27- Friedrich Wilhelm NİETZSCHE
1844 yılında doğmuştur. 1849 yılında babası ölmüş, küçük yaşta yetim kalmış, kadınlar arasında büyümüştür. Kadınlara karşı çekingendir. Aşık olduğu kadına gönderdiği erkek o kadınla ilişki kurmuştur.
Kendisini bin yılın en üstün hattâ tek filozofu görür. Protestan papazın oğludur. Şiir yazar. İncil’i okur. Okulda esprili eleştiri yapar ve hapse mahkum olur. Schopenhauer hayranı ve izleyicisidir. Kiliseden ve dinden uzaklaşmıştır. 25 yaşından önce üniversitede hocadır. Şöhreti yayılır. Hastalanır ve ağrılar sebebiyle üniversiteyi bırakır. Bedbin bir hayata girer. Ben son filozofum, son insanım ve uçurumun kıyısındayım der.1889’da aklî bunalım geçirir. On yıl yakınlarının gözetiminde yaşar. Dengesiz hareketleri ve konuşmaları vardır. Bazen çok beliğ ve felsefî konuşurdu. 1900’ de öldü.
Görüşleri: İnsan deveden sonra aslan oldu, sonra da çocuk oldu. Deve sabrı, aslan canavarı yani dinsizliği anlatmaktadır. Çocuk yeniden dine döner. Dinsizlikle dindarlık savaşmaktadır. Sanattaki ibadet anlayışı yıkılmaktadır. Sanat ruhsuzlaşmaktadır. İnsan inançsızlığa gitmekte ve sonunda hiçliğe doğru yuvarlanmakta. Hiçlik ruhları serbest hâle getirmektedir. Gerçeğin hiç olduğunu kabulle işe başlanır. Ahlaksızlık, kuralları reddetme son ahlaktır. Dini red üçüncü aşamadır. Tanrı ölmüştür. Biz öldürdük. Şimdi biz tanrı olmaya başladık. Kendi ahlakımızı kendimiz yaratmalıyız. Kendi ahlakımızdan zevk almalıyız. Tanrı’yı yok etmekten zevk almalıyız. Biz hayvanlardan üstünüz. İnsanlardan üstün insan var etmeliyiz. Onlar da kendilerinden daha üstününü. Sonunda yine hiçliğe gidilir. İnsan kaderini severse hiçlikten kurtulur.
Yorum:
İnsan inanan varlıktır. Onu inançtan kurtaramazsınız. Eğer onun beyninden hak inancını alırsanız, onun beynini istediğiniz inançla doldurabilirsiniz. Tekel sermaye insanları sermayesine taptırmak için beyinden Tanrı inancını almak istemiştir. İnsana sen yücesin, sen tanrısın diyerek onu kendisine uşak yapmak istemiştir. Ele geçirdiği sermaye ile her topluluk içinde yandaşlarını bulmuş, istediğini yaptırmıştır. Kilise’yi müsbet ilme karşı kışkırtmış, filozofları ateistlik yaptırmaya götürmüştür.
Allah kâinatı insan için yaratmıştır. İnsanın beynini inanacak şekilde var etmiştir. İnsanlar ya Allah’a taparlar ya da putların sahibine kulluk ederler. İnsan mantığı mantıksız şeylere de inanır. Onu tartışmaz. İspatsız kabul eder. Sonra tüm hayatını onun üzerine kurar. Şiilerin 12. imam Mehdinin tartışmaması böyle bir şeydir. Hiçbir delilleri olmayan bu inanışı Humeyni bile bırakamamıştır. Hıristiyanlarında Hazreti İsa’yı Tanrı’nın oğlu kabul etmeleri İncil’e dayanmamaktadır ama bugün Papa bile bunu tartışamıyor.
Bunu çok iyi bilen sermaye böyle bâtıl inançlar ortaya koyar. İnsanlar düşünmeden onu kabul ederler. İdam cezasının kaldırılmasını tüm Avrupa’ya inandırması böyledir. Zina serbestliği böyledir. Hapishanede eziyeti yasaklaması böyle çelişkili bir şeydir. Niçe’nin (Nietzsche) söyledikleri bilerek veya bilmeyerek sermayenin delilsiz yutturduğu şeylerdir.
Önce gerçeği inkâr ettiriyor. Sonra ahlâksızlığı telkin ediyor. Ondan sonra insana sen tanrısın diyor. Çok tanrıyı koyuyor. İnsan tek başına tanrı olmadığına göre sermayeye teslim olacaktır. Diktatörlere böyle taptırmıştır.
