Süleyman Karagülle
Kriz ve Enflasyon
1.09.2018
3518 Okunma, 2 Yorum

Fiyat, talebi arza eşit kılan faktördür. Fiyatlar öyle oluşur ki arzı talebe eşit kılar. Böylece dengeli bölüşmeyi sağlar. Fiyatlara müdahale arz ve talep dengesini bozar. Gereksiz ürünleri ürettirir, gerekli ürünler yok satarlar. Dengesiz fiyat farkları ise malları pazarda yığar, halkı da ülkede açlıktan kıvrandırır. Arz ve talep dengesinin oluşabilmesi için denge faktörü olan fiyatları serbest bırakmalıyız.

Fiyatlar üreticiler ile tüketiciler arasında haberleşme aracıdır. Tüketici üreticiye ‘Bu malları üret, ihtiyacım var’ der, ‘Bu malları üretme, ihtiyacım yok’ der; bunu fiyatlar söyler.

Fiyatlar arz ve talebi dengede tuttuğu gibi üretim ve tüketimi eşit kılar.

Arz ve talep fiyatlara göre oluşur.

Halkın elindeki satın alma gücü değişmelidir ki fiyatlar gerektiği şekilde değişsin. Eğer halkın eline üretim yapılmadan yani emeksiz satın alma gücü geçerse bütün malların fiyatları artar ve ilk anda gereksiz üretim yapılır, sonra mallar çöpe atılır. Faiz, üretilmeyen mallar karşılığı satın alma gücü sağlamakta, bu da arz ve talep kanunlarını ve dengesini bozmaktadır.

Bir taraftan içme suyu bulunamazken diğer taraftan sular fıskiyelerde kirletilir.

Demek ki enflasyonun tanımı, üretilmeyen mal karşılığı halka sağlanan satın alma gücüdür. Gereksiz yerlerdeki fiyatların artması ve paylaşmada dengenin bozulmasıdır. Bunun ana kaynağı faizdir ve tüm ekonomik arızaların ana sebebidir. Faizli ekonomi tam istihdama kadar işe yaramıştır. Şimdi ise yeryüzünde tam istihdam sağlanmıştır. Artık faiz yeni yatırımların kaynağı olmamaktadır, yeni sermaye eski sermayenin iflası ile var olabilmektedir, iflaslar ekonomisi doğmaktadır.

Bu haftaki diğer makalemde kendisini ve kitabını (“Parasal İktisat” kitabını) andığım Prof. Dr. Fatih Özatay kriz ile enflasyonu karıştırmaktadır.

Enflasyon, mallar artmadan paranın artmasıdır.

Kriz ise parada bir değişiklik olmadan veya eksilmeden malların azalmasıdır.

Savaş olur, kuraklık olur, hastalık olur, göç olur, çeşitli sebeplerden ya tüketim fazlalaşır ya üretim azalır, dolayısıyla piyasada para aynı kaldığı halde fiyatlar yükselir. Bu krizdir. Burada fiyatların yükselmesiyle arz ve talep arasında denge sağlanmış olur. Bu yararlı bir artıştır. Buna müdahale demek ekonominin çökmesi demektir.

Krizlerin enflasyondan farkı vardır. Enflasyonda her şeyin fiyatı arttığı halde krizlerde taşınmazların fiyatları düşer, buna karşılık yıllık tüketim mallarının fiyatları yükselir. Bu da arz ve talep kanunları gereği üreticileri yapılaşma yerine yıllık tüketim mallarına yöneltir ve krizlerin atlatılmasını sağlar. Enflasyondan dolayı fiyatların artması ne kadar kötü ise krizlerden dolayı fiyatların artması o kadar dengeleyici bir faktördür. Asla müdahale edilmemelidir.

Krizlerin başka bir özelliği karşımıza şöyle çıkar. Dünyada kriz olması başkadır, ülkemizde kriz olması veya dünyada kriz oluyorken Türkiye’de kriz olmaması başkadır. Bu gibi durumlarda taşınmazlar ithal ve ihraç edilemediği için dünya piyasalarına uyum sağlayamaz ama ithal ve ihraç edilen mallar dünya piyasaları ile uyum sağladığı için daha kolay dengelenir.

Sonuç olarak sipariş piyasası, mal piyasası, taşınmaz piyasası ve ticaret piyasaları farklıdır. Bu sebeple farklı paralarla denge kurulur. İnsanlık altın liralarla, ülkeler toprak liralarla, iller demir liralarla, bucaklar buğday liralarla dengelerini kurabilirler. Böylece dört çeşit para revaçta olur. Kriz döneminde bu paralar değiştirilerek krizler kolaylıkla atlatılır.

Biz bunları kırk sene önce Adil Düzen’de ortaya koyduk ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan bunları dünyaya anlattı. Ne kaçak Gülenciler ne de Ak Partililer bize kulak verdiler, Adil Düzen’i hayal (ve/veya ütopya) kabul ettiler. Oysa içimizde dünyanın en ileri profesörleri vardı, dünyaca tanınmış profesörler de bizi dinledi ve anlattıklarımıza karşı cephe alamadılar.

Prof. Dr. Fatih Özatay’a tavsiye ederim. Basılmamış ve henüz tamamlanmamış ama %80’i bitmiş iktisat kitabımız vardır. Onu anlayarak okusunlar, anlaşılmayan yerleri olursa bizimle tartışsınlar, “Ortaklık Ekonomisi” diye bir kitap yazsınlar.

