2000 yılının başında FELSEFE veya KELAM
Süleyman Karagülle
2024 Okunma
KARL HEİNRİCH MARX VE ADİL DÜZEN

31-Karl Heinrich MARX

Marx gençlik döneminde şiir yazdı. Onun “Kendisini göğe teslim ederek,” “Ve biz soğuk tanrının maymunlarıyız” satırları lirik değildir. Marx şiirden vazgeçmiştir. O insanlığın ümidi ve amacı oldu. 1918’de, bir lise ödevinde, “müminlerin İsa’da birleşmeleri”ni yazdı.

Hukuk Fakültesi’ne gider. Annesi “her hafta yıkan” diye yazar. Okulda yoksuldur. Nişanlanır. Derslere devam etmez. Hukuktan çok tarih ve felsefe ile ilgilenir. Hegel’in müridi olur. Doktora kulübünde tartışır. Profesör olmaz. Gazete düzenleyicisi olur. Komünizme karşıdır. Sert muhaliftir. Fahişe gazetesi kapanır. Paris’e gider. Nişanlısı ile evlenir. Okuldan kovulur. Son yıllarını İngiltere’de geçirir.

Gazeteler çıkarmış, partiler kurmuştur. Çok çocuğu olur. Ekonomik sıkıntılar içinde Hegel’in yardımı ile sürünür. Karısını hizmetçisi ile aldatır. Araları açılır. Arkadaşları ile de geçinmez olur. Ama Kapital kitap çalışmasını tamamlar. Birinci cildini bastırır. Üçüncü cildi bitirmeden 65 yaşında ölür.

Gururlu ve kararlıdır. Hakim sesi vardı. Hegel “makul haktır, hak makuldür” diyor. Marx’a göre reel olan haktır. Akıl reel olanı benimserse hakkı bulmuş olur. Tarih kendi realitesi içinde oluşmaktadır. İnsanlar hızlandırırlar, değiştirmezler. Marx’a göre tanrı yoktur. İnsan vardır. İnsanlığın emirleri ve nehiyleri var. Mabut insanın kendisidir.

İnsanın fikirleri değil insanın yaptıkları reeldir. İnsan için kişi değil toplum esastır. İnsanlık tanrıdır. Topluluk ortak düşünce ile değil ortak işle oluşur. O halde topluluğun esası üretimdir. Şeriat üretim kurallarıdır.

Filozoflar realiteleri aradılar. Marx realiteleri icat etmeye kalkıştı. İnsan aile, mülkiyet, din ve ulus anlayışları ile insanlıktan uzaklaşmıştır. Bunların hepsi sömürme aracıdır. Sömüren safahatı sömürülenin sefaletidir. Sömürenler sömürüden kendi gönülleri ile vazgeçmezler. Hukuk düzeninde bunun çözümü yoktur. Bu ancak isyan ve ihtilallerle başarılır. Sermayeye isyan, ahlaka isyan, ırka isyan, devlete isyan. Toptan ayaklanma, işçinin ayaklanması. İnsanlığı komünizm kurtaracaktır. Bu (komünizmin) toplumun nasıl bir görünümde olacağı üzerine Marx, bize elbette daha başka bilgi vermemektedir.”

 

Yorum:

Marx’ı anlamak için önce Avrupa’nın geçmişine bakmak gerekmektedir. Haçlı Seferleri ile canlanan ekonomide tüccar kavim olan Yahudiler Avrupa’ya paraları ile hakim olmaktadırlar. Nerde dinsiz, ahlaksız, devlet, millet düşmanı varsa onları desteklemektedirler. Kilise’deki tutucu din adamlarını meşhur ederek Kilise’yi çökertmektedirler.

Marx’a kadar sermaye aleyhinde bir faaliyet yoktur. Marx zorluklar içinde yaşamıştır. Sermayeye gerçekten düşmandır. Dolayısıyla Yahudiler tarafından desteklenmemektedir. Sermaye aileyi, dini, mülkiyeti ve devletleri parası ile emrine almakta ve sömürmektedir. Marx bunları sermayenin icad ettiği müesseseler olarak görmektedir. Oysa bunlar sermayeden önce insanın varlığından beri vardır.

Sermaye çok zekidir, kendi aleyhinde olan Marx’ın fikirlerini kendi lehine çevirerek kullanmıştır.

