Nisa 16. Ve 17. Ayet Çeviri Faciası
Bu makalede yine Nisa Suresi 16 (15). Ve 17 (16). Ayetlerden bahsetmek istiyorum. Daha önce birkaç kez bu ayeti içeren makaleler yazmaya ve anlatmaya çalışmıştım ve kalplerinde hastalık olanlar yani aklı selim olmayanların haşin saldırılarına maruz kalmıştım.
Nedeni ise Nisa 16. Ve 17. Ayetleri aşağıdaki gibi meallendirmemdi.
Nisa Suresi 16 (15). Ayet:
وَاللَّاتِي يَأْتِينَ الْفَاحِشَةَ مِنْ نِسَائِكُمْ فَاسْتَشْهِدُوا عَلَيْهِنَّ أَرْبَعَةً مِنْكُمْ فَإِنْ شَهِدُوا فَأَمْسِكُوهُنَّ فِي الْبُيُوتِ حَتَّى يَتَوَفَّاهُنَّ الْمَوْتُ أَوْ يَجْعَلَ اللَّهُ لَهُنَّ سَبِيلًا (15)
Ve onlar ki sizin kadınlarınızdan o tecavüze uğrayanlar, onlar üzerlerine sizden dört şahit (bilirkişi) isteyin. Ki şahadet ederlerse o ölüm onları vefat ettirinceye veya Allah onlara bir yol kılana kadar o evlerde sahip çıkıp bakın.
Nisa Suresi 17. Ayet:
وَاللَّذَانِ يَأْتِيَانِهَا مِنْكُمْ فَآذُوهُمَا فَإِنْ تَابَا وَأَصْلَحَا فَأَعْرِضُوا عَنْهُمَا إِنَّ اللَّهَ كَانَ تَوَّابًا رَحِيمًا (16)
Ve o ikisi ki sizden o durumda bulunan (birbirinden tecavüze, homoseksüel ilişkiye uğrayan) iki erkeğe de eziyet edin. Ki tövbe ederler ve düzeltirlerse de ikisi ile ilgilenip uğraşmayın. Kesinlikle Allah tövbeleri kabul eden özel merhametli olandır.
Onlar, aklı selim olmayanlar ise bu ayetleri aşağıda verdiğim şekillerdeki gibi kabul edip çevirmektelerdi.
Kadınlarınızdan zina edenlere, bunu isbat edecek aranızdan dört şahid getirin, şehadet ederlerse, ölünceye veya Allah onlara bir yol açana kadar evlerde tutun.[15] İçinizden zina eden iki kimseye eziyet edin, tevbe edip düzeltirlerse onları bırakın. Doğrusu Allah tevbeleri daima kabul ve merhamet eder.[16]
Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı aranızdan dört şahit getirin. Eğer şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye yahut Allah onlara bir yol açıncaya kadar evlerde hapsedin.[15] İçinizden fuhuş yapan her iki tarafa ceza verin; eğer tevbe eder, uslanırlarsa artık onlara ceza verip eziyet etmekten vazgeçin; çünkü Allah tevbeleri çok kabul eden ve çok esirgeyendir.[16]
Kadınlarınızdan fuhşü irtikâb edenlerin aleyhlerine sizden dört şahid getirin, eğer şehadet ederlerse o kadınları evlerde hapsedin tâ ölüm kendilerini alıb götürünceye veya Allah haklarında bir yol açıncaya kadar[15] Sizlerden onu irtikâb edenlerin ikisini de eziyyete koşun eğer tevbe edib ıslâh olurlarsa onlardan vaz geçin, çünkü Allah tevvab, rahîm bulunuyor[16]
Kadınlarınızdan zina edenlerin aleyhlerine dört şahit getirin. Eğer şahitlik ederlerse, ölüm onları alıp götürünceye veya Allah onlara bir yol açıncaya kadar evlerde hapsedin.[15] Sizlerden zina edenlerin ikisine de eziyet edin. Eğer tevbe edip kendilerini düzeltirlerse, onları cezalandırmaktan vazgeçin. Çünkü Allah, tevbeleri kabul eden, daima merhamet edendir.[16]
Kadınlarınızdan zina edenlere karşı, içinizden dört şahit getirin. Eğer onlar, şahitlik yaparlarsa, bu kadınları, ölüm alıp götürünceye kadar veya Allah onlara bir çıkış yolu açıncaya kadar evlerde hapsedin.[15] Sizlerden zina edenlerin her ikisine de eziyet edin. Eğer onlar tevbe edip kendilerini ıslah ederlerse onlardan vazgeçin. Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve çok merhamet edendir.[16]
Zina suçu işleyen kadınlarınızın aleyhinde dört kişinin şahitliklerine başvurunuz. Eğer dört kişi aleyhte şahitlik ederse o kadınları, ölünceye kadar ya da Allah kendileri hakkında başka bir yol gösterinceye kadar evlerinizden dışarı salmayınız.[15] Zina suçu işleyen çiftin her ikisini de eziyetli cezaya çarptırınız. Fakat eğer tevbe eder de uslanırlarsa artık yakalarını bırakınız. Çünkü Allah tevbeleri kabul eder ve merhametlidir.[16]
Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı, içinizden dört şahid getirin. Onlar şehadet ederlerse; ölünceye veya Allah onlara bir yol gösterinceye kadar evlerde tutun.[15] Sizden fuhuş yapanların her ikisine de eziyet edin. Tevbe edip ıslah olurlarsa; artık onlardan vazgeçin. Çünkü Allah, Tevvab, Rahim olandır.[16]
Kadınlarınızdan fuhuşta bulunmuş olanların aleyhine sizden dört şahit ikame edi- niz. Eğer şehadet ederlerse o kadınları evlerde hapsediniz. Kendilerine öIüm gelinceye kadar veya onlara Cenab-ı Hak bir yol açıncaya kadar.[15] Sizden onu irtikab edenlerin her ikisine de eziyet veriniz. Eğer tevbe eder ve ıslah-ı halde bulunurlarsa onlardan vazgeçiniz. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ tevbeleri çok kabul edendir. Çok merhametlidir.[16]
Zina eden kadınlarınız hakkında dört şahit isteyin. Eğer dört kişi şahitlik ederlerse, ölüm kendilerini alıp götürünceye veya Allah kendilerine bir yol gösterinceye kadar onları evlerde alıkoyun.[15] Sizden bir çift fuhuş yaparsa onlara eziyet edin. Eğer tövbe edip hallerini ıslah ederlerse onları cezalandırmaktan vazgeçin. Çünkü Allah, tevvab ve rahîmdir: (tövbeleri kabul eder ve çok merhametlidir).[16]
Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara aleyhlerinde olmak üzere içinizden dört şahid tutun. Eğer şehadet ederlerse, onları, ölüm alıp götürünceye veya Allah onlara bir yol kılıncaya kadar evlerde alıkoyun.[15] Sizlerden fuhuş yapanlardan, her ikisine eziyet edin. Eğer tevbe ederler de ıslah olurlarsa artık onlardan vazgeçin. Şüphesiz, Allah, tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir.[16]
Oysa, daha önce de defalarca belirtiğim gibi bu ayetlerde zina kelimesi ki başka ayetlerde açıkça belirtilmiş olduğu halde geçmemektedir. Ayrıca elfahişet kelimesi Kuran’da üç kez Lut toplumunun işleği suç olarak tanımlanmaktadır. El fahişet kelimesi günümüz Türkçesinde “zoraki cinsel ilişki, anal cinsel temas, tecavüz” anlamına gelmektedir. Çünkü Lut toplumunun işlediği suç erkeklerle zorla cinsel ilişkide bulunmaktır. Zaten bir sonraki ayet olan Nisa suresi 17. Ayette iki erkeğin elfahişet suçuyla gelmesi durumunda o ikisine eziyet edilmesi emredilmektedir. Bu ayetten gönüllü de olsa anal cinsel eylemin cinsel bir zorlama ve tecavüz anlamında olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü anal yol cinsel birleşme için yaratılmamıştır. Defekasyon için mevcuttur. Kadına da yapılsa aynı anlamda “zoraki sapkın bir cinsel ilişkidir”. Cinsel ilişki için yaratılan organ bellidir. Cinsel ilişki için yaratılan insanlar da bellidir. Bu durumda ensest ilişki de tecavüz yani elfahişet kavramı içindedir. O zaman zina ve tecavüz yani elfahişet kavramları arasındaki ayırım nedir? Anladığım şudur: Bir kadın veya erkek evli değillerken cinsel ilişkiye girerlerse fakat evlenebilirlikleri mevcutsa bu zinadır. Ya da evli kadın evli olmadığı bir erkekle cinsel ilişkiye girerse bu zinadır. Fakat bir kadın veya erkek evlenebilirliği olmayan birisi ile cinsel ilişkiye girerse (ensest) bu tecavüz yani elfahişettir. Bir kadın veya erkek bir hayvanla veya bir çocukla cinsel ilişkiye girerse bu elfahişet yani tecavüzdür. Bir kadınla rızası dahilinde anal cinsel ilişkide bulunma da tecavüzdür. Fakat cezalandırmada “rıza” en önemli unsurdur. Rıza varsa cezası eziyettir. Rıza yoksa cezası recmdir. Çocukta ve hayvanda rıza aranamaz.