Niçe filozof değil bir propagandacıdır. Akıl hastasıdır. Sermaye onu kullanmıştır.
Arkasında kim var?
Belki de son on senesi içinde onu serbest bırakmayan Yahudi ajanı papaz vardır.
Ansiklopedik Bilgi:
Friedrich Wilhelm Nietzsche (d. 15 Ekim 1844 - ö. 25 Ağustos 1900), "Güç İstenci", "Üstinsan", "Bengidönüş" gibi özgün fikirlerle tanınan varoluşçu Alman filozof. Nietzsche'nin felsefe öğretisi, kendi çağına tümden bir karşı çıkış olarak görülmektedir. Kendisinin bütün derdi, insanı akılcılığın kıskacından kurtarıp kendisi üzerinden düşünmesini sağlamaktır. Ona göre Tanrı ölmüştür ve insanlar Dünya'da yapayalnız kalmışlardır. Bu yüzden insanlar Tanrı'dan bekledikleri umut ve istekleri bir kenara bırakıp kendilerini Dünya'ya adamalılar. Böylelikle düşünce ile yaşam arasında bağ kurulması daha kolay olur. Nietzsche, insanlara yeni değerler getirmeye çalışarak güçlü insanların egemenliğinde, çoğunluktan ibaret olan ve sürü olarak nitelendirdiği insanlıkta ilerlemenin mümkün olduğunu ileri sürmüştür. Sürü kendini feda ederek üst insanı belirleyecektir. Üst insan benim diyebilen, kendi gözleriyle gördüğü gerçekliği belirleyen insan olarak görülmektedir. Bütün varlığın temelinde daha güçlü olmaya yönelik irade vardır. Nietzsche'ye göre, insanoğlu sadece kendini korumak ve yaşamak istemez aksine asıl isteği daha da güçlü olmaktır.
Din, ahlak, çağdaş kültür, felsefe ve bilim gibi konularda eleştiriler yazmıştır. Nietzsche'nin etkileri felsefede, egzistansiyalizm ve postmodernizm üzerinde olmuştur. Değerlerin göreceliğini savunmuş, "iyi" ve "kötü" kavramlarını sorgulamış, eleştirmiştir. Kendisini "Filozoflar içinde ilk psikolog" olarak tanımlayan Nietzsche, Psikanaliz'de kullanılan "Bilinç Altı" (id) kavramından ilk kez bahseden kişi olmuş ve bu yönüyle Sigmund Freud ve Psikanaliz'i etkilemiştir. Kıta felsefesinde ve analitik felsefede alternatif yollar göstermiştir. Yaşamı olumlama, bengi dönüş, anti platonizm onun felsefesinin temel taşlarıdır. Nietzsche, erken ölümü ve hastalığı nedeniyle, "ne ahlaksal idealini, ne de trajik şiirini gerçekleştirebilmiştir.
15 Ekim 1844'te doğmuştur. Babası Karl Ludwig Protestan Kilisesinde papazdı. Karl Ludwig; Friedrich Nietzsche'nin annesi Franziska Oehler ile 1843'de evlenmişti. Doğumu Prusya Kralı IV. Friedrich Wilhelm'in doğum gününe rastladığı için adı Friedrich Wilhelm olmuştu. (Nietzsche daha sonra ikinci adı "Wilhelm"'i çıkardı.) Kız kardeşi Elisabeth, 1846'da doğdu ve ondan sonra 1848'de Ludwig adında bir erkek kardeşi oldu. Babası Karl Ludwig'in baş ağrılarına tanı konulamamıştı. Daha sonra hızlı ilerleyen bir tümör olduğu saptandı fakat babası kör oldu ve öldü (1849). Onun ölümünü Friedrich'in erkek kardeşi Ludwig izledi (1850). Bu kayıp yüzünden annesi ve kız kardeşi ile birlikte Naumburg'a taşındılar (1850). Böylece çocukluk yılları kadınların himayesinde geçti. İlk öğrenimini Bürgerschule'de tamamladı. Orada Gustav Krug ve Wilhelm Pinder ile arkadaş oldu ve müzik de dahil pek çok konuda zekasını gösterdi. Müzik konusundaki üstün yeteneğine rağmen “Müzikte sıradan biri olmaktansa hiç olmam.” diyerek müzik kariyerini başlamadan bitirdi. On üç yaşında ilk eserini yazdı (1857). İlk şiirini de takiben 1861 yılında kafasını kurcalayan varoluş soruları üzerine yazdı. 