MODERN FELSEFEYE GİRİŞ-20(673/58)
TOPLULUK
TOPLULUK |
HALK | Dil | Teknik | Hukuk | Sanat |
Hâkimiyet | İLİM | İmkân | Talep | DİN |
TOPLULUK | Sözleşme | Kontrol | Soruşturma | Hüküm |
Mülkiyet | EKONOMİ | Kredi | Dayanışma | YÖNETİM |
TOPRAK | Planlama | Üretme | Paylaşma | İstihbarat |
TOPLULUK
Birbirini etkileyen iki varlık yan yana geldiğinde iki olaydan biri oluşur. Benzer olanlar eklenerek şiddetlenir. Mesela hidrojen atomları ile oksijen atomları yan yana gelince atom ağırlıkları toplanır. Bir Oksijenin 16 iki hidrojenin de 2 olduğu için suyun molekül ağırlığı 18 eder. Yahut birbirinin zıddı olanlar etkileri yok ederler. Oksijen iki negatif değerlidir. Hidrojenler de iki pozitif değerlidirler. Suyun elektrik yükü yoktur. İnsanlar da böylece hep birbirleri ile karşılaşırken benzer özellikleri birleştirip güçlü yaparlar. Zıt olanları da etkisizleştirirler. Böylece kişide mevcut özellikler değişerek topluluklarda da oluşur. İnsandaki her melekeye karşılık toplulukta da bir kurum vardır.
Sözleşme: İnsanda karar verme mekanizması vardır. Beyin onunla ne yapacağına karar vermekte idi. Topluluklarda ikili sözleşmeler yapılmaktadır. Bu sözleşmelerin birleşmesi topluluk kararları olmaktadır. Kişiler sonra o sözleşmelere göre hareket ederek topluluğun ortak kararları ortaya çıkmaktadır.
Kontrol: İnsanda bir de alışkanlık vardı. Benzer olaylarla karşılaşınca düşünmeden bilinçsiz hareket etmekte idi. Toplulukta da sözleşmeye uygun hareketler kontrol edilir. Uygun olanlar onaylanır ve topluluğun ürünü olur. Uygun olmayanlar elenir, topluluk onu kabul etmemiş olur.
Soruşturma: Kişilerde başkalarına uyma melekesi vardı. Kişi böylece başkası ile ilişki kuruyordu. Toplulukta da soruşturma mekanizması vardır. Topluluk kurallarına uymayanlar tesbit edilmekte ve yanlış yapılanların düzeltilmesi istenmektedir.
Hüküm: İnsanda sözünü başkasına geçirme melekesi vardı. Bir taraftan itaat ederken diğer taraftan başkasına emretme ve hükmetme meyli vardı. Toplulukta da hakem kararları vardır. Hakem kararlarına herkes itirazsız uymak zorundadır.
HALK:
Kişide ruh vardı. İnsanın bedeni araba ise ruh da şoförü idi. Topluluğun da halkı vardır, insanlardan oluşur. İnsanların bir araya gelmesiyle topluluğun ruhu ortaya çıkar. İnsandaki zevk, bilinç, zekâ ve görüşme melekelerine karşılık toplulukta da sanat, dil, teknik ve hukuk vardır.
Dil: Kişilerdeki bilincin ifade aracıdır. Dil sayesinde toplulukta ortak fikirler ortaya çıkar. Ocaklarda konuşma, bucaklarda yazma, illerde sanat, ülkede mantık, insanlıkta ilim dili vardır.
Sanat: Kişilerdeki zevk meleksinin ifade aracıdır. Sanat sayesinde toplulukların ortak zevkleri oluşur. Fertleri diğer ferlerden ayırır. Aralarında birlik sağlar.
Teknik: Kişilerdeki zekâlar teknikle bir araya gelerek ortak zekâ oluşur, nesilden nesle intikal ederek uygarlık ortaya çıkar.
Hukuk: Kişilerdeki görüşme özelliği hukuk kuralları ile topluluk kurumu olur. İnsanların davranışlarını bir düzen içine alır. Herkes kurallara uyarak topluluk içinde özgürlüğünü kullanır. Seyahat özgürlüğünü kullanabilmen için trafik kurallarına uymak zorundasın.
