Hüseyin Kayahan
PARA VE BONO
5.02.2017
4823 Okunma, 1 Yorum

KAÇ ÇEŞİT PARA?

PARAYI KİM ÇIKARIR?

Karagülle; Adil Düzeni tedris etmekte, bizler de anlamaya çalışmaktayız.

İnsanlığın siyasi yapılanmasını; “BUCAKLAR”, “İLLER”, “DEVLETLER” VE “İNSANLIK” olarak sistemleştiriyoruz. İnsanlık harin diğerlerinin kişilikleri, daha doğrusu “tüzel kişilikleri” vardır ve kendi kamu hukukunu kendisi oluşturmakta ve dolayısıyla kendi kamu düzenini kendisi kurmaktadır. Üst birimler ve yan birimler onların iç işlerine karışamamaktadır. Özel hukukta ise bireyler tamamen serbestçe diledikleri ekolü seçmektedirler.

Karagülle’ye göre “senyoraj hakkı”nın gereği olarak da her birim kendi parasını çıkaracak; bucaklar bucak parası olan “buğday parasını”, iller “demir parasını”, devletler “emek parasını”(bunun adı eskiden toprak parası idi) çıkaracaklar; insanlıkta da “altın para” basılacaktır.

Bugün, güya parayı devletler(kamu, topluluğun bizatihi kendisi) çıkarmaktadır. Gerçekte ise tüm dünyanın parasını “BANKERLER”, münhasıran iki büyük sermayedar (Rockefeller ve Rothschild) çıkarmaktadır. Kendilerine ait olan doları önce dünya parası olarak, sonra bunu karşılıksız basacağını kabul ettirmiş, daha sonra tüm dünya merkez bankalarını siyasi yönetimlerden bağımsız hale getirip özerkleştirmiş ve ulusal paraların basımı için de kasalarına dolar rezerv etmelerini sağlamıştır. Tüm insanlık adım, adım ve göstere, göstere gelen bu uygulamayı sadece seyretmekle kalmıştır. Onlar bunu silahla yapmadılar; ilimle, fikirle düşünerek buldular. Belki siyasilerin gözlerini rüşvetle örtmüşlerdir. Ne yazık ki, üniversiteler, ilim adamları oturup ta, “bu sarmaldan nasıl çıkarız?” diye çare de aramıyorlar. Bu sömürüyü herkes normal olarak kabulleniyor.

Altın paranın kuyumcular aracılığı ile nasıl çıkabileceği de “Adil düzen” makalelerinde gayet güzel izah edilmiştir. Yeni binyılda bunun merkezi –kaçınılmaz olarak, Türkiye devleti var oldukça- İstanbul olacaktır.

PARA İLE İLGİLİ İKİ KANUN

1.      1. Bir piyasada bir para hakim olur. Buna, yanılmıyorsam “Grasham kanunu” diyorlar. Piyasa ne kadar büyük olursa olsun, eğer açık bir piyasa ise orada zaman içinde bir tek para geçerli olur. Varsa diğer paralar yok olur. Doların dünyada geçerli para oluşu bunun bir tezahürüdür. Çünkü dünya tek piyasa, tek pazar haline gelmiştir.

2.      2. Kötü para iyi parayı kovar. Bir piyasada bir para, diğer piyasada başka bir para olduğunu düşünelim. Bu iki piyasa birleşirse, yani birbirine açık hale gelirse hangisinin parası daha kötü ise zaman içinde iyi olan para yok olur ve piyasadan çekilir. Akıl, iyi paranın kötü parayı yenmesini bekler ama tersi olur.

Şu anda en kötü para –adı ne olursa olsun- kağıt paradır, banknottur. Bankanın yazıp bize verdiği bir kağıttır. Bundan daha kötü para ise “digital para” olacak ve kağıt parayı kovacaktır. Eskiden parayı (altın, gümüş ve kıymetli madenleri) kuşağımızda, heybemizde, vs. taşırdık. Para kağıt olunca cüzdanda taşınır hale geldi. Bugün cüzdanların yerini banka kartları (ATM ve kredi kartları) almıştır. Para tamamen sanaldır. Sanal bir ortamda, sanal hesabınızda, sanal bir rakamdır. EFT (elektronik fon transferi) ile fiziki olarak kağıt para da gitmemekte, hesabın birine alacak, diğerine borç; yanlarına da bir açıklama yazılmaktadır. Milyarlar, milyonlar saniye içinde bir hesaptan diğerine geçmektedir, halbuki fiziken giden bir şey yoktur.

