Bugün Türkiye’de AK Parti sorunu vardır. Yaptıkları yanlıştır ama ondan başka da oy vereceğimiz parti yoktur. Ben desteklemediğim bir partiyi eleştirmem, o zaman bölücülük yapmış olurum. Onlara oy verirsem onları eleştiririm.
C. Halk Partisi ile koalisyonu yaparken en etkili kişi oldum. Ne var ki C. Halk Partililer sürekli olarak bana saldırdılar. Ecevit’le görüşmek istedim; görüşmedi!
MHP’lilerle de durum budur. Ben her zaman onların iktidar olmalarını istedim. Ne var ki D. Bahçeli de görüşmedi! Bir bakanları iktidarda iken alenen bir önerimi önerdi ama bu Karagülle ile olmaz dedi!
AK Partililerin ve Saadet Partililerin fikirlerime saygıları yoktur ama şahsıma saygılıdırlar!
Şimdi AK Parti dışında CHP’liler de çözüm bulamıyorlar. Zembille gelen Kılıçdaroğlu daha siyaseti öğrenemedi, CHP’yi de temsil etmiyor.
MHP ise küçük bir hareketle her zaman iktidara gelebilir ama D. Bahçeli hâlâ İslâmiyet’i nefsinde özümseyemedi, hâlâ “Adil Düzen”e karşı.
Başka çıkar yol yoktur.
Oraya ancak tek yolla gidilir, o da “Adil Düzen”dir.
Suriye’de de Esed AK Parti gibidir. Kimse onu beğenmiyor. Herkes ondan nefret ediyor. Kimse alternatif bir adayı bulamıyor. Biraz dayak atalım ama Esed yerinde kalsın diyorlar. Mısır’da da durum böyledir. Mursi düzeni sağlayamadı. Askerler ise askerce sağlayacaklardır. İstemiyoruz ama artık gitmesine de taraftar değiliz.
Suriye sorunu nasıl çözülür?
1- Suriye ona yakın bölgeye ayrılır. Bölge merkezleri devletin olur. Ayrıca elliden fazla ile ayrılır. Her il bağımsız hâle gelir. İllere değişik sosyal gruplar yerleştirilir. Bugünkü asilere o bölgeler teslim edilir. Yani her asi gruba bir il verilir. Asilerin dışında kalan yerlere de demokratik yönetim getirilir. Asi illerin iç yönetimlerine devlet karışmaz.
2- Suriye halkının iller arasında göç etmesine izin verilir. İlinden çıkan muhacirin oradaki taşınmazlarını devlet satın alır; hakemlerin takdir edeceği değerle satın alır. Nereye göç ederlerse oradaki taşınmazları almasında kullandırır. Nüfusu 300 binden aşağı inen illerden illeri alınır. Asilerden biraz sonra alınır.
3- Hakemlik sistemi getirilerek adil bir düzen kurulur. Herkesin bu kurallar içinde hakları teslim edilir. Uluslararası müdahale ancak Esed mahkûm olur da hakem kararlarına uymazsa yapılır.
4- Suriye’de “Adil Düzen” kurulur. Devlet başkanı olarak Esed kalır. Öldükten sonra çocuğunun devlet başkanı olup olmamasına o zamanki Suriye ordusu karar verir. Bugün İngiltere’de ve Japonya’da hanedanlık sistemi devam etmektedir, Suriye’de de devam etse ne zararı vardır. Devlet başkanları başkomutandırlar. Askerlerin itaat etmediği bir başkomutan olmaz.
Peki, bunu Suriye yönetimine ve halkına kim anlatacaktır?
Bana göre değişik yollar vardır.
1- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bunları anlatacak bir heyet oluşturur ve Suriye’de temaslarda bulunurlar.
2- Başbakan Erdoğan bir heyet kurar ve çözümleri önerirler.
3- Millî Görüşü temsil eden Mustafa Kamalak bir heyet oluşturur ve Suriye’ye gönderir, onlar çözüm yolunu götürürler.
4- Akevler Fatih Erbakan’la birleşir, kendileri Adil Düzen adına bir ekip oluştururlar, giderler ve çözüm önerilerinde bulunurlar.
Ne var ki bu heyette Akevler Adil Düzen Çalışanları yer almazsa çözüm olmaz.
Bilemeyenler çözüm üretemezler; nitekim hiç kimse çözüm üretemiyor.
Akevler dışında bu çözümleri bilen kimse yoktur yahut bilmemektedir.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92