AKEVLER BU AMAÇLA ARAŞTIRMALARA BAŞLAMIŞTIR;
ATIL EMEKLERİ FAALİYETE GEÇİRMELİYİZ…
ATIL İMKÂNLARI DEĞERLENDİRMELİYİZ...
VE YAPMAMIZ GEREKEN DİĞER İŞLER…
Bir yerde tam istihdam sağlanıyorsa, oraya yeni bir işletme kurarsanız oradakilere zarar verirsiniz. Yeni işçi yoksa kuracağınız bir fabrika başka fabrikayı iflas ettirecektir. Dolayısıyla oradaki işletmeler seninle mücadele eder, sizi aralarına almazlar.
Bu durumda biz insanlığa “Adil Düzen”i getirirken, mevcut düzenin bizimle çatışmaya girmesi kadar normal bir şey yoktur. Bu sebepledir ki peygamberler yeni düzen kurmaya ekonomide başlamışlar, sosyal yapıyı geliştirmişlerdir. Siyasi yapı sonra değişmiştir.
Bugün ise durum çok daha karışıktır.
Bugünkü sorun ekonomiktir. Tarım döneminden kalan hukuk düzeni bugünün ekonomik sorunlarını çözememektedir. Bu sebepledir ki işe ekonomi ile başlayacağız. Bu da sömürü sermayesi ile çatışma durumuna getirmektedir. Sonunda onların bize saldırmaları normal olaydır. Herkesin nefsi müdafa hakkı vardır.
Bizim kendimizi savunabilmemiz için onlara zarar vermemeliyiz. Öyle alanlarda çalışmalıyız ki onların işlerini bozmamalıyız, onların çalıştırdıkları işçileri çalıştırmamalıyız, onların kullandığı imkânları kullanmamalıyız. Çalışmalarımız onları rahatsız etmemelidir. Onlar bunu anlamazlar ve yine bize saldırırlar, ne var ki haksız oldukları için mağlup olurlar.
*
1) ATIL EMEĞİ FAALİYETE GEÇİRMELİYİZ.
a) Öğrenciler çalışmamaktadır. Hem okuyan hem çalışan insanlardan oluşan işyerleri kurmalıyız.
b) Emekliler çalışmamaktadır. Emeklilere iş vermeliyiz.
c) Askerler üretmemektedir. Askerleri üretici hâle getirmeliyiz. Bugünkü savaşlar ekonomiktir. Ordular kendi kendilerini finanse etmeli, savaş olmadığı zaman ülkeye yük olmamalıdırlar.
d) Ev hanımları çalışmamaktadır. Eve hanımlarına güvenli iş vermeliyiz.
e) Bürokratlar vatandaşa zorluk çıkarmaktan başka bir iş yapmıyorlar. Emeklilik hakları devam edecek; istedikleri zaman geri dönenebilecekler; kendilerine kredi verilerek serbest iş yapmaları sağlanacak. Bürokratik formalitelerin tamamı kaldırılacak. Zorluk çıkarmanın ne demek olduğunu onlar da öğrenecekler.
f) Vasıfsız işçileri eğitip usta hâline getirmeliyiz, usta olunca da gitmelerine izin vermeliyiz. Onlar vasıflı işçilerle, biz de vasıfsız işçilerle iş yapmalıyız.
*
2) ATIL İMKÂNLARI DEĞERLENDİRMELİYİZ.
a) Ekilmemiş boş olan arazileri işler hâle getirmeliyiz.
b) Ormanları tahrip etmeden yararlanılır hâle getirmeliyiz.
c) Boşa akan suları, esen rüzgârları, güneş ışığı, organik atıkları enerji kaynağı hâline getirmeliyiz.
d) Atık malzemeleri, değerlendirilmeyen hurdaları, pazarlardaki atık sebzeleri değerlendirmeliyiz.
e) Sit alanlarını tahrip etmeden yararlı hâle sokmalıyız.
*
AKEVLER bu amaçla araştırmalara başlamıştır.
Akevler’in gayesi atıl emekler ile atıl imkânları faal hâle getirmektir.
Dolayısıyla yeni düzen eski düzene zarar vermeyecek, aksine onlara destek olacaktır.
*
Yapacağımız başka bir iş de onların pazarlarına girmemektir.
Örneğin; biz ahşap ev üreteceğiz ama piyasaya sürmeyeceğiz. Kırlarda, yaylalarda, dağlarda, atıl yerlerde dinlenme evleri kuracağız ve mülk olarak pazarlayacağız. Lüks değil ucuz dinlenme evleri yapacağız. Bugünkü piyasadan yararlanmayan piyasaya hitap edeceğiz, zengin turistlerin değil fakir halkın dinlenmesini sağlayacağız.
*
Yapacağımız başka bir iş de…
Yüz dairelik lojmanlı işyerleri apartmanları kuracağız. Orada çalışanlar ev aramaktan kurtulacaklardır. Ürettiklerimizi bugünkü sermayeye satacağız. Dünya piyasalarına rakip bir firma olarak girmeyeceğiz.
*
Mekke’dekiler tek tanrının gelmesi ile zarar göreceklerini sanmışlar ve karşı çıkmışlardır. Oysa İslâmiyet sayesinde Mekke ve Medine dünyanın merkezi hâline gelmiştir. “Adil Düzen” sermayeye zarar vermeyecek, aksine onun çalışma alanını genişletecektir. Mekkeliler gibi teslim olurlarsa onlar kazanır.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92