İzmir Akevler 1967’de kuruldu. Bürokratlarla boğuştuk. Onlardan kurtulmak için siyaset yaptık. Anayasa ekseriyeti ile iktidar olduk.
Şimdi Akevler İstanbul Kooperatifi’nin başına gelen bir olayı sizinle paylaşalım.
Akevler İstanbul Tüketim Kooperatifi on seneden fazla zaman öncesinde kurulmuştur. Hiçbir iş yapmamakta, sadece mensupları her akşam bir araya gelip ilmî çalışmalar yapmaktadır. Bu ilmî çalışmaların neler olduğunu öğrenmek için www.akevler.org sitesine girmeniz yeterlidir.
1- Kur’an’ın bugünkü bilgisayar teknolojisi sayesinde yeniden anlaşılması için “Ruhu’l-Kur’an” diye bir program hazırladık. Bu programı yapmakta olduğumuz ilmî çalışmalarımızda her gün kullanmaktayız.
2- “Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası”nı hazırladık. Acil olarak değerlendirilecek olanlar için kitabını yazdık. Ayrıca “Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası” metin olarak hazırdır, hâlen Kur’an’a göre delillendirme çalışmaları yapıyoruz.
3- Ortaklık muhasebesinin programını oluşturduk.
4- www.akevler.org sitesi faaliyettedir.
Biz bu çalışmaları yaparken arkadaşlarımız tamamen amatör olarak çalışmaktadır, kimse herhangi bir yerden bir kuruş maaş almamaktadır; tam tersine herkes kendi imkânları ile kooperatifin giderlerini karşılamaktadır.
Kimse herhangi bir huzur hakkı parası almamaktadır.
Muhasebemiz de yardım olsun diye tutulmaktadır.
Biz bunları yaparken kooperatif kurmadan da yapabilirdik ama o zaman illegal çalışmış ve faaliyetlerimizi devletten gizli tutmuş olurduk. Her şeyimizin açık olması için kooperatif içinde faaliyet göstermekteyiz.
Bizim yayımladığımız anayasa kitabını lütfen okuyunuz. Cumhuriyet döneminden beri hazırlanmış ve uygulanmış anayasaları tetkik ediniz. Evet, bizim yaptıklarımızın onda bir değerinde bir anayasa katkıları bulursanız bize bildirin.
Devlet milyarları harcıyor. Biz hiçbir şey harcatmadan insanlığa ve devletimize anayasa önerileri üretiyoruz. Devletimizin bizimle ilgilenmesi ve bizi desteklemesi gerekmez mi? Bizim görüşümüzde olan bir devletin bizi desteklemesi gerekmez mi?
Ticari defterlerin mühürlenerek kapatılması hâlinde resmi belge mahiyetini kazanması eski Ticaret Kanununda yer almıştı. Biz siyaset yaparken formaliteleri ve bürokrasiyi hafifletmeyi vaat etmiştik. Birileri suç işliyor diye suç işlemeyenler cezalandırılamaz. Bu uygulama genel hukuk kuralına aykırıdır.
AK Parti bunları çoğaltmıştır. Ticari defterleri kapatmayanlara ceza getirilmiştir ama saçma olduğu için fiilen uygulanmamaktadır. Tüm zalim idareler böyle yapar, türlü türlü yasaklar ve cezalar getirerek halkı emirleri altında tutarlar.
AK Parti Akevler’in sırtına basarak oralara gelmiştir. Kimseye uygulamadığı işkenceyi bize uygulamaktadır.
Olay şöyle başlıyor.
Kooperatifimiz kongre yapıyor. Samimi bir Müslüman hükümet komiseri olarak katılıyor. O anda sünnet namazları kılmıyoruz diye bizi bidatçi kabul ediyor. Bir de ona tatil günü gelip gittiği için kooperatif diğer bütün görevlilere yevmiye vermekteydi, ona da teklif ettik, o bunu şiddeti bir şekilde reddetti. Ondan sonra defteri kapattırmadık diye bunu savcılığa bildirdi. Süleyman Akdemir, Süleyman Karagülle ve üç yönetim kurulu üyesi, toplam 30 günden fazlasını harcadık, en az 6000 lira kadar emeğimizi kaybettik.
Savcılara bizi gezdirtmeyin, bitirin dedik. Birinci savcı bu benim işim değil diye başka savcıya havale etti. Çünkü daha onun gibi bir olay Türkiye’de olmamıştı. Diğer savcı bilmediği konu olduğu için öğrenmek istedi. Öğrenemedi, eski savcıya havale etti. O savcı da ağır ceza vererek mahkemeye gitmemizi istedi. Biz vakit kaybetmemek için 1800 TL ceza ödedik.
Niçin ödedik?
AK Parti yönetimi siz niçin ilim yapıyorsunuz; Kur’an sizin neyinize; bilgisayarla Arapça öğrenmek sizin neyinize; ortaklık muhasebesi sizin işini mi; ne anayasası deyip bizi cezalandırdı! Oysa bizim yaptıklarımızı milyarlar harcasa elde edemez. Gelecekte tarih bunları yazacaktır.
Şimdi kanunlara uyan bürokratları suçlu sayabilir miyiz? AK Parti’nin bütün bunlardan haberi var mıdır? Yoktur! Peki, suçlu sayabilir miyiz?..
Akademik kariyeri olan Türkiye’nin en güçlü avukatı, Erbakan’ın Adil Düzen çalışma arkadaşı, bugün iktidarda olanlardan üst seviyede olanların hepsi ile özel çalışma otaklığı olan bizler, postumuzu ancak beş-altı bin lira ile kurtardık; diğer vatandaşlar ancak ya rüşvet vererek yahut silahla tehdit ederek postlarını kurtarabiliyorlar!..
Bütün bunlar bilgisizlikten doğan kötülükleridir.
Hukukun kuralı vardır. Kanunlar yapılırken herkes hüsnüniyetli kabul edilir. Kanunu istismar edenler için ayrı ceza konur. Ona göre kanun yapılmaz. Ama bu kuralı bilmeyen insanlar bazıları suç işliyor diye suçsuzlara gereksiz külfet yüklüyor ve cezalar koyuyor.
İşte, biz bunun için “Müçtehit Yetiştirme Merkezi”ni kuruyoruz.
Allah yardım edecektir.
İnsanlığın zulümden kurtulması yolları elbette açılacaktır.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92