2000 yılının başında FELSEFE veya KELAM
Süleyman Karagülle
1926 Okunma
JEAN-JACQUES ROUSSOEU VE FELSEFE

 

Jean-Jacques Rousseau…

Felsefe, değişik alanlardaki ilmilerle elde edilen genel kuralları birleştirip ortak varsayımlar varma ve o varsayımlara dayanarak tüm kâinatı ve insanı açıklamadır. Kâinatın yaratılışı, bugünkü durumu ve nereye gittiğini ortaya koymak; insanın da geçmişi, hâli ve geleceği hakkında sonuçlara varmadır.

Yunanistan’da felsefe geliştirilmiştir...

İslâmiyet’te bu felsefe kelâm ilmi olarak ilmîleştirilmiştir...

Batılılar felsefeyi oluşturamadılar, sadece filozofların görüşlerini aktarmaktadırlar...

Çağımızın felsefe ilmini oluşturmak Adil Düzen Çalışanlarına düşmüştür. Vaktim olmadığı ve hevesli birisi de bulunmadığı için ben ilgilenemiyorum.

Çalışma metodu bakımından bugün J. J. Russo’dan (Jean-Jacques Rousseau d.1712- ö.1778) bahsetmek istiyorum.

 

Wilhelm Weischedel’e (11 April 1905 in Frankfurt am Main; 20 August 1975 in
Berlin)  göre:

Russo, kâinat veya Tanrı üzerinde düşünmeden önce kendisi üzerinde düşünmelidir. Çünkü kâinat ve Tanrı’yı insan düşünmektedir. İtirafların Kitabı’nda ben farklı yaratıldım, size içimi döküyorum, yüksek yargıcın huzuruna bununla çıkacağım...

Aristokratik hayatı terk edip 66 yıl her çeşit işlerle uğraşır. Sonunda felsefe yapar. Mazbut olmayan cinsel ilişkileri sürer. Beş çocuğunu kimsesizler yurduna verir. Russo aydınlanmaya karşıdır… Her şeye kadir olan Tanrı babalarımızın bu bilgilerinden ve felaket getirici sanatkarından bizi kurtarsın ve bize bilgisizliği, suçsuzluğu ve yoksulluğu geri versin… Bir ağacın altında düşündüklerimi anlatamıyorum… İnsanlar iyidir, kurumlar onu kötü yapıyor… Bu bozulma nasıl önlenir?.. Eserleri bunun üzerindedir... Sağlık sorunları vardır... Ruhi bunalımlar içindedir... Herkesle kavgalıdır... İnziva isteği bile onu tatmin etmiyor... Aydınlanmacıların kendilerini beğenen düşüncelerine karşıdır...

Russo’ya göre kimse doğal varlığını yaşamıyor, hep baskı altında, çevrenin esiri... Kurtuluş çeşitliliktedir... Düşünce değil duygu hakim olmalıdır... İspat yerine inanç... Kendi kazancımız bizi bozmuştur... İyi hissettiğim iyi, kötü hissettiğim kötüdür... Bizi sınırlayan topluluk değil vicdan olmalı... İnsan iyiyi sever kötüyü yapar... Topluluğa uyum sağlaması için topluluğun onu bozması gerekmez... Tanrı insanı iyi yaratmıştır... İnsan topluluk içinde kendisini kötü yapmıştır... Çocuk hür kılınmalı, ona yardımcı olunmalı... İnsanı bozan mülkiyettir... Kendisini içine hapseder... Devlet zorlayıcı güce gerek kalmadan isteğe dayalı oluşursa hem topluluk hem de hürriyet olur... İnsan kendi yaptığı yasaya itaat etmelidir…

 

Şimdi Adil Düzene göre Russo’yu değerlendirelim:

Uygarlıklar doğarlar, 300 yıl gelişirler, 400 yıl duraklama dönemini geçirirler, 300 yıl içinde de çökerler. Russo, Batı uygarlığının gelişmişlik döneminin son asır düşünürüdür. Yani Avrupa uygarlığı artık kendisine gelmektedir. İslâmiyet’ten etkilenmiştir ve yeni bir düzen kurma çabasındadır. Mevcut olan kurumlar sarsıntı geçirmektedir. Din, aile, devlet ve mülkiyet artık tasfiye edilmektedir. Yeni din doğacaktır, yeni mülkiyet doğacaktır, yeni aile doğacaktır ve yeni devlet doğacaktır. Russo bu yeni düzenin temellerini atmaktadır.

