Bu yazı Fehmi Koru’nun 21.01.2021 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.

https://fehmikoru.com/trump-ve-diger-populist-liderler-ve-eski-roma-gelenegini-gunumuzde-hortlatmak/

Tarihte iktidarlar çoğunlukla kanlı bir şekilde değişmişlerdir. Birinci Kur’an uygarlığı oluşturulurken de ilk 4 Halife’nin 3’ü öldürülmüştü. Emeviler’le Abbasiler arasında başlayan savaş günümüze kadar gelmiştir. En uzun ömürlü olan Osmanlı Hanedanlığı da hükümdarlarını birkaç defa kanlı bir şekilde değiştirmiştir. Osmanlılar sadrazamlarını feda ederek hanedanlığı 6 asırdan fazla sürdürmüşlerdir.

Bunun başlıca sebebi insanlığın henüz barış içinde yaşama kurallarını keşfedememiş olmasından ileri gelmektedir. Birinci Kur’an uygarlığı barış uygarlığı olarak iktidarların kansız değişme kurallarını koymuşsa da henüz teknoloji bu barış düzeni içinde yaşama şartlarını sağlamadığı için 1. Kur’an uygarlığı da iktidarları çoğu zaman kanlı olarak değiştirmiştir.

İktidarların ekseriyet sistemiyle değiştirilmesi usulü 2500 sene evvelden beri Yunanistan’da bilinmektedir. Avrupa da bunu uygulamıştır ama ekseriyet sistemi, iktidarları kansız değiştirmeye yetmemektedir. Birbirine çok yakın olan iki güçten biri, birkaç oy farkla iktidar oluyor ama bu fiilen iktidar değildir. Sonunda ya Sermaye ya silah müdahale ederek iktidarları oluşturuyor.

Kur’an’a göre iktidarların barış içinde değişmesi için şu kurallar konmuştur:

1. Yerinden yönetim kuralları; Ocak, bucak, il, ülke ve insanlık iç içe bağımsızdırlar. Bugün merkezin aldığı kararlara taşralar uymak zorundadır. Oysa Kur’an düzeninde, taşralar merkez kararlarına uymaz, merkezler taşraların temsilcileri tarafından oluşturulur ve sadece merkezi yönetirler. Taşralar ise, bağımsızdır ve taşrada merkezi kararlar ve yönetim geçerli değildir. Böylece iktidarın yetkileri azaltıldığından iktidarın değişmesi büyük bir değişiklik yapmamaktadır. Dolayısıyla kanlı iktidarlar ortadan kalkmaktadır.
2. İkinci önemli tedbir hâkimler sistemi değil, hakemler sisteminin uygulanmasıdır. Yerinden yönetimin doğal sonucu olan hakemlik, adil bir yargılama sistemini ortaya koyduğu için iktidarlar hakemlerin kararıyla değişebilir ve kendi seçtiği hakem ile hakeminin seçtiği başhakemin kararına kişi daha çok uyma ihtiyacını hisseder. Böylece iktidarın değişmesi sonucu yeni iktidar eski iktidarı da ezemez. Çünkü kararlar hakemler tarafından verilmektedir. Yargı gerçekten bağımsız, yansız, etkin ve saygındır. Etkin olduğu için, iktidarların silahla değişmesi mümkün olmaz.
3. Dayanışma ortaklıkları oluşmuştur ve hakem kararlarına uymayanları hakem kararlarına uydurmak için silahlı güçler oluşturulmuştur. Hakemlerin kararlarına uymayanlara karşı dayanışma ortaklıklarının oluşturduğu güçler, hakemler kararını infaz ederler. Böylece hakem kararları aynı zamanda silahlı güçle korunmuş olur.
4. Dayanışma ortaklıklarından hakem kararlarına uymayanlar da olabilir. İşte bunun için, hakem kararlarına uyanlar birlik oluşturmaktadırlar. Birleşmiş Milletler hakem kararlarına uyan devletlerden oluşur. Bunların sayıları ve gücü hakem kararlarına uymayanlara karşı daha fazla olduğu zaman, barış düzeni hâkim olur. Hakem kararlarını uygulama görevlisi olan dayanışma ortaklıkları bugün olduğu gibi mağlup durumda olunca, o zaman iktidarlar kanla değişmiş olur.

Şimdiye kadar Peygamberler barış düzeni getirmişler. Artık peygamberler yok, yerlerini ilim adamları almıştır ve Adil Düzen’i, şeriat düzenini bunlar kuracaktır. Allah insanları başıboş bırakmayacaktır. Kitap olarak da Kur’an son kitap olarak son sözü söyleyecektir ancak diğer bütün semavi kitapların da insanlığı barış düzenine götürmede katkıları olacaktır.