TOPRAK:
İnsandaki bedene karşılık toplulukta toprak vardır. Her topluluk kendisine bir yurt edinir ve o yurdu imar ederek kendine beden yapar. İnsandaki algı melekesine karşılık toplulukta istihbarat, hafıza melekesine karşılık toplulukta planlama, hareket melekesine karşılık üretme, konuşma meleksine karşılık toplulukta paylaşma vardır.
İstihbarat: Toplulukta kişiler elde ettikleri bilgileri ihbar veya şikâyetle topluluğa bildirirler. Topluluk da bunları alıp değerlendirme kurumlarının sahibidir. Bu kurumlar şimdi dağınık haldedir. İlerde tüm ihtiyaçlarını belirleyip tesbit eden bir kuruma ihtiyaç olacaktır. Sağlık işleri bunu tam yapmamaktadır.
Planlama: Kişilerdeki hafızanın yerini planlama almaktadır. Hafızada yapılacak işler planlı olarak durur. Gerektiğinde çağrılır ve o yapılır.
Üretme: Kişilerdeki hareketler bir düzen içinde birleşir. Ortak amel-i salihat olur, üretme öyle meydana gelir. Üretmedeki katkı karşılığı belge verilir. Bu ücret belgesidir.
Paylaşma: Ücret belgesi ile bakkala giden insanlar paylarını alırlar. Kişilerdeki konuşmanın karşılığı toplulukta satın alma yer alır. Bu da sağlanan güvenlikle mümkündür. Herkes sözünde durmalıdır. Durmayanlar zorlanır.
HÂKİMİYET:
Kişiler ayrı ayrı varlıklardır. Anlaşarak bir örgüt kurarlar. Üst ast ortaya çıkar. Böylece ayrı ayrı varlık olan insanlar birleşerek tek varlık olurlar ve güç olup hükmederler. Bu insandaki nefse tekabül eder. Hükmetme ancak ilimle ve inançla olur. İlim nasıl hükmedileceğini öğretir, iman ise bir arada olma azmini verir. İnsanları birbirine bağlar. İnanç birliği olan din sayesinde insanların ihtiyaçları tesbit edilir. İlimle de imkanlar harekete geçirilir.
Din: Kişilerdeki hislerin sanat yoluyla içtimaileşmiş şeklidir. Topluluğun hisleridir. İhtiyaçları belirler.
Talep/İhtiyaç: Kişilerin ve topluluğun varlığını sürdürebilmesi için gerekli şeylerdir. İnsan ihtiyaçlarını topluluğun sağladığı imkânlarla giderir. Bu ihtiyaçların belirlenmesinden sonra ona göre planlama ve bütçe yapılmalıdır.
İLİM: İnsandaki fikirlerin dil aracılığı ile içtimaileşmiş şeklidir. İmkânları ortaya koyar. İmkânların kullanma şeklini tesbit eder. Planlama yapar, bütçeyi ortaya çıkarır.
İmkân: İnsanlar ihtiyaçlarını topraklarındaki doğa imkânları ile giderirler. Bu imkânların değerlendirme şeklini ilim ortaya koymuş olur. İnsandaki muhakemeye tekabül eder. Araştırma kurumudur.
EKONOMİ:
İşbölümü mekanizmasıdır. İnsandaki iradeye tekabül eder. İnsanda işi yapma zamanını tesbit eder. Toplulukta ise işi kimin yapacağını tesbit eder. Bu da kredi müessesesi ile sağlanır. Din ihtiyaçları ortaya koyar, ilim imkânları ortaya çıkarır. Ekonomi de bu imkânları kimlerin kullanacağıma karar verir.
Kredi: Kişilere topluluğun imkânlarından yararlanma yetkisi demektir. Aldığı kredi ile topluluğun imkânını kullanır, onunla üretir, sonra kredisini iade etmiş olur.
YÖNETİM: Bölüşme paylaşma mekanizmasıdır. İhtiyaçlara göre plan yapılır. Plana göre iş yapılır. Ürünler de katkı ve ihtiyaca göre paylaştırılır.
Paylaştırma: Girdilere verilen pay belgesi ile pay miktarı belirlenir. Fiyat mekanizması ile halk kendi payını istediği maldan alır. Kişideki tüketme zamanı yerine toplulukta kimin neyi tüketmesini düzenleyen kurumdur.
İşte bir topluluk bir kişinin yapısına analogdur.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92