6- EPİKÜR ve
ZENON (Kıbrıslı)
Yunan uygarlığına alternatif uygarlık arıyorlar...
Epikür sefih birisidir. Kmlleere iy davranmıştır. Felsefe insanı mutlu etmek için vardır, bu da aldırmazlıkla sağlanır. Gzlikil Tanrı gibi varlıktır. Çöküş döneminde insanı mutlu etmek felsefenin görevidir. Akıl zevk için kullanılmalıdır. Zevkler gizlenirse zararlı olmaz. Mutluluk dostluklarda bulunur. Kâinat atomlardan ibarettir. Kadere teslim olup olanları kabullenmek gerekir. Tanrıların hayatları ile ilgilenmeliyiz. Onlarda bzizi bırakıerarç. Ölüm de korkulacak şey değildir. Biz varsak o yoktur. Biz yoksak bize zararı yoktur. Öldükten sonra ceza veya mükafat yoktur. Hayat zevk içindir. Felsefenin yaşı yoktur.
Zenon zevk felakettir. İnsan görevlidir. Ahlaklı idi. Sade yaşardı. Ağırbaşlı idi. Atina’da saygı gömüştür. 93 yaşında ölmüştür. Tüccardı. Felsefeye orada başladı. Sütun altında buluştular. Zenon zamanında felsefede yenilik başlamıştı. İnsan topluluğun değil kendisinin beğenisini kazanmalıydı. İyi insan olunmalı. İyi de doğa kanunlarında bulunur. Kâinat Tanrı’nın eseridir ve her yerde hazır nazırdır. Tanrı her şeye hakimdir ve her yerde O vardır. Akıl insana doğru yolu gösterir. Doğru yol topluluğun içine girmedir, topluluk içinde olmadır.
Adil Düzene Göre EPİKÜR ve ZENON:
İnsan Tanrı’nın halifesidir, aklıyla Tanrı adına içtihat eder ve ona göre görevlerini öğrenir. Görevlerini Tanrı’nın kulu olarak yerine getirerek mutlu insan olur.
Tanrı kendi hak ve görevlerini topluluklara devretmiştir. O halde kişi topluluğun temsilcisi olarak içtihat yapar, sonra da bir üyesi olarak görevini yerine getirir.
Allah insanı öyle yaratmıştır ki topluluğun çıkarı kendisinin gerçek çıkarıdır, topluluğun zararı kendisinin de gerçek zararıdır.
İnsan topluluk olmadan yaşayamaz.
Topluluk da fertler olmadan olamaz.
Fert topluluk için gerekirse canını vermelidir.
Topluluk da ferdi bütün gücüyle korumalıdır.
Topluluk için zararlı olan zevkler sonunda ferdin kendisi için de zararlıdır.
Akıl nefsi denetim altına almalıdır.
***
Ansiklopedik Bilgi:
Epikuros (ya da Epikür) (MÖ 341-270), Helenistik felsefe nin en önemli düşünürlerinden birisidir. Sisam adası olarak bilinen Samos'da doğdu. / Yaşamı ve düşüncelerinin gelişimi: Epikuros, Septisizm de ve Stoacılıkta olduğu gibi, pratik felsefeye yani ahlak felsefesine yönelmiş ve bu alanda etkinlik göstermiştir. Aristoteles'in ölümünden sonra gelişen iki ana okuldan birisini kurmuştur. Bu okullar Stoacılık ve Epikürcülük olarak adlandırılabilir. Hem ahlak felsefesinde hem de bilgiye yaklaşımında kuşkuculuğun izleri/etkileri belirgin olarak görülür. Epikuros çok uzun zaman etkili olmuş bir filozoftur, neredeyse ondan sonra 4. yüzyıla kadar etkili olmuş bir filozof ortaya çıkmamıştır. Epikuros, Demokritosçu filozoflardan dersler almış ve özellikle onların atomcu teorilerinden etkilenmiştir. Öte yandan Septiklerden şüpheciliği öğrenmiş, özellikle Pyrrhon'un şüpheciliğinden etkilenmiştir. Daha sonra Atina'da bir bahçe satın alan Epikuros, burada okulunu kurmuştur. Epikuros'un pek çok şey yazdığı söylenmektedir, ancak bunlardan fazla bir şey kalmamıştır geriye. Bilinen birkaç mektubudur yalnızca, ancak bu mektuplar felsefesinin anlaşılmasında önem taşımaktadır. / Felsefesi: Epikuros bir ahlak felsefesi geliştirmiştir ve felsefenin ana düşüncesi mutluluktur (eudaimonia). Temel amacın mutluluğa ulaşmak olduğunu belirtir. Felsefenin görevi de buna göre belirlenmiştir, insanın mutluluğa giden yolunu araştırmak. Klasik