20- Immanuel KANT
Kant vakur bir profesördür. Kant gününü arkadaşları ile sohbetle geçirir. Hepsine belli saat ayırmıştır. Uşağı beşe çeyrek kala onu zorla uyandırırdı. Her şey yerinde olmalıdır. Bir gün geç kalacaktı. Bir daha gezintiye çıkmadı.Komşunun horozu yüzünden ev değiştirmişti. Orada da cezaevinde söylenen ilahiler onu çok rahatsız etmiştir. Açık çay ve puro içerdi. Kahveyi zararlı gördüğü için kendini tutar, içmezdi. Tedavide iki haptan fazlasını almazdı. Burnundan solumak, salgıyı yutmak gibi çabaları vardı. Uşağını işten çıkartır ama unutamaz, uşak unutulmalıdır diye kağıda yazar.
Kant tahtakurularının güneş ışığından ürediğine inanıyordu. Çocukların eğitimi hobisi idi. Üniversitede ders verir, her derse çalışarak girerdi. Düşüncelerinden asla taviz vermezdi.
Kant bir türlü profesör olamaz. Meddahlık kürsüsünü reddeder. 46 yaşında kral onu profesör yapar. Din üzerindeki konuşmaları yönetimi rahatsız eder. Evlenmek isteyen iki kadınla evlenememiştir. Başarısızlığı hayır saymıştır.1804 yılında seksen yaşında ölür.
O felsefede zirvedir.
Kant fizikten ziyade metafizikle meşgul olmuştur. İnsanı, çevreyi ve ölümsüzlüğü ele almaktadır. Tanrı, irade ve gelecek. Dıştan gelenler kuşkuludur. Saf aklın eleştirisi gerekir. Akıl kesinliğe varamaz. Tanrı, irade ve âhiretteki belirsizlik aklın acziyetindendir. İnsan Tanrı, irade ve âhiret okyanusunda küçük taka ile sürüklenmektedir. Biz varlıkları değil varlıkların bize olan etkilerini bilebiliriz. Kendine yetecek kadar bilir. İnsan varlığından daha fazlasını ister, zaten insan budur. İnsan yalnız düşünen varlık değildir, yapandır da. Yapmak istediklerini yaptıkça, yapamadıklarını da gördükçe gerçeğe daha çok yaklaşır. İnsan yaptıkça memur olduğunu anlar. Memur amiri gerektirir. Amir de kendi yaptığını çürütmemesi için âhireti gerektirir. Felsefe sonuca varamaz ama felsefesiz de olmaz.
Adil Düzene göre Kant
Kant iyi bir insandır. Sağlıklı düşünceleri vardır. İnsanın bilgisi eksiktir, cüzidir, nisbidir, takribidir, ihtimalidir. Biz bir varlığın bazı özelliklerini bilebiliriz, her şeyini bilemeyiz. Buna cüzidir diyoruz. İzafidir. Nerden bakarsak o tarafını görürüz. Diğer taraftan bakanlar onu başka türlü görür. Bilinenler sübjektiftir, objektif değildir. Takribidir. Hatasız ölçme mümkün değildir. İhtimalidir. Bazen olur bazen olmaz. Yüzde yüz doğrudur diyeceğimiz hiçbir şey yoktur. Bununla beraber bizim neye ihtiyacımız varsa o kadarını bilmekteyiz, o bilgilere dayanarak hareket ettiğimizde bize yararlı işler yapmış oluruz. Biz yapacaklarımızı bilebilmek için bilmek zorundayız.
İnsan uygarlaşan varlıktır. Uygarlığa yaklaşılır ama son noktaya varılmaz. Madem biz varız, çevremiz var; ondan yararlanarak varlığımızı sürdürüyoruz. O halde bizi ve çevreyi var eden de vardır. Onun ne olduğunun üzerinde değil, onunla olan ilişkilerimiz üzerinde durmalıyız. Hiçbir şey yoktan var olmuyor ve hiçbir şey varken yok olmuyor. Sadece değişiyor.