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
02.09.2018
08:50


ADİL DÜZEN 977

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 977. Hafta - 01 EYLÜL 2018 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

 

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 977. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?”      (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M  TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.”      (Hadis)

Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ,  Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL    Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASIANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

 

***

 

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

BATILILAR EKONOMIYI BILMIYORLAR

***

KRİZ VE ENFLASYON

***

ÜÇ LIDERIN TAHRAN BULUŞMASI VESILESIYLE…-1

TÜRKIYE, İRAN VE RUSYA NE YAPMALI?

***

ÜÇ LIDERIN TAHRAN BULUŞMASI VESILESIYLE…-2

TÜRKIYE, İRAN VE RUSYA’NIN YAPACAĞI TEK ŞEY

Süleyman KARAGÜLLE

 

***

 

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Türkiye’nin dört önemli ana sorunu nelerdir?-1

Türkiye’nin dört önemli ana sorunu nelerdir?-2

Türkiye’nin dört önemli sorunu nasıl çözülür?

Faizli işçilik sisteminden faizsiz ortaklık sistemine-1

-KAPITALIZM VE SOSYALIZMDEN ADIL DÜZEN ORTAKLIK SISTEMINE-

Faizli işçilik sisteminden faizsiz ortaklık sistemine-2

-KAPITALIZM VE SOSYALIZMDEN ADIL DÜZEN ORTAKLIK SISTEMINE-

Dolar’la helak olmamak için; önce TEŞHİS…

Dolar’la helak olmamak için; TEDAVİ reçetesi

ABD’nin tehditlerine önce ‘teşhis’, sonra ‘tedavi’ - 1

ABD’nin tehditlerine önce ‘teşhis’, sonra ‘tedavi’ – 2

Adil Düzen İlmihali; Adil Düzen çalışması ve …

Reşat Nuri EROL

 

***

 

