BİR PAVLUS ARANIYOR
Pavlus ne yapmıştı? Konuyu zaten biliyorsunuz ama kısaca birkaç konuyu vurgulayalım. Hz İsa Yahudi idi. Pavlus ta Yahudi idi. Yahudiler, kendilerinden yeni bir peygamber gelmesini beklemelerine rağmen; kendilerinden olan ve mucizevi bir doğumla dünyaya geldiğini herkesin bilmesine rağmen, bu peygamberi ve onun davetini reddettiler. Pavlus da reddedenlerdi.
Pavlus, Tevratta iki yerde ve Kuranda bir ayette anlatılan Yakup peygamberin yaptığı isra/gece seyahatini ve bunun sonunda adının İsrail’e dönüştürüldüğünü biliyordu. Yakup bu yolculuğun son bölümünde bir rüya görmüştü ve o rüyayı gördüğü yeri işaretleyerek, orasının mukaddes/Kudüs olduğunu belirlemişti. Pavlus herhalde bu olaydan esinlendi ve yaptığı Şam yolculuğu sırasında kendisine yeni bir misyon çizdi. İnsanlara mutlu olmaları için istediklerini vermek gerektiğine karar verdi.
İnsanlar ne istiyordu?
Siyasi veya ekonomik gücü elinde bulunduranlar, bunun devam etmesini istiyorlardı.
İnsanlar; az ödev, az yasa ama çok özgürlük istiyorlardı.
İnsanlar; görünmeyen büyük yerine, görünen büyükler/ulular istiyorlardı.
Nihayetinde de Yahudiler; yeni fikirlerin Yahudi olmayan diğer topluluklar tarafından benimsenmesini, kendilerinin değişmemesini, bozulmamasını istiyorlardı. Bu onlarda halen devam eden bir misyondur ve kapitalizm de sosyalizmin de, daha pek çok şeyin de fikir babası Yahudi alimlerdir ve bu fikirleri kendi seraları olarak gördükleri dünya bahçesinde yetiştirmektedirler.
Pavlus; bütün bunları bir araya getirdi ve “Sezarın hakkını Sezara verdi”. Otoriteyi meşrulaştırdı, onu yanına aldı ve onun gücü ile mesajını yaydı. Tevratın yasaklarını askıya aldı. Böylece, başta faiz meşrulaştı ve kapital sahipleri rahatlattı. Pek çok şey böylece yasak veya günah olmaktan çıkmış oldu. Ama daha önemli, başka bir şey yaptı: İnsanı yüceleştirdi. İsa’nın doğumu zaten mucize idi, ölümü de bir efsane oldu. Bu malzemeyi iyi kullandı ve insan olanı, insanüstü hale getirdi. Zaten insanlara bu gerekiyordu o gün de, bugün de. Siz birini ululamalısınız ki, bir gün siz de ululanasınız. Bir insanın ululanabileceğini kabul etmezseniz o zaman size de bir şey düşmez. En aklı başında, en yüksek tahsil görmüş insanlar bile, bir futbolcuyu, bir şarkıcıyı, bir sanatçıyı, bir lideri, bir şeyhi ululaştırabiliyorlar. Demek ki bu, insan fıtratından bir şeydir. Elbette insan Allah’ın halifesi olmak bakımından uludur, ama o ululuk nasıl ve neden o kişiye tahsisli olsun ki? İnsanlar eşittir, ululukta da eşittir. Ama bu ululamada büyük rant vardır. Ne kadar ulularsanız o kadar rant doğar, siyasi ve ekonomik güç oluşur.
Pavlus bunu başardı ve Hem Yahudileri, hem Sezarları, Hem Karunları sıkıntıdan kurtardı ve bugün iki milyara yakın insanı mesajına dahil etti. Böyle yapmasa ne olurdu Allah bilir. Allah belki de başka bir Pavlus görevlendirirdi. Allah’ın dışında her varlık böyle oluşur. Bir takım arazlarla oluşur ki, o arazlardan dolayı ebedi olmasın, ömrünü tamamlasın ve yenilerine yer açsın. Medeniyetler de böyledir, öğretiler de böyledir. Mutlaka sulandıran birileri ortaya çıkar, yani böylece beşerileşir. Kutsal metinlerden veya vahiylerden anladığımız; bizimdir, bize göredir ve bizim yazgımızla birliktedir. Doğar, büyür, gelişir ve ölür. Sonra yeni bir anlayış doğar, o da yaşar, o da ölür.