EKONOMİNİN İKİ YÖNÜ

1.      1. TÜKETİM EKONOMİSİ

İnsanlar beslenmek ve örtünmek durumundadır. Gıda ürünleri en dayanıksız ürünlerdir. Ekmeği günlük, eti, sütü birkaç günlük, kuru gıdaları mevsimlik tüketiriz. Bunlar yıllarca dayanmaz, dayanıklı hale getirsek de hem lezzetini kaybederiz, hem de çok pahalı hale getiririz. Giysiler ise gıdaya nispetle biraz daha uzun ömürlüdür ama onlar da dayanıksız tüketim malları arasında sayılabilir. Bunlara günlük ihtiyaçlar demek çok da yanlış olmaz.

Tüketim mallarını üreten sanayi “imal/imalat ekonomisidir”.

2.      2. YATIRIM EKONOMİSİ

Yine insanlar barınmak ve korunmak durumundadır. Hepimizin bildiği evlerimiz birer barınma yerleridir. Ülkeler korunma yerlerimizdir.

Barınma ve korunma için yapılan faaliyetler de “imar ekonomisidir”. Altyapı ve üstyapı olarak iki kısımda incelenebilir.

Yol, su, baraj, santral, tarlalar, her türlü binalar vs. alt yapı faaliyetleridir. Üst yapılar ise dayanıklı tüketim malı diyebileceğimiz makineler, araçlar ve bunların yapımında kullanılan makine ve inşaat malzemeleridir. Bu malzemeleri ve tesisleri üreten ekonomiye de “yatırım/imar ekonomisi” diyoruz.

REFAH VE KRİZ DÖNEMLERİ

İnsanlar, aileler, devletler zaman, zaman doğal afetler veya sun’i afetler(siyasi ve ekonomik)  yüzünden kriz dönemleri geçirirler. Kriz dönemlerinde yukarıda saydığımız her iki ekonomide değişiklikler olur.

İbn-i Haldun Mukaddimesinde; “refah zamanlarında MEYVELER PAHALANIR SEBZELER UCUZLAR, savaş zamanlarında SEBZELER PAHALANIR, MEYVELER UCUZLAR” diyor. 600 yıl öncesinde bu ekonomik tespiti yaşmış rahmetli(Allah rahmet eylesin).

Mesela şimdi 4 ekmek bir kilo elmadır. Kriz olunca bu ters döner, 4 kilo elma bir ekmek olabilir. Deprem veya savaş esnasında evleriniz beş para etmez ama gıda malları karaborsaya düşer fiyatları tavan yapar. Halk açlıktan ölmemek için evini ekmeğe değişir.

Refah dönemlerinde imar faaliyetleri artar, yatırım ekonomi çok canlanır. Zira “ imarda doyma yoktur”. Bir evi olan ikinciyi, bir yazlığı olan bir de dağ evi ister. Ama başta gıda olmak üzere, “tüketim mallarında doyma vardır”. Bir ekmek yeterli ise, fazla üretirseniz onu saklamak veya yok etmek sorun olur. Bu sene ürün çok olmuşsa fiyatı düşer, ertesi sene kimse ekmez fiyatlar çıkar. Onun için “arz-talep” kanunu bozmadan tüketim mallarının üretiminin makroda planlanması gerekmektedir. Bugün olduğu gibi imarı da planlamazsanız, üretim emeğinin büyük kısmı –kar marjı yüksektir diye- imar ve inşaata kayar, tüketim malları azalır ve pahalanır.

PARA-SENET(BONO) DENGESİ

Adil düzende tüketim-yatırım dengesi “İKİ SENET(BONO)” ile sağlanır. Bunlar (bana göre) para değildir. Bunlar makroda 1(yıllık), 5, 10, 100 yıllık üretim planlarındaki tüketim ve yatırım mallarının dengelenmesinde kullanılan araçlarıdır. Bunların kredi değerleri ile oynanılarak üretim o sektörlere yönlendirilir. Kimin ne yapacağına karışılmaz. Ürün cinslerine, sektörlere ve bölgelere göre kredi oranları değiştirilir. Üreticiler kredisi yüksek olan ürünleri üretmeye yönelirler. Biz de bu araçla üretim ve yatırım miktarlarını planlamış oluruz.

