AK Parti’de durum belli olmuştur. Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilmiş; Ahmet Davutoğlu’nu da kendisine arkadaş seçmiştir. Kurucu arkadaşlarını da üç dönem bahanesi ile tasfiye etmiştir. Abdullah Gül’e de bir yer vermemiştir. Kendisine başarılar dileriz...
1960’larda kooperatifi kurduğumuzda benim temel felsefem şu idi. (Bunu Kur’an’dan öğrenmiş ve yaşayarak şahit olmuştum.) Bugün mevcut olan kötülük ve zulümler yöneticilerin kötü olmalarından değil, düzenin kötü ve zalim olmasından ileri gelmektedir. İzmir’de bunu ilk dile getiren Kilis ikinci dönem Milletvekili Remzi Güres olmuştur. İnsanlar iyidir. Kötü olan düzendir. Kim gelirse gelsin, düzen değişip düzelmedikçe kötülük ortadan kalkmaz. Remzi Güres ile çalışma usulünde anlaşamadığımız için dostluğumuz devam etti ama İzmir’deki çalışmalarımızı ayırdık.
Ahmet Tahir Satoğlu ile Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi’mizi kurduk. Makroda düzen değiştirme yerine mikroda şeriat düzeni kurmayı hedefledik. Akevler’e ortak olanlar bu amaçla ortak oldular. Gayemiz; kooperatif içinde de olsa şeriata göre yaşayabilmek idi. Bize katılanlar iki görüşte idiler. Birileri benim gibi düşünenler idi; suçlu olan insanlar değil düzendir. Bazılarına göre ise suçlu olan o günkü kötü yöneticiler idi.
Düzen değiştirme fikrine Erbakan da Gülen de katıldı. Ne var ki Akevler’le yine görüş ayrılığı devam etti. Erbakan siyasetle bu işin olacağına inandı, “Adil Düzen”i ortaya koydu. Gülen ise cemaatle bu işin olacağına inandı, arkadaşlarını bunun için çoğaltmaya çalıştı.
Geçici olarak her ikisi de başardı. Biz Akevler olarak kenarda kalıp küçüldük. Başarının görüldüğü yere doğru gidildi. Bunlardan sekiz arkadaş AK Parti içinde yer aldılar; Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç, Beşir Atalay, Cemil Çiçek, Mehmet Ali Şahin, Vecdi Gönül, Abdülkerim Aksu; İslâm düzeni getirme idealini unuttular, bâtıl düzende başaracaklarını sandılar. Bazı çalışmaları ile İslâm düzenine gitme yolunda adımlar attılar.
Recep Tayyip Erdoğan bugün -veya patiyi kurduğu günden itibaren- Akevler ekibini, Millî Görüş ekibini devre dışı etti. O bizi aramayacak, biz de onu aramayacağız. On senelik başkanlığının hayırlı geçmesine dua ederiz.
Ben şimdi bu yazımda diğer yedi arkadaşa hitap edeceğim; Sayın Abdullah Gül’ü en başta muhatap alacağım.
Bugün eğer Ak Parti %50’lerin üstünde iktidarda ise sizin de içinde olduğunuz Akevler Kooperatifi’nin 1960’larda başlattığı yeni düzen yani şeriat düzeni çalışmalarının meyvesidir. Beraber başladığımız bu yolda bizi tek başımıza bırakıp cari düzende çaba gösterdiniz. Allah size o kadar nimet verdiği halde “Adil Düzen” için tek bir çivi bile çakmadınız. Kur’an’da, “letüselünne yevme izin ani’n-neîm (nimetlerden sorulacaksınız)” deniyor. Yarın Allah size âhirette; verdiğimiz onca nimete karşılık siz İslâm düzeni için ne yaptınız, bu nimetin şükrünü ifa etme aklınıza gelmedi mi diye sorduğunda ne cevap vereceksiniz?
Allah sizi seviyormuş ki size büyük bir fırsat verdi. Bu nimetlerin şükrünü ifa etme imkânını bahşetti. Tekrar Akevler’i hatırlayın ve emekli olup da işiniz kalmadığına göre yeniden İslâm düzeninin gelmesi için çalışmaya başlayın. Bunun için Gül’ün başkanlığında bir kooperatif kurunuz. Bilim ve Araştırma Kooperatifi’ni kuracaksınız. Emekli maaşınızı zaten alıyorsunuz. Günde iki saatinizi bu çalışmaya ayıracaksınız, İstanbul ve Ankara’da çalışma yapacaksınız.
Bizim hazırladığımız “Adil Düzene Göre İNSANLIK ANAYASASI” vardır. Yüz maddeden oluşmaktadır. Üzerinde çalışmalar da yapılmıştır. Kooperatif’in yapacağı iş olarak sizler beşer-onar kişilik komisyonlar oluşturacaksınız. Her komisyon bir madde üzerinde çalışacaktır. Tartışarak son şeklini verecektir. Gerekçesi ve açıklaması hazırlanacaktır.
Böylece bugün mevcut olan insanlığın sorunlarına çözüm arayacağız. Anayasa maddeleri oluştuktan sonra bu önce kurulacak semtlerde uygulanacaktır.
İki çeşit semt kurulacaktır.
Yüz villalı dinlenme semtleri devremülk olarak satılacak...
Bir de yüz lojmanlı işyerleri kurulacak...
Sonra on semt birleştirilerek bir site yönetimi oluşturulacak...
İnsanlığa uygulamalı örneklerle arz edilecektir.
Abdullah Gül yapmazsa başkası yapacaktır.
Ama sizin her birinize bunu yapmak farz-ı ayndır.
Buraya kimler ortak olacak?
Emekli profesörler, bakanlar, kurmaylar ortak olup çalışmalar yapacaklardır.
Süleyman KARAGÜLLE