Dünyayı tek sermaye devleti hâline getirmek için Adam Smith’ten yararlanmıştır. Halk aç kalınca hep onun işçisi olmuştur. Ama tarım döneminde yaşayanlar Adam Smith’in tuzağı ile esir edilememiştir. Burada da Marx kullanılmış, halkın elinde ne varsa almıştır. Şimdi de “özelleştirme” diyerek kendisine devretmek istemektedir.

Marx’ın sosyalizmini de ikiye ayırmış, nasyonal ve enternasyonal sosyalizm yapmıştır. Dünyayı iki cepheyle yönetmiştir. O halde Marx’ı iki şekilde anlarız. Biri sermayenin dinsizlik ve ahlaksızlık anlayışına başarı ile intibak etmiş kişidir. Sonra da sermaye onu istismar etmiş ve kendi çıkarı için kullanmıştır.

Allah vardır. İnsan dışında kâinatı O var etmiştir, insanı da O var etmiştir. İbni Haldun’un dediği gibi tarihî akış vardır. Her iyi şey daima istismar edilir. Din, aile, mülkiyet ve yönetim her zaman istismar aracı olmuştur. Bu düşünceleri ile Marx birçok doğruları tekrarlamaktadır. Marx’ın haklı olduğu başka nokta, Allah kâinatı insan için yaratmıştır. Kâinatın merkezinde insanlık vardır.

Marx’ın hatalı olduğu husus nedir?

Kâinatın insan için yaratılmış olması ne kâinatın varlığını ne de onu var edeni bizi inkâra götüremez. O burada bile bile saçmalamaktadır veya ona iftira edilmektedir.

İkinci hata, istismar ediliyor diye istismar edilen terk edilmez. Belki istismardan kurtarılır. Yoksa istismar edilmeyen bir şey olmadığına göre her şeyi terk etmemiz, hayatımızı yok etmemiz gerekir.

Marx’ın başka bir hatası da topluluğu merkeze almasıdır. Evet, topluluk için topluluk merkezdedir ama kişi için kişi merkezdir. Alışveriş yapan iki kimse eşit şartlar altındadırlar. Fertsiz topluluk, topluluksuz fert olamaz; biri diğeri için değil, birbirleri ile işbirliği içindedirler.

Marx’ın ihtilali önermesi de makul değildir. İhtilalle gelen sömürmeye başlar. Gelen gideni aratır. İnkılaplar silah zoru ile değil iman gücüyle yapılır. Makrodan başlamaz, mikroda oluşur, sonra tüm insanlığı kaplar.

Materyalizmin dünyaya yayılması sermayenin onu istismar etmesi ile olmuştur. Burada lanetlenecek olan Marx’tan çok sermayedir.

Her söze kulak vereceksin, onlardan en iyisini alacaksın.

Söyleyene değil, söylenene bakacaksın.

 

Ansiklopedik Bilgi

Karl Heinrich Marx (okunuşu: Karl Haynrih Marks) (5 Mayıs 1818 Trier - 14 Mart 1883 Londra) 19. yüzyılda yaşamış filozof, politik ekonomist ve devrimci. Komünizmin kuramsal kurucusudur. Birçok politik ve sosyal konuda fikri olmakla beraber, en çok Komünist Manifesto'nun (1848) giriş cümlesinde özetlediği tarih analiziyle tanınır: "Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir." Marx, bütün sınıflı toplumlarda olduğu gibi kapitalizmin de kendini yok etmeye yol açacak içsel dinamikler barındırdığına inanırdı; onun düşüncesine göre, nasıl ki kapitalizm eskimiş feodalizmin yerini aldıysa, sınıfsız bir toplum olan komünizm de "devletin proletaryanın devrimci diktatörlüğünden başka bir şey olmadığı" siyasal geçiş sürecinden sonra onun yerini alacaktır.

Marx, sosyoekonomik değişimlere belirli bir tarihsel zorunluluk perspektifinden bakardı; ona göre kapitalizm, yapısal durumunun dinamiği ve çatışması sonucu yerini komünizme kesin olarak bırakacaktır:

 

«Modern sanayinin gelişmesi, burjuvazinin ayaklarının altından bizzat ürünleri ona dayanarak ürettiği ve mülk edindiği temeli çeker alır. Şu halde, burjuvazinin ürettiği, her şeyden önce, kendi mezar kazıcılarıdır. Kendisinin devrilmesi ve proletaryanın zaferi aynı ölçüde kaçınılmazdır.»