Tüketim mallarının senedine “buğday senedi” diyoruz. Tekstili de buna eklersek, tüm gıda üretimini bu senetle kredilendiririz. Buğday senedinin rayiç bedelini de sadece buğday ile değil; buğday, pirinç, fasulye, susam vb tüm gıda ürünleri ile pamuk, keten, yün vb. tüm tekstil ürünlerini tüketilen miktarlarıyla orantılı olarak bir sepete koyarak “buğday bonosunun” günlük değerini buluruz. Böylece daha dengeli ve uzun vadeli kredibilitesi olan bir araç elde ederiz. Tek ürünle tarif edilen araçla, uzun vadede sıhhatli olsa da, kısa vadeli kredilendirme imkansızdır. Buğday senedinin günlük değerini böylece bulduktan sonra, mesela gelecek yıl pirinç üretimini arttırmak istiyorsak pirincin buğday senedi cinsinden kredisini arttırırız, düşürmek istiyorsak kredisini düşürürüz. Böylece çiftçi kredi değeri az olan ürünü tercih etmez.

Yatırım mallarının senedine ise “demir senedi” diyoruz. İnşaat ve makine sanayi ve bunların ara mamullerini bu senetle kredilendiririz. Demir senedinin rayiç bedelini de sadece demir ile değil; demir, çimento, kireç, cam, tuğla, vb. tüm bu gruba giren ürünleri harcanan miktarları ile orantılı olarak bir sepete koyarak “demir senedinin” günlük değerini buluruz. Demirin dışındaki inşaat malzemelerinin eklenmesi ile kısa ve uzun vadeli anlık zikzakları az olan bir ekonomik araç elde ederiz. Araç, silah, makine, inşaat ve alt yapı yatırımlarının gelecek dönemler için üretilmesi gereken miktarlarını “demir senedinin” ilgili sektörlerdeki kredi oranlarını değiştirerek ayarlarız. Kredi teminat oranının fazlalığı o mala talep olacağının işaretidir. Üretici ona göre pozisyon alır.

İNSANLIK PARASI-ULUSAL PARALAR

“İnsanlık parası altındır”. “Ulusal paralar ise gümüştür”.

Altının veya gümüşün maddi olarak taşınması gerekmez. Altına veya gümüşe göre tarif edilmiş her türlü araç/bono (kağıt veya digital) onlar yerine tedavül eder. Yeter ki, karşılıksız üretilmesin.

Altın’ın bonosunun nasıl çıkarılacağını Karagülle sürekli anlatmaktadır. Burada tekrar anlatmayacağım. Gerçekten İstanbul/Türkiye bunun için uygundur. Bilgi de vardır, tecrübe de vardır.

Her devlet, tek bir iç piyasa/pazar haline gelmiştir. Artık ulaşım, iletişim, bilişim ortak hale gelmiş, her ülkenin her yerdeki üreticisi ve tüccarı, ülkenin her yerine mal ve hizmet pazarlayabilmektedir. Onun böyle bir piyasada/iç pazarda  tek para geçerli olur; o da “gümüş paradır”, gümüşle tarif edilmiş “gümüş bonodur”.

Bugün tüm dünya da tek dış pazar haline gelmiştir. Eskiden, özellikle Yahudilerin bilgisinde ve tekelinde olan uluslararası ticaret; internetin ve ulaşımın sayesinde herkesin bilgisi dahiline girmiş ve herkesin yapabileceği bir iş haline gelmiştir. Bugün Türkiye’deki herhangi bir bakkal Çin’den kendisi mal alabilmekte, ara sokakta imalat yapan bir üretici de ürününü Afrika’ya satabilmektedir. Bilgisizlik, ulaşılmazlık, korumacılık ve diğer bariyerler ortadan kalkmıştır. Onun için tek Pazar haline gelen “dış ticaret/uluslar arası Pazarda tek para hakim olur. Bu da herhangi bir ulusal para değil; tüm ulusların katıldığı ve kontrol ettiği “altın para/altın bono” ile mümkündür.

KISACA

Allah her şeyi çift yarattı. Bundan dolayı iki çeşit nakit para; buna simetrik/paralel iki çeşit de bono para/senet oluşacaktır. Böylece oluşan dört ekonomik finans aracı/enstrümanı hem ulusların, hem dünyanın, hem refah dönemlerinin, hem de kriz dönemlerinin ilacı olur.

Nakit paralar; Altın para (Dış para), Gümüş para (İç para),

Bonolar; Buğday bonosu (üretim parası), Demir bonosu (yatırım parası)

olmak üzere 4 çeşittir ve dengelidir. Bunlar konvertibldir. Hepsi çapraz kurlardan birbiri ile değiştirilebilir.

Saygılarımla.

H.Kayahan

 


YorumcuYorum
Hüseyin Kayahan
13.02.2017
08:43

Özür.

Makalenin eski halinde "Para ile ilgili 2 kanun" başlığı altındaki  iki paragraf kopyala yapıştır işlemi sırasında silinmiş ve farkına varmamışım. Şimdi silinen yerleri ekleyerek tekrar yayınladım.






Çok Yorumlanan Makaleler
Hüseyin Kayahan
RUH, NEFİS ve DİĞERLERİ
4.05.2012 15134 Okunma
58 Yorum 13.05.2012 06:56
Hüseyin Kayahan
ALLAH'I TANIMAK
27.07.2012 11713 Okunma
32 Yorum 15.08.2012 10:48
Hüseyin Kayahan
ALLAH'I TANIMAK-2, TANRININ AÇMAZI
2.08.2012 10618 Okunma
25 Yorum 06.08.2012 22:06
Hüseyin Kayahan
GECİKMİŞ YORUMLAR: SALSAL VE TUFAN HK.
13.10.2013 12665 Okunma
22 Yorum 18.10.2013 15:10
Hüseyin Kayahan
ORUÇ ve RAMAZAN
29.06.2014 9301 Okunma
19 Yorum 20.07.2014 07:59
Hüseyin Kayahan
MÜTEŞEBBİSE DAİR / GELECEĞİN MÜTEŞEBBİSİ
21.02.2013 15222 Okunma
13 Yorum 18.03.2013 21:10
Hüseyin Kayahan
ASLAN OĞLUM ve METOD
11.04.2012 6258 Okunma
13 Yorum 13.04.2012 17:42
Hüseyin Kayahan
YENİ BİR PAVLUS ARANIYOR
25.04.2012 6053 Okunma
13 Yorum 04.05.2012 18:47
Hüseyin Kayahan
HARUT ve MARUT, FİRİDİN ve RASYONALİZM
25.03.2012 9882 Okunma
11 Yorum 27.03.2012 08:38
Hüseyin Kayahan
FECR / ALACAKARANLIK ve GÜNEŞ TAYFI
16.07.2015 14131 Okunma
11 Yorum 28.07.2015 00:04
Hüseyin Kayahan
KELİME, MUTASYON; TURAB VE TOPRAK
29.04.2012 6998 Okunma
10 Yorum 01.05.2012 11:38
Hüseyin Kayahan
ÖZGÜRLÜKÇÜLÜK NASIL ANLAŞILIR?
27.03.2012 6078 Okunma
9 Yorum 29.03.2012 17:53
Hüseyin Kayahan
NUH TUFANI (kısa bir özet)
4.10.2013 14797 Okunma
9 Yorum 18.10.2013 14:55
Hüseyin Kayahan
İZLENİMLER-2
25.09.2013 6383 Okunma
8 Yorum 28.09.2013 07:31
Hüseyin Kayahan
ÜSTAD KARAGÜLLEYE AÇIK ARZIMDIR
25.06.2013 6362 Okunma
8 Yorum 02.11.2013 05:43
Hüseyin Kayahan
İLK (ve TEK) SOSYAL/KOLEKTİF KİTAP: KUR’AN