Tekrar ayet çevirisine dönersek ayette “hapis” kelimesi geçmemektedir. Fakat Kuranda “hapis” kelimesi birçok defa (yescin) geçmektedir. Bu ayette hapsetmek kelimesi kullanılmamaktadır. Bu ayette ev hapsini ifade eden fakat başka ayette geçen “sabit” kelimesi de geçmemektedir.
Ayette “emsikuhunne” hapsedin şeklinde çevrilmektedir. Oysa “mesek” kelimesi Kuranda 27 kez kullanılmaktadır. Anlamı “Çoluğuna çocuğuna sahip çık, onlara bak, onları koru, geçindir, onlara olanaklar sağla” cümlesindeki olumlu fiiller anlamındadır.
Ayette “Sizin kadınlarınız” denmektedir. Mekke ve Medine toplumları kozmopolit yani Yahudi, Hıristiyan, Müşrikler ve Müminler karışımından oluşmaktadır. Kuran’da emir cümlesiyle “siz” hitabı Müminler için kullanılır. Bu ayete de “Sizin kadınlarınızdan” denmektedir. Yahudi, Hıristiyan veya Müşrik kadınlardan denmeyip Mümin kadınlardan bahsedilmektedir. Bu Mümin kadınlar nasıl mümindir ki fahişelik yapmaktalardır???
Ayrıca “Sizden dört şahit getirin” denmektedir. Bir Mümin kadının fahişelik yaptığına biz ki Mümin olan erkeklerden nasıl şahit olabilir? Biz bu kadınla defalarca zina yaparak onun fahişe olduğuna nasıl olurda şahitlik ederiz???
Çok bilmiş kibirli biri dedi ki “Aleyhine diyor” dedi. Bir kadının tecavüze uğraması onun nasıl lehine olabilir. Ya da nasıl lehine kabul edilebilir?
Ayette “Veya Allah ona bir yol kılıncaya kadar” deniyor. Düşünün buradan biri bu kadına nikah kıyarsa o kadını oradan kurtarabilir anlamı da çıkıyor. Diyelim ki ayeti böyle anladık. Hapse atılan kadını pezevengi her durumda kurtara bilir demektir? Yani işlevsiz bir ceza olacak demektir!
Nisa 16. Ayetteki kadınlara ömür boyu hapis verilirken, bir sonraki, Nisa 17. Ayette aynı suçu işleyen iki erkeğe ise sadece eziyet cezası verilmektedir. Oysa zina suçunda ve diğer bütün suçlarda erkek ve kadının cezaları eşittir. Buradaki ceza farkı uçurumu nerden çıkmaktadır?
Sözün kısası bu ayetler ile ilgili yapılan çeviri ve yorumlar facia düzeyindedir. Belki de daha üstündedir.
Şimdi tekrar benim çevirime geri dönelim: Daha önceki makalelerimde gramersel olarak açıklamakta zorlandığım (وَاللَّاتِي يَأْتِينَ الْفَاحِشَةَ ) cümlesini “Ve onlar (dişil) ki o fahişete uğrayanlar, Ve onlar ki o tecavüze uğrayanlar” şeklinde çevirmiştim. Bu durumun Türkçedeki gibi “Tecavüze uğrayan kadınlar” cümlesinde olduğu gibi fiilin aslında o kadınlar tarafından yapılmadığı onlara karşı yapılmış olduğu anlamını içerdiğini savunmuştum. Fakat bunu destekleyecek Arapça bir gramer bilgisine de sahip değildim. Ve bu cümledeki fiil sülasi 2. Bab’dandı.
O hamd Allemlerim rabbi Allah’a aittir ki Fasih Arapça sitesinde aşağıda verdiğim Arapça gramer bilgisini buldum. Aynen veriyorum:
2.BAB‘dan gelen fiillerin en önemli özelliği; fiilin, MEVSÛF’un fiili olması ve kendisinin de ism-i mef’ûl (yapılan iş kendisi üzerinde meydana gelen kişi) olmasıdır.
Yani düşündüğüm gibiymiş.
Doğrusunu Allah bilir.