1858 yılında ünlü Protestan okul Schulpforta'yı kazandı. Orada Paul Deussen ve Carl von Gersdorff ile dost oldu. Şiir konusunda çalışmalarda bulundu. Müzikte kendini ilerletti. Üstün başarılar gösterdi ve öğrenimi esnasında da Antik Yunan ve Roma klasikleri ile tanıştı. Daha sonra teoloji ve klasik filoloji okumak için Bonn Üniversitesi'ne gitti. Burschenschaft Frankonia grubuna üye oldu ve ilk yarıyıldan sonra okulu bıraktı. İnancını kaybetmesi üzerine annesi bu duruma çok öfkelenmişti. Bunda David Strauss'un Life of Jesus kitabı da etkili olmuştu. Bununla birlikte hayat felsefesi yavaş yavaş oluşmaya başladı. Alkol alıyordu ve sık sık kavga ediyordu. Bonn Üniversitesi'nden ayrıldı ve arkadaşı Friedrich Wilhelm Ritschl'in peşinden Leipzig Üniversitesi'ne gitti. Ölümüne sebep olan frengi hastalığını da yine bu dönemde bir genelevden kaptığı iddia edilir. Ayrıca bu dönemde Schopenhauer'in eserleriyle de tanıştı. Eğitimine devam ederken de, Rheinisches Museum dergisinde yazıları yayınlanıyordu. 1866 yılında Schopenhauer ve Friedrich Albert Lange Geschichte des Materialismus ile tanıştı.
Basel'de profesörlüğü: Ritschl'in desteğiyle, Nietzsche Basel Üniversitesi'nden Filoloji profesörlüğü olarak oldukça cömert bir teklif aldı. 1869 yılında Wagner, Nietzsche'yi, Tibschen'e davet etti. Noel için gittiği Wagner'lerde, ilk kitabı Die Geburt der Tragödie aus dem Geiste der Musik'i (Müziğin Ruhundan Tragedyanın Doğuşu) yazmaya başladı. Daha sonra Alpler'e giden Nietzsche, Prusya vatandaşlığından çıkıp İsviçre vatandaşı oldu ve Prusya Fransa savaşına gönüllü sıhhiye eri olarak katıldı. Savaşı Fransa kaybetti ve Nietzsche savaşta difteri ve dizanteri hastalıklarına yakalandı. Walter Kaufmann'a göre burada Nietzsche, ölümüne sebep olan sifilis'e de yakalandı. Daha sonra Nietzsche Basel'e geri döndü ve Üniversitede Homer ve Klasik Filoloji konularında dersler vermeye devam etti. Nietzsche burada Franz Overbeck ile de tanıştı. Overbeck, ölümüne kadar Nietzsche'nin arkadaşı olacaktı. Yine bu dönemde Afrikalı Spir ve meslektaşı Jacob Burckhardt, Nietzsche'yi konferanslarıyla etkilemişlerdi. Nietzsche, ilk kitabı Müziğin Ruhundan Tragedya'nın Doğuşu'nu bitirdi ve 1872'de yayımladı. Kitabı akademik çevrelerce beğenilmedi ve çok ağır eleştirilere maruz kaldı. 1872 ve 1876 yılları arasındaysa Nietzsche, Çağa Aykırı Düşünceler dörtlemesini yayınladı. Dörtlemeyi yayınladıktan sonra Nietzsche, Paul Ree ve Hans von Bülov, Malthilda von Maysenburg gibi isimlerle tanışmıştır. 1878'de evlenme teklifi yaptığı bir kadından ret cevabı aldı. Daha sonra sağlık problemleri iyice arttı ve üniversiteden istifa etmek zorunda kaldı. Sağlığına uygun yer aradı. Sils Maria, Cenova, Rapolla, Tunus, Turin ve Nice şehirleri bunlardan bazılarıdır. Nietzsche daha sonra Naumburg'a ailesini görmeye geldi. Fakat kız kardeşi ile aralarındaki gerginlik sürüyordu. Daha sonra arkadaşı, öğrencisi ve sekreteri Peter Gast'dan Basel'e gelmesi için bir davet aldı. Gast ve Overbeck çok yakın arkadaşlarıydılar. Malwida von Meysenbug, Wagner olayında Nietzsche'yi savunuyordu. Daha sonra Nietzsche bir müzik eleştirmeni olan Carl Fuchs ile iletişime geçti. Bu sürede edebî açıdan oldukça üretkendi. Yine bu dönemlerde Salome'a aşık oldu. Salome, Nietzsche'nin evlenme teklifini reddettikten sonra ilişkileri sona erdi. Nietzsche bu yüzden oradan ayrılıp Rapallo'ya gitti.
