle
Çözüm 100 lojmanlı işyerleri
30.03.2013 10218 Okunma
9 Yorum 13.04.2013 08:44
Süleyman Karagülle
Kuran'a İman ve Uymamız Gereken Dört İlke
5.11.2016 10135 Okunma
3 Yorum 13.11.2016 13:12
Süleyman Karagülle
Elektrik Kesintisi ve Çözüm Önerisi
4.04.2015 10130 Okunma
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 10092 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Süleyman Karagülle
Kur’an ve İki Lider; Putin ve Erdoğan
2.01.2016 10088 Okunma
4 Yorum 08.01.2016 15:13
Süleyman Karagülle
Ruslar ve Türkler
20.12.2015 10063 Okunma
2 Yorum 25.12.2015 14:57
Süleyman Karagülle
İstişare
2.11.2013 10034 Okunma
8 Yorum 13.11.2013 11:10
Süleyman Karagülle
Mısır’daki İdamlar ve Yapılması Gerekenler
23.05.2015 10031 Okunma
1 Yorum 25.05.2015 10:09
Süleyman Karagülle
Vadeli satış, taksit ve murabaha
22.12.2012 9959 Okunma
Süleyman Karagülle
Kenan Evren
16.05.2015 9926 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:30
Süleyman Karagülle
KUR’ANÎ ÇÖZÜM
18.04.2016 9903 Okunma
1 Yorum 18.04.2016 10:52
Süleyman Karagülle
Kıssadan hisse ve devlet yönetimi
17.05.2014 9892 Okunma
Süleyman Karagülle
PKK, Kürtler ve Yapılması Gereken
7.11.2015 9882 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:52
Süleyman Karagülle
Altın Bono
17.12.2016 9876 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 21:21
Süleyman Karagülle
Milletvekili Yemini
14.03.2015 9868 Okunma
Süleyman Karagülle
Yeni Bir Dünya İçin Yapılması Gerekenler
19.11.2016 9753 Okunma
1 Yorum 19.11.2016 22:39
Süleyman Karagülle
IŞİD ve PKK ile Neler Oluyor?
1.08.2015 9707 Okunma
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 9650 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
Sermaye ve siyasi güç, para ve silah
24.05.2014 9641 Okunma
Süleyman Karagülle
Son Ümit!
4.07.2015 9595 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden matematik?
16.02.2013 9548 Okunma
1 Yorum 17.02.2013 00:40
Süleyman Karagülle
İslâm Hukuku-Taha Akyol’a Cevaplar-1
25.07.2015 9535 Okunma
Süleyman Karagülle
Çanlar kimin için çalıyor?
19.07.2014 9487 Okunma
5 Yorum 22.07.2014 09:12
Süleyman Karagülle
Adil Kur’an Düzeni ve çağımızın sorunları
5.09.2015 9435 Okunma
2 Yorum 07.09.2015 17:54
Süleyman Karagülle
Ayı öldürmek yasak
4.05.2013 9376 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:25
Süleyman Karagülle
Vergi indirimi ve vergi iadesi
22.02.2014 9364 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Çin
1.08.2015 9305 Okunma
1 Yorum 03.08.2015 09:13
Süleyman Karagülle
Rockefeller Ailesi ve Hidrojen Enerjisi
2.04.2016 9260 Okunma
2 Yorum 11.04.2016 08:19
Süleyman Karagülle
Partilere Tavsiye
30.05.2015 9230 Okunma
1 Yorum 01.06.2015 08:08
Süleyman Karagülle
Mehmet Hikmetumut, Ölüm ve Ötesi
5.07.2015 9212 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Rüya
20.02.2016 9198 Okunma
2 Yorum 21.02.2016 11:34
Süleyman Karagülle
Yeni Hükümet ve Devlet Başkanı
20.06.2015 9173 Okunma
2 Yorum 23.06.2015 14:03
Süleyman Karagülle
PKK Mikrobu Üreten Sebepler ve TEDAVİ
6.02.2016 9160 Okunma
1 Yorum 06.02.2016 23:11
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeninde Başkanlık
21.05.2016 9127 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:10
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeni; Çözümü Halk Üretebilir
14.11.2015 9089 Okunma
1 Yorum 16.11.2015 08:32
Süleyman Karagülle
Akevler ve Araştırmacı
12.01.2013 9045 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir Adil Düzen Eleştirisi ve Cevabı
15.11.2011 8971 Okunma
Süleyman Karagülle
Tanrı ve Olasılık
3.10.2015 8873 Okunma
Süleyman Karagülle
Akevler Ekolü ve ...
18.04.2015 8835 Okunma
2 Yorum 20.04.2015 17:09
Süleyman Karagülle
AK Partinin başarıları
16.11.2013 8832 Okunma
Süleyman Karagülle
Erbakan ve Adil Düzen
14.11.2009 8759 Okunma


© 2025 - Akevler