Kuran'da Hardal Kelimesi
Kuran’da hardal kelimesi iki kez geçmektedir.
Enbiya Suresi 48 (47) Ayette:
وَنَضَعُ الْمَوَازِينَ الْقِسْطَ لِيَوْمِ الْقِيَامَةِ فَلَا تُظْلَمُ نَفْسٌ شَيْئًا وَإِنْ كَانَ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ أَتَيْنَا بِهَا وَكَفَى بِنَا حَاسِبِينَ (47)
Ve kıyamet günü için standart tartılanlar ortaya çıkarırız ki hiçbir nefse hiçbir şey olarak zulmedilmez. Ve hardal tanesi kütlesi olsa ortaya koyarız. Ve hesap gören olarak biz yeterliyiz.
Ve Lokman Suresi 17 (16). Ayette:
يَابُنَيَّ إِنَّهَا إِنْ تَكُ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ فَتَكُنْ فِي صَخْرَةٍ أَوْ فِي السَّمَوَاتِ أَوْ فِي الْأَرْضِ يَأْتِ بِهَا اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ لَطِيفٌ خَبِيرٌ (16)
“Ya oğulcuğum! Kesin olan o ki: O hardal tanesi kütlesince olsa da bir kayanın içinde veya göklerin içinde veya yerin içinde bulunsa Allah onu getirip ortaya koyar. Kesinlikle Allah incelikle yapandır, haberdardır.
خَرْدَلَ
خَرْدَلَ
a. Hashed ( meat ).
خَرَاْدِلُ
خَرَاْدِلُ 47 ,
a. Hash.
خَرْدَل
خَرْدَل 51 ,
a. Mustard, mustard-seed.
خَرْدَلَة
خَرْدَلَة 51t ,
- Grain of mustard-seed.
- خَرْدَلٌ
- خَرْدَلٌ خردل [Mustard-seed;] the grain of a certain tree, (K,) well known; (S, K;) a species of حُرْف [q. v.]; (JK;) heating; emollient; drawing; a phlegmagogue; lenitive; digestive; used as a liniment, good for the نِقْرِس [or gout], and [especially] the نَسَا [or sciatica], and the [malignant species of leprosy termed] بَرَص (K,) and the [mild species thereof termed] بَهَق; clearing to the face; good for the alopecia, especially the wild sort thereof; (TA;) its smoke drives away serpents, or, as in the Kلnoon, venomous or noxious reptiles or the like; (TA;) its juice, dropped, allays earache, (K,) and in like manner its oil; (TA;) and its powder, upon the aching tooth, is extremely efficacious, (K,) especially when حِلْتِيت [or assa] has been cooked with it: (TA: [in which many other properties assigned to it are mentioned:]) n. un. with ة. (S.) ― -b2- الخَرْدَلُ الفَارِسِىُّ is A certain plant in Egypt known by the name of حَشِيشَةُ السُّلْطَانِ. (K.)
Yukarıdan anlaşıldığı kadar hardal kelimesi sadece bizim bildiğimiz hardal bitkisi anlamına gelmemektedir. Açılınca saçılan bitkiler veya kıyma gibi bir şeyi küçük parçalara ayrıma işlemine veya bu işlemden elde edilene de denmektedir. Türkçemizde bulunan “hurda” kelimesi de bu köktendir. Hurda ifadesi ise bir şeyden parçalanmayla elde edilmiş parçalardır. Kısacası parçalanandan elde edilen parçalardır.
Şimdi Semitik bir kelime olan hardal kelimesinin diğer Semitik dillerdeki anlamına bakalım.
Aşağıda Semitik etimolog Wolf Leslau’nun Semitik dillerin karşılaştırmalı sözlüğünden alıntı verilmiştir. Burada görüldüğü gibi (resmi büyütebilirsiniz) harada kelimesinin parçalamak, haradel kelimesinin ise sırtlan anlamına geldiği görülmektedir. Ayrıca görüldüğü gibi haradza kelimesi ise öğütmek, çok küçük parçalara ayırıp toz haline getirmek anlamındadır.
Hardal kelimesi hakkındaki bu değerlendirme size yetersiz gelebilir. Şimdi aşağıda verilen kitapta Semitik dillerden Aramicedeki hardal kelimesinin en derin anlamına bakabiliriz.
Burada İngilizce mustard olarak belirtilen kelimenin karşısında “Hardela, söndürülmesi zor ateş gibi serbestçe yayılan bazı şeyler” yazdığını göreceksiniz.
Bu bilgilerden sonra hardal kelimesinin Arapça ve diğer Semitik dillerdeki asıl anlamının “Parçalanarak tanecikler, parçacıklar saçan şey” anlamına geldiği anlaşılabilmektedir.
Keşfettiğimiz bu anlamdan sonra yukarıda belirtilen iki ayetin tekrar mealini yapalım.
