Türkiye çıkmazlardadır…
PKK ÇIKMAZI
Taraflar artık savaşamaz hâle gelmişlerdir. Türkiye ordusuna yapılan saldırlar sonucu zayıflamış ve PKK ile savaşacak durumdan çıkmıştır. PKK’yı destekleyenler de desteklerini çekmişlerdir. Onlar da savaşacak durumda değildir. Dolaysıyla iki taraf da savaşı bitirmek istiyor. Ne var ki Türkiye savaşı bitirme teknolojisine sahip değildir.
Sermaye hep bunu yapar, savaştırır savaştırır, sonunda hapse koyduğu kimseyi çıkarır ve devletin başına oturtur. Otuz sene, kırk sene onu eğitmiştir. Bu sayede orada kendi kurguladığı düzen devam eder.
Türkler İslâmiyet’i toptan sekizinci asırda kabul etmiş ve dünyaya İslâm adına hâkim olmuşlardır. Daha iki asır öncesinde tüm İslâm âleminin temsilcisi Türkiye idi ve dünyada süper güçtü. İstiklâl Savaşı’nda Sakarya’ya kadar gelen düşmanı yenmiş ve yeni devletini kurmuştur. Şimdi ise teslim olma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Akevler bunun çözümünü bilmektedir. Ne var ki küfür ve inat içinde olan AK Parti Akevler çözümlerine kulaklarını tıkamıştır. Millî Görüş Akevler’den çıkmıştır, AK Parti Millî Görüş’ten çıkmıştır ama AKP Millî Görüş gömleğini çıkarmış ve “Adil Düzen”i de reddetmiştir. Üç kere üç dokuz eder. Doğruyu Akevler söyledi diye onu reddedemezsiniz. Çünkü o doğruyu Akevler icat etmemiştir, Akevler sadece doğruyu benimsemiştir. Doğruyu kabul etmekle Akevler’in emrine girmezsiniz, belki Akevler’in gittiği doğru yoldan siz de gidersiniz. Marifet ‘beraber yürüdük bu yollarda’ şarkıları söylemek değil, marifet doğru yolda yürümektir.
Ne yapılması gerektiğini defalarca söyledik, yine söyleyelim.
1- Genel af ilan edeceksiniz. Böylece siz de ileride muhakeme edilmekten kurtulacaksınız. Askerleri tahliye ederek ordunuzu yeniden güçlendirmeye başlayacaksınız. Suçlu askerleri siviller muhakeme edemez. Askerleri sancak askerler muhakeme eder ve mahkûm eder. Bu şeriatın kuralıdır ama doğanın da kuralıdır. Silah ancak silahla def edilir. Silah mahkeme salonlarında def edilemez.
2- Türkiye’yi yüz kadar ile (vilayete) ayıracaksınız. On iki merkez ilin dışında kalanlara bağımsızlık vereceksiniz, iç işlerinde tamamen serbest olacaklardır. Sadece savunmada birlikte olacağız. İsteyen asker olacak, isteyen bedel verecektir. Bu işlere yerel yönetim karışmayacaktır. Kendileri lise öğrenimini kendi dilleri ile yapacaklardır. Kendi dilleri ile illerini yöneteceklerdir. Yüzde birlik bir kalabalık yüz misli bir güce kafa tutamaz, dolayısıyla ülkenin bölünmez bütünlüğüne zarar vermez. Kendi iç güvenliklerini kendi zaptiyeleriyle sağlayacaklardır. Devletten yardım isterlerse sıkıyönetim kuralları içinde Türk ordusu yardım eder. Sıkıyönetimi onlar koyar ve onlar kaldırırlar.
3- Merkezi hakemlik sistemi yerine bağımsız hakemlik sistemi getirilmelidir. Hakemlik ehliyetini devlet verecektir. Mahkeme ise üç kişiden oluşacak. Hakemlerden birini bir taraf, diğerini diğer taraf seçecektir. Başhakemi hakemler seçecektir. Kara kesin olacaktır. Temyiz edilemeyecektir. Mağdurların mağduriyeti yeni hakemlerle giderilir. Devlet giderir. Ehliyeti veren o olduğuna göre hatasını tazmin etmek de onun görevidir.
4- Çalışma kredisi sistemi getirilecektir. İşveren kaç kişiyi çalıştırıyorsa onların ücretlerini banka ödeyecek, işverenden alacaklı olacaktır. İşveren hammaddeyi satın alırsa satıcıya bedelini banka ödeyecektir. Hammadde miktarı işçilikle belirlenecektir. Böylece Türkiye’de işsiz kalmayacaktır. PKK’lılar da iş bulabileceklerdir. Bunun yürürlükte başarılı olması için devlet memurlarına çalışma ve yaşama hayatına müdahale yetkisi verilmemelidir. Kimse bir yerden izin alarak iş yapmayacaktır. Herkes planlamaya göre ve yasalara göre kedi içtihatları ile uygulama yapacaktır. Devlet memurları uygulamayı denetleyecekler, hataları varsa yargıya gidecekler, hakemlere gidecekler. Ancak hakemler vatandaşlara müdahale edebilir.
Şimdi…
Dilsiz, sağır ve körler, sözden anlamayanlar…
Bunları ben söylemiyorum, Kur’an söylüyor. Çözümler onun, sözler de onun. Ağzınızı açın da benim söylediklerim çare değildir deyin. Siz de biliyorsunuz ki bu çaredir ama korkuyorsunuz; Allah’tan başkasından korkuyorsunuz!
AK Partililer söyleyeceklerim bunlardır.
Bugün seçim olsa ben AK Partiye oy vereceğim, siz de ona vereceksiniz. Şikâyet etme hakkımız yoktur. Adil Düzen Partisi’ni kurmalıyız. Ona; sen in ben çıkayım değil de, sen orada kal ama doğru işler yap diyeceğiz. Emekli askerleri ve sivilleri çağırıyorum, gelin parti kuralım diyorum; iktidar olmak için değil, iktidara yol göstermek için; yola götürmek için değil, yol göstermek için...
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92