 

(Komünist Manifesto)

Marx, bu değişimin organize bir devrimci hareketle geleceğini düşünür; bu değişim, ancak uluslararası işçi sınıfının birleşik hareketiyle meydana gelecektir: "Bize göre komünizm, ne yaratılması gereken bir durum, ne de gerçeğin ona uydurulmak zorunda olacağı bir ülküdür. Biz, bugünkü duruma son verecek gerçek harekete komünizm diyoruz. Bu hareketin koşulları, şu anda varolan öncüllerden doğarlar." (- Alman İdeolojisi)

Marx yaşadığı dönemde dünya çapında ünlü bir isim sayılmasa da, ölümünden kısa bir süre sonra düşünceleri dünya işçi hareketine yön vermiştir. Marksist Bolşeviklerin Rusya'da Ekim Devrimi'ni gerçekleştirmesi bunun en büyük örneğidir. 20. yüzyılda dünyada Marksist düşünce hemen hemen bütün ülkelerde taraftar bulmuştur. Marksizm, akademik ve politik çevrelerde en çok tartışılmış konulardandır.

Yaşamı

Prusya Krallığı'na bağlı Trier kentinde yedi çocuklu Yahudi bir ailenin üçüncü çocuğu olarak Karl Heinrich Marx adıyla dünyaya geldi. Babası Heinrich (1777–1838) Aydınlanma düşünürleri Voltaire ve Rousseau'ya hayrandı. Prusya makamları, bir Yahudi'ye hukuk diploması vermeyeceği için Prusya'nın resmi inancı olan Lüterciliği seçti, Hıristiyan oldu. Annesinin ismi Henrietta (1788–1863), kardeşlerinin isimleri Sophie, Hermann, Henriette, Louise, Emilie ve Caroline'dir.

Eğitimi

Marx, on üç yaşına kadar evde eğitildi. Gymnasiumdan mezun olduktan sonra, 17 yaşında hukuk okumak için Bonn Üniversitesi'ne kaydoldu. Marx'ın edebiyat ve felsefe okuma isteği babasının gelecekte kendisine ekonomik anlamda bakamayacağı gerekçesiyle reddedildi. Sonraki sene babası tarafından daha saygın bir üniversite olan Berlin'deki Friedrich-Wilhelms Üniversitesi'ne yollandı. Bu dönemde Marx birçok şiir ve hayat hakkında deneme yazmıştır, bu yazılarda üniversitedeki Genç Hegelciler'in ateist düşüncesinin de etkisi görülür. 1841'de "Demokritosçu ve Epikürcü Doğa Felsefesi Arasındaki Farklar" isimli teziyle doktorasını verdi.

Londra

Mayıs 1849'da ömrünün sonuna kadar kalacağı Londra'ya yerleşir. 1851'de New York Herald Tribune gazetesinde muhabir olarak çalışır. 1855'te oğlu Edgar veremden ölür. Parasızlıktan ve kötü yaşam koşullarından dolayı politik ekonomi üstündeki çalışması çok ağır ilerlemesine rağmen 1857'de sermaye, özel mülkiyet, ücretli emek ve devlet üstünde yazdığı 800 sayfalık çalışma vardır. 1858'de çalışmalarını topladığı Grundrisse ancak 1939 yılında yayımlanır. Politik iktisat alanındaki ilk kapsamlı çalışması 1859 yılında yayımlanan Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı kitabıdır. Adam Smith ve David Ricardo'nun teorilerini tartıştığı Artı-Değer Teorileri 1862-63 arasında yazdığı el yazmalarından oluşmaktadır. Bu kitap, ölümünden sonra yayımlanmıştır. Bu iki çalışma da Kapital'in taslaklarını ve çeşitli bölümlerini içerir. 1867'de dev çalışması, kapitalist üretim sürecini analiz ettiği Kapital'in ilk cildi yayımlanır. İkinci ve üçüncü cildi üstünde çalışmalarını sürdürür ancak bu ciltler ölümünden sonra Engels tarafından yayımlanabilecektir.

