Sayın Demirci;

selam, sevgi ve dua ile...

Sizi sadece yazılarınızdan tanıdığımı sanıyorum. İstanbul'da hiç karşılaştık mı bilmiyorum. Yazılarınızı okuyorum, elimden geldiğince de atlamadan okumaya çalışıyorum. Fakat anlayamadığım bir öfke seli görüyorum. Başta Karagülle'ye, sonra da Sam Aidian'a. Uslubunuzdaki sertlikten dolayı bazen bir paragrafı sonuna kadar okuyamıyorum. Muhatabın karşı fikirde olması ona kızmamızı gerektirmez. Dünyada milyonlarca tanrı tanımaz, milyonlarca sapkın, milyonlarca kötü niyetli insana, vs. vardır. Bir insana kızmak için onu yakından tanıyor ve fikirlerinden dolayı değil de, psikolojik etkileşimlerden dolayı ona kızdığınızı düşünürüm. Hadi Karagülle ile birlikte oldunuz ve psikolojik refleksleriniz oluştu ama Sam beyi herhalde tanımıyorsunuzdur. Başlanğıçta ona da çok sert çıktınız. Fikirleri eleştirmek yerine bunların maksadını, dolayısıyla yazanın maksadını sorguladınız gibi anladım. Tabii bu bendeki izlenim, yanılmış olabilirim.

Geçen sene Karagülle bana işletme kristalini gönderdi ve onu çalışmamın bana "farz-ı ayn" olduğunu söyledi. Çizimler tamamen onun çizimleridir. Ben de ekonomiyi çok iyi bilmemekle beraber üzerinde oynamaya başladım. Aşağıda bu serüveni göreceksiniz.

Ben de sizin gibi düşünüyorum: İşletmenin girdileri/unsurları 4 değildir. Ama ben onu beş olarak bulmadım. İşletme/teşebbüs veya işleten/müteşebbis; kendisi dışında 6 unsur ile bir organizasyon ve işbirliği içindedir. Kendisi ile beraber düşünürseniz 7 olur.

Mesela İnsan kristalini düşünün, siz onu zaten biliyorsunuz, İnsanı merkeze alın, etrafında ve eşit uzaklıkta 6 unsurdan vardır. Ruhi beden, fikir, his, irade ve ünsiyet. İnsan bunların çarpımıdır. Bir tanesi yoksa, o değer sıfır olduğu için çarpım da sıfır çıkacaktır. Devlet kristali de böyledir. İşletme kristali de böyledir.

Müteşebbis merkezde olmak üzere; (bütün bu yazdıklarım gelişmiş ekonomi ve gelecek içindir) Halk, Devlet, nakit borsası, tüketim malları borsası, yatırım malları (dayanıklı tüketim malları) borsası, tesis borası olarak 6 unsurla işbirliği içindedir. Halktan emeği alır ve pay (şimdi ücret ödüyorlar) verir, devletten genel hizmet alır ve pay vergisini öder (şimdi sabit ödüyorlar), nakit borsasından altın senedi, tüketim borsasından buğday senedi, dayanımlı tüketim borsasından demir senedi ve tesis borsasından toprak senedi temin eder ve bunlara karşılık işletme senedi/ürettiği malın standart senedini değiştirir. Bütün bunları iştirak olarak temin ederse adil düzendeki ortaklık sistemini gerçekleştirmiş olur. Ortaklığın dışında temin edilirse bildiğimiz sistemler oluşmuş olur.

Karagülle size cevap verirken Kuran'dan bir ayet getirmişti. Benim henüz böyle bir birikimim yok ama sanırım siz hem ekonomi hem de Kuran konusunda yeterlisiniz. Karagülle'ye gönderdiğim yazıyı bu nedenlerle yayınlamayacaktım ama fikir değiştirdim. Konuları tartışmak adına hem size, hem de ilgilenen arkadaşlara göndermiş oluyorum. Gelecekte işletme nasıl olacak? Teori aynı zamanda uygulanabilir ve işlek olmalı. sadece uzmanların işletebileceği bir sistem halka mal olmayacaktır.

Saygılarımla.

H.Kayahan.

İŞLETME (GİRİŞİM)

Cari sistemi bulmak için, önce İstanbulda başladığımız taksimatla yapmaya çalıştım.

Kişileri esas aldım. Elbette onların yerine müesseseler ikame edilir.

Yukarıdan girip aşağıdan çıkacak şekilde düşünüp, yukarıya müteşebbise ham madde satanı koyup, aşağıya da mamulü alanı yerleştirdim. Ortada, yani merkezde de MÜTEŞEBBİSi koydum. Yanlara ise İŞÇİ, BANKA, TESİS VE YAPIYI yanlara koyup aralarında ilişki kurmaya çalıştım. Şöyle ki:

1.

