Maymun Olan Yahudiler
Bu makalede sizlere “maymunlar olun” olarak çevrilen Kuran ayetlerinden bahsetmek istiyorum.
Araf Suresi 164 (163). Ayet:
وَاسْأَلْهُمْ عَنِ الْقَرْيَةِ الَّتِي كَانَتْ حَاضِرَةَ الْبَحْرِ إِذْ يَعْدُونَ فِي السَّبْتِ إِذْ تَأْتِيهِمْ حِيتَانُهُمْ يَوْمَ سَبْتِهِمْ شُرَّعًا وَيَوْمَ لَا يَسْبِتُونَ لَا تَأْتِيهِمْ كَذَلِكَ نَبْلُوهُمْ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ (163)
Ve onlara o denizde hazır olan o yerleşim yerinden sor. O zaman o dinlenme gününe uymazlardı. O zaman onların cumartesi (dinlenme) günü balıkları akın akın gelirdi. Ve dinlenmedikleri gün gelmezdi. Onları yoldan çıkanlar olmaları nedeniyle işte onun gibi deniyorduk.
Araf Suresi 165. Ayet:
وَإِذْ قَالَتْ أُمَّةٌ مِنْهُمْ لِمَ تَعِظُونَ قَوْمًا اللَّهُ مُهْلِكُهُمْ أَوْ مُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا شَدِيدًا قَالُوا مَعْذِرَةً إِلَى رَبِّكُمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ
Ve onlardan bir ümmet dedi ki: “Allah’ın helak edeceği veya şiddetli azaba uğratacağı bir topluluğa niçin vaaz veriyorsunuz?”. Dediler ki: “Rabb’inize mazeret olsun ve olabilir ki önemserler”.
Araf Suresi 166. Ayet:
فَلَمَّا نَسُوا مَا ذُكِّرُوا بِهِ أَنْجَيْنَا الَّذِينَ يَنْهَوْنَ عَنِ السُّوءِ وَأَخَذْنَا الَّذِينَ ظَلَمُوا بِعَذَابٍ بَئِيسٍ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ
Ki onlar onlara yapılan hatırlatmaları önemsemeyince de o kötülükten yasaklayanları uzaklaştırıp kurtardık ve o zulmedenleri bozgunculuk yapar olmaları nedeniyle müthiş bir azapla yakaladık.
Araf Suresi 167. Ayet:
فَلَمَّا عَتَوْا عَنْ مَا نُهُوا عَنْهُ قُلْنَا لَهُمْ كُونُوا قِرَدَةً خَاسِئِينَ
Ki onlar onlara yasaklanana küstahlaşınca onlara dedik ki: “Horgörülen maymunlar olun”.
Yukarıdaki ayetlerde denizde (kıyısında?) yaşayan Yahudi bir yerleşim yerinden bahsedilmektedir. Ve onlara “Qıradeten hasiine olun” dendiği açıklanmaktadır. Bu anlam genellikle “Aşağılık maymunlar olun” diye çevrilmektedir. Oysa kuranda aşağılık kelimesinin karşılığı “sefil” kelimesidir. Buradaki “hasiin” kelimesi ise hor görülme demektir. Diğer kelimemiz ise “qırade” kelimesidir. Bu kelime Kuran’da üç kez geçmektedir. Bunların diğerleri:
Bakara Suresi 66. Ayet:
وَلَقَدْ عَلِمْتُمُ الَّذِينَ اعْتَدَوْا مِنْكُمْ فِي السَّبْتِ فَقُلْنَا لَهُمْ كُونُوا قِرَدَةً خَاسِئِينَ
Ve o cumartesi onlar ki sizden haddi aşanları mutlaka bilmişsinizdir. Ki onlar için dedik ki: “Horgörülen maymunlar olun”.
Maide Suresi 61. Ayet:
قُلْ هَلْ أُنَبِّئُكُمْ بِشَرٍّ مِنْ ذَلِكَ مَثُوبَةً عِنْدَ اللَّهِ مَنْ لَعَنَهُ اللَّهُ وَغَضِبَ عَلَيْهِ وَجَعَلَ مِنْهُمُ الْقِرَدَةَ وَالْخَنَازِيرَ وَعَبَدَ الطَّاغُوتَ أُولَئِكَ شَرٌّ مَكَانًا وَأَضَلُّ عَنْ سَوَاءِ السَّبِيلِ
De ki: Allah indinde ödüllenme bakımından işte ondan daha kötüsünü size bildireyim mi? Allah’ın lanet ettiği ve gazabına uğrattığı ve onlardan o maymunlar ve o domuzlar ve o tağuta (Hermetizme, Tasavvufa, Kabalizme) kulluk eden kıldığı işte onlar durum bakımından daha kötü durumdalardır ve onlar o doğru yol seviyesi olarak daha sapkınlardır.
Bu ayette ise “Elqıradet” kelimesi marife olarak verilmiştir. İşte burada maymun anlamı gerçektir.