Ne var ki Russo ve Marks gibi düşünürler hep yıkma teorisini geliştirdiler. Yıkınca her şey kendiliğinden düzelir diye iddia ettiler. Çünkü hedef sermayeyi dünyaya hakim kılmadır. Mevcut kurumlar yıkılınca boşluk ortaya çıkacak, sermaye gelip kuracaktır. Her şeylerini kaybetmiş ve hürleşmiş yani bir yere bağımlı olmayan halk kendi karnını doyuracak ve sermayenin hizmetine girecektir.

Marks’ın sonraları sistemleştirmeğe çalıştığı komünizmin temelini Russo’nun attığı söylenebilir. Evet, kişi hür olmalıdır; yani dini olmamalı, milliyeti olmamalı, aile ve iffet anlayışına sahip olmamalı, en önemlisi malik de olmamalıdır...

 

Şimdi “Adil Düzen” bunlara nasıl cevap vermektedir?

Birincisi, insan hür olmalıdır. Nerde hür olmalıdır? İsterse ayrılıp dağlara çıkmalı veya bir kayığa binip denizlere çıkmalı, kimse orada onu takip etmemelidir. Bu hürriyeti kimse seçmez. Hayali Tarzanlar vardır, güya seçerler!..

İkincisi, insan kendi yaptığı yasalara uymalıdır. Bu da ancak ocak, bucak, il ve ülke örgütlenmesi içinde olur.  İnsan kendi yasalarını ekseriyetle ve el parmakları ile değil, kendi içtihatları ile yapmalıdır, serbest sözleşmelerle yapmalıdır, ancak “hicret demokrasisi” olmalıdır. Kişi istediği topluluğu kurma veya istediği topluluğa katılma hakkına sahip olmalıdır.

Varsayımlarımız basittir.

  1. İnsanlar içtihatları ile yaşamalıdır. İnsanın özel hayatına kimse karışmamalıdır, zara vermemesi şartı ile istediğini yapmalıdır.
  2. Başkaları ile olan ilişkileri hakemler yoluyla değerlendirilmelidir. Taraflardan biri bir, diğeri de diğer hakemi seçer. Baş hakemi hakemler seçer, taraflar ona uyarlar.
  3. Serbest sözleşmelerle topluluklar oluşmalıdır. Çoklu topluluklar olmalıdır. Böylece topluluklar oluşacak ama insanların hürriyetine karışılmayacaktır.
  4. Hicret serbest olmalı, parmakla değil de hicretle demokrasi oluşturulmalıdır.

 

Şimdi J. J. Russo’yu buna göre yeniden okuyunuz, o zaman onun istediği dünya ortaya çıkar. İnsanlar hem hür hem de topluluk hâlinde yaşamaya başlarlar. İşte, Kur’an nizamı insanların istediği ama gerçekleştiremediği düzeni gerçekleştirebilir.

J. J. Russo diyor ki: İnsan iyidir. Onu anne babası, dini, devleti ve mülkiyet kötüdür.

Biz de diyoruz ki: İnsanlar ne iyidir ne kötüdür. İyi anne baba, iyi din, iyi devlet ve helal insanı iyi yapar; kötü anne baba, kötü din, kötü devlet ve haramlar insanı kötü yapar. Kişiye düşen kötü topluluktan iyi topluğa göç etmek, hicret etmektir.

