Nisa Suresi 9. (8.) Ayet Meali
Nisa Suresi 9. (8.) Ayet:
وَإِذَا حَضَرَ الْقِسْمَةَ أُولُو الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينُ فَارْزُقُوهُمْ مِنْهُ وَقُولُوا لَهُمْ قَوْلًا مَعْرُوفًا (8)
Ve o paylaşımda o yakınlar ve o yetimler ve o düşkünler hazır durumda bulundukları zaman ondan onları rızıklandırın ve onlar için benimsenmiş söz söyleyin.
Bu ayeti daha önce benden öncekiler gibi şöyle anlardım: Miras paylaşımı esnasında bulunan diğer insanlara da bir şeyler verin.
Oysa hazır (حَضَرَ) kelimesinin gerçek anlamını tam olarak anladığımda asıl anlamın böyle olmayacağını kavradım!
Hazır kelime kökü Kuran’da 25 kez kullanılmaktadır. Bu kullanımlar bizim anladığımız anlamda “hazır durumda beklemek” değildir. Hazır kelimesi Kuran’da “çıkışı olmayan, dönüşü olmayan, çıkarı olmayan ve ada anlamlarında kullanılmıştır.
Bunlara sadece 2 örnek vereceğim. Bakara Suresi 134. Ayet:
أَمْ كُنْتُمْ شُهَدَاءَ إِذْ حَضَرَ يَعْقُوبَ الْمَوْتُ إِذْ قَالَ لِبَنِيهِ مَا تَعْبُدُونَ مِنْ بَعْدِي قَالُوا نَعْبُدُ إِلَهَكَ وَإِلَهَ آبَائِكَ إِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَاقَ إِلَهًا وَاحِدًا وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ
Yoksa siz o ölüm Yakub’a hazır olduğunda şahitler mi oldunuz? O zaman o, oğullarına dedi ki: “Benden sonra ibadet edeceğiniz nedir?”. Onlar dediler ki: “Senin ilahına ve ataların İbrahim ve İsmail ve İshak’ın ilahı tek bir ilaha ibadet ederiz ve bizler ona gönülden teslim olanlarız”.
Burada o ölüm Yakub’a kaçınılmaz olmuştur. Yani kurtuluşu yoktur, kesinlikle ölecektir.
Araf Suresi 164. Ayet:
وَاسْأَلْهُمْ عَنِ الْقَرْيَةِ الَّتِي كَانَتْ حَاضِرَةَ الْبَحْرِ إِذْ يَعْدُونَ فِي السَّبْتِ إِذْ تَأْتِيهِمْ حِيتَانُهُمْ يَوْمَ سَبْتِهِمْ شُرَّعًا وَيَوْمَ لَا يَسْبِتُونَ لَا تَأْتِيهِمْ كَذَلِكَ نَبْلُوهُمْ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ (163)
Ve onlara o denizde hazır olan (adada) o yerleşim yerinden sor. O zaman o dinlenme gününe uymazlardı. O zaman onların cumartesi (dinlenme) günü balıkları akın akın gelirdi. Ve dinlenmedikleri gün gelmezdi. Onları yoldan çıkanlar olmaları nedeniyle işte onun gibi deniyorduk.
Burada ise adada yerleşmiş Yahudi topluluğundan bahsedilmektedir. (http://www.akevler.org/AkevlerMakaleler/10841/SonEk/10153/Mete-Firidin/Maymun-Olan-Yahudiler
Bu bilgilerden sonra mealimizi tekrar yapalım.
Nisa Suresi 9. Ayet meali:
Ve o paylaşımda o yakınlar ve o yetimler ve o düşkünler hazır durumda bulundukları zaman (gidecek yeri, yurdu, durumu olmayıp çaresiz olanlara) ondan onları rızıklandırın ve onlar için benimsenmiş söz söyleyin.
Bu durumu şöyle örneklendirebiliriz. Bir kadının hizmetinde olan kimsesiz biri mevcutsa ve o kadın ölmüş ise onun miras paylaşımında o kimsesiz kişi de rızıklandırılır.
Doğrusunu Allah bilir.