Yerinden yönetime nasıl geçilecek, yeni anayasada nasıl düzenleme yapılacaktır?
Türkiye on iki bölgeye ayrılır. Samsun, İstanbul, Bursa, İzmir, Adana, Diyarbakır, Van, Erzurum, Afyon, Konya, Kayseri, Ankara merkez illeri olarak devletin atadığı merkezi valilerle yönetilir. Bu illerin nüfusu bir milyondan fazla olamaz. İstanbul yirmi ile ayrılır. Bu illerden bir kısmı Kürtlerin olur. Anayasada bu örgütlenme sistemi yer alır.
Her bölge merkezine on iki ordudan biri yerleştirilir. Samsun, Bursa, İzmir ve Adana deniz orduları; Erzurum, Diyarbakır, Van ve İstanbul kara orduları; Kayseri, Konya, Eskişehir ve Ankara hava orduları olarak oluşturulur. Ordu taşra illere giremez, orada yerleşemez.
Türkiye yüze yakın ile çıkarılır, illerin hepsi büyükşehir statüsüne getirilir ve taşra illere valiler tayin edilmez, belediye başkanları aynı zamanda oraların valileri olurlar. Her il kendi ilçelerini ve bucaklarını kendisi oluşturur. YERİNDEN YÖNETİM böylece başlar. Bunun için büyük zorluk çekilmez.
Türkiye’de hâlen 12 ordu mevcut olmadığı için her bölgeye bir kolordu yerleştirilir, sonra o kolordu ordu hâline getirilir. Orduların askerleri o bölgelerden değil, Türkiye’nin diğer bölgelerinden oluşturulur. Askerlik yapacaklar kendi ordularını kendileri seçerler. Ordu içinde de komutanlarını kendileri seçerler. Orduda demokrasi yoktur ama demokratik yoldan oluşma vardır.
Ordu komutanları doğrudan devlet başkanı tarafından atanır ve alınırlar. Kurmay başkanları ve kuvvet komutanları kurmay seviyesinde olurlar. Orduları yöneten bir genelkurmay başkanı olmaz. Bu suretle ordunun gücünü küçültmeden ordunun sivillere karışması “hukuk düzeni” içinde önlenmiş olur.
Hiçbir şey birden başka bir şeye dönüşmez. Dönüşme kararı alınır ve ona göre örgüt kurulur. Sonra o örgüt kendisini oluşturur ve geliştirir. Türkiye orduya dayanan bir devlettir. Türkiye Cumhuriyeti devleti bugün dine dayanmıyor, ilme dayanmıyor, ekonomiye dayanmıyor. Çünkü bunlarda çok geriyiz, kendimizi bunlarla koruma gücüne sahip değiliz. Türkiye devletinin tek dayandığı güç ordudur, onu zayıflatmak Türkiye için intihardır.
Üniversiteler merkezi devletin olacaktır. Üniversitelerde Türkçeden başka eğitim yasaklanacaktır. Her Türk vatandaşı Türkçe bilecek ama iller kendi dillerini kullanacak, liseler kendi dilleri ile oluşacak, böylece yerel kültürler korunmuş olacaktır. Üniversiteye giriş serbest olacaktır. Herkes öğrenci olacaktır. Sonra ortak imtihan yapılacak, soruları okutanlar değil birlikte soracaklar, bilenler diploma alacaklardır.
İç güvenliğe ordu karışmayacaktır. Askeri eğitimi orduda alan il sakinleri kendi illerinde zaptiye nöbetlerini yaparak her il kendi iç güvenliğini sağlayacak, bu güvenliği nasıl sağlayacakları da illerin kendilerine bırakılacaktır. Sadece il kendi iç güvenliğini sağlayamazsa ilinde sıkıyönetim ilan eder ve Türk ordusunu davet eder. Ordu askeri metotla güvenliği sağlayıp geri gider.
Her il kendi parasını çıkarır, kendi ilini o parayla ile idare eder. Ancak bu paralar TL ile konvertibl olacaklardır. Paranın miktarı TCMB’da kanunlara göre denetlenecektir. İl paraları ile TL değiştirilirken bankalar fark almayacak, bire bir değiştireceklerdir. Kurlar arz ve talep kanunlarına göre ayarlanacaktır.
Hiçbir evrak Ankara’ya gelip denetlenmeyecektir, merkezi ruhsat sistemi uygulanmayacaktır. İllerde tamamen bağımsız kararlar alınıp uygulama yapılacaktır. Bölge merkezlerindeki işler ise merkezin denetiminde olacak, ancak uygulanacak, sonra denetlenecektir.
Benim anlattıklarım sıradan temenniler değildir.
Var olmak istiyorsanız Kur’an’ın öğrettiklerine kulak verin.
Ben yanlış söylüyorsam doğrusunu siz söyleyin ama Kur’an’dan söyleyin.
Süleyman KARAGÜLLE