felsefenin soyut tartışmalarıyla Epikuros bu hedefin dışında ilgilenmemiştir. Mantık da, doğru yaşama ulaşmak için gerekli olan bilginin üretilmesini sağlayan bir araçtır. Doğru bilgi olmadan doğru eylemlilik olmayacaktır; doğru bilginin ölçütü ise ikili bir temele sahiptir, ilki duyu verileri ikincisi ise haz ve acı duyumlarıdır. / Epikuros'a göre; insan, tanrı ve ölüm korkusundan kurtulmalıdır . Kuruntulardan ve önyargılardan arınarak buna ulaşılabilir. Bu noktada Epikuros'un felsefesine Demokritos'un atomcu teorisinin etkileri karışır. Doğadaki her şey atomların mekân içindeki hareketlerinden meydana gelmektedir. Yalnızca bu hareket mekanik bir zorunlulukla meydana gelmez. Bu doğa düşüncesiyle Epikuros Tanrı kavramını dışta bırakmaya çalışır. Tanrının varlığı yokluğunu değil dünyaya karşı ilgisizliğini belirtir. / Ayrıca ruh konusunda da maddi bir açıklama öne sürer, ona göre insan ruhu maddi bir niteliğe sahiptir, başka türlü var olabilmesi söz konusu olamaz. Ruhun maddi varlığını açıklamak üzere Epikuros onun dört ögeden meydana geldiğini belirtir. Ateş, soluk, hava ve adlandırılamayan dördüncü bir öge. İlk üçü bedensel kısmı meydana getirir, dördüncü öge ise ruhsal kısmı oluşturur.İnsan ölünce bu ögeler dağılır, yani birliklerini kaybederler. Dolayısıyla ölümsüzlük ya da ruh-göçü diye bir şey olamaz. / Ölüm konusunda bir anlamda Epikurosculuğun ünlenmesinde etki etmiş olan yaklaşım, Epikür'ün bir sözüne dayanır: “Ölümden korkmak anlamsızdır, çünkü yaşadığımız sürece ölüm yoktur, ölüm geldiğinde ise artık biz yokuz.”
*
Kıbrıslı Zenon (Yunanca: Ζήνων ὁ Κιτιεύς, Zēnōn ho Kitieŭs). MÖ 335-263 yılları arasında yaşamış olan, Stoa Okulunun kurucusu, Yunan filozof. Akademi'de Krates'in nezaretinde felsefeyle meşgul olan Zenon, Stoalılar tarafından benimsenen temel ilkeleri belirlemiştir. Ona göre, gerçek olan her şey maddidir. Fakat evren, pasif bir maddeden oluşmamıştır. Değişen bir yapısı olan düzenli bütün olan evrendeki pasif maddeden başka, doğadaki düzenleyici, aktif öğeyi temsil eden bir güç daha vardır. Bu aktif güç, maddeden farklı değildir, ancak maddenin değişik bir görünümüdür. O, hava akıntısı ya da nefes gibi, sürekli olarak hareket eden ince bir şeydir. Zenon bu gücün ateş olduğunu söyler; ona göre, bu ateş var olan her şeye yayılır. Bu maddi ateşin en temel özelliği akıldır. Bu ateş, evrendeki en yüksek varlık türüdür. Zenon'a göre, Tanrı her şeydir. Yani, Tanrı bireyleri birbirleriyle birleştiren ateş ya da sıcak nefestir. O, doğanın içindeki akıl ya da rasyonel güçtür. Tanrı'nın ateş ya da rasyonel bir güç olduğunu söylemek, doğaya aklın ve akıl ilkesinin egemen olduğunu söylemekten başka bir şey değildir. Madde kendisinde bulunan bu akıl ilkesine göre davranır. Zenon, bilgi anlayışında, sözcüklerin düşünceleri ifade ettiğini, düşüncelerin ise, bir nesnenin zihin üzerindeki etkisi sonucu ortaya çıktığını söyler. Zihin, doğuştan boş bir levhadır ve düşünce dağarcığını dış dünyadaki nesnelerden etki aldıkça doldurur. Zenon, insan ve ahlak anlayışında, dünyanın bir parçası olan insanın da aynı şekilde maddi bir varlık olduğunu ve tanrısal ateşten pay aldığını söyler. İnsandaki bu ateş, onun ruhunu meydana getirir. O, insan ruhunun en iyi ifadesini akılda ve akıllılıkta bulduğunu savunur. Zenon'un ahlâkı ise, bir yandan akla ve bilgiye, bir yandan da doğal düzene boyun eğmeye dayanır.
Haftalık Seminer Dergisi; 623. Hafta 06 Ağustos 2011 SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92