Diğer iki ayette ise “qırade” kelimesi “qıradeten” olarak nekre, belirsiz anlamda verilmiştir. Bu durumda “qrd” kökünün asıl anlamı üzerinde durmak gerekir. QRD kökünün anlamı ise sefillikle, bayağılıkla tırsmak; yapılan baskıya boyun eğer durumda olmak, baskıyla kontrol altına alınmak, yönetilmeye boyun eğmek, yünün yığılıp keçesini yapmak gibi anlamları vardır. Bu nedenle nekre qırade kelimesi maymun olarak anlaşılmamalıdır. Maymun davranışı sergileyen olarak anlaşılmalıdır.
Bunların dışında Yahudi inancında maymun kavramının ne olduğunu da bilmek gerekir. Çünkü ayetlerde sıfatlandırılanlar Yahudilerdir. Kısacası maymun tanımından bir Yahudi ne anlar? Bunları da bilmek gerekir. Aşağıda İngilizce olarak bir Yahudi sitesinden alıntı verdim ki Yahudiler maymun kelimesinden ne anlıyorlar!
The Talmud (Berachot 59b) says: “If you see a monkey you make the blessing “He who changed the creations”. The commentators ask: what change was made to creation pertaining to monkeys? The Kabbalist Rabbi Meshulam answers that in the time of the great flood G-d punished some of the people and turned them to monkeys (and elephants). So that is why monkeys look like people because they were once people! This also explains the superior intelligence that monkeys (and Elephants) have over the rest of the animal kingdom.
The Midrash Rabbah (Genesis 23, 9) says: “Four things changed in the times of Enosh: one, the mountains became rocky, two, the deceased began to rot, three, people’s faces became similar to those of apes, and four, people became susceptible to demons.”
In Sanhedrin (109a) it says about the generation of the “Tower of Babel” one third of the people wanted to wage war against G-d and He turned them into monkeys, …
The Malechet Shlomo asks: “Why are these animals (monkeys and elephants) singled out for a special blessing? He answers, look in the Meiri who says they are similar to man in certain aspects.
The Shevet Mussar (chapter47) says we should look at the monkeys and it should arouse us to repent. Why? Because monkeys originally were men and for this reason when they see people they copy them (“monkey see, monkey do”). They want to go back to their original state, to being human again but they can’t so they copy our actions and gestures.”
“So why should a person sin and cause himself irreversible damage … and he will be embarrassed to be seen by people? He will desire to undo the damage but he won’t be able to… today is the time to do them (the mitzvoth) and tomorrow is not the time.. so do them now and don’t wait. Don’t be like the monkey that wants go back to his original state but can’t.”
Yukarıdaki ayetlerde bu yer ve bahr kelimesi için marifelik kullanılmıştır ki bu bilinen bir yer olduğu anlamına gelmektedir.
Bütün bu bilgilerden sonra diyeceksiniz ki “Neresidir bu yerleşim yeri? Tarihte böyle bir Yahudi yerleşim yeri var olmuş mudur? Günümüzdeki bilimsel verisi var mıdır? Nedir?
Önce bu yeri tanımlayan ayeti tekrar anlamaya çalışalım.
Araf Suresi 164 (163). Ayet:
وَاسْأَلْهُمْ عَنِ الْقَرْيَةِ الَّتِي كَانَتْ حَاضِرَةَ الْبَحْرِ إِذْ يَعْدُونَ فِي السَّبْتِ إِذْ تَأْتِيهِمْ حِيتَانُهُمْ يَوْمَ سَبْتِهِمْ شُرَّعًا وَيَوْمَ لَا يَسْبِتُونَ لَا تَأْتِيهِمْ كَذَلِكَ نَبْلُوهُمْ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ (163)
Ves’elhum anil karyetilletî kânet hâdıratel bahri iz ya’dûne fîs sebti iz te’tîhim hîtânuhum yevme sebtihim şurraan ve yevme lâ yesbitune lâ te’tîhim, kezâlike neblûhum bi mâ kânû yefsukûn(yefsukûne).
Ve onlara o denizde hazır olan o yerleşim yerinden sor. O zaman o dinlenme gününe uymazlardı. O zaman onların cumartesi (dinlenme) günü balıkları akın akın gelirdi. Ve dinlenmedikleri gün gelmezdi. Onları yoldan çıkanlar olmaları nedeniyle işte onun gibi deniyorduk.
Ayetteki “hazıratel bahri” tanımlaması “deniz kıyısındaki” diye çevrilmektedir. Oysa Kuran’da kıyı anlamına gelen kelime sahil kelimesidir. Bu kelimeyi Türkçeden de biliriz. Yine “hazır” kelimesi de Türkçedeki hazır kelimesi anlamındadır. “Hazıratel bahri” tanımlamasının anlamı “o denizde hazır olan, o denizde bulunan” anlamındadır. Şimdi şunu da belirtmek gerekir. Arapçadaki bahr kelimesi deniz, göl ve büyük akar sular için de kullanılır. Asıl anlamı geçilemeyecek kadar geniş derin su alanı demektir. Yani bahr Türkçede büyük nehir dediğimiz anlamda da olabilir.