12.06.2016 7543 Okunma
8 Yorum 15.06.2016 23:36
Hüseyin Kayahan
RUH-ÜL KUDÜS
15.05.2012 7361 Okunma
8 Yorum 17.05.2012 00:58
Hüseyin Kayahan
KRAL ÇIPLAK (MI?)
28.01.2013 6123 Okunma
7 Yorum 07.02.2013 17:00
Hüseyin Kayahan
ALLAH ve DEVLET
13.07.2014 6613 Okunma
7 Yorum 09.08.2014 20:59
Hüseyin Kayahan
HUKUK ve TAŞKINLIK; MUSA ve HIZIR
7.05.2014 7095 Okunma
7 Yorum 12.05.2014 20:13
Hüseyin Kayahan
FIKIH ve KELAM
30.10.2016 9300 Okunma
7 Yorum 18.11.2016 04:58
Hüseyin Kayahan
ÂDEM'İN DİLİ
27.07.2020 3441 Okunma
6 Yorum 30.07.2020 09:04
Hüseyin Kayahan
SOSYOLOJİK KURAN MEALİNE BAŞLARKEN-2
31.07.2013 7101 Okunma
6 Yorum 03.03.2018 15:53
Hüseyin Kayahan
DİLİN CİLVELERİ
27.03.2012 5162 Okunma
6 Yorum 29.03.2012 17:18
Hüseyin Kayahan
YORUMSUZ ve BİR SEZİ ve BİR SORU
17.04.2012 5820 Okunma
5 Yorum 19.06.2012 11:35
Hüseyin Kayahan
KÖLELİK-1
10.03.2013 6607 Okunma
5 Yorum 14.03.2013 19:54
Hüseyin Kayahan
SÖYLEMEK ve YAPMAK
15.11.2013 9553 Okunma
5 Yorum 22.11.2013 21:08
Hüseyin Kayahan
BAŞKANLIK, YARI BAŞKANLIK YA DA...
27.08.2014 6671 Okunma
5 Yorum 01.09.2014 08:02
Hüseyin Kayahan
SESSİZ ve SESLİ NAMAZLAR
13.11.2016 9528 Okunma
5 Yorum 01.08.2017 18:04
Hüseyin Kayahan
HACCIN ZAMANI
23.08.2015 7812 Okunma
4 Yorum 23.08.2015 22:10
Hüseyin Kayahan
DİYET TAŞI
30.01.2016 6883 Okunma
4 Yorum 16.02.2016 18:06
Hüseyin Kayahan
SALGINLAR ve PROJEKSİYONLAR
14.04.2020 4209 Okunma
4 Yorum 14.04.2020 16:25
Hüseyin Kayahan
FATİHA ve YENİ KOMÜNİZM
4.09.2014 7065 Okunma
4 Yorum 24.09.2014 08:17
Hüseyin Kayahan
PARALELE DAİR
18.03.2014 6758 Okunma
4 Yorum 19.03.2014 13:13
Hüseyin Kayahan
BAŞBAKANA AÇIK MEKTUP
6.06.2013 6944 Okunma
4 Yorum 09.06.2013 18:33
Hüseyin Kayahan
BAŞBAKANA AÇIK MEKTUP-2
10.06.2013 6764 Okunma
4 Yorum 25.06.2013 14:51
Hüseyin Kayahan
Suç, Ceza ve Cehennem
21.05.2011 4754 Okunma
4 Yorum 22.05.2011 20:39
Hüseyin Kayahan
YARATILIŞ-DİRİLİŞ ve FELSEFE
6.07.2012 6037 Okunma
4 Yorum 07.07.2012 15:08
Hüseyin Kayahan
KURAN'I TANIMAK-2, MUCİZELER
29.10.2012 6327 Okunma
3 Yorum 30.10.2012 07:15
Hüseyin Kayahan
KURAN'I TANIMAK-1, KURAN'IN MÜŞKÜLLERİ
7.08.2012 6076 Okunma
3 Yorum 09.08.2012 16:49
Hüseyin Kayahan
EVREN ve NOKTA
23.04.2012 5107 Okunma
3 Yorum 29.04.2012 18:11
Hüseyin Kayahan
MUSA, FETASI ve BULUŞMA YERİ
30.03.2012 4736 Okunma
3 Yorum 08.04.2012 18:07
Hüseyin Kayahan
