Akevler’de sözleşmeler yaptık ve imzalattık. O sözleşmeler hiçbir işe yaramadı. Uygulama yapabilmiş ve bu uygulamayı da eğer muhasebeye geçirebilmişsek, işte o geçerli olmuştur. 1924 Anayasası geçerli olmuştur, çünkü onunla İstiklâl Savaşı’nı kazandık. Ama değişen birçok maddeler hiçbir işe yaramamıştır.
Gerçekten Anayasa’yı değiştirmek istiyorsanız uygulayarak işe başlayabilirsiniz.
Bunun için Anayasa’nın değiştirilmesi gerekmez, hattâ kanunun değiştirilmesi gerekmez. Bir köy, bir belediye, bir parti, bir cemaat, bir bakanlık, bir banka, odalar birliği mevcut mevzuat içinde istediği tip Anayasa’yı uygulayan siteler kurabilir. Bunun için bir HİZMET KOOPERATİFİ kuracak, bunun bonosuna teminat verecek ve ortakları organize edecektir. Semt Kooperatifleri şeklinde oluşmaya başlayacaktır.
Bir SEMT KOOPERATİFİ yüze yakın ortak aileden oluşur. Bugünkü kanunlar çerçevesi içinde kurucu üyeler isterlerse bir komünist semtini, isterlerse şeriat semtini kurabilirler. Bunlar bono çıkarır, kooperatif içinde para kullanmaz, ekonomi bakımından bağımsız olurlar. Sözleşmelerindehakemlik maddesini koyarlar, kendi aralarında sorunlarını hakemlerine çözdürürler, hukuku uygulamada bağımsız bir devlet gibi olabilirler. Mevcut mevzuat içinde sadece bedeni ceza uygulayamazlar ama bunu da kooperatiften çıkarma şeklinde uygularlar. Cezayı devlet verir. Kooperatifin iç düzenini üyelikten çıkarma sistemi ile sağlarlar. Kooperatif sadece güvenliği kendisi sağlayamaz, dış savunmayı kendi başına yapamaz. Bunu da tamamen kendi asayişi ve yönetimi ile yaşayabilir.
Bunun tek şartı vardır, Kooperatife ortak bulmak. Birileri ne istiyor, köylerin bağımsızlığını mı? Önce bir köyde yüz hanelik semtte bunu sağlamalıdır. Kanunen buna mani hiçbir şey yoktur. Bu amaçla biz Akevler Kooperatifi’ni kurduk, yarım asırdır yaşıyoruz. Siz de silah ile düzen getireceğinize ilim ile getirin. Şeriatçılar da öyle, milliyetçiler de öyle...
Biz hayali şeyler konuşmuyoruz. Herkesin İslâm düşmanlığı yaptığı zamanlarda biz KOOPERATİFİ kurduk, Müslümanlar ortak oldular. Bazı yöneticiler vardı, güçleri ile saldırdılar. Hukuk içinde onları yendik ve hâlen varız. Şimdi de Türkiye’nin rejimini değiştirmek isteyenler Kooperatif kurmalı, oraya ortak bulabilmeli ve başarı göstermelidirler.
Böylece yüz hanelik semtler yaygınlaşır. Halk uzlaşmaya varır. Herkes kendi semtini istediği gibi yönetir. Beğenmeyenler ayrılırlar, beğenenler de katılırlar. Başarılı olan kooperatiflerin ortakları çoğalır ve ikiye ayılırlar, canlıların çoğalması gibi sonunda beklenen sistemi yaşarlar. Başarılı olan sitelerin sözleşme ve uygulamaları örnek olur. Sonunda halk onlara uymuş olur. Başarısızlar kendiliğinden elenip giderler. Bu arada ilim adamları uygulamaları araştırır ve uygulamaların eksiklerini tamamlar, yanlışlarını düzeltip yeniden düzenlerler. Halk mikroda kendi istedikleri şekilde yaşar ve başarılı uygulamalarla sistemin başkanlık mı parlamenter mi olması gerektiği site yönetiminde ortaya çıkar.
Sonuçta halk yaşayarak YENİ ANAYASAYI bulmuş olur. Seçimlerin olduğu yerlerde de halk ister istemez halkın isteğine uyar ve böylece millî mutabakat sağlanmış olur. O zaman Anayasa Komisyonu yeni anayasa yapmaz, halkın fiilen yaşadığı anayasaları yazılı ortak metin hâline getirir.Bunu ilimler yapar, Meclis de tercihler yapar.
Meclis’te 12 milletvekili anlaşmış ve bir Anayasa çıkarmışlar. Bunların bu anlaştıkları ilmen yeterli midir? Yüzde 99 yetersizdir. Çünkü sokaktaki adamlar toplansa, Ay’da bir il kuralım dese, Ay’da il kurulur mu? Sosyal kanunlar da kesindir. Nasıl fiziği bilmeyen uçak yapamazsa, sosyoloji bilmeyen de kanun yapamaz. Kanun yapma ayrı şey, kanunu uygulama ayrı şeydir ve birbirine aykırıdır. Kanunu yapan metinleri yanlış kabul edip hepsini atacak ve sıfırdan bir proje yapacak, kanunu uygulayan da bir harfini bile ihmal etmeden uygulayacaktır. Milletvekilleri en çok hukukçu olabilirler. Onlar Anayasa değil bir kanun bile yapamazlar. Nitekim kanunların yüzde 90’ı hükümetler tarafından yapılmakta ve bunlar da maalesef tercüme kanunlar olmaktadır.
Yüzde 0.7 oy alan Saadet Partisi kuruluş felsefesine uygun hareket etse, bu kooperatifleri rahatlıkla organize eder ve devletin Anayasası değişmeden halkın Anayasası değişmiş olur. Millî Görüş partileri bu amaçla Akevler’in desteği ile kuruldu. Ama Akevler’e karşı faaliyetler, ilk kurulduğu günden başladı. SP’de hala da devam ediyor...
AK Parti ise zaten baştan kuruluş esnasında reddetti...
Not:
“III. DÜNYA SAVAŞI VE TÜRKİYE” makalemi de tavsiye ederim; www.akevler.org sitemizin “Makaleler” bölümünden okuyabilirsiniz.