Aynı kuralı ruhlar için de düşünürsek, ölüm yok olma değil, ruhun bedenden ayrılmasıdır, şoförün arabayı terk etmesidir. Kâinatta evrim vardır. Ölüm daha ileri hayat içindir. O halde kıyamet daha iyi kâinat içindir. Tanrı varsa bizimle konuşmalıdır. İşte ilâhi kitaplar O’nun emirleridir. Bunu inceleyip ilimle tesbit etmeliyiz. Kitaplar müsbet ilimlerin metodu ile incelenirse ilâhi sözler olduğu ortaya çıkar.
Ansiklopedik Bilgi
Immanuel Kant, 22 Nisan 1724 – 12 Şubat 1804 (Not supported field expression!) tarihleri arasında yaşamış olan ünlü Alman filozofu. Not supported field expression! kurucu isimlerinden biri olmuş ve felsefe tarihinin kendisinden sonraki dönemini belirleyici olarak etkilemiştir.
Yaşamı
Kant, eleştirel felsefenin babası olarak kabul edilir. Doğu Prusya'nın Königsberg (Kaliningrad) kasabasında doğdu. Hep burada yaşadı. Üniversite eğitimi sırasında birkaç yıl öğrencilere özel dersler verdi. Eğitimi sırasında Leibniz ve Woolf'dan etkilendi. 1755 tarihinde doçent derecesi aldıktan sonra üniversitede çeşitli sosyal bilimler alanlarında dersler vermeye başladı. Kant başlangıçta fizik ve astronomi alanında yazılar yazdı. 1755 yılında "Evrensel Doğal Tarih ve Cennetlerin Teorisi" adlı eserini yazdı. 1770 yılında Königsberg'de mantık ve metafizik kürsüsüne atandı. 1770'den sonra Hume ve Rousseau etkisiyle eleştirel felsefesini geliştirdi.12 şubat 1804'de Königsberg’te öldü.
Felsefesi
Modern felsefenin gelişim seyrine uygun olarak bilgi kuramını ön plana çıkartmıştır. Kant'ın gözünde bilim, liderleri kesin olan ve yöntemleri, ancak Hume'unki gibi felsefi bir kuşkuculuk benimsendiği zaman sorgulanabilen evrensel bir disiplindir. Bilim yansızdır ve nesneldir. O, felsefedeki ilk ve temel misyonunun bilimi temellendirmek, daha sonra da ahlakın ve dinin rasyonelliğini savunmak olduğuna inanmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için, hem Descartes'ın rasyonalizminden ve hem de Hume'un empirizminden önemli gördüğü öğeleri alarak, transsendental epistemolojik idealizm diye bilinen kendi bilgi kuramını geliştirmiş, yükselen bilimin felsefi temellerini gösterdikten sonra, özgürlük ve ödev düşüncesine dayanarak Hristiyan ahlakını savunma çabası vermiştir. O, fenomenal gerçeklikle, yani bizim duyular aracılığıyla tecrübe ettiğimiz dünya ile numenal gerçeklik, yani duyusal olmayan ve hakkında bilgi sahibi olunamayacak dünya arasında bir ayrım yapmıştır. Kant öğretisiyle bilimsel bilginin olanaklı olduğunu göstererek, Newton fiziğini temellendirir, fakat varlığın genel ilkeleri, Tanrı'nın varoluşu, ruhun ölümsüzlüğü gibi konuları ele alan geleneksel metafiziği olanaksız hale getirir. Çünkü, metafizik alanında, ruh, Tanrı, evren kavramlarını düşündüğümüz zaman, burada duyu-deneyi tarafından sağlanan malzeme bulunmaz. Bilginin iki temel öğesinden biri olan deney, tecrübe öğesi metafizik alanında söz konusu olmadığı için, akıl burada antinomilere düşer. Öyleyse metafizik alanında bilimsel bilgi olanaklı değildir. Bununla birlikte, Kant görünüş-gerçeklik ya da fenomen-numen ayrımını insan varlığına uygulayarak, ahlak olanağını kurtarır.
Haftalık Seminer Dergisi; 637. Hafta 19 Kasım 2011 SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92