Bağımsız filozof: 1882'de Nietzsche Lou Salome ile buluştu. Nietzsche ve Lou, Tautenburg'da yaz ayını birlikte geçirdiler. Burada Paul aracılığıyla Lou'ya evlenme teklifi yapan Nietzsche, red cevabıyla çok sarsıldı. Bundan sonra kış ayını geçirmek için Rapallo'ya gitti ve eseri Böyle Buyurdu Zerdüşt'ün ilk bölümünü burada on günde yazdı. 1886'da editörü Ernst Schmeitzner'den ayrıldı. Anti-semitik görüşlerinden rahatsız olmaktaydı. [11] Daha sonra, İyinin ve Kötünün Ötesinde, Tragedya'nın Doğuşu, İnsanca Pek İnsanca, Tan Kızıllığı, Şen Bilim eserleri üzerinde çalışmalar yaptı. 1886'lı yıllarda Meta von Salis, Carl Spitteler ve Gottfried Keller'la tanıştı. 1886'da kardeşi Elizabeth, anti-semitik görüşleriyle tanınan Bernhard Förster'la evlenip Nueva Germania'yı bulmak için Paraguay'a yerleşti. Nueva Germania bir Alman kolonisiydi. Bu iki kardeş bir daha Nietzsche hastalandığında görüşebileceklerdi. Artık hastalığının daha da kötüleştiğinden şikayet ediyordu. Neredeyse yazamaz olmuştu. 1887'de Ahlak'ın Soykütüğü Üzerine adlı eserini bitirdi. Dostoyevski'nin eserleriyle tanıştı ve çok etkilendi. 1886 yılında, İyinin ve Kötünün Ötesinde adlı eserini bitirdiğini, Güç İstenci eserini de yazmaya başladığını ilan etti. Ayrıca Deccal ve Putların Alacakaranlığı eserlerine de başladı. Sağlığı bir süre düzeldi ve yaz ayını iyi geçirdi. 1888'den itibaren çalışmaları "kendi durumu" ve "kaderi" üzerine yoğunlaşmıştı. 44. doğum gününde, Putların Alacakaranlığı ve Deccal eserlerini de bitirdi. Aynı zamanda, Ecce Homo ve Wagner Olayı eserlerini yazmaya karar verdi. 3 Ocak 1889'da polis tarafından kargaşa çıkarmaktan tutuklandı. Gerçekte orada tam olarak ne olduğu bilinmiyor fakat söylentiler, Nietzsche'nin kırbaçlanmakta olan bir ata sarıldığı ve ağlayarak onu korumaya çalıştığı, sonra yere yığıldığı üzerinedir. Aynı olay Dostoyevski'nin romanı Suç ve Ceza'nın I/5 bölümünde, Raskolnikov'un da başına gelmiştir. Bu olaydan sonra Nietzsche, "Mutsuz Mektuplar" olarak bilinen mektuplarını kaleme aldı. Alman imparatorundan Papalık'a kadar pek çok yere mektup yazdı. 3 Ocak'ta Buckhard, Nietzsche'nin mektuplarından durumunu anladı ve onu Basel'de bir kliniğe yatırdı. Daha sonra annesi onu "Jena"'daki bir kliniğe nakil ettirdi. Fakat doktorlar, Nietzsche'nin durumunun umutsuz olduğunu bildiriyordu. Annesi, mart ayında Nietzsche'yi eve getirtti. Bu süreçte, Nietzsche'nin eserleri üzerindeki tahrif süreci başladı. Önce arkadaşları, sonra Paraguay'dan kocasının intiharı üzerine geri dönen kızkardeşi tarafından eserleri değiştirildi. Nietzsche 1889'un başlarında sokakta yürürken birden yere düştü. Uzmanlara göre bunun sebebi sifilistir. Nietzsche'nin semptomları beyin kaynaklı. Felsefcilere göre bu hastalık Nietzsche'nin bazı eserlerindeki fikri tutarsızlığın da sebebi. Nietzsche, bir süre sonra zihinsel yetilerini tümüyle kaybetti. On bir yıl boyunca bitkisel denebilecek bir hayat sürdü. 25 Ağustos 1900 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Kızkardeşi, onu Lützenve yakınlarındaki Röcken'deki kilise mezarlığında babasının yanına gömdürdü. Arkadaşı Gast, cenaze merasiminde bir konuşma yaptı ve onu şu sözlerle uğurladı: "İsmin kutsal olsun, tüm kuşaklar için..."
Haftalık Seminer Dergisi; 644. Hafta 07 Ocak 2012 SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92