Kapital'in dev bir araştırma ve analiz olması, Marx'ın sürdüğü sefalet bu eserin tamamının yayımlanmasını geciktirmiştir. Bunların dışında zamanının ve enerjisinin önemli bir kısmını Birinci Enternasyonal'e ayırması da yazma sürecinin ağır işlemesine sebep olmuştur. Kongrenin düzenlenmesinde aktif olarak görev alan Marx, kongrede Mikhail Bakunin önderliğindeki anarşist sol akım ile ciddi fikir ayrılıkları ve çatışmalar yaşamıştır. 1872'de gerçekleşen Lahey Kongresi'nde Bakunin'in Marx'ın fikirlerini "otoriter" olarak değerlendirmesiyle iki grup arasında büyük çekişmeler yaşanmış, sonunda Bakunin ve anti-otoriter çevreler kongreden ihraç edilmiştir. Paris Komünü sırasında yaşananlar, Lahey Kongresi'ndeki fikir ayrılıklarının da önemli bir bölümünün kaynağıdır. Bölünme Marx'ı da derinden etkilemiş ve Fransa'da İç Savaş makalesiyle Paris Komünü'nü savunmuştur.

Marx'ın sağlığı son on yılda gittikçe bozulmaya başlamıştır, bu yüzden önceki yıllarında gösterdiği üretkenliği sağlayamamıştır. 1875'te yayımlanan Gotha Programı'nın Eleştirisi devrim stratejisi, proletarya diktatörlüğü, kapitalizmden komünizme geçiş ve işçi sınıfı partisi konularını ele alır. Bu kitapta, "Herkesten yeteneğine göre, herkese gereksinmesine göre" prensibinin komünist toplumunun sloganı olması gerektiğini beyan eder.

Aile hayatı

Karl Marx, bir Prusya baronunun eğitimli kızı Jenny von Westphalen ile evlendi. Marx ve Westphalen ailelerinin istememesi yüzünden bu beraberlik önceleri saklı kaldı, daha sonra çift 19 Haziran 1843 tarihinde evlendi. Aile, 1850'li yıllarını yokluk içerisinde Londra'nın Soho semtinde bulunan üç odalı bir evde geçirdi. Marx ve Jenny'nin bu yıllarda dört tane çocuğu oldu, daha sonra Jenny üç çocuk daha doğurmuştur, fakat yedi çocuktan sadece üç tanesi hayatta kalarak ergenliğe erişebildi (Bu 3 çocuktan 2'si ise olgunluk yaşlarında intihar etmiştir). Manchester'da aile işini yürütmekte olan Engels, bu yıllarda Marx'ın en büyük maddi destekçi oldu. New York Daily Tribune'de muhabir olarak çalışan Marx, buradan da bir miktar para alıyordu. Aile, Jenny'e 1856 yılında kalan miras sayesinde gene Londra civarında görece sağlıklı bir yere taşındı. Marx hemen hemen bütün hayatını kıt kanaat geçirdi, yokluk peşini hiçbir zaman tam olarak bırakmadı. Marx'ın çocuklarının isimleri şunlardır: Jenny Caroline (Longuet; 18441883); Jenny Laura (Lafargue; 18461911); Edgar (1847–1855); Henry Edward Guy ("Guido"; 1849–1850); Jenny Eveline Frances ("Franziska"; 1851–1852); Jenny Julia Eleanor (18551898) ve Temmuz 1857'de henüz ismi konulmadan hayatını kaybeden bir bebek.

Ölümü

Aralık 1881'de karısı Jenny'nin ölümünden hemen sonra Marx'ın da sağlığı bozuldu, son on beş ayını katar hastalığıyla geçirdi. Bu hastalık bronşit ve plöreziye yol açmış, Karl Marx 14 Mart 1883 tarihinde hayatını kaybetmiştir. Öldüğünde uyruksuzdu.