Tarihte Yahudilerin yaşadığı, balık endüstrisinin olduğu, geçimlerini balıkçılıkla sağladığı bir yerleşim yeri var mıdır? Üstelik burada yaşamakta olan Yahudilerin şabat yani Cumartesi yasaklarına bazen uydukları bazense uymadıkları gerçek midir? Varsa başka sapkınlıkları da var mıdır?
Bütün bu soruların cevabı evettir. Tarihte böyle bir yerin olduğu apaçıktır. Ve Kuran’da anlatılanlara tamamen uymaktadır. Bu yerin adı Elephantine İsland, Türkçesi Fil Adası’dır. Bu ada Mısır’dadır ve Nil nehrindedir. Buranın bir ada olması “O bahirde hazır olan, bulunan” tanımına uymaktadır. MÖ 5. Yüzyılda bu adada Yahudiler yaşamışlardır. Onlara ait bilgiyi Elephantine Papiry, Elefantin papiruslarından bilmekteyiz.
Bu papiruslara göre MÖ 5. Yüzyıl ve 4. Yüzyıllarda burada yaşamış olan bir Yahudi topluğu mevcut olmuştur. Ve yine bu papiruslardan onların dini inanç ve uygulamalar ve yaşamları hakkında birçok bilgiler edinilmiştir. Bu topluluğun Asurların Kudüs’ü işgalinden sonra buraya kaçıp yerleştiği düşünülmektedir. Bu Yahudiler orada bir tapınak inşa etmişlerdir. Tapınak deyince basit anlamda anlaşılmamalıdır. Yahudi inancında Tapınak bizim Kâbe anlayışımız gibidir. Yahudilerin inancına göre başka sinagoglar, havralar olabilir. Fakat Tapınak sadece Kudüs’te bir tane olabilir.
Elefantin papirüslerinde burada yaşayan Yahudi toplumunun Tapınakta tanrıdan başka Anat- Yahu adlandırmasıyla güya Tanrı’nın eşine de taptıkları saptanmıştır. Ayrıca bu Yahudiler şabat yani Cumartesi yasaklarına da bazen uyarmış, bazen uymazlarmış. Ayrıca domuz yedikleri ve diğer pagan dinlerden olanlarla da evlendikleri saptanmıştır. Sonuç olarak bu toplumdan bazıları Kudüs’e geri dönmüş bazıları ise Eski Mısırlıların baskısı altında Mısırlılar ve Antik Yunanlılara dönüşmüşlerdir. Bu arada şunu da belirtmek gerekir ki Yahudi inancında domuz Helenizm’in sembolüdür. Maymun kelimesi ise hor görülen taklitçiliği ifade etmektedir.
Bu bilgilerden sonra mealimiz şöyle olmalıdır:
Araf Suresi 164 (163). Ayet:
وَاسْأَلْهُمْ عَنِ الْقَرْيَةِ الَّتِي كَانَتْ حَاضِرَةَ الْبَحْرِ إِذْ يَعْدُونَ فِي السَّبْتِ إِذْ تَأْتِيهِمْ حِيتَانُهُمْ يَوْمَ سَبْتِهِمْ شُرَّعًا وَيَوْمَ لَا يَسْبِتُونَ لَا تَأْتِيهِمْ كَذَلِكَ نَبْلُوهُمْ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ (163)
Ve onlara o denizde hazır olan (adada, Elefantin Adasında) o yerleşim yerinden sor. O zaman o dinlenme gününe uymazlardı. O zaman onların cumartesi (dinlenme) günü balıkları akın akın gelirdi. Ve dinlenmedikleri gün gelmezdi. Onları yoldan çıkanlar olmaları nedeniyle işte onun gibi deniyorduk.
Araf Suresi 167. Ayet:
فَلَمَّا عَتَوْا عَنْ مَا نُهُوا عَنْهُ قُلْنَا لَهُمْ كُونُوا قِرَدَةً خَاسِئِينَ
Ki onlar onlara yasaklanana küstahlaşınca onlara dedik ki: “Horgörülen maymunlar gibi korkup sinen ve put perestliğe asimile olanlar olun”.
Bakara Suresi 66. Ayet:
وَلَقَدْ عَلِمْتُمُ الَّذِينَ اعْتَدَوْا مِنْكُمْ فِي السَّبْتِ فَقُلْنَا لَهُمْ كُونُوا قِرَدَةً خَاسِئِينَ
Ve o cumartesi onlar ki sizden haddi aşanları mutlaka bilmişsinizdir. Ki onlar için dedik ki: “Horgörülen maymunlar gibi korkup sinen ve put perestliğe asimile olanlar olun”.
Maide Suresi 61(60). Ayeti tefsir edebilmek için henüz elimde yeterli veri olmadığından sizin yorumunuza bırakıyorum.
Doğrusu Allah bilir.