Sermaye PKK’yı tasfiye edip yerine şehir eşkıyalarını harekete geçirip Türkiye’yi Suriye’ye benzetmek istemiştir. Taksim’de karşılaşan sermaye ile bugünkü etkin güçlerdir; Obama’dır, Putin’dir. Sermaye siyasi hâkimiyetini kaybetmiştir, iktisadi gücünü korumaktadır. III. cihan savaşını çıkarma yolları üzerinde deneme yapılmaktadır.
Sermayenin CIA’dan ayrı planladığı bu operasyonu CIA haber almış ve Türkiye ile birlikte ABD devleti bu hareketi etkisiz hâle getirmiştir. Çok başarılı bir savunma elde edilmiştir. Bunun için Halk Partisi devreye sokulmuş ve geziye CHP hâkim olmuştur. Böylece aşırılıklar tehlikesi kalmayınca polis geri çekilmiş ve kan dökülmeden operasyon etkisiz hâle getirilmiştir.
Sermayenin gücüne inanan onlar tarafı olmuş ve eşkıyalarla bir olmuşlardır. Sermaye eşkıyası yenilirse kendilerine bir kötülük gelmeyecektir. Çünkü bugünkü iktidarın yapabileceği fazla bir şey yoktur; olsa bile kullanmamaktadır. Zafer meşru güçlerin olunca sermayeyi tutanlar çark etmişlerdir.
Şimdi bu durmayacak, devam edecektir diyorlar. Biz sermayenin mağlup olacağını daha evvel yazmıştık. Şimdi tekrar olarak sermaye mağlup olacaktır. Geçici zafere ulaşsa bile sermaye silinip gidecektir.
Bunu nerden biliyorsunuz dediğinizde size vereceğimiz cevap şudur.
a) Bugünkü uygarlığa ulaşmak için sermaye terakümüne yani birikimine ihtiyaç vardı. Bunun için faizli sistem gerekiyordu. Şimdi ise sermaye terakümüne gerek yoktur. Çünkü kâğıt para istediğimiz kadar faizsiz sermaye üretme durumundadır. Yani sermayenin görevi sona ermiştir.
b) Karşılıksız paraya dayanan ekonomik dünya bu yalan üzerine oturamaz, bu sistem mutlaka sona ermektedir. Faiz karşılığı çıkarılan paranın yerini emek karşılığı çıkarılan para alacaktır.
c) Sermayenin mâli gücü yoktur. Doların değersiz hâle gelmesi bir gecelik iştir. Çin’in veya Avrupa Birliği’nin, hattâ Türkiye’nin, İran’ın ‘ben doları para olarak kabul etmiyorum’ demesiyle sermayenin gücü sona erer. Nitekim bunun denemeleri yapılmaktadır.
d) En önemlisi; Kur’an bu durumları haber vermiş ve sermayenin mağlup olacağını bildirmiştir.
Sorun sermayeyi mağlup etme değildir.
Sorun yeni dünya düzenini kurmadır.
Bundan sonra ne/ler yapılacaktır?
İşte Türkiye burada etkin olabilir. Önce kendisi kendi içinde “karşılıklı faizsiz para sistemini” kurar ve ekonomisini Almanya ve Japonya’nın üstüne çıkartırsa tüm dünyaya rehber olmuş olur. Onlara göndereceği mütehassıslar sayesinde dünyadaki bütün devletler merkezî olmayan bir para sistemine kavuşacaklardır.
Karşılıksız parayı ancak karşılıklı para çözebilir. Karşılıklı para yeryüzüne hâkim olduğu zaman karşılıksız para kendiliğinden ortadan kalkar.
Bu nasıl başarılacaktır?
a) İstanbul’da bir kuyumcular kooperatifi kurulacaktır. Bu kooperatifi siyasi partilerin aldıkları her yüzde 5 oy karşılığı tayin ettikleri kuyumculuğu bilen âlimler kuracaktır. Partiler artan oylarını birbirlerine kullandırabilirler.
b) Kooperatif “Altın Bono”sunu çıkaracaktır. “Altın Bono” insanlığın uluslararası parası olacaktır.
c) “Altın Bono” kuyumculara sermayeleri nisbetinde kredi olarak verilecek, gayrimenkul teminatı alınacaktır. Kuyumcu bu miktarda altını kasasında bulundurmak durumundadır. Satınca karşılığında altın almış olacaktır. Altın gram değeri ile alınıp satılacak, bono senedi ile değiştirilecektir. Kuyumcular buna karşılık altını faizsiz kullanacaklar, ayrıca vergiden de muaf olacaklardır.
d) Bu senetler borsalarda o ülke parası ile alınıp satılacaktır. Döviz yerine bu senetler geçerli olacaktır. Dolar da bu senetle alınıp satılacaktır. Türkiye dünyanın merkezindedir. Dünya kuyumcuları da bu bonoyu kullanabilirler. Kooperatifin uluslararası bir kooperatif hâline gelmesi için nüfusu 30 milyondan fazla olan devlet kooperatife bir üye verecektir. Her 50 milyon için bir üye verilir.
Sorunları kökünden çözmediğiniz takdirde, sermaye gider başka mikrop gelir.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92