TAHA SÛRESİ - 15. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

طه(1) مَا أَنْزَلْنَا عَلَيْكَ الْقُرْآنَ لِتَشْقَى(2) إِلَّا تَذْكِرَةً لِمَنْ يَخْشَى(3) تَنزِيلًا مِمَّنْ خَلَقَ الْأَرْضَ وَالسَّمَاوَاتِ الْعُلَا(4)الرَّحْمَانُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى(5) َهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَمَا تَحْتَ الثَّرَى(6) وَإِنْ تَجْهَرْ بِالْقَوْلِ فَإِنَّهُ يَعْلَمُ السِّرَّ وَأَخْفَى(7) اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ لَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَى(8) وَهَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ مُوسَى(9) إِذْ رَأَى نَارًا فَقَالَ لِأَهْلِهِ امْكُثُوا إِنِّي آنَسْتُ نَارًا لَعَلِّي آتِيكُمْ مِنْهَا بِقَبَسٍ أَوْ أَجِدُ عَلَى النَّارِ هُدًى(10) فَلَمَّا أَتَاهَا نُودِي يَامُوسَى(11) إِنِّي أَنَا رَبُّكَ فَاخْلَعْ نَعْلَيْكَ إِنَّكَ بِالْوَادِي الْمُقَدَّسِ طُوًى(12) وَأَنَا اخْتَرْتُكَ فَاسْتَمِعْ لِمَا يُوحَى(13) إِنَّنِي أَنَا اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنَا فَاعْبُدْنِي وَأَقِمْ الصَّلَاةَ لِذِكْرِي(14) إِنَّ السَّاعَةَ آتِيَةٌ أَكَادُ أُخْفِيهَا لِتُجْزَى كُلُّ نَفْسٍ بِمَا تَسْعَى(15) فَلَا يَصُدَّنَّكَ عَنْهَا مَنْ لَا يُؤْمِنُ بِهَا وَاتَّبَعَ هَوَاهُ فَتَرْدَى(16) وَمَا تِلْكَ بِيَمِينِكَ يَامُوسَى (17) قَالَ هِيَ عَصَايَ أَتَوَكَّأُ عَلَيْهَا وَأَهُشُّ بِهَا عَلَى غَنَمِي وَلِيَ فِيهَا مَآرِبُ أُخْرَى (18) قَالَ أَلْقِهَا يَامُوسَى (19) فَأَلْقَاهَا فَإِذَا هِيَ حَيَّةٌ تَسْعَى (20) قَالَ خُذْهَا وَلَا تَخَفْ سَنُعِيدُهَا سِيرَتَهَا الْأُولَى (21) وَاضْمُمْ يَدَكَ إِلَى جَنَاحِكَ تَخْرُجْ بَيْضَاءَ مِنْ غَيْرِ سُوءٍ آيَةً أُخْرَى (22) لِنُرِيَكَ مِنْ آيَاتِنَا الْكُبْرَى (23) اذْهَبْ إِلَى فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَى (24) قَالَ رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي (25) وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي (26) وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِي (27) يَفْقَهُوا قَوْلِي (28) وَاجْعَلْ لِي وَزِيرًا مِنْ أَهْلِي (29) هَارُونَ أَخِي (30) اشْدُدْ بِهِ أَزْرِي (31) وَأَشْرِكْهُ فِي أَمْرِي (32) كَيْ نُسَبِّحَكَ كَثِيرًا (33) وَنَذْكُرَكَ كَثِيرًا (34) إِنَّكَ كُنْتَ بِنَا بَصِيرًا (35) قَالَ قَدْ أُوتِيتَ سُؤْلَكَ يَامُوسَى (36) وَلَقَدْ مَنَنَّا عَلَيْكَ مَرَّةً أُخْرَى (37) إِذْ أَوْحَيْنَا إِلَى أُمِّكَ مَا يُوحَى (38) أَنِ اقْذِفِيهِ فِي التَّابُوتِ فَاقْذِفِيهِ فِي الْيَمِّ فَلْيُلْقِهِ الْيَمُّ بِالسَّاحِلِ يَأْخُذْهُ عَدُوٌّ لِي وَعَدُوٌّ لَهُ وَأَلْقَيْتُ عَلَيْكَ مَحَبَّةً مِنِّي وَلِتُصْنَعَ عَلَى عَيْنِي (39) إِذْ تَمْشِي أُخْتُكَ فَتَقُولُ هَلْ أَدُلُّكُمْ عَلَى مَنْ يَكْفُلُهُ فَرَجَعْنَاكَ إِلَى أُمِّكَ كَيْ تَقَرَّ عَيْنُهَا وَلَا تَحْزَنَ وَقَتَلْتَ نَفْسًا فَنَجَّيْنَاكَ مِنَ الْغَمِّ وَفَتَنَّاكَ فُتُونًا فَلَبِثْتَ سِنِينَ فِي أَهْلِ مَدْيَنَ ثُمَّ جِئْتَ عَلَى قَدَرٍ يَامُوسَى (40) وَاصْطَنَعْتُكَ لِنَفْسِي (41) اذْهَبْ أَنْتَ وَأَخُوكَ بِآيَاتِي وَلَا تَنِيَا فِي ذِكْرِي (42) اذْهَبَا إِلَى فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَى (43) فَقُولَا لَهُ قَوْلًا لَيِّنًا لَعَلَّهُ يَتَذَكَّرُ أَوْ يَخْشَى (44) قَالَا رَبَّنَا إِنَّنَا نَخَافُ أَنْ يَفْرُطَ عَلَيْنَا أَوْ أَنْ يَطْغَى (45) قَالَ لَا تَخَافَا إِنَّنِي مَعَكُمَا أَسْمَعُ وَأَرَى (46) فَأْتِيَاهُ فَقُولَا إِنَّا رَسُولَا رَبِّكَ فَأَرْسِلْ مَعَنَا بَنِي إِسْرَائِيلَ وَلَا تُعَذِّبْهُمْ قَدْ جِئْنَاكَ بِآيَةٍ مِنْ رَبِّكَ وَالسَّلَامُ عَلَى مَنِ اتَّبَعَ الْهُدَى (47) إِنَّا قَدْ أُوحِيَ إِلَيْنَا أَنَّ الْعَذَابَ عَلَى مَنْ كَذَّبَ وَتَوَلَّى (48) قَالَ فَمَنْ رَبُّكُمَا يَامُوسَى (49) قَالَ رَبُّنَا الَّذِي أَعْطَى كُلَّ شَيْءٍ خَلْقَهُ ثُمَّ هَدَى (50) قَالَ فَمَا بَالُ الْقُرُونِ الْأُولَى (51) قَالَ عِلْمُهَا عِنْدَ رَبِّي فِي كِتَابٍ لَا يَضِلُّ رَبِّي وَلَا يَنْسَى (52) الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ مَهْدًا وَسَلَكَ لَكُمْ فِيهَا سُبُلًا وَأَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَخْرَجْنَا بِهِ أَزْوَاجًا مِنْ نَبَاتٍ شَتَّى (53) كُلُوا وَارْعَوْا أَنْعَامَكُمْ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِأُولِي النُّهَى (54) مِنْهَا خَلَقْنَاكُمْ وَفِيهَا نُعِيدُكُمْ وَمِنْهَا نُخْرِجُكُمْ تَارَةً أُخْرَى (55) وَلَقَدْ أَرَيْنَاهُ آيَاتِنَا كُلَّهَا فَكَذَّبَ وَأَبَى (56) قَالَ أَجِئْتَنَا لِتُخْرِجَنَا مِنْ أَرْضِنَا بِسِحْرِكَ يَامُوسَى (57) فَلَنَأْتِيَنَّكَ بِسِحْرٍ مِثْلِهِ فَاجْعَلْ بَيْنَنَا وَبَيْنَكَ مَوْعِدًا لَا نُخْلِفُهُ نَحْنُ وَلَا أَنْتَ مَكَانًا سُوًى (58) قَالَ مَوْعِدُكُمْ يَوْمُ الزِّينَةِ وَأَنْ يُحْشَرَ النَّاسُ ضُحًى (59) فَتَوَلَّى فِرْعَوْنُ فَجَمَعَ كَيْدَهُ ثُمَّ أَتَى (60) قَالَ لَهُمْ مُوسَى وَيْلَكُمْ لَا تَفْتَرُوا عَلَى اللَّهِ كَذِبًا فَيُسْحِتَكُمْ بِعَذَابٍ وَقَدْ خَابَ مَنِ افْتَرَى (61) فَتَنَازَعُوا أَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ وَأَسَرُّوا النَّجْوَى (62) قَالُوا إِنْ هَذَانِ لَسَاحِرَانِ يُرِيدَانِ أَنْ يُخْرِجَاكُمْ مِنْ أَرْضِكُمْ بِسِحْرِهِمَا وَيَذْهَبَا بِطَرِيقَتِكُمُ الْمُثْلَى (63) فَأَجْمِعُوا كَيْدَكُمْ ثُمَّ ائْتُوا صَفًّا وَقَدْ أَفْلَحَ الْيَوْمَ مَنِ اسْتَعْلَى (64) قَالُوا يَامُوسَى إِمَّا أَنْ تُلْقِيَ وَإِمَّا أَنْ نَكُونَ أَوَّلَ مَنْ أَلْقَى (65) قَالَ بَلْ أَلْقُوا فَإِذَا حِبَالُهُمْ وَعِصِيُّهُمْ يُخَيَّلُ إِلَيْهِ مِنْ سِحْرِهِمْ أَنَّهَا تَسْعَى (66) فَأَوْجَسَ فِي نَفْسِهِ خِيفَةً مُوسَى (67) قُلْنَا لَا تَخَفْ إِنَّكَ أَنْتَ الْأَعْلَى (68) وَأَلْقِ مَا فِي يَمِينِكَ تَلْقَفْ مَا صَنَعُوا إِنَّمَا صَنَعُوا كَيْدُ سَاحِرٍ وَلَا يُفْلِحُ السَّاحِرُ حَيْثُ أَتَى (69) فَأُلْقِيَ السَّحَرَةُ سُجَّدًا قَالُوا آمَنَّا بِرَبِّ هَارُونَ وَمُوسَى (70) قَالَ آمَنْتُمْ لَهُ قَبْلَ أَنْ آذَنَ لَكُمْ إِنَّهُ لَكَبِيرُكُمُ الَّذِي عَلَّمَكُمُ السِّحْرَ فَلَأُقَطِّعَنَّ أَيْدِيَكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ مِنْ خِلَافٍ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمْ فِي جُذُوعِ النَّخْلِ وَلَتَعْلَمُنَّ أَيُّنَا أَشَدُّ عَذَابًا وَأَبْقَى (71) قَالُوا لَنْ نُؤْثِرَكَ عَلَى مَا جَاءَنَا مِنَ الْبَيِّنَاتِ وَالَّذِي فَطَرَنَا فَاقْضِ مَا أَنْتَ قَاضٍ إِنَّمَا تَقْضِي هَذِهِ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا (72) إِنَّا آمَنَّا بِرَبِّنَا لِيَغْفِرَ لَنَا خَطَايَانَا وَمَا أَكْرَهْتَنَا عَلَيْهِ مِنَ السِّحْرِ وَاللَّهُ خَيْرٌ وَأَبْقَى (73) إِنَّهُ مَنْ يَأْتِ رَبَّهُ مُجْرِمًا فَإِنَّ لَهُ جَهَنَّمَ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَى (74) وَمَنْ يَأْتِهِ مُؤْمِنًا قَدْ عَمِلَ الصَّالِحَاتِ فَأُولَئِكَ لَهُمُ الدَّرَجَاتُ الْعُلَى (75) جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَذَلِكَ جَزَاءُ مَنْ تَزَكَّى (76) وَلَقَدْ أَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى أَنْ أَسْرِ بِعِبَادِي فَاضْرِبْ لَهُمْ طَرِيقًا فِي الْبَحْرِ يَبَسًا لَا تَخَافُ دَرَكًا وَلَا تَخْشَى (77) فَأَتْبَعَهُمْ فِرْعَوْنُ بِجُنُودِهِ فَغَشِيَهُمْ مِنَ الْيَمِّ مَا غَشِيَهُمْ (78) وَأَضَلَّ فِرْعَوْنُ قَوْمَهُ وَمَا هَدَى (79) يَابَنِي إِسْرَائِيلَ قَدْ أَنْجَيْنَاكُمْ مِنْ عَدُوِّكُمْ وَوَاعَدْنَاكُمْ جَانِبَ الطُّورِ الْأَيْمَنَ وَنَزَّلْنَا عَلَيْكُمُ الْمَنَّ وَالسَّلْوَى (80) كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَلَا تَطْغَوْا فِيهِ فَيَحِلَّ عَلَيْكُمْ غَضَبِي وَمَنْ يَحْلِلْ عَلَيْهِ غَضَبِي فَقَدْ هَوَى (81) وَإِنِّي لَغَفَّارٌ لِمَنْ تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا ثُمَّ اهْتَدَى (82) وَمَا أَعْجَلَكَ عَنْ قَوْمِكَ يَامُوسَى (83) قَالَ هُمْ أُولَاءِ عَلَى أَثَرِي وَعَجِلْتُ إِلَيْكَ رَبِّ لِتَرْضَى (84) قَالَ فَإِنَّا قَدْ فَتَنَّا قَوْمَكَ مِنْ بَعْدِكَ وَأَضَلَّهُمُ السَّامِرِيُّ (85) فَرَجَعَ مُوسَى إِلَى قَوْمِهِ غَضْبَانَ أَسِفًا قَالَ يَاقَوْمِ أَلَمْ يَعِدْكُمْ رَبُّكُمْ وَعْدًا حَسَنًا أَفَطَالَ عَلَيْكُمُ الْعَهْدُ أَمْ أَرَدْتُمْ أَنْ يَحِلَّ عَلَيْكُمْ غَضَبٌ مِنْ رَبِّكُمْ فَأَخْلَفْتُمْ مَوْعِدِي (86) قَالُوا مَا أَخْلَفْنَا مَوْعِدَكَ بِمَلْكِنَا وَلَكِنَّا حُمِّلْنَا أَوْزَارًا مِنْ زِينَةِ الْقَوْمِ فَقَذَفْنَاهَا فَكَذَلِكَ أَلْقَى السَّامِرِيُّ (87) فَأَخْرَجَ لَهُمْ عِجْلًا جَسَدًا لَهُ خُوَارٌ فَقَالُوا هَذَا إِلَهُكُمْ وَإِلَهُ مُوسَى فَنَسِيَ (88) أَفَلَا يَرَوْنَ أَلَّا يَرْجِعُ إِلَيْهِمْ قَوْلًا وَلَا يَمْلِكُ لَهُمْ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا (89) وَلَقَدْ قَالَ لَهُمْ هَارُونُ مِنْ قَبْلُ يَاقَوْمِ إِنَّمَا فُتِنْتُمْ بِهِ وَإِنَّ رَبَّكُمُ الرَّحْمَنُ فَاتَّبِعُونِي وَأَطِيعُوا أَمْرِي (90) قَالُوا لَنْ نَبْرَحَ عَلَيْهِ عَاكِفِينَ حَتَّى يَرْجِعَ إِلَيْنَا مُوسَى (91) قَالَ يَاهَارُونُ مَا مَنَعَكَ إِذْ رَأَيْتَهُمْ ضَلُّوا (92) أَلَّا تَتَّبِعَنِ أَفَعَصَيْتَ أَمْرِي (93) قَالَ يَابْنَ أُمَّ لَا تَأْخُذْ بِلِحْيَتِي وَلَا بِرَأْسِي إِنِّي خَشِيتُ أَنْ تَقُولَ فَرَّقْتَ بَيْنَ بَنِي إِسْرَائِيلَ وَلَمْ تَرْقُبْ قَوْلِي (94) قَالَ فَمَا خَطْبُكَ يَاسَامِرِيُّ (95) قَالَ بَصُرْتُ بِمَا لَمْ يَبْصُرُوا بِهِ فَقَبَضْتُ قَبْضَةً مِنْ أَثَرِ الرَّسُولِ فَنَبَذْتُهَا وَكَذَلِكَ سَوَّلَتْ لِي نَفْسِي (96) قَالَ فَاذْهَبْ فَإِنَّ لَكَ فِي الْحَيَاةِ أَنْ تَقُولَ لَا مِسَاسَ وَإِنَّ لَكَ مَوْعِدًا لَنْ تُخْلَفَهُ وَانْظُرْ إِلَى إِلَهِكَ الَّذِي ظَلْتَ عَلَيْهِ عَاكِفًا لَنُحَرِّقَنَّهُ ثُمَّ لَنَنْسِفَنَّهُ فِي الْيَمِّ نَسْفًا (97) إِنَّمَا إِلَهُكُمُ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ وَسِعَ كُلَّ شَيْءٍ عِلْمًا (98) كَذَلِكَ نَقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ أَنْبَاءِ مَا قَدْ سَبَقَ وَقَدْ آتَيْنَاكَ مِنْ لَدُنَّا ذِكْرًا (99)

