Meclis’te bulunan dört partiden bahsettiğim halde Saadet Partisi’nden söz etmemekteyim; hâlbuki benim asıl partim odur. 1969’dan beri onunla yani Millî Görüş partileri ile başladık, Erbakan’ı rahatsız etmemek için de uzaktan daima destekledim ama daima onu destekledim. Anayasa ekseriyetini alsın diye ilk kurulduğunda AK Parti’ye oyumu verdim. İkinci seçimde Saadet Partisi’ne verdim. Üçüncü seçimde oyumu kullanamadım; kullanabilseydim kararımı sandık başında verecektim.
Erbakan daha hayatta iken dışlanmak istendi. İlk olarak ona karşı Bülent Arınç adaylığını koydu. Ona bu yaptığının İslâmî olmadığını söyledim, ayrı parti kuralım dedim. Sözümü dinlemedi. Sonra A. Gül’ü destekledi. Onlara sordum; adayınızı neden değiştirdiniz, A. Gül daha layık mı? Cevap yok! Başaramayınca üçüncü olarak T. Erdoğan çıktı; o çıkınca diğer ikisi onu desteklediler.
Numan Kurtulmuş SP Genel Başkanı iken Erbakan’a dedim ki; “T. Özal ayrıldı, iyi başbakan oldu. T. Erdoğan ayrıldı iyi başbakan oldu.” Numan Kurtulmuş Erbakan’ı dışlayınca Erbakan’a “Partiyi Numan’a bırakalım, iyi başbakan olsun” dedim. Anlaştık. Ama seçimi yenilediler. Bu sefer kendisinin genel başkan olmasını önerdim. Genel başkan oldu, daha sonra yerine M. Kamalak’ı bıraktı. Numan Kurtulmuş kesin olarak kendi aklıyla hareket etmediği için muhalifleri birleştirdi ve gitti.
Erbakan vefat ettikten sonra önerdiğim sisteme göre yönetim oluştu ama Oğuzhan Asiltürk geldi ve seçilmeden kendisini lider olarak ilan etti. Önce istişare lideri seçilseydi, o aday gösterilip seçilirdi ve sorun olmazdı. Ama önce Genel Başkan Mustafa Kamalak seçilmiş, sonra mescidi dırar olarak Oğuzhan onun başına getirilmiştir.
Eğer Mustafa Kamalak onu tanımasaydı sorun yoktu. Peygamberlik iddia eden gibi Oğuzhan da silinip giderdi. Ama o da onunla çatışmayı göze alamadı ve ona biat etti. Oysa başkan iktidarı başkasına devredemez. Devrederse mazul sayılır. O halde partimiz şimdi başkansızdır. Dolayısıyla o partiyi destelememiz mümkün değildir.
İkinci önemli konu ise; Fatih Erbakan hâlâ dışlanmaktadır.
Fatih Erbakan’ın günahı nedir?
Necmettin Erbakan’ın oğlu olmak mı?!
Demek ki bunlar Erbakan muhalifidirler. Yıllarca onun emrinde sadakat içinde çalıştıkları halde, şimdi ne oluyor da Erbakan muhalifi kesildiler?! Parti Erbakan’ın partisidir. Vârisleri de çocuklarıdır. Fatih Erbakan’ı dışlayan bir partiden bir şey beklenemez.
Saadet Partisi Millî Görüş partisidir. Millî Görüş’ün gayesi de “Adil Düzen”dir. Parti “Adil Düzen”i ağzına almıyor. Millî Görüş’ü de kerhen telaffuz ediyor. Bu parti AK Parti’den daha fazla “Adil Düzen”den uzaklaşmıştır. İhanet içindedir. Ayrılıp başka parti kurmak meşrudur ama parti içinde Erbakan’a muhalefet etmek, “Adil Düzen”e karşı olmak ise irtidattır. Bu partiden bu hâliyle bir şey beklenemez.
Bu partide iki çeşit insan vardır.
Birileri çok samimidirler ve Adil Düzen Çalışanlarını terk etmek istememektedirler.
Diğerleri ise ajandırlar. Görevleri partiyi çalıştırmamak ve “Adil Düzen”in yeniden canlanmasını önlemektir. Bu sebepledir ki bu partiden herhangi bir ümit yoktur.
NELER YAPILMALIDIR?
1- Oğuzhan’ın liderliğine son verilmelidir. Mustafa Kamalak onu tanımamalıdır. Oğuzhan samimi Müslümandır. O beni sevmese de ben onu severim. Millî Görüş’e büyük hizmetleri vardır ama bu ona başkanın başkanlığını gölgeleme hakkını vermez.
2- Mustafa Kamalak Fatih Erbakan’ı yanına almalı ve onu parti içindeki faaliyette tamamen serbest bırakmalıdır; Fatih istediğini anlatabilmelidir; kendisini gelecekte liderlik için yetiştirmelidir. Kamalak’ın görevi Millî Görüş’ü ehil olan birisine devretmek olmalıdır.
3- Saadet Partisi “Akevler Adil Düzen Çalışanları” ile yeniden işbirliğine girmeli, doğrudan Süleyman Akdemir ve diğer yöneticilerle irtibat kurmalıdır. Süleyman Karagülle’ye saygısızlık yapmaktan vazgeçmelidir. ESAM bu saygısızlıktan dolayı Recai’nin yönetiminden alınmalıdır. Yalnız bundan dolayı değil; ilim adamı olmayan birini bir ilim müessesesinin başına getirmek İslâmî değildir. Erbakan’a bunu anlatamadım.
4- ESAM “Adil Düzen” çalışmalarına başlamalıdır. Parti de “Adil Düzen”e göre işletmelerin kurulması için Akevler tipi kooperatifler kurmaya başlamalıdır. Bu konularda Akevler’den yararlanmalıdır.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE