İlkel ekonomilerde küçük ekonomik çevrede herkes hereksin ne ürettiğini ve ne tükettiğini biliyordu, arz ve talep kanunları çalışıyordu.
Bugün ise arz ve talep kanunları çalışmıyor.
a) Bugün üretilen bugün tüketilmiyor. Bugün üretilenler yıllar sonra tüketiliyor. Dolayısıyla fiyatların yükselmesi üretimi artırsa bile bugünkü tüketimin yararı yoktur.
b) Burada üretilenler burada tüketilmiyor, tüm dünyaya dağıtılıyor ve oralarda tüketiliyor. Üretildiği yerden tüketildiği yere gidebilmesi için zaman geçiyor. Dolayısıyla şimdiki üretim şimdiki ihtiyacı karşılamıyor.
c) Her yerde her mal üretilmiyor. Üretim yapabilmek için hazırlığa ihtiyaç vardır, onun tesisleri kurulmalıdır. Bu da zaman istemektedir. Dolayısıyla benim canım bunu istiyor dediğiniz zaman onun üretilmesi mümkün değildir.
d) Bir ürün herkes tarafından üretilemiyor, onu üreten yetişmiş kimselere ihtiyaç vardır. O da ancak yıllar içinde yetişmektedir. Dolayısıyla arz ve talep kanunları çalışmaz durumdadır.
*
Arz ve talep kanunlarını çalıştırmadan da insanın ekonomik düzeni kurulamaz. Kişiler kendi iradeleriyle, kendi istekleriyle iş yapmazlarsa onların imkânları değerlendirilmemiş olur, onların ihtiyaçları değerlendirilmemiş olur. “Adil (Ekonomik) Düzen” çalışmayan arz ve talep kanunlarını çalışır hâle getiren bir mekanizmadır. Bunun teorisini uzun çalışmalar sonucu oluşturduk. Bugün örneğini gösteremiyoruz.
“Araştırtmacı Müçtehit Yetişme Merkezimiz” işte bunu yapmak üzere yola çıkmıştır.
Uygulayacak ve gösterecektir.
*
Çalışamaz hâle gelmiş arz ve talep kanunları nasıl çalışacaktır?
Bunun için “Adil (Ekonomik) Düzen”de temel prensip şudur; makroda planlama, mikroda serbest fiyat ve ücret. Makroda planlama yaparak gelecekteki ihtiyaçlar tesbit edilir. İnsanlar o tarafa yönlendirilir. Mikroda ise üreticiler ve tüketiciler serbest bırakılır, Fiyatlara ve ücretlere karışılmaz, herkes dilediğini yapar.
Başka bir ifade ile planlama mekân içinde yapılır. Nerede ne yapılacağına karar verilir. Buna göre projeler yapılır. Ama bunların ne zaman yapılacağı ve kimin yapacağı hususu uygulayıcılara bırakılır. Kimsenin işine müdahale edilmez.
Parayı yine devlet çıkarır ve devletin yönetiminde olur. Çünkü paranın yalnız itibarî değeri vardır. Kişinin itibarı olmaz, topluluğun itibarı olur. Oysa üretim ve tüketim halk tarafından yapılır. Çünkü onun emeği vardır, o yaşamaktadır. Devletin emeği olmadığı gibi karnı da yoktur. Dolayısıyla devlet üretim yapmaz, halk yapar.
Devletin parası ile halkın ürünleri karşı karşıya gelir ve bunlarla arz ve talep dengesi kurulur.
*
Arz ve talep dengesinin kurulamadığı alanlar vardır.
a) Depolanamayan mallar üzerinde arz ve talep kanunları oluşmaz. Hizmetler, elektrik enerjisi, taşınmazlardan yararlanma gibi değerlerde arz ve talep kanunları kurulamaz.
b) Çıkar dengesi sağlanamıyorsa orada arz ve talep kanunları çalışmaz. Sağlık, tamir bakım, avukatlık, öğretmenlik mesleklerinde çıkar çatışması vardır. Doktor sağlığı sağlar ve hasta kalmazsa kendisi açlıktan ölür.
c) Üretim araçları sınırlı olan mallar üzerinde de arz ve talep kanunları çalışmaz. İki kent arasında yol sınırlıdır, bir veya ikidir. Orada da arz ve talep kanunları işlemez.
d) Tehlikeli ve zararlı maddelerde arz ve talep kanunları ile denge kuramazsınız. Silah ve ilaç bunlardandır.
İşte bunun için de vakıf işletmeler oluşturulmuştur. Arz ve talep kanunlarının çalışması için değerler tasnif edilir. Arz ve talebin sağlanamadığı yerlerde vakıflarda arz ve talep sağlanır.
Makroda planlama yapılarak mikroda arz ve talep sağlanır.
*
Demek ki “Adil Düzen” demek “Genel Hizmet” ve “Vakıf İşletmeler” demektir.
Vakıf İşletmeler kamu işletmelerdir.
Genel Hizmet de destek işlerdir.
“Yüz Dairelik Lojmanlı İşyerleri”nde birkaç çeşit mal üretilecektir. Makroda denge yeni yapılan lojmanlı işyerlerinde sağlanacaktır. Ceket üreten apartmanlar ceket üretmeye devam edeceklerdir. Ceket fazlalaşınca ceket üretmekten vazgeçmeyeceklerdir. Apartmandaki çalışanlar işlerini değiştirecek ve başka apartmanlara göç edeceklerdir. Böylece apartmanın onda yedisi boşalınca o apartman kapatılır ve yeni iş için dizayn edilir. Eski çalışanlar diğer işleri yapanlara taşınırlar. Böylece o üretim eksilmiş olur. Sonra o apartman yeni işyeri olarak dizayn edilir.
Böylece arz ve talep kanunları hem uzun devreleri içerir hem de tüm insanlığı içerir.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92