 

***

 

مَنْ أَعْرَضَ عَنْهُ فَإِنَّهُ يَحْمِلُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وِزْرًا (100) خَالِدِينَ فِيهِ وَسَاءَ لَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ حِمْلًا (101) يَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ وَنَحْشُرُ الْمُجْرِمِينَ يَوْمَئِذٍ زُرْقًا (102) يَتَخَافَتُونَ بَيْنَهُمْ إِنْ لَبِثْتُمْ إِلَّا عَشْرًا (103) نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَقُولُونَ إِذْ يَقُولُ أَمْثَلُهُمْ طَرِيقَةً إِنْ لَبِثْتُمْ إِلَّا يَوْمًا (104) وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الْجِبَالِ فَقُلْ يَنْسِفُهَا رَبِّي نَسْفًا (105) فَيَذَرُهَا قَاعًا صَفْصَفًا (106) لَا تَرَى فِيهَا عِوَجًا وَلَا أَمْتًا (107)

 

***

 

مَنْ أَعْرَضَ عَنْهُ

MaN EaGRaWa GaNHu (MaN EaFGaLa GaNHu)

“Ondan i’raz ederse”

Buradaki هُ zamiri ذِكْرًا ‘e gitmektedir (99. Ayet)). ذِكْرًا marife gelmemiş nekre gelmiştir. Yani Kur’an’ın kelimeleri tektir هُ tekildir, marifedir. Kur’an’la verilen zikr ise çoktur çünkü her devrin ve her topluluğun Kur’an’dan anladıkları farklıdır.

Dolayısıyla Muhammed Peygamber’in anladığı farklı idi, kendi zamanında ve kendi kavmine aitti. Bizim zamanımızda bizim topluluğumuza nazil olan zikr farklıdır ve bize hastır. Allah onunla bize yol göstermektedir, bize anlatmaktadır.

Diyanet İşleri’ne yetki verilecekmiş, Kur’an’ın bin dört yüz sene önceki manası ne ise onu anlayacakmışız, diğerleri yasaklanacakmış!

İçtihadın kapısını kapatanlar da aynı şeyleri yaptılar, sonunda kendileri kapandılar.

Kur’an yeniden yeni içtihatları ile dünyaya meydan okuyor. Buyurun, gücünüz yetiyorsa, istediğiniz fermanı çıkarın. Kur’an zikirdir ve kıyamete kadar herkes kendisi için yorumlayacak. Kur’an’ın resmi yorumcusu icmadır, başka resmi yorumcusu yoktur. İlk müçtehitler bunları ne kadar iyi anlamışlar ama yirminci yüzyılda maalesef onları bile anlayacak seviyede birileri çıkmamıştır.

Evet, kim ondan i’raz ederse…

عَرْض en demektir, طُول boy demektir. Tula doğru giderken sıratı müstakimde ilerlerken, o yolu bırakıp yan çizme i’raz etmedir.

Kim içtihadı ve icmayı terk ederse, Kur’an’ı yaşadığı çağın ve topluluğun ilmi seviyesi ile orantılı bir çaba ile anlamazsa denmiş olmaktadır. Kendisinin i’raz ediyor olması yetmiyormuş gibi başkalarını i’raza zorlarsa, evleviyetle hükmü beyan edilecektir.

...

