Allah her kavmi başka kabiliyette yaratmıştır. Allah Araplara dil vermiş; kimse onların dilleri seviyesinde bir dil üretememektedir. İsrail oğullarına ticarette kabiliyet vermiştir. Almanlar sanayide kabiliyet sahibidirler. Türkler de askerlikte mahirdirler.
Askerlik demek eşkıyalık demek değildir. Askerlik demek hakkı kuvvetli kılan bir teşkilat demektir. Türk askerleri tarih boyunca savaşları kazanmışlar ama asla sömürmemişler, yenmiş ve onlarla kaynaşmışlar, hükmetmemiş hizmet etmişlerdir.
Eskiden devlet yalnız “güvenliği” sağlayan bir kurumdu. Dolayısıyla devlet kurmada ve yaşatmada Türkler başta rol oynuyorlardı. Bugün “ekonomi” de devletin güvenliği kadar önemli olmaya başladı. Bu sebeple Türklerin hâkimiyeti sona erdi ve Türk devletleri mağlup olup diğer devletlerin emrine girdiler. Ne var ki insanlığın sorunları çözülmedi, ekonomide başarılı olan devletler dünya güvenliğini sağlayamadılar. 20. yüzyıl savaşlar yüzyılı olarak geçti. 21. yüzyıl da terörlerle geçmektedir...
Dünyanın güvenliğini sağlamak ve Türkiye ile dünyayı ekonomi bakımından sağlıklı konuma getirmek için Türkiye’nin yeniden devreye girme zorunluluğu vardır. Bunu bugün ancak emekli askerler ile Akevler’in ilim adamları birleşirlerse başarabilirler.
Türk milleti sivillere kulak vermez, siyasette askerleri dinler. Bu sebepledir ki Türkiye’de kalıcı ihtilaller olmamıştır, hattâ darbeler de olmamıştır, sadece müdahaleler olmuştur ve halk da hemen askerlerin dediklerini kabullenmiştir.
Ordunun siyasete karışması hem çağın sorunlarını çözmez hem de orduyu yıpratır ve devletimizin yıkılmasına sebep olur. Dolayısıyla ordu siyasete karışmamalı ve müdahalelerde bulunmamalıdır. Millî Güvenlik Kurulu’nun gizli toplantılarında söyleyeceğini söyler, onun dışında hiçbir şeye karışmaz.
Sorunları emekli askerler ile ilim adamları çözebilir.
Akevler’in dışındaki ilim adamları Batı’nın dünyayı nasıl sömürebileceğini okuyorlar ve okutuyorlar; sömürme mekanizmasında nasıl görev alacaklarını öğreniyorlar ve öğretiyorlar. Onlarla hiçbir iş yapamazsınız. Zaten onların da sorunların çözümü ile ilgili bir şey bildikleri yoktur. Bilseler bugüne kadar sorunları çözerlerdi. Bilmediklerinden dolayı sermaye ile bir olup Akevler âlimlerini devre dışı bırakmakla meşguldürler.
Emekli askerler Akevler’in âlimleri ile işbirliği yapıp birlikte çalışmaya başlamalı, Batı’yı da Doğu’yu da birlikte öğrenip çözüm yollarını aramalıdırlar. Akevler 1967 yılında kurulmuştur. Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın anlattığı Adil Düzen’i Erbakan Akevler Ekibi ile hazırladı. 1990’lardan sonra çalışma olduğu yerde kaldı. Akevler ise çalışmaya devam etti. Bugün o dönemden beş misli daha ileri bir safhadadır ve hazırlıklıdır.
“ADİL DÜZEN’E GÖRE İNSANLIK ANAYASASI” metni hazırlamıştır. Buradaki maddelerin Kur’an’daki delillerini de ortaya koymuş bulunuyoruz. Bu anayasamızın eksik bir tarafı vardır. Askeri bakımdan, güvenlik bakımından çağımızın ihtiyaçlarını bilemediğimiz için bu alanlardaki çözümlerimizden emin değiliz. Çözümlerimiz vardır ama çalışmalarımıza askerlerin de katılmaları ve son şeklini vermeleri gerekmektedir.
Halkımızın devlete karşı değil, devletin yanında organize edilmesi gerekir. Halk organize olmazsa; ya masonlar organize eder, ya sosyalistler organize eder, ya da paralelci cemaat organize eder. Devlette çift başlılık olamayacağı için paralel yapılanmada devlet yıkılır ve başta paralelciler olmak üzere buna sebebiyet verenler onun altında kalırlar.
Âlimler devreye girmeden sorunlar çözülemez. Ne var ki âlimlerin devlet aleyhinde faaliyet göstermemeleri için askerlerin gözetimine ihtiyaç vardır. Kooperatifleri ilim adamları ve askerler kurmalı, hattâ başkanlar asker olmalıdır. Bir tek kooperatif değil, her yerde, ülkenin her yerinde kooperatifler. Halkı örgütlemek demek, merkezî olmadan bir istikamete yöneltmek demektir. Yoksa o kurum paralel kurum olur.
Askerler bunu bildikleri için görevde olan askerlerin talimatına uyarak örgütlenmiyorlar. Bunu tamamen yerinde bulurum. Kendileri örgütlensinler demiyorum, halkı devletin yanında örgütlesinler. Paralel örgütlenmelere imkân vermesinler. Halkla beraber halkı temsil eden ilim adamları ile iç içe olsunlar…
Süleyman KARAGÜLLE