BAŞBAKANIN OKULLARI, YENİ

CEMAAT FİKRİ VE ADİL DÜZEN

Duydum ki Başbakan F. Gülen’in ışık evlerini söndürecek, yerine Erdoğan’ın ışık evlerini kuracak. Bu hususta yanına aldığı İslâm cemaatleridir. Gülen’in başarısını kıskanan cemaatler (tarikatlar ve diğer Nurcular) Başbakan’ın etrafında toplanacak ve Gülen Cemaati’nden daha büyük bir cemaat oluşturacaklar...

Yine duydum ki Hayrettin Karaman da onu desteliyor...

Önce Gülen Cemaati’ni çökertme fikri yanlıştır ve İslâmî değildir. Gülen Cemaati görevi eksik yapabilir, hatalı yapabilir ama o görevlidir. Onu çökertemezsin, çökertmen de şeriata uygun değildir. Ama Gülen Cemaati’nin yapamadığını yapacak yeni cemaati oluşturma çabası doğrudur, bunun da desteklenmesi gerekir. Ne var ki bunu yapacak olanların Gülen Cemaati’nden daha ileri bir proje ile ortaya çıkması gerekir...

Duydum ki bunu İlmi Yayma Cemiyeti yapacakmış. İlim Yayma Cemiyeti 1950’lerde kurulan bir cemiyettir/cemaattir; ilk İslâmî cemaattir. O zamandan beri yaptığı iş cami ve vakıflar tamirden ibarettir. İlim Yayma Cemiyeti yeni bir kelime söylemeli, Hayrettin Karaman ve Sabahattin Zaim gibi ilim adamlarını da yetiştirmelidir. Onlar kendilerini yetiştirdikten sonra onları istismar etmiştir. Bunlarla siz Bediüzzaman’ın ekolünü devam ettiren Cemaat’e nasıl karşı çıkacaksınız? Siz para ile bunu halledeceğinizi zannediyorsunuz. Gülen Cemaati parası olduğu için cemaat olmadı, cemaat olduğu için parası var...

Başbakan Erdoğan bu arada Hayrettin Karaman’ı da harcıyor. Hayrettin Karaman’a para toplamak için görev vermeyeceksin. Hayrettin Karaman’a Bediüzzaman’ın risalelerinden daha yüksek tebliğ eserlerini üret diyeceksin, ona o görevi vereceksin. Hayrettin Karaman’a İslâmiyet’i siyasi amaçlarına âlet edenlerle birlikte olmasını yakıştıramıyorum; bizimle görüşemiyor, onlarla kapalı kapılar ardında işler yapıyor...

YENİ CEMAATE İHTİYAÇ VARDIR. BU CEMAAT NEDİR?

Akevler’de üretilen ve Erbakan tarafından dünyaya duyurulan “Adil Düzen”i okullara indirip anlatan bir cemaate ihtiyaç vardır; camilere götürüp anlatan din adamları yetiştiren bir cemaate ihtiyaç vardır; “Adil Düzen” işletmelerini destekleyen bir cemaate ihtiyaç vardır.

İstiklâl Savaşı nasıl kazanıldı?

Babamın anlattıklarını size nakledeyim.

Ruslarla gelir ve buraları işgal eder giderdi. Biz arada ezilirdik. Biz din adamları bir teşkilat kurduk, işsiz güçsüz adamları topladık ve cepheye gönderdik. Bunları da halktan topladığımız yardımlarla destekledik. Osmanlılar geldiği zaman onlarla berber cephede Ruslarla savaşıyorduk. Osmanlılar çekilince biz silahlarımız yok diyor ve teslim etmiyorduk. Onlar da halkla arasını açıp hepten kaybetmemek için sesini çıkarmaz, bizim yalanımızı yutardı. Böylece yöremizin helâk olmasını önledik. Mustafa Kemal ortaya çıkınca bu birlikler Kazım Karabekir’in emrine girdi ve artık zafere ulaştık.

Türkiye’de bir iş yapacaksanız başta dini cemaatleri yanınıza alacaksınız. Sonra küçük ve orta esnafın desteğini alacaksınız. Fedakâr insanlar o işe koyulacaklar. Sonunda devlet onlara sahip çıkmalıdır. Temelden işe başladığınız zaman devletin desteğiyle işe başlarsanız o iş boşta kalır.

İnsanlığın bugün muhtaç olduğu şey KUR’AN ARAPÇASINI öğrenmektir. Batı’nın uygulamalı MATEMATİĞİNİ öğrenmektir. Sonunda günün sorunlarını “ADİL DÜZENE GÖRE İNSANLIK ANAYASASI” ile çözmektir. BİR CEMAAT OLUŞACAK, bunu halka indirecek ve halka anlatacaktır. ADİL DÜZEN İŞLETMELERİNE ortak bulacak, destek bulacak. Sonra iş adamları çıkacak ve bu ADİL DÜZEN İŞLETMELERİNİ kuracaklar, desteği dini cemaatten alacaklardır. Bunlar ilmi merkezler oluşturacaklar ve müçtehit yetiştireceklerdir. ASRIMIZIN FIKHI yazılacaktır. Böylece “ADİL DÜZEN” kısa zaman sonra yayılmış olur. Millî Görüş ve Cemaat’in mensupları buna sahip çıkar.

Süleyman KARAGÜLLE