Pavlusizim, sadece Hıristiyanlarda olan bir olay değildir. Her oluşumda böyledir. İslam tarihini de bu gözle inceleyin, neler bulursunuz. İlk Pavluslardan biri de, Hammurabi olabilir. O İbrahim’in öğretisini biraz insanileştirerek güçlü bir devlet olma yolunda kullanmıştır. Hammurabi kanunlarını bu gözle incelemekte fayda olabilir.
Kuran’daki “en leyse lil insane illa ma sea…/insan için sa’ olandan başka yoktur..” ayetini Marks ve Engels ne hale getirmiştir. Ya da Mark ve Engels’in öngördüğü Kominizmi, “şimdi bu mümkün değil, geçici olarak sosyalizm ile başlayalım” diyenler mi Pavlusun yaptığını yapmıştır.
Yakın tarihimize de bakın bakalım, benzer vakalar görecek misiniz? Eskiden mahkeme, mahkeme dolaşıp, zindanlarda çürüyenler vardı. Ne oldu o insanlara? Yok mu oldular, vaz mı geçtiler; yoksa Allah onlara, çektikleri çilelerin mükafatı olarak, bir karşılık mı verdi?
Şimdi dünya için yeni Pavluslara ihtiyaç vardır. Eskilerin Kurandan çıkardıklarını söyledikleri; faiz yasağı, içki yasağı ve benzeri yasakları kaldırsın, günde beş vakit camilere gidip yerlere yüz sürmeyi kaldırsın, mali yükümlülükleri kolaylaştırsın, sevgiden başka bir şeye ihtiyacımız yoktur desin, desin, desin. Bu maya tutar. Zaten insanlar bunu bekliyorlar. Yasaklardan ve yükümlülüklerden sıkılmışlar, dünya almış başını gidiyor, inanılmaz bir teknolojik gelişme var ve ne olduğunu kimse anlamıyor. Onların bunu; faizi, içkiyi, cinsel ilişkiyi ve benzerlerini serbest bırakarak başardıklarını sanıyorlar. Öyleyse aklın yolu bir, biz de öyle yapalım ve biz de onlar gibi gelişiverelim diyorlar. Kitabın gerçekte öyle olmadığını, bizim onu yanlış anladığımızı söylüyorlar. Bu yeni din/mezhep tutar arkadaşlar. Bu yöntem hep başarılı olmuştur. Kitlelerin böyle şeylere ihtiyacı var.
Yeni bir Pavlus aranıyor.
Saygılarımla.
H. Kayahan
Not: Pavlusun mektuplarından bazı alıntılar
“6 Şimdiyse biz, daha önce tutsağı olduğumuz Yasa karşısında öldüğümüz için Yasa’dan özgür kılındık. Öyle ki yazılı Yasa’nın eski yolunda değil, Ruh’un yeni yolunda kulluk edelim.“(Romalılar-7)
“16 Yine de insanın Kutsal Yasa’nın gereklerini yaparak değil, İsa Mesih’e iman ederek aklandığını biliyoruz. Bunun için biz de Yasa’nın gereklerini yaparak değil, Mesih’e iman ederek aklanalım diye Mesih İsa’ya iman ettik. Çünkü hiç kimse Yasa’nın gereklerini yaparak aklanmaz.“(Galatyalılar-2)
“3 Her şeyi yiyen, yemeyeni hor görmesin.. Her şeyi yemeyen, yiyeni yargılamasın. Çünkü Tanrı onu kabul etmiştir. 6 Belli bir günü kutlayan, Rab için kutlar. Her şeyi yiyen, Tanrı’ya şükrederek Rab için yer. Bazı şeyleri yemeyen de Rab için yemez ve Tanrı’ya şükreder 14 Rab İsa’ya ait biri olarak kesinlikle biliyorum ki, hiç bir şey kendiliğinden murdar değildir.Ama bir şeyi murdar sayan için o şey murdardır. 15 Yediğin bir şey yüzünden kardeşin incinmişse, artık sevgi yolunda yürümüyorsun demektir. Mesih’in, uğruna öldüğü kardeşini yediklerinle mahvetme! 16 Size göre iyi olanın kötülenmesine fırsat vermeyin. 17 Çünkü Tanrı’nın Egemenliği, yiyecek içecek sorunu değil, doğruluk, esenlik ve Kutsal Ruh’ta sevinçtir.”(Romalılar-14)