BELKİ DE İSTİHBARAT ZAAFI YOKTU.!?
24.07.2016 7306 Okunma
3 Yorum 26.07.2016 21:04
Hüseyin Kayahan
İSLAM EKONOMİ SİSTEM,-ZEKAT BANKASI
12.09.2014 9525 Okunma
3 Yorum 14.09.2014 22:42
Hüseyin Kayahan
ISTILAHİ DİLLER, MECAZ ve HAKİKİ MANALAR
20.10.2019 4350 Okunma
3 Yorum 29.10.2019 11:19
Hüseyin Kayahan
KURANDA METAFORLAR
13.04.2020 5443 Okunma
3 Yorum 15.04.2020 09:19
Hüseyin Kayahan
LİSANE SIDKIN sadık lisan ve İBRAHİM PEYGAMBER
11.02.2018 4973 Okunma
3 Yorum 28.10.2019 21:50
Hüseyin Kayahan
AD SEMUD İREM ve ARAFTAKİLER
11.02.2018 5495 Okunma
2 Yorum 24.02.2018 17:11
Hüseyin Kayahan
HURUF-U MUKATTAA
17.02.2018 4869 Okunma
2 Yorum 21.02.2018 13:02
Hüseyin Kayahan
MÜLK ve MAKAM
23.10.2016 6692 Okunma
2 Yorum 24.10.2016 15:38
Hüseyin Kayahan
SAM ADIAN-ZEKAT BANKASI (ÖZET)
13.09.2014 6765 Okunma
2 Yorum 17.09.2014 15:32
Hüseyin Kayahan
2013-2014 KIŞ DÖNEMİ İLK İZLENİMLER
9.09.2013 6709 Okunma
2 Yorum 09.09.2013 11:39
Hüseyin Kayahan
KARAGÜLLE'YE MUHALEFET NASIL OLMALI?
4.04.2012 5656 Okunma
2 Yorum 05.04.2012 19:58
Hüseyin Kayahan
DÜŞÜNME VE ANLAMA/FIKH ÜZERİNE
23.03.2012 3503 Okunma
2 Yorum 23.03.2012 11:30
Hüseyin Kayahan
SÖZ KESTİK, SÜT DE KESİLDİ...
13.04.2012 5113 Okunma
2 Yorum 14.04.2012 08:56
Hüseyin Kayahan
DİLLER; NELER ANLATIRLAR, NELER...
6.05.2012 4867 Okunma
1 Yorum 07.05.2012 01:01
Hüseyin Kayahan
ALLAH'I TANIMAK-3 KURAN ARKEOLOJİSİ
6.08.2012 5426 Okunma
1 Yorum 07.08.2012 07:50
Hüseyin Kayahan
NAMAZI TANIMAK-1
2.11.2012 6337 Okunma
1 Yorum 03.11.2012 09:33
Hüseyin Kayahan
GECİKMİŞ BİR HOŞGELDİNİZ
23.03.2012 3176 Okunma
1 Yorum 23.03.2012 04:08
Hüseyin Kayahan
4x4 ve HIZIR
12.09.2013 6405 Okunma
1 Yorum 17.09.2013 17:13
Hüseyin Kayahan
PARALEL OKUMALAR-MUHKEM ve MÜTEŞABİH
17.04.2014 6438 Okunma
1 Yorum 19.04.2014 09:21
Hüseyin Kayahan
DEVİ YOKETMEK
13.10.2013 4665 Okunma
1 Yorum 14.10.2013 16:22
Hüseyin Kayahan
CEBELLEŞMEK-1
4.08.2013 4877 Okunma
1 Yorum 15.08.2013 12:39
Hüseyin Kayahan
KEVSER
4.08.2013 6287 Okunma
1 Yorum 05.08.2013 05:12
Hüseyin Kayahan
SOSYOLOJİK KURAN MEALİNE GİRİŞ-1
30.07.2013 6497 Okunma
1 Yorum 10.08.2013 17:54
Hüseyin Kayahan
YENİ (TÜRK TİPİ) BAŞKANLIK
18.03.2015 6453 Okunma
1 Yorum 20.03.2015 11:03
Hüseyin Kayahan
ONA ÜFLEDİ - NEFEHA FİHA, NEFEHA FİHİ
14.06.2015 9934 Okunma
1 Yorum 18.06.2015 09:29
Hüseyin Kayahan
HİKMET ve UYGULAMA (PRATİK)