Reşat Nuri Erol
02.09.2018
14:18


http://www.haberdurus.com/haber/kriz-ve-enflasyon-19000.html


KRİZ VE ENFLASYON
SÜLEYMAN KARAGÜLLE- 02.09.2018
Tarih: 2.9.2018 14:14:38

 

Fiyat, talebi arza eşit kılan faktördür. Fiyatlar öyle oluşur ki arzı talebe eşit kılar. Böylece dengeli bölüşmeyi sağlar. Fiyatlara müdahale arz ve talep dengesini bozar. Gereksiz ürünleri ürettirir, gerekli ürünler yok satarlar. Dengesiz fiyat farkları ise malları pazarda yığar, halkı da ülkede açlıktan kıvrandırır. Arz ve talep dengesinin oluşabilmesi için denge faktörü olan fiyatları serbest bırakmalıyız.
Fiyatlar üreticiler ile tüketiciler arasında haberleşme aracıdır. Tüketici üreticiye ‘Bu malları üret, ihtiyacım var´ der, ‘Bu malları üretme, ihtiyacım yok´ der; bunu fiyatlar söyler.
Fiyatlar arz ve talebi dengede tuttuğu gibi üretim ve tüketimi eşit kılar.
Arz ve talep fiyatlara göre oluşur.
Halkın elindeki satın alma gücü değişmelidir ki fiyatlar gerektiği şekilde değişsin. Eğer halkın eline üretim yapılmadan yani emeksiz satın alma gücü geçerse bütün malların fiyatları artar ve ilk anda gereksiz üretim yapılır, sonra mallar çöpe atılır. Faiz, üretilmeyen mallar karşılığı satın alma gücü sağlamakta, bu da arz ve talep kanunlarını ve dengesini bozmaktadır.
Bir taraftan içme suyu bulunamazken diğer taraftan sular fıskiyelerde kirletilir.
Demek ki enflasyonun tanımı, üretilmeyen mal karşılığı halka sağlanan satın alma gücüdür. Gereksiz yerlerdeki fiyatların artması ve paylaşmada dengenin bozulmasıdır. Bunun ana kaynağı faizdir ve tüm ekonomik arızaların ana sebebidir. Faizli ekonomi tam istihdama kadar işe yaramıştır. Şimdi ise yeryüzünde tam istihdam sağlanmıştır. Artık faiz yeni yatırımların kaynağı olmamaktadır, yeni sermaye eski sermayenin iflası ile var olabilmektedir, iflaslar ekonomisi doğmaktadır.
Bu haftaki diğer makalemde kendisini ve kitabını (“Parasal İktisat” kitabını) andığım Prof. Dr. Fatih Özatay kriz ile enflasyonu karıştırmaktadır.
Enflasyon, mallar artmadan paranın artmasıdır.
Kriz ise parada bir değişiklik olmadan veya eksilmeden malların azalmasıdır.
Savaş olur, kuraklık olur, hastalık olur, göç olur, çeşitli sebeplerden ya tüketim fazlalaşır ya üretim azalır, dolayısıyla piyasada para aynı kaldığı halde fiyatlar yükselir. Bu krizdir. Burada fiyatların yükselmesiyle arz ve talep arasında denge sağlanmış olur. Bu yararlı bir artıştır. Buna müdahale demek ekonominin çökmesi demektir.
Krizlerin enflasyondan farkı vardır. Enflasyonda her şeyin fiyatı arttığı halde krizlerde taşınmazların fiyatları düşer, buna karşılık yıllık tüketim mallarının fiyatları yükselir. Bu da arz ve talep kanunları gereği üreticileri yapılaşma yerine yıllık tüketim mallarına yöneltir ve krizlerin atlatılmasını sağlar. Enflasyondan dolayı fiyatların artması ne kadar kötü ise krizlerden dolayı fiyatların artması o kadar dengeleyici bir faktördür. Asla müdahale edilmemelidir.
Krizlerin başka bir özelliği karşımıza şöyle çıkar. Dünyada kriz olması başkadır, ülkemizde kriz olması veya dünyada kriz oluyorken Türkiye´de kriz olmaması başkadır. Bu gibi durumlarda taşınmazlar ithal ve ihraç edilemediği için dünya piyasalarına uyum sağlayamaz ama ithal ve ihraç edilen mallar dünya piyasaları ile uyum sağladığı için daha kolay dengelenir.
Sonuç olarak sipariş piyasası, mal piyasası, taşınmaz piyasası ve ticaret piyasaları farklıdır. Bu sebeple farklı paralarla denge kurulur. İnsanlık altın liralarla, ülkeler toprak liralarla, iller demir liralarla, bucaklar buğday liralarla dengelerini kurabilirler. Böylece dört çeşit para revaçta olur. Kriz döneminde bu paralar değiştirilerek krizler kolaylıkla atlatılır.
Biz bunları kırk sene önce Adil Düzen´de ortaya koyduk ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan bunları dünyaya anlattı. Ne kaçak Gülenciler ne de Ak Partililer bize kulak verdiler, Adil Düzen´i hayal (ve/veya ütopya) kabul ettiler. Oysa içimizde dünyanın en ileri profesörleri vardı, dünyaca tanınmış profesörler de bizi dinledi ve anlattıklarımıza karşı cephe alamadılar.
Prof. Dr. Fatih Özatay´a tavsiye ederim. Basılmamış ve henüz tamamlanmamış ama %80´i bitmiş iktisat kitabımız vardır. Onu anlayarak okusunlar, anlaşılmayan yerleri olursa bizimle tartışsınlar, “ORTAKLIK EKONOMİSİ” diye bir kitap yazsınlar.







