Kainat’ın Sonu
74 / MUDDESSİR – 8. Ayet: ِFe izâ nukıre fîn nâkû(nâkûri).
Bütün meal yapanlar istisnasız olarak bu ayete: “Sura üflendiği vakit” anlamını vermişlerdir. Fakat ayetin yukarıda ki orijinal halinde ne “sur” ne de “üfleme” anlamına gelecek bir kelime vardır. Sura üfürülme başka ayetlerde geçmektedir. Aslında bu ayet de evrenin yok oluşunu anlatmaktadır. Fakat kelimeler sur’a üflenmesinin hemen öncesinde olacak hadiseyi anlatmaktadır.
Ayetin kelimelerinin analizini yapalım.
Fe iza: olduğu zaman.
Nuqira:
Finnaquri: Naqur’un içi, içinde.
Naqira kelimesini açıklamak için, bu kelimenin başka ayetlerde ne anlamda kullanıldığına bakalım.
Nisa suresi 53. Ayet: Em lehum nasîbun minel mulki fe izen lâ yu’tûnen nâse nakîrâ(nakîran).
:Yoksa onların hükümranlıktan bir payı mı var? O zaman insanlara en küçük parça bile vermezler.
Nisa suresi 124. Ayet: Ve men ya’mel mines sâlihâti min zekerin ev unsâ ve huve mu’minun fe ulâike yedhulûnel cennete ve lâ yuzlemûne nakîrâ(nakîran).
:Erkek veya kadın, mümin olarak, kim yararlı işler işlerse, işte onlar cennete girerler, kendilerine en küçük parça kadar zulmedilmez.
Görüldüğü gibi NUQİRA kelimesi isim veya sıfat olarak aslında yani en küçük parça demektir.
Çünkü Kuran'da zerre, hücre ve çekirdek (nüve) kelimeleri zaten mevcuttur. Ayrıca "tane" anlamına gelen habbe kelimesi de mevcuttur.
Fiil olarak ise NUQİRA kelimesi Lisanül Arab’a bakılıp incelenirse parçalamak, ufalamak, en küçük parçaya kadar ayırmak, dağıtmak anlamlarına gelir. Bu parçalama fiili özellikle en küçük parçanın parçalanması olarak kullanılmıştır.
Akkadça’da ise NAQARU kelimesi parçalamak, dağıtmak anlamındadır.
Bu bilgilerden sonra ayeti yeniden meal yaparsak : “EN KÜÇÜK PARÇANIN (ATOM) İÇİNİN PARÇALANDIĞI ZAMAN”. Olduğunu anlarız.
Bilindiği kadarı ile günümüzde bu ayetin ifade ettiği bilimsel bilgi nedir?
Bilindiği gibi evrenin yaratılması “big bang” teorisi ile açıklanmaktadır. Evren bir patlama ile oluşmuş ve halen artan bir hızla genişlemektedir. Burada vurgulamak istediğim artan bir hızdır.
Evrenin yok oluşu ise 3 adet teori ile açıklanmaktadır.
- Birincisi evrenin genişledikten sonra tekrar içine çökmesidir. Buna büyük çöküş teorisi denir.
- İkincisi evren genişleyerek soğuyacaktır. Sonunda ıssız ve soğuk bir yer haline gelecektir.
- Üçüncüsü ise evren artan bir hız ile genişlediğinden bu hız o kadar artacak ki atomu bir arada tutan çekim gücü yetersiz kalacak ve evrendeki bütün atomlar parçalanacaktır.
Bu ayet bana bu teoriyi daha mutlak bir son olarak düşündürmektedir.
Kırılan herhangi bir çisim ses çıkarır. Bir anda bütün evren ve dünyadaki atomların parçalanmasının çıkardığı sesin şiddetini siz düşünün. İşte bu “sura ilk üfürülme”dir.