Enbiya Suresi 48. Ayet:
Ve kıyamet günü için standart tartılanlar ortaya çıkarırız ki hiçbir nefse hiçbir şey olarak zulmedilmez. Ve parçalanarak tanecikler, parçacıklar saçan şey den olan kütle oluşturan tanecik olsa ortaya koyarız. Ve hesap gören olarak biz yeterliyiz.
Lokman Suresi 17. Ayet:
“Ya oğulcuğum! Kesin olan o ki: O parçalanarak tanecikler, parçacıklar saçan şey den olan kütle oluşturan tanecik olsa bir kayanın içinde veya göklerin içinde veya yerin içinde bulunsa Allah onu getirip ortaya koyar. Kesinlikle Allah incelikle yapandır, haberdardır.
Bu ayette dikkat çeken bir şey de “bir kayanın içinde veya göklerin içinde veya yerin içinde bulunsa” cümlesidir. Yani “O parçalanarak tanecikler, parçacıklar saçan şey den olan kütle oluşturan tanecik” göklerde ve yeryüzünde ve kayanın içinde de bulunabilen bir parçacık olması gerekir anlamı çıkmaktadır. Böyle parçacıklar gerçekten var mıdır? Nükleer reaksiyonlar gibi olaylarda parçalanmayla ortaya çıkan bu gibi parçacıklar vardır. Bununla birlikte cümlenden parçalanarak parçalar çıkaranların “min” harfi ceri ile gelmesi nedeniyle çok olduğu anlaşılmaktadır. Ancak burada o parçalardan gökte, yeryüzünde ve hatta bir kayanın içinde bulunandan bahsedilmektedir. Bu parçacıklar ne olabilir?
Benim düşüncem bu parçacıklar nötrino parçacıklarıdır. Nötrino hakkında bir alıntıdan bilgiler verelim:
Nötrino, ışık hızına yakın hıza sahip olan, elektriksel yükü sıfır olan ve maddelerin içinden neredeyse hiç etkileşmeden geçebilen temel parçacıklardandır. Bu özellikleri nötrinoların algılanmasını oldukça zorlaştırmaktadır. Nötrinoların çok küçük, ancak sıfır olmayan durgun kütleleri vardır. Yunan alfabesindeki ν (nü) ile gösterilir.
Nötrinolar elektriksel yüklerinin olmaması haricinde elektronla benzeşirler. Nötrinolar elektriksel olarak yüksüz olduklarından elektronlar etkilenirken, onlar elektromanyetik kuvvetlerden etkilenmezler. Nötrinolar sadece menzili elektromanyetik kuvvetten çok çok küçük olan 'zayıf' kuvvetten etkilenirler, bu sebepten maddelerin içinden çok etkileşime girmeden geçebilirler. Nötrinoların kütlesi olduğundan yerçekimi kuvvetiyle diğer kütleli parçacıklar gibi etkileşir; ancak yerçekimi kuvveti bilinen dört kuvvetin arasında en zayıf olanıdır.
Nötrinolar belirli atom bozunmalarında veya güneşteki, nükleer reaktörlerdi ya da kozmik ışınlar atomlara çarptığında oluşan nükleer reaksiyonlar sonucu gibi belirli olaylarda açığa çıkarlar. Üç tip nötrino vardır: elektron nötrino, müon nötrino ve tau nötrino. Her tip nötrinonun birer tane de karşı nötrino adı verilen parçacık vardır. Elektron nötrinosu(ya da elektron karşı nötrinosu) protonun nötrona dönüşmesinde ortaya çıkar ya da tersi olarak - beta bozunmasının iki formu. Nötrinoyu içeren etkileşimler zayıf kuvvet tarafından oluşturulmuş sistemlerdir.
Güneşten yayılan çoğu nötrino Dünya'ya ulaşırlar.Saniyede dünya yüzeyinin güneşe dik olan cm² başına yaklaşık 65 milyar nötrino ulaşır.
Nötrinolar çok zayıf etkileşime girdiklerinden, anlamlı sayıda nötrino tayin edebilmesi için nötrino algılayıcılarının çok büyük olması gerekir. Nötrino algılayıcıları genellikle kozmik ışın ve arka plan ışımasını engellemek için yer altına kayalık alanlara inşa edilirler.
Son meallendirmemiz ise şöyle olmalıdır.
Enbiya Suresi 48. Ayet:
Ve kıyamet günü için standart tartılanlar ortaya çıkarırız ki hiçbir nefse hiçbir şey olarak zulmedilmez. Ve parçalanarak tanecikler, parçacıklar saçan şey den olan nötrino olsa ortaya koyarız. Ve hesap gören olarak biz yeterliyiz.
Lokman Suresi 17. Ayet:
“Ya oğulcuğum! Kesin olan o ki: O parçalanarak tanecikler, parçacıklar saçan şey den olan nötrino olsa bir kayanın içinde veya göklerin içinde veya yerin içinde bulunsa Allah onu getirip ortaya koyar. Kesinlikle Allah incelikle yapandır, haberdardır.
Doğrusunu Allah bilir.