Bugün bir işletme kurmak istiyorsanız bir fizibilite raporu hazırlarsınız, maliyetinizi hesaplarsınız. Piyasa fiyatıyla malınızı sattığınızda anapara ile faizi ödeyebiliyor, sizin de yevmiyeniz çıkabiliyorsa, güvenilir kimse iseniz, sevimli iseniz, size kredi verirler.
Tesisleri kiralarsınız, işçileri tutarsınız, ham maddeyi satın alırsınız. Projeyi mühendisinize çizdirirsiniz. Üretim yaparsınız. Ürettiklerinizi piyasaya satarsınız. Kazanmış iseniz: daha fazla kredi alma imkânı ile üretime devam edersiniz.
Burada karar veren bankadır. Size krediyi o yani banka açmaktadır. Projenizi o kontrol etmektedir. İsterse yolun ortasında kredinizi keser ve sizi iflas ettirir, isterse zarar ettiğiniz zaman borcunuzu erteler, yeni kredi verir, başka bankalara bu konuda kredi vermeyi önler, size kazandırır ve borçlarınızı ödetir.
Bütün bunlara karar veren sermaye sahibi değil de ücretli işçiler/memurlar olduğu için daima istismar vardır. Yani keyfi idare vardır. İnsanlar köle durumundadırlar.
***
“ADİL (EKONOMİK) DÜZEN”de işletmeler sermaye kredisine dayanmazlar.
“ADİL (EKONOMİK) DÜZEN”de dayanışma kredisi vardır. Ortaklar birbirlerine kefil olurlar. Ortaklardan biri zarar ederse bütün ortaklar bölüşerek borcu kapatırlar.
Bir işletme kurmak istiyorsanız, sözleşme hazırlarsınız ve o sözleşme ile kooperatifteki dayanışma ortaklıklarından birisinin sorumlusuna gidersiniz. Sorumlu projenizi tetkik eder ve sizin bu sözleşmenizi uygun bulursa, sizi güvenilir bulursa, sizin sözleşmenizi onaylar ve kooperatifi ortak eder.
KOOPERATİF bucak kooperatifi ise “BUĞDAY SENEDİ”yle; kooperatif il kooperatifi ise “DEMİR SENEDİ”yle; kooperatif ülke kooperatifi ise “TOPRAK SENEDİ”yle; kooperatif insanlık kooperatifi ise “ALTIN SENEDİ”yle sizin “İŞLETME SENEDİNİZİ” alıp satmaya başlar.
Siz “işletme senedinizle” tesisleri cirodan kiralarsınız, ham maddeyi mamul karşılığı alırsınız, çalışanları mamulden pay ile ortak edersiniz, kooperatife de pay ayırırsınız; mamulleri de para ile değil işletme senedinizle satarsınız.
Buğday, demir, toprak ve altın senetleri her ülkede kendi parasıyla kooperatif masasında alınıp satılmaya başlanır. Böylece millî paralarla malları alıp satacaklarına, kooperatifin mal karşılığı olan senetlerini alıp satarlar. Millî paraların karşılığı azalmayacağı için değerinde bir değişme meydana gelmez.
Bu sistemde tanzim edilen senetler Türkiye Cumhuriyeti mevzuatında yer alan senetlerdir.
1- Bankada açılan ortak hesap karşılığı ortaklara banka kartı verilir, ortaklar bucak paralarını bu hesaba yatırır ve bu hesaptan çekerler. Hesap altın hesabı olur, nakit üzerinden işlem görürler.
2- Kooperatifler bankada mevcut nakit karşılığı çekler üretirler, ortaklar çekleri bankalara götürüp bozdurmazlar, çekleri ödeme aracı olarak kullanırlar. Demir senetleri bu çeklerden oluşur. Kooperatif kasası bu çekleri üzerinde yazılı TL değerinden daha pahalı alıp satar, dolayısıyla para yerine ortaklar arasında çek daha kıymetli olur.
3- Kooperatif toprak senetlerini hisse senetleri olarak düzenler. Karşılığında taşınmaz vardır. Üzerinde yazılanın beş misli değeri ila alıp satarak halkın onu kullanmasını gerçekleştirir.
4- Kooperatif altın senetlerini bono olarak düzenler ve üç sene sonraki vadeyi koyar. O kasada hemen alıp satmaya başlar, değeri üzerinde yazılı altın bonodan daha büyüktür.
***
Burada karşılaşılan zorluk şudur; bu alış-verişte vergilendirme nasıl yapılacak?
Bugünkü mevzuata göre vergi tahakkuk edecektir. Kişilerin aldıkları senet paraya çevrilerek hesaplanacak ve ona göre sigortalanacaktır. Faturalar o günkü senet değerleri ile faturalanacaktır.
Kârlar kooperatif tarafından bölüştürülecek, dağıtım yapıldığı zamanki değeri ile hesaplanarak kurumlar vergisi ödenecektir.
Bunların hesaplanması uzundur ve bugün olduğu gibi o zaman da kaçırma imkânı daima mevcuttur. Devlet bu tür işletmelerin vergilendirilmesi için özel kanun çıkarmalıdır. Üretilen mallar ambara girdiğinde üreticiden kira, nakliye, genel hizmet payları kesilmektedir. Devlet de işletmelerin türüne göre pay koymalıdır. O da ambara payını teslim etmiş olacak ve belgesini alacaktır. O belgeyi işletme senedine çevirecek, işletme senedini kooperatif senedine çevirecek, kooperatif senedini TL’ye çevirecek, böylece o işletmeden vergisini alacaktır.
Bunun dışında tüccarlar işletmenin mallarını senetle alacaklardır. Malları piyasaya para ile satacaklar, piyasadan başka malları para ile alacaklardır. Kooperatif ambarlarına senet karşılığı vereceklerdir. Tüccarlar piyasada TL ile alış-veriş yaptıkları için devlet oradan vergisini almış olacaktır.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92