Bu seçim bir mahalli seçimdir, kim kazanırsa kazansın, yönetime etki etmez.
Belediye başkanlarını tanıyor ve güveniyorsanız, hangi partiden olursa olsun oyunuzu onlara vereceksiniz. Eğer adayları yakından tanımıyorsanız, oyunuzu siyasi partileri tercih ederek kullanacaksınız.
Bu yönüyle bugün yerel yönetimi oylamıyoruz, büyük savaşın tarafını oyluyoruz.
Sermaye ikiye ayrılmıştır; bankerler ve patronlar yani faizciler ve emekçiler.
Savaş sermaye ile devletler yani devlet yöneticileri arasında olmaktadır.
Sermaye Obama, Putin ve Erdoğan üçlüsünü dağıtmak istiyor. Ondan sonra devletlerarası savaş çıkarıp İran’ı ve Türkiye’yi birbirine yedirmek istiyor. Yani; şimdi başlayan Cemaat-AK Parti savaşı, büyük savaşın sonucunda önce İran ile Türkiye’nin, sonra da tüm dünyanın birbirine girdiği üçüncü dünya savaşı olacaktır.
O halde biz bu savaşı önlemeliyiz.
Bu savaşı önlemek için ne yapacağız?
Şimdi hepimiz oyumuzu AK Parti’ye vereceğiz. MHP ve CHP barajı geçmeli ama AK Parti’nin oyu da % 60’a çıkmalı. Sermaye bilmedir ki artık insanlık oyuna gelmiyor.
Bu durum Erdoğan’ın haklı olduğu anlamına gelmez.
İkinci olarak bize AK Parti’ye oy verdiren sebep AK Parti’nin sadece Erdoğan’ın partisi olmamasıdır. Erdoğan şimdi imamdır, dümendeki şofördür. Siyasi namazı o kıldırmaktadır, arabayı o sürmektedir. Ona uyarız ama ikinci namazda daha lâyık olanı bulursak onu başbakan yaparız. Benin parti içinde yakından tanıdığım sekiz ve uzaktan tanıdığım diğer iki kişiden her biri Erdoğan kadar başbakanlık yapabilir. Bunlar arasında sıralama yapacak olsam ne Gül’ü ne de Erdoğan’ı başa koyarım. Demek istiyorum ki ikisinin ehliyeti sabittir. Diğer on kişiden her biri başbakan olmaya lâyıktır. Halk Partisi’nde böyle ikinci adam Deniz Baykal’dır. Hareket Partisi tek yöneticinin partisi olduğu için onlar hakkında fikir yürütmen mümkün değildir. İçyapılarına baktığımızda en demokratik ve aklı başında kadrosu olan parti AK Parti’dir. Bunun için bu seçimde ona oy vereceğim.
Bu oyla AK Parti şımaracak ve daha beter işler yapacaktır.
Bunu önlememiz için de önce Cumhurbaşkanı olarak bir asker seçilmelidir. Bu iş de Hareket Partisi’ne düşmektedir. Hareket Partisi bir orgenerali aday göstermelidir. Bu orgeneral namaz kılmalıdır. Bu orgeneral bir partinin adamı olmamalıdır. Bunun karşısında kim adaylığını koyarsa koysun kazanamaz. İlk yapacağınız iş bu olmalıdır.
İkinci iş olarak ise; seçim barajı hepten kaldırılmalıdır. Kaldırılmıyorsa, %5’den fazla olmamalıdır. Bu sayede Meclis’e değişik partiler girmelidir, her ana görüş Meclis’te temsil edilmelidir. Bir parti hükümet kuracak ekseriyeti almalıdır. Asker cumhurbaşkanının gözetiminde ülke koalisyon hükümetleri ile yönetilmelidir. Belki yine on sene, onbeş sene, yirmi sene aynı başbakan olacaktır ama bu başbakan cumhurbaşkanının gözetiminde ve Meclis’in denetiminde olacaktır.
Eğer AK Parti’yi büyük çoğunlukla desteklersek, o zaman düşman bizi bölmekten vazgeçer. Vazgeçmezse de avucunu yalar. Diyelim ki AK Parti’nin oyu %40’dan aşağıya düştü. CHP’nin oyu %35’i geçerse, gelecekteki seçimlerde kaos ortaya çıkar. Dengeye gelen partiler birbirine girer, biri kazansa da o başbakana kimse itaat etmez.
Gerçek olan şudur ki; yıllardır iktidar yüzü görmemiş muhalif partilerin iktidara gelme ümitleri olmadığı için hiçbir projeleri yoktur. CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı M. Sarıgül’ü dinledim. A. Hakan soruyor: Üçüncü havaalanına karşı mısınız? Değilim ama yerine karşıyım! Üçüncü köprüye karşı mısınız? Değilim ama yeri yanlış seçilmiş! Kanal’a karşıyım çünkü Boğaz’ı kirletecek! İşte bu partinin projesi bu kadar! Projelere hayır diyemiyor. Hayır dediği projede de yanlış şeyler söylüyor. Kanal’ın Boğaz’a hiçbir zararı olmayacak. Aksine kirlenmesine engel olacak ve trafiği kolaylaştıracak.
MHP’nin yöneticileri Halk Partisi’ne, destekleyenleri ise AK Parti’ye kaymaktadır. AK Parti’nin oyu aslında onların oyunu artırmaktadır.
BDP ise ırkçılıktan vazgeçmediği takdirde %10’u bile bulamaz. Çünkü Kürtler ırkçı değil Müslümandırlar.
Genel seçime kadar bu partiler iktidara hazırlanmalıdırlar. Akevler bunların hepsine yardımcı olmaya hazırdır; Adil Düzen halkçılığı, Adil Düzen milliyetliği sunmaya hazırız.
Süleyman KARAGÜLLE