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

www.akevler.org (0532) 246 68 92

KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ-615/ADİL DÜZEN DERSLERİ-445 11 Haziran 2010

 

 


2000 yılının başında FELSEFE veya KELAM
1-GİRİŞ
2076 Okunma
2-HAZIR BULDUĞU ORTAM BAĞLAMINDA GAZALİ VE FELSEFEYİ BİTİRMESİ
2120 Okunma
3-JEAN-JACQUES ROUSSOEU VE FELSEFE
1926 Okunma
4-SOKRAT VE ADİL DÜZEN
1991 Okunma
5-THALES VE ADİL DÜZEN
1979 Okunma
6-PARMENİDES-HERAKLİT VE ADİL DÜZEN
2330 Okunma
7-EFLATUN VE ADİL DÜZEN
1838 Okunma
8-ARİSTO VE ADİL DÜZEN
2056 Okunma
9-EPİKÜR-i(KIBRISLI)ZENON VE ADİL DÜZEN
2516 Okunma
10-PLOTİN VE ADİL DÜZEN
2063 Okunma
11-AUGUSTİNUS VE ADİL DÜZEN
1913 Okunma
12-SAİNT ANSELM VE ADİL DÜZEN
1897 Okunma
13-THOMAS VE ADİL DÜZEN
1815 Okunma
14-MEİSTER ECKHART VE ADİL DZEN
2427 Okunma
15-NİKOLAUS VE ADİL DÜZEN
1844 Okunma
16-DEKART VE ADİL DÜZEN
2550 Okunma
17-PASKAL VE ADİL DÜZEN
1926 Okunma
18-SPİNOZA VE ADİL DÜZEN
1978 Okunma
19-LEİBNİZ VE ADİL DÜZEN
2023 Okunma
20-VOLTER VE ADİL DÜZEN
3480 Okunma
21-JEAN LACQUES ROUSSEAU(ÖZEL) VE ADİL DÜZEN
1711 Okunma
22-DAVİD HUME VE ADİL DÜZEN
1792 Okunma
23-IMMANUEL KANT VE ADİL DÜZEN
2067 Okunma
24-JOHANN GOTTLİEB FİCHTE VE ADİL DÜZEN
4870 Okunma
25-FRİEDRİCH SCHELLİNG VE ADİL DÜZEN
1950 Okunma
26-GEORG WİLHELM FRİEDRİCH HEGEL VE ADİL DÜZEN
1930 Okunma
27-ARTHUR SCHOPENHAUER VE ADİL DÜZEN
2358 Okunma
28-SOREN AABYE KİERKEGAARTD VE ADİL DÜZEN
2144 Okunma
29-LUDWİG ANDREAS FEUERBACH VE ADİL DÜZEN
1895 Okunma
30-FRİEDRİCH WİLHELM NİETZSCHE VE ADİL DÜZEN
1895 Okunma
31-MARTİN HEİDEGGER VE ADİL DÜZEN
1802 Okunma
32-BERTRAND RUSSEL VE ADİL DÜZEN
2075 Okunma
33-LUDWİG JOSEF JOHANN WİTTGENSTEİN VE ADİL DÜZEN
1877 Okunma
34-KARL HEİNRİCH MARX VE ADİL DÜZEN
2124 Okunma
35-SONUÇ VE YENİ FELSEFEYE GİRİŞ
1778 Okunma
36-İSLAM FELSEFESİNE GİRİŞ 1
1749 Okunma
37-İSLAM FELSEFESİNE GİRİŞ 2
1711 Okunma
38-İSLAM FELSEFESİNE GİRİŞ 3
1717 Okunma
39-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 1
1841 Okunma
40-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 2
1765 Okunma
41-MODERN FELSEFEYEİRİŞ 3
1721 Okunma
42-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 4
1726 Okunma
43-modern felsefeye giriş 5
1593 Okunma
44-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 6
1703 Okunma
45-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 7
1810 Okunma
46-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 8
1626 Okunma
47-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 9
1610 Okunma
48-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 10
1703 Okunma
49-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 11
1775 Okunma
50-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 12
1631 Okunma
51-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 13
1713 Okunma
52-modern felsefeye giriş 14
1600 Okunma
53-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 15
1597 Okunma
54-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ-16
1782 Okunma
55-modern felsefeye giriş-17
1715 Okunma
56-modern felsefeye bgiriş-18
1555 Okunma
57-modern felsefeye giriş 19
1632 Okunma
58-modern felsefeye giriş 20
1609 Okunma

© 2025 - Akevler