Kuran’da Doğu, Doğuş Kelimeleri
Bu makalede Kuran’da geçen ve meallerde “doğu, doğuş” olarak çevrilen kelimeleri inceleceğiz.
İnsanlar kelimelerle düşünür. Bir insan ne kadar çok kelime biliyorsa o kadar iyi ve ayrıntılı kavrayışa sahiptir. Bu nedenle kelime bilgisi fazla olanın bir kitabı veya cümleyi kavraması çok daha net olacaktır. Buna bağlı olarak hüküm çıkarması da daha doğru olacaktır. Kuran’da 1980 kök kelime vardır. Eğer bu kök anlamları yeterince bilmiyorsanız ve birinin diğerinden farkını bilmiyorsanız ayetleri yeterince net kavrayamazsınız. Sonuçta eksik veya yanlış bir analizde ve değerlendirmede bulunursunuz. Ki bunun örneklerini tarihte ve günümüzde çok fazla görmekteyiz. Mezhepler bu nedenle türemiştir. Yani mezheplerin kaynağı bu kök kelimeleri yeterince bilmemelerindendir. Oysa Kuran apaçık bir kitaptır, nettir.
Türkçemizde “doğu” kelimesi Güneş’in doğduğu yer anlamındadır. Doğuş ise bir şeyin görünür hale gelmesidir. “Çocuk doğurmak” tanımlaması ise anne karnındaki çocuğun dışarı çıkarak görünür olmasıdır. Aynı anlamda Güneş’in doğması da Güneş’in görünür duruma gelmesidir.
Fakat Kuran Arapçasında durum çok farklıdır. Çocuğun doğması anlamındaki kök kelime (وضع) wsze kelimesidir. Fiil olarak bir şeyi ortaya koymak demektir.
Kuran Arapçasında “Fiilen Güneş’in doğmasını” ayrıca ifade eden bir kelime bulunmaktadır. Fakat doğu anlamında başka bir kelime daha vardır. İki kelime de aynı anlamda çevrilmektedir ki bu yanlış anlaşılmalara neden olmaktadır. Daha kötüsü bu ikisinden başka diğer bir kelime ise bu ikisi ile hiç ilgili olmadığı halde “doğuş, doğmak” olarak çevrilmektedir. Ki böylece ayetlerin anlaşılması konusunda anlam kargaşası oluşmaktadır.
Kuran’da (شرق ) şrq kök kelimesi canlı parlaklığı, parıldamayı ifade eder. Doppler etkisi nedeniyle Güneş doğarken çok daha parlak yani sarı görünür. Oysa batarken ise daha mat ve kırmızıdır. Bu nedenle Arapçada Güneş’in doğuşuna Güneş’in parıldaması anlamında “parlak taraf” denmiştir ki ikincil anlam olarak bizim “doğu” tanımımıza uymaktadır. Asla bizim “Güneş’in doğuşu” dediğimiz “Güneş’in doğması” fiili gibi anlamında değildir.
Kuran Arapçasında Güneş’in doğma esnasını, doğuş eylemini ifade eden kelime ise (بزغ ) bzğ kelimesidir. Bu kelime “bir şeyin görünür hale gelmesini ifade ettiğinden; Güneş için de Ay için de doğuşu, doğmakta olmayı ifade etmektedir.
Diğer bir kelime ise (طلع ) tla kök kelimesidir. Kelimenin kök anlamı bir şeyin, filizin, bitkinin yerden yukarı doğru uzaması, uzanmasıdır. Aslında Semitik olan bu kelime Eski Ahit yolu ile İngilizceye uzun anlamında “tall” kelimesi olarak geçmiştir. Bu kelimenin Kuran’da iki kez قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ şeklinde kullanımı vardır. Sebbih kelimesinden sonra gelmektedir.
Taha Suresi (130) 131. Ayet:
فَاصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ غُرُوبِهَا وَمِنْ آنَاءِ اللَّيْلِ فَسَبِّحْ وَأَطْرَافَ النَّهَارِ لَعَلَّكَ تَرْضَى (130)
Kaf Suresi (39) 40. Ayet:
فَاصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ الْغُرُوبِ (39)
Ne yazık ki bu ayetlerdeki “gable tuluği eşşemsi” cümlesi daima “Güneş’in doğmasından önce” olarak meallendirilir. Oysa doğru anlam “Güneş’in yukarı doğru uzamasından öncedir”. Bu anlam Güneş’in doğmadan önceki zamanı da içerir.
Ne değişti? Diyebilirsiniz!
Sebbih kelimesi vurgulamak demektir. İkincil anlam olarak namaz kılmayı ifade etmektedir. Çünkü namazda tesbih de vardır. Kısacası bu cümle sabah namazını ifade etmektedir. Bu durumda sabah namazı Güneş doğmadan öncedir. Sabah namazının Güneş doğmadan önce kılındığını açıklayan birçok ayet vardır. Fakat Hz. Muhammed’in Güneş doğduktan sonra da sabah namazı kıldığı bilinmektedir. Bu durum tesadüf müdür? Yoksa bir ihmal veya unutma mıdır? Tabii ki hayır! Yukarıda da açıkladığım gibi sabah namazı Güneş doğmadan önce kılınır fakat zaruri durumda istisna olarak Güneş en tepeye uzanıncaya kadar sabah namazı kılınabilir. Hz. Muhammed ise vahyin ilk muhatabıdır ve ayetleri uygulamakla yükümlüdür.
Taha Suresi (130) 131. Ayetteki sebbih miktarını sayarsanız en az sekiz sebbih hesaplarsınız! Ne yani bir günde sekiz vakit namaz mı vardır? Bu konuyu daha önce açıklamıştım.