1980’lerde ortaya koyduğumuz teori vardır. Uygarlıklar bin yılda bir yenilenirler. İki uygarlık vardır; Doğu uygarlığı ve Batı uygarlığı. Doğu uygarlığı hukukta zirvede iken Batı uygarlığı teknikte gelişmeye başlar, bin yıl içinde münavebe ile insanlığa uygarlıkları sürerler. Şimdi Doğu uygarlığı yeniden oluşuyor, Batı uygarlığı ise zirvededir.
Necmettin Erbakan tarafından benimsenen bu tez tüm dünyaya anlatıldı. Ne var ki Batı’nın hiç işine gelmedi. Dolayısıyla kimse duymuyor. Doğu’da zaten yeniden doğmakta olduğu için bunu değerlendirecek bir seviye mevcut değildir.
1980’den sonra neler oldu?
Bizim söylediklerimize doğru adımlar atıldı. Önce Sovyetler (SSCB) yıkıldı, Batı’nın sömürü düzeni sona erdi. Ulusal ülkeler bir bir bağımsızlıklar kazandı. Din düşmanlığı sona erdi, Avrupa’da Papa etkin oldu. Türkiye’de İslâmiyet’i temsil eden “Adil Düzen”den gelen bir parti on senedir iktidardadır. Arap ülkelerinde sol diktatörlükler son buldu.
Bu gelişmelerin 13 sene içinde gerçekleştiği düşünüldüğü zaman süratle alınan yolu göstermektedir. En önemli başka bir husus, dünyada iki süper güç vardı, ikisi de sermayenin emrinde idi. Göstermelik yerlerde danışıklı yarış yapıyor, İslâmiyet’i ve dini ezme hususunda ittifak içinde idi. Çin, Almanya ve Fransa’nın ise adları vardı kendileri yoktu, Birleşmiş Milletler’de istenen karar çıkardı.
O günler sona ermiştir. Artık sadece Rusya veya Fransa değil, ABD de sermayenin emrinden çıkmıştır. Kapitalizm, sosyalizm ve karma ekonominin yanında “halk ekonomisi” de yaygınlaşmaya başlamıştır. Bizzat ABD’de orta girişimler faaliyettedirler ve başarılıdırlar. İnsanlar dindarlaşıyorlar, bu arada din düşmanlığı da azalıyor. Tam barış dünyası yani İslâm dünyası doğuyor.
Önce hanedanlık devri sona ermiş, artık seçimle gelen yönetimler yerleşmiş durumda. Bu durum insanlık için barışa doğru atılmış bir adımdır. Ayrıca insanlık sanayileşmiş, ekonomiler kendilerini toprağa dayandırmaktadırlar. Uluslararası ticaret hızla gelişmektedir. Bu durum da uluslararası savaşın sona gittiğine dair bir işarettir.
Bizim 30 sene önce ortaya attığımız tez büyük bir şekilde doğrulanmaktadır. Avrupa ülkeleri teknik üstünlüğe sahipti. Ne var ki nüfusları azalıyordu. Bugün teknik Avrupa dışına çıkmak üzeredir. Böylece teknik üstünlüğünü elde ettikten sonra onu kullanarak istismar eden sömürü sermayesinin de etkisi bitmiş olacaktır. Bloklaşmalar sona ermiştir. ABD’nin dahi artık sömürme ve silah zoru ile insanlara hükmetmesi sona ermiştir. Etkin güçler etkinliklerini sermayeye değil kendi imkânlarına dayandırıyorlar. Aralarındaki düşmanlıkları asgariye indirmişlerdir. Her taraf demokratlaşıyor.
Ülkemiz yine etkin olacaktır. Bu etkinliği askeri güçle sağlamayacaktır. Güçlü askeri gücü olacaktır ama bu gücü saldırma için değil savunma için kullanacaktır. Türkiye tarafsız olacak ve insanlığa “ADİL DÜZEN” örneğini verecektir. “ADİL DÜZEN”i sunacaktır; dayatmayacak, “ADİL DÜZEN”in oluşmasında onlardan da katkı alacaktır.
Abbasiler birinci uygarlığı kurarken Bağdat tüm insanlığın katkısıyla yeni uygarlık oluşuyordu. Bugünkü Batı’da oluşan uygarlık İslâm uygarlığı ile gelişmiştir. İslâm uygarlığı da tüm insanlığın katkısıyla gelişmiştir. Onların mirasına vâris olunmuştur. Ayrıca onlar da fiilen çalışmışlardır.
Uluslararası “ADİL DÜZEN” nasıl başlayacaktır, Türkiye ne yapacaktır?
a) Önce gümrükler ve vizeler kaldırılacak, Türkiye’ye herkes serbestçe gelecek ve gidecek, mallarını getirecek ve Türkiye’den mal götürecektir. Karşı devletler gümrük uygulasalar bile biz yine uygulamayacağız, karşı taraf vize koysa da biz vize koymayacağız.
b) Hakemliği kabul eden her devletin stratejik ortağı olacağız. Sorunlarını hakemlerle değil de silahlarla çözenlerle biz bir olmayacağız. Hakemler taraflarca seçilecek, başhakemi de hakemlerin kendileri seçeceklerdir.
c) Uluslararası muhaceret serbest olacaktır. Bizden hicret edenlerin haklarını vereceğiz. Bize hicret edenlerin haklarını da takas edeceğiz.
d) Ülkemize hicret edenlerin ülkemizde bucak ve illerini kurmalarına ve kendi dilleri ile ilk ve orta eğitimlerini yapmalarına izin vereceğiz.
Evet, Türkiye bunları yapacak ve bunu “Adil Düzen Çalışanları” yapacaklardır.
“Nasıl yapacaklardır?” diyeceksiniz. Çok kolay yapacaklardır.
Çünkü gün gelecek bütün partilerimiz Adil Düzenci olacaklar.
“ADİL DÜZEN” tarafı veya taraftarı olmayanları halkımız eleyecektir. Çok değil, on sene sonra bu söylediklerimizi ve yazdıklarımız kontrol edin ve ne derece isabet etmiş olduğumuzu görün; inşaallah...
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92