BAŞKA RUHLAR
Ben varım, sen varsın, biz varız. Çevremiz var. Çevremizle çevreyi ve birbirimizi bekliyoruz. Müsbet ilimlerin ortaya koyduklarıdır. Müsbet ilmin verilerinin gerçek olduğunu kabul ediyoruz. Felsefemizi bu varsayım üzerinde kuruyoruz. Müsbet ilmi kabul etmeyenlerle tartışmıyoruz çünkü insanların ondan başka dayanakları yoktur.
Ne var ki müsbet ilmin ulaşamadığı hususlar vardır.
Bunların başında ruh gelmektedir.
Biz ruhsal olayları algılayabiliyoruz ama ruhu algılayamıyoruz. Çevremizi ve bedenimizi algılayabiliyoruz. Çevremizi ve bedenimizi oluşturan parçacıkların etkilerini algılayabiliyoruz ama kendisini algılayamıyoruz. İşte felsefe bunlar üzerinde düşünmeye başlar, bu konuları tartışır. Sonuca varamaz ama onun çevresinde dolanır. Bazı yararlı sonuçlara varır.
Ruhumuzda zamanla değişme olmakta mıdır?
Yani benim çocukken var olan ruhum bugünkü ruhumun aynı mıdır?
Benim ruhumla sen okuyucunun ruhu aynı mıdır yoksa değişik midir?
Bu hususta ilim bir şey söyleyememektedir.
Bu hususta araştırma yapmak felsefenin konusudur.
Şimdi sorumuzu biraz daha açarak, biraz daha ileri giderek soralım:
Ben ve senden ve diğer bize benzeyenlerden başka ruhlar da var mıdır yani insanın dışında ruh sahibi olanlar var mıdır?
Bu konu da ilmin değil felsefenin konusudur. Çünkü ilim ruhlar üzerinde deney yapamamaktadır. Dolayısıyla mesela maymunun, ağacın, taşın ruhu var mıdır sorusuna cevap vermek zor olmaktadır. Bu hususta da bir ilke kabul etmemiz gerekir.
Biz bir otomobil yapabiliyoruz. Otomobil yapmak için gerekli maddeleri alıyoruz, yapıyoruz, otomobil oluyor. Herhangi bir ruhu alıp içine koyamadığımıza göre demek ki otomobilimizin ruhu yoktur. Bilgisayarı yapıyoruz. Çalışıyor. Bizimle satranç oynayabiliyor. O halde bilgisayarın da ruhu yoktur. Çünkü onu da biz yaptık ve içine ruh koymadık.
Şimdi yukarıdaki kurallara bir kural daha ekleyebiliriz.
Eğer bir şeyi biz yapabiliyorsak onun ruhu yoktur. Biz yapamıyorsak onun ruhu olabilir. Olması gerekmez. Canlıyı yapamıyoruz. Canlı kendi tohumunda kendisi yetişiyor. Dolayısıyla canlılarda ruhun olup olmadığı belli değildir. Cansızlarda ruh yoktur. Başka bir ifade ile ruhunun olmadığını bildiğimiz şeylere cansız diyoruz.
Bu tanım doğrudur da neyin canlı neyin cansız olduğunu nasıl bileceğiz?
Bunun için bugünkü müsbet ilimlerin keşfettiği bir kanun vardır.
Klasik felsefe bu bilgiye sahip olmadığı için felsefede bunu kullanamadı.
“Modern Felsefe” ise bu bilgiye dayanılarak inşa edilecektir.
Bu bilgi şudur.
Bir dereye gidip taşları alıp sıralasak ve onları orada bıraksak, bir sene sonra yine oraya gitsek, o taşların sırasının bozulduğunu görürüz. Ama dağınık olan taşları bıraksak, binlerce sene sonra gitsek, onların düzelmediğini ve düzgün hâle gelmediğini görürüz. O halde her şey kendiliğinden bozulmaktadır ama hiçbir şey kendiliğinden düzgün hâle gelmemektedir.
Burada şu sorular sorulur:
- Düzen nedir?
- Dağınıklık nedir?
Kendiliğinden düzen oluşmamaktadır ama kendiliğinden dağınıklık oluşmaktadır.
Bunun için bir matematik bulunmuştur. Her şey kendiliğinden o formüle göre zamanla değişmektedir. Bu formül dağınıklık formülüdür.
Dağınıklık=Po*2.71^-(Zaman /Zaman Birimi)^2
Bu formülü okumayabilirsiniz.
Böyle bir formülün olduğunu bilirseniz söylediklerimizi takip edebilirsiniz.
Demek ki kâinatta her şey zamanla bozulmaya gitmektedir.
Şimdi cansız varlığı tarif edebiliriz. Zamanla bozulmaya giden varlıklar cansız varlıklardır. Şimdi ışığı ele alalım. Işık önde akıp giden ışık parçacıklarından oluşur. Hızı sabittir. Akış istikameti sabittir. Işık zamanla bu düzeni kaybeder, yine hızları aynı kalır ama yönleri artık gelişigüzel ve düzensiz hâle gelir. Buna “ısı” denir.
İşte bizim bozulma kanununu buna uygularsak ışık her zaman ısıya kendiliğinden dönebilir ama hiçbir zaman ışığa dönüşemez. O halde ışık, dolayısıyla ısı cansızdır.
Şimdi toprağa bir tohum atalım. Toprakta dağınık olan maddeleri alarak çok düzgün hâle getirir, yaprak yapar, çiçek yapar. O halde bitki canlıdır. Biz cansız varlıklara istediğimiz şekil verebiliyoruz ama canlıları var edemiyoruz. O halde canlıların ruhu var mı yok mu bilmiyoruz ama cansızların ruhu yoktur. Çünkü biz onları yapabiliyoruz ve ruh koymuyoruz.
MODERN FELSEFEYE GİRİŞ-3(656SEMNER)(BÖLÜM41)