Nefs, Nefes, Nefah, Nefakh Kelimeleri
Bu makalemde size Kuran’da geçen yukarıdaki dört farklı (müteşabih) kelimeyi açıklamaya çalışacağım.
Ayetlerin anlamlarını anlayabilmek için bu dört kelimenin anlamlarını çok iyi bilmek gerekir. Ne yazık ki bütün meallerde bu kelimelerin anlamı Türkçedeki tek bir kelimeyle ifade edilmektedir. Bu da Kuran’ın bilimsel değil de mistik bir kitap olarak algılamasına neden olmaktadır.
Birinci kelimemiz nefs ( نفس ) kelimesidir. Görüldüğü gibi kök kelimler nun, fe, sin dir. Benlik, can, kendi anlamlarındadır. Canlılıktan dolayı teneffes soluk alıp vermeyi ifade etmektedir. Kuran’da bu kökten 298 kelime vardır.
İkinci kelimemiz nefes ( نفث ) kelimesidir. Kelime kökü nun, fe, se dir. Üflemek, tükürmek, kendinden bir şeyin içine bir şey aşılamak, büyülemek demektir. Kuran’da felak Suresi 5. (4.) ayette geçmektedir. Enneffasati olarak dişi büyücüleri ifade etmektedir.
Üçüncü kelimemiz ise nefah ( نفح ) kelimesidir. Kelime kökü nun, fe, ha dır. Anlamı dışardan gelen bir keskin kokuya veya rüzgâra maruz kalmak, bir kokunun veya rüzgârın çarpması, hatta bir şeyle vurmak anlamındadır. Kuran’da bir kez Enbiya suresi 47 (46.) ayette geçmektedir:
Enbiya Suresi 47 (46). Ayet:
وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَاوَيْلَنَا إِنَّا كُنَّا ظَالِمِينَ (46)
Ve mutlaka Rabb’inin azabından onlara bir esinti dokursa mutlaka derler ki: “Vah bize! Kesinlikle biz zalimler olduk”.
Dördüncü kelimemiz nefakh ( نفخ ) kelimesidir. Kelime kökü nun, fe, kha dır. Kök anlamı şişirmek, genişletmek, geliştirmek, doldurmaktır. Şişirmenin buradaki anlamı bir şeyin içine bir şey ekleyerek onu genişletip geliştirmektir. Kelimenin tam anlamı bilinemeyince ikinci kelimemiz nefes ( نفث ) karıştırılmaktadır. Aslında en önemli kelimemiz de budur. Kuran’da 20 kez bu kökten kelime geçmektedir. Ben sadece üç örnek vereceğim.
Hicr suresi 30 (29). Ayet:
فَإِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ فِيهِ مِنْ رُوحِي فَقَعُوا لَهُ سَاجِدِينَ (29)
Ki onu belli bir düzeye getirdiğim ve ruhumdan (entellektüelitemden) içine yerleştirip artırdığım da onun için secde edenler durumuna geçin.
Kehf Suresi 100 (99). Ayet:
وَتَرَكْنَا بَعْضَهُمْ يَوْمَئِذٍ يَمُوجُ فِي بَعْضٍ وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَجَمَعْنَاهُمْ جَمْعًا (99)
Ve biz onların bazılarını terk ederiz. O gün onlar bazıları içinde dalgalanırlar. Ve Sur’a üflendi (Evrenin genişlemesi tamamlandı) ki onları topluca bir araya topladık.
Ali İmran Suresi 50 (49). Ayet:
وَرَسُولًا إِلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ أَنِّي قَدْ جِئْتُكُمْ بِآيَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ أَنِّي أَخْلُقُ لَكُمْ مِنَ الطِّينِ كَهَيْئَةِ الطَّيْرِ فَأَنْفُخُ فِيهِ فَيَكُونُ طَيْرًا بِإِذْنِ اللَّهِ وَأُبْرِئُ الْأَكْمَهَ وَالْأَبْرَصَ وَأُحْيِي الْمَوْتَى بِإِذْنِ اللَّهِ وَأُنَبِّئُكُمْ بِمَا تَأْكُلُونَ وَمَا تَدَّخِرُونَ فِي بُيُوتِكُمْ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً لَكُمْ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ (49)
Ve onu İsrailoğullarına bir resul olarak: “Kesinlikle ben, size Rabb’inizden ayetle (yol gösterme bilgisi) gelmişimdir. Kesinlikle ben size o çamurdan bir kuş görünüşü biçimlendiririm ki içini genişletip doldururum da Allah’ın izniyle o uçan olur. Ve kataraktlı körü ve cüzamlıyı iyileştiririm ve Allah’ın izniyle o ölüye hayat veririm. Ve evlerinizde beslendiğinizi ve neleri ambara koyduğunuzu size haber veririm. İnananlardan olduysanız kesinlikle işte ondadır sizin için mutlaka ayet.
Doğrusunu Allah bilir.