   

Kaynak: Ocak Medya




Çok Okunan Makaleler
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 42314 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 29573 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 28026 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 19870 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Akevler
14.07.2013 18878 Okunma
6 Yorum 22.07.2017 20:36
Süleyman Karagülle
Devlete faiz haram mıdır?
9.11.2013 17973 Okunma
Süleyman Karagülle
İlmîlik Demek “Usul” Demektir
3.10.2015 16871 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden Arapça; Neden Kuran Arapçası
9.02.2013 15652 Okunma
1 Yorum 10.02.2013 15:18
Süleyman Karagülle
Fıkha Göre Yeni Hükümet
14.06.2015 14300 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 16:16
Süleyman Karagülle
Putin Müslüman Oldu
21.03.2015 14012 Okunma
5 Yorum 24.03.2015 11:50
Süleyman Karagülle
Tesviye mi Tasfiye mi?
1.09.2016 13832 Okunma
3 Yorum 22.09.2016 19:58
Süleyman Karagülle
Akit ve Ahit (Tekrar)
12.04.2012 13754 Okunma
1 Yorum 13.04.2012 17:57
Süleyman Karagülle
Ahmet Davutoğlu’nun Hatası
14.05.2016 13715 Okunma
3 Yorum 17.05.2016 07:37
Süleyman Karagülle
Kuran'ı Doğru Anlamak
30.05.2015 13590 Okunma
3 Yorum 27.11.2016 18:52
Süleyman Karagülle
15 Temmuz 2016 Neden Yapıldı?
17.07.2016 13586 Okunma
3 Yorum 19.07.2016 19:47
Süleyman Karagülle
R.T.Erdoğan ve F.Gülen
8.02.2014 13511 Okunma
2 Yorum 27.07.2017 01:05
Süleyman Karagülle
İnsanlık anayasası - Sam Adian'a cevap
24.02.2016 13480 Okunma
10 Yorum 26.02.2016 00:34
Süleyman Karagülle
Evlilik ve Kanun Önerisi
5.03.2016 13447 Okunma
1 Yorum 06.03.2016 01:18
Süleyman Karagülle
Akhan ve Tokul Ailelerine Açık Mektup!
5.09.2015 12991 Okunma
1 Yorum 05.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Düşen Uçak ve Suriye Meselesi
29.11.2015 12346 Okunma
4 Yorum 08.12.2015 06:11
Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015 12330 Okunma
3 Yorum 29.07.2015 03:01
Süleyman Karagülle
İdam ve Öcalan
25.06.2016 12137 Okunma
6 Yorum 02.07.2016 12:02
Süleyman Karagülle
Kesilen Hayvanlar (Mete Firidin’in görüşü üzerine)
14.04.2015 12098 Okunma
1 Yorum 16.04.2015 20:19
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sisteminin Delilleri
21.05.2016 12089 Okunma
4 Yorum 22.05.2016 18:44
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-1
1.10.2011 11872 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
20.09.2015 11774 Okunma
4 Yorum 23.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Darbeyi Kim Yaptı?
8.10.2016 11762 Okunma
6 Yorum 11.10.2016 13:15
Süleyman Karagülle
Davet
25.04.2015 11513 Okunma
6 Yorum 27.04.2015 10:03
Süleyman Karagülle
Kur’an Ekonomisi
3.12.2016 11473 Okunma
3 Yorum 05.12.2016 13:19
Süleyman Karagülle
Sam'a cevap: Kuran'daki müşküller, müteşabihler
3.01.2016 11440 Okunma
1 Yorum 16.01.2016 14:15
Süleyman Karagülle
AK Parti’nin Kötülük ve İyilikleri
25.06.2016 11397 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE TAM İSTİHDAM
3.10.2016 11392 Okunma
Süleyman Karagülle
Sam Adian'a cevap
15.11.2015 11280 Okunma
2 Yorum 19.11.2015 21:27
Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015 11261 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:54
Süleyman Karagülle
İki Merkez; Sermaye ve Kur’an
3.10.2015 11258 Okunma
2 Yorum 05.10.2015 08:11
Süleyman Karagülle
Koalisyon ve Çözüm
4.07.2015 11254 Okunma
3 Yorum 24.07.2015 23:29
Süleyman Karagülle
AK Parti’ye Tuzak!
11.04.2015 11161 Okunma
3 Yorum 13.04.2015 12:32
Süleyman Karagülle
Riba/Faiz ve Katılım Bankaları
24.01.2015 11099 Okunma
Süleyman Karagülle
Mümin kimdir?
9.05.2015 11078 Okunma
Süleyman Karagülle
Kiralar Neden Yüksek?
31.01.2015 11041 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye’yi bekleyen tehlike; uçurum!
6.06.2015 11011 Okunma
2 Yorum 09.06.2015 08:56
Süleyman Karagülle
İstihare; “EVET/HAYIR” manası nedir?
26.02.2017 10917 Okunma
9 Yorum 04.08.2017 21:52
Süleyman Karagülle
Söz ver, oy vereyim
9.05.2015 10906 Okunma
1 Yorum 11.05.2015 09:51
Süleyman Karagülle
Akit Yorumcularına
21.07.2015 10897 Okunma
1 Yorum 22.07.2015 13:24
Süleyman Karagülle
Çağımızda Cihad
7.07.2015 10888 Okunma
3 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 10850 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Çağımızın sorunları
4.05.2013 10814 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:10
Süleyman Karagülle
Türkiye’nin Yeri ve Görevi
27.06.2015 10787 Okunma
1 Yorum 29.06.2015 14:04
Süleyman Karagülle
Kuran'ın değeri, Muhammed'in varlığına dair cevaplar
11.06.2016 10743 Okunma
1 Yorum 12.06.2016 17:31
Süleyman Karagülle
Korkunç Kriz ve Çaresi
16.05.2015 10663 Okunma
3 Yorum 22.05.2015 11:29
Süleyman Karagülle
İran'da zelzele ve teklif
20.04.2013 10652 Okunma
4 Yorum 25.04.2013 18:26
Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013 10635 Okunma
8 Yorum 08.04.2014 09:25
Süleyman Karagülle
F. Gülen ve İbtihal
26.03.2016 10633 Okunma
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi
26.11.2016 10631 Okunma
4 Yorum 29.11.2016 07:17
Süleyman Karagülle
Medine Vesikası-Taha Akyol’a Cevaplar-2
25.07.2015 10621 Okunma
Süleyman Karagülle
Çözüm Süreci ve PKK sorununun çözümü
8.08.2015 10532 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 12:00
Süleyman Karagülle
Avrasya Ekonomik Birliği
3.01.2015 10419 Okunma
3 Yorum 14.01.2015 08:18
Süleyman Karagülle
Akevler ve AK Parti
14.06.2015 10292 Okunma
Süleyman Karagülle
Vergisiz Devlet
26.12.2015 10207 Okunma
2 Yorum 26.12.2015 20:11
Süleyman Karagülle
Çözüm 100 lojmanlı işyerleri
30.03.2013 10174 Okunma
9 Yorum 13.04.2013 08:44
Süleyman Karagülle
Kuran'a İman ve Uymamız Gereken Dört İlke
5.11.2016 10099 Okunma
3 Yorum 13.11.2016 13:12
Süleyman Karagülle
Elektrik Kesintisi ve Çözüm Önerisi
4.04.2015 10094 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an ve İki Lider; Putin ve Erdoğan
2.01.2016 10056 Okunma
4 Yorum 08.01.2016 15:13
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 10054 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Süleyman Karagülle
Ruslar ve Türkler
20.12.2015 10040 Okunma
2 Yorum 25.12.2015 14:57
Süleyman Karagülle
Mısır’daki İdamlar ve Yapılması Gerekenler
23.05.2015 10005 Okunma
1 Yorum 25.05.2015 10:09
Süleyman Karagülle
İstişare
2.11.2013 9998 Okunma
8 Yorum 13.11.2013 11:10
Süleyman Karagülle
Vadeli satış, taksit ve murabaha
22.12.2012 9910 Okunma
Süleyman Karagülle
Kenan Evren
16.05.2015 9897 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:30
Süleyman Karagülle
KUR’ANÎ ÇÖZÜM
18.04.2016 9880 Okunma
1 Yorum 18.04.2016 10:52
Süleyman Karagülle
Altın Bono
17.12.2016 9853 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 21:21
Süleyman Karagülle
Kıssadan hisse ve devlet yönetimi
17.05.2014 9852 Okunma
Süleyman Karagülle
PKK, Kürtler ve Yapılması Gereken
7.11.2015 9848 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:52
Süleyman Karagülle
Milletvekili Yemini
14.03.2015 9818 Okunma
Süleyman Karagülle
Yeni Bir Dünya İçin Yapılması Gerekenler
19.11.2016 9714 Okunma
1 Yorum 19.11.2016 22:39
Süleyman Karagülle
IŞİD ve PKK ile Neler Oluyor?
1.08.2015 9679 Okunma
Süleyman Karagülle
Sermaye ve siyasi güç, para ve silah
24.05.2014 9611 Okunma
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 9608 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
Son Ümit!
4.07.2015 9572 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden matematik?
16.02.2013 9516 Okunma
1 Yorum 17.02.2013 00:40
Süleyman Karagülle
İslâm Hukuku-Taha Akyol’a Cevaplar-1
25.07.2015 9504 Okunma
Süleyman Karagülle
Çanlar kimin için çalıyor?
19.07.2014 9450 Okunma
5 Yorum 22.07.2014 09:12
Süleyman Karagülle
Adil Kur’an Düzeni ve çağımızın sorunları
5.09.2015 9405 Okunma
2 Yorum 07.09.2015 17:54
Süleyman Karagülle
Ayı öldürmek yasak
4.05.2013 9339 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:25
Süleyman Karagülle
Vergi indirimi ve vergi iadesi
22.02.2014 9316 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Çin
1.08.2015 9285 Okunma
1 Yorum 03.08.2015 09:13
Süleyman Karagülle
Rockefeller Ailesi ve Hidrojen Enerjisi
2.04.2016 9225 Okunma
2 Yorum 11.04.2016 08:19
Süleyman Karagülle
Partilere Tavsiye
30.05.2015 9208 Okunma
1 Yorum 01.06.2015 08:08
Süleyman Karagülle
Mehmet Hikmetumut, Ölüm ve Ötesi
5.07.2015 9176 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Rüya
20.02.2016 9168 Okunma
2 Yorum 21.02.2016 11:34
Süleyman Karagülle
Yeni Hükümet ve Devlet Başkanı
20.06.2015 9146 Okunma
2 Yorum 23.06.2015 14:03
Süleyman Karagülle
PKK Mikrobu Üreten Sebepler ve TEDAVİ
6.02.2016 9132 Okunma
1 Yorum 06.02.2016 23:11
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeninde Başkanlık
21.05.2016 9105 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:10
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeni; Çözümü Halk Üretebilir
14.11.2015 9053 Okunma
1 Yorum 16.11.2015 08:32
Süleyman Karagülle
Akevler ve Araştırmacı
12.01.2013 9018 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir Adil Düzen Eleştirisi ve Cevabı
15.11.2011 8922 Okunma
Süleyman Karagülle
Tanrı ve Olasılık
3.10.2015 8843 Okunma
Süleyman Karagülle
AK Partinin başarıları
16.11.2013 8810 Okunma
Süleyman Karagülle
Akevler Ekolü ve ...
18.04.2015 8807 Okunma
2 Yorum 20.04.2015 17:09
Süleyman Karagülle
Erbakan ve Adil Düzen
14.11.2009 8732 Okunma


© 2025 - Akevler