Haftalık Seminer Dergisi; 648. Hafta      04 Şubat 2012      SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

www.akevler.org (0532) 246 68 92

 

 

 

 


2000 yılının başında FELSEFE veya KELAM
1-GİRİŞ
1956 Okunma
2-HAZIR BULDUĞU ORTAM BAĞLAMINDA GAZALİ VE FELSEFEYİ BİTİRMESİ
2026 Okunma
3-JEAN-JACQUES ROUSSOEU VE FELSEFE
1820 Okunma
4-SOKRAT VE ADİL DÜZEN
1901 Okunma
5-THALES VE ADİL DÜZEN
1873 Okunma
6-PARMENİDES-HERAKLİT VE ADİL DÜZEN
2232 Okunma
7-EFLATUN VE ADİL DÜZEN
1739 Okunma
8-ARİSTO VE ADİL DÜZEN
1953 Okunma
9-EPİKÜR-i(KIBRISLI)ZENON VE ADİL DÜZEN
2399 Okunma
10-PLOTİN VE ADİL DÜZEN
1967 Okunma
11-AUGUSTİNUS VE ADİL DÜZEN
1815 Okunma
12-SAİNT ANSELM VE ADİL DÜZEN
1785 Okunma
13-THOMAS VE ADİL DÜZEN
1720 Okunma
14-MEİSTER ECKHART VE ADİL DZEN
2328 Okunma
15-NİKOLAUS VE ADİL DÜZEN
1729 Okunma
16-DEKART VE ADİL DÜZEN
2428 Okunma
17-PASKAL VE ADİL DÜZEN
1832 Okunma
18-SPİNOZA VE ADİL DÜZEN
1870 Okunma
19-LEİBNİZ VE ADİL DÜZEN
1920 Okunma
20-VOLTER VE ADİL DÜZEN
3372 Okunma
21-JEAN LACQUES ROUSSEAU(ÖZEL) VE ADİL DÜZEN
1612 Okunma
22-DAVİD HUME VE ADİL DÜZEN
1687 Okunma
23-IMMANUEL KANT VE ADİL DÜZEN
1962 Okunma
24-JOHANN GOTTLİEB FİCHTE VE ADİL DÜZEN
4760 Okunma
25-FRİEDRİCH SCHELLİNG VE ADİL DÜZEN
1837 Okunma
26-GEORG WİLHELM FRİEDRİCH HEGEL VE ADİL DÜZEN
1830 Okunma
27-ARTHUR SCHOPENHAUER VE ADİL DÜZEN
2235 Okunma
28-SOREN AABYE KİERKEGAARTD VE ADİL DÜZEN
2035 Okunma
29-LUDWİG ANDREAS FEUERBACH VE ADİL DÜZEN
1797 Okunma
30-FRİEDRİCH WİLHELM NİETZSCHE VE ADİL DÜZEN
1796 Okunma
31-MARTİN HEİDEGGER VE ADİL DÜZEN
1694 Okunma
32-BERTRAND RUSSEL VE ADİL DÜZEN
1972 Okunma
33-LUDWİG JOSEF JOHANN WİTTGENSTEİN VE ADİL DÜZEN
1776 Okunma
34-KARL HEİNRİCH MARX VE ADİL DÜZEN
2024 Okunma
35-SONUÇ VE YENİ FELSEFEYE GİRİŞ
1687 Okunma
36-İSLAM FELSEFESİNE GİRİŞ 1
1653 Okunma
37-İSLAM FELSEFESİNE GİRİŞ 2
1617 Okunma
38-İSLAM FELSEFESİNE GİRİŞ 3
1623 Okunma
39-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 1
1746 Okunma
40-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 2
1672 Okunma
41-MODERN FELSEFEYEİRİŞ 3
1632 Okunma
42-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 4
1635 Okunma
43-modern felsefeye giriş 5
1502 Okunma
44-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 6
1615 Okunma
45-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 7
1727 Okunma
46-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 8
1534 Okunma
47-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 9
1524 Okunma
48-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 10
1620 Okunma
49-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 11
1693 Okunma
50-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 12
1543 Okunma
51-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 13
1631 Okunma
52-modern felsefeye giriş 14
1502 Okunma
53-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ 15
1512 Okunma
54-MODERN FELSEFEYE GİRİŞ-16
1698 Okunma
55-modern felsefeye giriş-17
1629 Okunma
56-modern felsefeye bgiriş-18
1465 Okunma
57-modern felsefeye giriş 19
1551 Okunma
58-modern felsefeye giriş 20
1529 Okunma

© 2024 - Akevler