Bugün yalnız Türkiye’de değil bütün dünyada köyler boşalmıştır.
Köylerdeki halk tarımı yerini ovalardaki büyük çiftlikler almakta ve şimdilik insanlığın yarısı aç yarısı obur olarak yaşamaktadır.
Bunun sonucu olarak besin doğal olmaktan çıkıp hormonlu olarak insanları şişmanlatmakta, kansere sebep olmakta, cinsi yeteneklerini köreltmekte, hormon ve enzim eksikliği sebebiyle insanları aptallaştırmakta ve tembelleştirmektedir.
Bu durumun ana sebepleri şunlardır:
1- Köylere hayat son derece iptidai olmakta, sinekler ve böcekler içinde toprak evlerde hayat geçirilmektedir.
2- Köylere hasta olanlar tedavi olamamakta, hamileler sağlıklı doğum yapmamakta, varını yoğunu satarak hastanelerde yakınlarını mezara göndermektedirler.
3- Köylere çocukların okuması imkânı bulunamamakta, bilenlere de onları sömürmekte, onlara yardımcı olmamaktadırlar.
4- En önemlisi köylülerin malları para etmemekte, köylüler yılın yarısında boş oturmakta, havaların iyi gitmediği veya böcekler tarlaları sardığı zaman da iflas etmektedir.
Bu durumda insanlar kentlerin sokaklarına sürüklenmekte ve oralarda gecekondularda sefalet içinde yaşamaya devam etmektedirler.
İşte… Bu durumda tek çare ve çözüm “Adil Düzen”in “YÜZ DAİRELİK LOJMANLI İŞYERİ APARTMANLARI” olacaktır.
Köyler doğal olarak yaklaşık yüz evden oluşur. Tarım yapılan topraklar da yaklaşık olarak ev başına on dönümdür. Bu kır sahaları bu durum göz önüne alınarak bu alanların merkezlerinde birer yüz dairelik apartman yapılacaktır. Apartmanın en altında 5000 metrekarelik bodrumlar ve sığınak olacak, orta bodrum depo ve kömürlük olacak, üst bodrum işyerleri olacaktır. Her semte (köye) uygun bir üretim malı seçilecek, üst bodruma bu malı üretecek makineler yerleştirilecek ve yeteri kadar ham madde stokları yapılacaktır.
Bu apartmana o köyde tarlası olanlar çalışan olarak alınacaktır. Bunun için bir şartımız olacaktır, o da tarlasını ortaklığa koymasıdır, kooperatife vermesidir. Kendisi işletmeli ama tapusu kooperatifin olmalıdır. Köylü tüm zamanını apartmandaki işyerinde geçirdiği zaman İstanbul’da aldığı ücret kadar ücret almalıdır. Dolayısıyla bu durumda İstanbul’a gitme sıkıntısından vazgeçecek, köydeki apartmanda en sağlıklı bir şekilde yaşama imkânını bulacaktır. Lojmanda kirasız oturacaktır. Ayrıca kooperatif onların çocuklarını okutmak için gerekli tedbirleri almış olacaktır. Hastayı kooperatif gerekli yere götürüp tedavi ettirecektir.
Kooperatif ortak olan köylülerin tarlalarını birleştirecek ve modern küçük çiftlikler hâline getirecektir. Bir çiftlik en az on dönüm olacak, elektriği, suyu, yolu ve muhafazasını kooperatif yüklenecektir.
Her tarla sahibine koyduğu toprakla orantılı olarak bir pay belgesi verilecektir. Bu parsellerden birini işletmek isteyene talep sırasına göre yüzde gelirle kiraya verecektir. Tüm köyde gelen kira gelirleri tarladaki pay sahiplerine bölüşülecektir.
Köylü artımda işi olduğu zaman tarımda çalışacak ve on dönümlük yeri canlı tutacaktır. Tarımda işi olmadığı zaman da apartmandaki işyerinde çalışacaktır. Böylece köyde oturanların gelirleri kentte oturanların gelirlerine nispetle daima fazla olacaktır.
Sanayileşme dönemi tarımı zorunlu olarak böyledir.
Sovyetler bunu halkın elinden zorla tarla alarak gerçekleştirdi.
Batı’da ise sermaye satın aldı ve modern çiftlikler kurarak bunu sağladı.
Üçüncü dünya ülkeleri ise henüz toprak reformunu gerçekleştiremediler, bundan dolayı ilkel durumdadırlar.
Köylerin daha başka avantajları olacaktır. Köy semtleri kent semtlerinden birileri ile kardeş semt olacaklar ve mala-mal takasları ile kentte de imkânları olacaktır.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92