9.07.2015 7376 Okunma
1 Yorum 09.07.2015 12:13
Hüseyin Kayahan
PARA VE BONO
5.02.2017 4823 Okunma
1 Yorum 13.02.2017 08:43
Hüseyin Kayahan
ALFABELER
11.02.2018 4222 Okunma
1 Yorum 18.02.2018 01:19
Hüseyin Kayahan
MUHKEM ve MÜTEŞABİH
20.10.2019 4481 Okunma
1 Yorum 28.10.2019 14:39
Hüseyin Kayahan
KUŞ DİLİ ve Hz. SÜLEYMAN
19.12.2019 3536 Okunma
1 Yorum 18.02.2020 16:07
Hüseyin Kayahan
MÜŞRİKLER ve STK (sivil toplum kuruluşları)
19.04.2020 3042 Okunma
1 Yorum 19.04.2020 13:16
Hüseyin Kayahan
ÂDEM'İN DİLİ-2
9.08.2020 2919 Okunma
1 Yorum 12.08.2020 15:51
Hüseyin Kayahan
ZÜNNÛN – bir muamma
19.05.2020 4397 Okunma
1 Yorum 21.05.2020 18:19
Hüseyin Kayahan
AYASOFYA CUMA MESCİDİ OLMALIDIR.
20.07.2020 2934 Okunma
1 Yorum 20.07.2020 16:51
Hüseyin Kayahan
BAĞIMLILIK-TUTKU
31.05.2020 1759 Okunma
Hüseyin Kayahan
MUTAHHERÛN-“koş abla koş, bir metaforcu geldi!”
1.05.2020 1919 Okunma
Hüseyin Kayahan
METAFOR ≡ ANALOJİ (sistem benzeşimi) ≡≤ MÜTEŞÂBİHAT
15.04.2020 2008 Okunma
Hüseyin Kayahan
ABDEST ve TOPLUM SAĞLIĞI
15.04.2020 1815 Okunma
Hüseyin Kayahan
MÜZEKKER MÜENNES ve HÜNSA
2.02.2020 2839 Okunma
Hüseyin Kayahan
KUL HAKKI ve MUHASEBE
8.04.2020 2030 Okunma
Hüseyin Kayahan
YENİ DİJİTAL UYGARLIK (“4'üncü ON BİN YIL UYGARLIĞI”)
12.04.2020 1948 Okunma
Hüseyin Kayahan
MÜŞRİK ve KAFİR
1.11.2019 3360 Okunma
Hüseyin Kayahan
Hakiki, mecazi, ıstılahi MANALAR
12.02.2018 3895 Okunma
Hüseyin Kayahan
AKIL SATMALAR
11.07.2019 2750 Okunma
Hüseyin Kayahan
Yeni dünya düzeni
18.07.2019 2513 Okunma
Hüseyin Kayahan
KURAN ve SENARYO
20.10.2019 3823 Okunma
Hüseyin Kayahan
ŞURA ve Hz. ALİ'nin YAŞI
5.02.2017 7210 Okunma
Hüseyin Kayahan
BELKİ DE İSTİHBARAT ZAAFİYETİ YOKTU-2
4.08.2016 4201 Okunma
Hüseyin Kayahan
FİTNE ve KATL
23.10.2016 3841 Okunma
Hüseyin Kayahan
SAM ADIAN - RANT ve ÖZEL MÜLKİYET
7.09.2014 3887 Okunma
Hüseyin Kayahan
SAM ADIAN - ZEKAT ve BANKA
7.09.2014 3957 Okunma
Hüseyin Kayahan
SAM ADIAN - ZEKAT SADAK ve FONLAR
7.09.2014 4105 Okunma
Hüseyin Kayahan
SAM ADIAN - XEKAT ve KAVRAMLAR
7.09.2014 3589 Okunma
Hüseyin Kayahan
SAM ADIAN - DUYURU ve DAVET
7.09.2014 3758 Okunma
Hüseyin Kayahan
KUNUT ve HUŞÛ
29.08.2014 4779 Okunma
Hüseyin Kayahan
yorumların çetelesi
26.03.2012 2608 Okunma
Hüseyin Kayahan
Oku kim attı?
23.05.2011 3894 Okunma
Hüseyin Kayahan
1400 yıllık bir öykünme
1.08.2009 4167 Okunma