Olmadı,başladım unsurların yerlerini değiştirmeye:

2. Bankayı yukarı aldım, zira banka (gelişmiş ekonomide) hepsi ile ilgili idi. Kamu-Devleti de aşağıya aldım. (Sonra bu ikisi, adil düzende merkez bankası (Kalp) ve hazineye (beyin)dönüştü.)

Alıcı ve satıcıyı yan yana koydum ve yerleştirmeye başladım:

Olmadı, içime sinmedi değiştirmeye devam ettim. Bu arada oğlum Hasan geldi, sorular sormaya başladı, oda düşünmeye çalıştı.

3. Banka ile Kamuyu yine yukarıda ve aşağıda bıraktım ama satıcı ile alıcıyı karşı karşıya, işçi ile tesisi de karşı karşıya getirdim

Tamamlayamadık. Bu arada terminoloji sıkıntısı çekmeye başladım. Terimleri bilmediğimi fark ettim. Yazdığım unsurların fonksiyonlarını da tam bilmiyordum. Çevirip çevirip doldurmaya çalıştım. Tesis ile kamunun yerini değiştirdik.

4. Yukarıda likidite ile aşağıda gayrı menkul karşı karşıya kaldı. İşçi (halk) ile Kamu (topluluk/devlet) karşı karşıya oldu. Bu aşamada alıcı ve satıcı dediğim unsurlar da karşılıklı olmaya devam ettiler ama bir sonraki aşamada onlardan biri vasıf değiştirdi. Şemada görmeye çalışalım:

Bazı ilişkileri bilemedim. Bazı yazdıklarım da yeni çağrışımlar oluşturdu. Yenilemeye karar verdim.

5. Her şeyi tekrar karıştırdım, yerlerini değiştirdim. İşçiyi, halkı yukarıya aldım (ruh gibi), Kamuyu, devleti  aşağıya aldım (beden gibi). Alıcı ve satıcı unsurları adlarını değiştirince fonksiyonları da değişti. Tüccar ve Malzemeci oldu (buna belki sanayici demek daha doğru olabilir). Tüccar zaten malumunuz, ama malzemeciyi –müsaadenizle- biraz değiştirdim. Bu, müteşebbise makine ve yedek parça, tesise de inşaat malzemesi ve ek yatırım yapan unsurdur. Buradaki yenilik, makine ve yedek parçanın da imar faaliyeti olarak kabul edilmesidir. İmar; alt yapı ve bina ile makine ve yedek parçanın toplamı olmuş olur.

Böylece halk; bankayla mevduat ve faiz, tüccarla (tüketim) mal ve bedel, malzemeci ile  makine ve bedel ve müteahhitle de yapı ve bedel ilişkisi içinde olmaktadır. Kamu, devlet de bu dört unsurdan vergi almaktadır.

6. Adil düzende yerleşimi koruyarak, adlarını ve aralarındaki ilişkilerin tanımlarını değiştirmeye çalıştım.

Merkez Bankası Kamunun, devletin içinde olması lazım. Şekilde "mrkz BANKASI" olarak görünen unsur NAKİT BORSASIDIR (KUYUMCULAR), yani NAKİT BORSASIDIR, senedi ALTIN SENEDİDİR; TÜCCAR ORTAK olarak görünen unsur TÜKETİM MALLARI BORSASISIDIR (TÜCCARLAR), standartize edilebilen mallar alınır ve satılır, senedi BUĞDAY SENEDİDİR; "MALZEMECİ ORTAK" olarak görünen unsur DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI BORSASIDIR (SANAYİCİLER), senedi DEMİR SENEDİDİR; "TESİS ORTAĞI" olarak görünen unsur da YATIRIM BORSASIDIR (MÜTEAHHİTLER), senedi TOPRAK SENEDİDİR. işletmeci işletme senedini bu senetlerle değiştirir, ihtiyacı olanları karşılar.

Evet üstadım.

Benim şimdilik becerebildiğim bu kadar. Konulara (hem cari sistemlere hem de fıkha) yeteri kadar vakıf olmadığım için tartışmasız bu kadar ilerleyebildim. Umarım farz yerine gelmiştir.

1/5,1/10,1/40 zaten var. Dedim ki 1/20 NEDEN OLMASIN? HATTA DEDİMKİ 1/80 DE OLSUN ONU DA  HALK İHSAN OLARAK VERSİN… Nasda olmayan ve icmada olmayan bir mükellefiyet mi peyda etmiş oldum?

Selamlar, kolay gelsin.

Hüseyin Kayahan