Allah Akleder mi?
Dün akşam bir TV. Kanalında bir zamanlar İslamcı yazar olarak bilinen bir mürted ve bir felsefe profesörünün sohbetine rastladım. Mürted “Kuran’da Allah niye akleder diye bir cümle bulunmuyor?” diye sordu. Diğeri “bilmiyorum” dedi? Biri felsefe profesörü diğeri eski de olsa İslami yazar. İkisi de Kuran’dan ve onun etimolojisinden bihaber cahil insanlar. Cahil çünkü Kuran-ı bilmiyorsanız hiçbir şey bilmiyorsunuz demektir. Ünvanınız ne olursa olsun cahilsiniz demektir.
Kuran’da akıl kelimesi 49 kez kullanılır. Kök anlamı bağlamaktır.
عَقَلَ I ( n. ac. عَقْل 1 ),
a. Bound, tied, tethered.
b. ( n. ac. عَقْل 1 , مَعْقُوْل ), Was, became intelligent, rational, reasonable.
c. Understood, comprehended.
d. [ acc. & 'An ], Paid bloodmoney, atoned for.
e. [ La ], Renounced ( revenge ).
f. ( n. ac. عَقْل 1 , عُقُوْل 27 ), Kept to the mountainheights ( goat ).
g. [ Ila ], Took refuge with.
h. Was vertical ( shadow ).
i. ( n. ac. عَقْل 1 ), Collected, exacted ( poor-rate ).
j. Threw down in wrestling.
k. Combed ( hair ).
l. [ acc. & 'An ], Withheld from.
m. U ( n. ac. عَقْل 1 ), Astringed, constipated ( medicine ).
n. Set up, raised.
عَقِلَ
عَقِلَ A ( n. ac. عَقَل 4 ),
a. Was bow-legged, knock-kneed.
b. see supra (b) .
عَقَّلَ
عَقَّلَ II ,
a. see I (a) , ( b ), ( l ),
d. Rendered intelligent; considered intelligent.
e. Bore grapes ( vine ).
عَاْقَلَ
عَاْقَلَ III ,
a. Vied in understanding with.
b. Equalled in value ( blood-money ).
أَعْقَلَ
أَعْقَلَ IV ,
a. Deemed, found intelligent, reasonable.
تَعَقَّلَ
تَعَقَّلَ V ,
a. see I (b) .
b. Rode cross-legged.
c. [ Bi & La ], Made a stirrup of ( his hands ) for ( another ).
تَعَاْقَلَ
تَعَاْقَلَ VI ,
a. Assumed, feigned intelligence.
b. Atoned, made compensation for ( the blood of ).
اِعْتَقَلَ
اِعْتَقَلَ VIII ,
a. see I (a) , ( j ), ( l ) & V ( b ).
e. Bound, imprisoned.
f. [ pass. ], Was bound.
عَقْل
عَقْل 1 , ( pl. عُقُوْل 27 ),
a. Understanding, intelligence, reason; intellect mind; sense; brain; judgment, discretion; wisdom.
b. Fortress, stronghold; refuge, asylum.
c. Blood-money.
عَقْلَة
عَقْلَة 1t ,
a. Impediment in speech.
عَقْلِيّ
عَقْلِيّ 1yi ,
a. Intellectual; rational, reasonable; mental; metaphysical.
عُقْلَة
عُقْلَة 3t , ( pl. عُقَل 9 ),
a. Bond; fetter, shackle.
عُقْلَى
عُقْلَى 3ya ,
a. fem. of أَعْقَلُ 14 ( b ).
أَعْقَلُ
أَعْقَلُ 14 , ( pl. عُقْل 3 ),
a. Knockkneed; bow-legged.
b. ( pl. عُقَل 9 , أَعَاْقِلُ 37 ), More intelligent &c.
مَعْقِل
مَعْقِل 18 , ( pl. مَعَاْقِلُ 44 ),
a. Refuge, asylum; stronghold, fortress.
b. High mountain.
مَعْقُلَة
مَعْقُلَة 19t ,
a. Blood-money, ransom.
b. Obligation.
عَاْقِل
عَاْقِل 21 , ( pl. عُقَّاْل 29 , عُقَلَآءُ 43 ),
a. Intelligent, sensible; rational, reasonable; prudent, discreet, judicious; wise.
b. ( pl. عَاْقِلَة 21t ), Relatives, relations. kinsmen.
c. ( pl. عُقَّاْل 29 ) [ coll. ], Minister of the Druses.
عَاْقِلَة
عَاْقِلَة 21t , ( pl. reg. & عَوَاْقِلُ 41 ),
a. fem. of عَاْقِل 21 ( a ).
b. Understanding; sense, judgment.
عِقَاْل
عِقَاْل 23 , ( pl. عُقُل 10 ),
a. Footrope, tether.
b. [ coll. ], Headband, fillet.
c. ( pl. عُقْل 3 , عُقُل 10 ), Tax, tribute; poor-rate.
d. Ransom ( paid in kind ).
عَقِيْلَة
عَقِيْلَة 25t , ( pl. عَقَاْئِلُ 46 ),
a. Modest, retiring woman; kept in seclusion ( woman ).
b. The best, the choice of.
عَقُوْل
عَقُوْل 26 ,
a. Intelligent; wise, prudent.
عَاْقُوْل
عَاْقُوْل 40 , ( pl. عَوَاْقِيْلُ 66 ),
a. Bend, curve, sweep, winding; intricacy; complication, difficulty.
b. Trackless, pathless region; desert.
عَقڤلَ
N. P. عَقڤلَ I ,
a. Understood; intelligible, comprehensible.
b. see I (a) .
اِعْتَقَلَ
N. Ac. اِعْتَقَلَ VIII ,
a. see 1t .
مِعْقَيْلَة
مِعْقَيْلَة
a. [ coll. ], Hooked stick, crook.
عَقِيْلَة البَحْر
عَقِيْلَة البَحْر
a. Pearl.
عِلْم المَعْقُوْلَات
عِلْم المَعْقُوْلَات
a. Metaphysics.
Akıl veya akletme ilgileri toplayıp edinme ile bir sonuca varmak ve bir olasılığın farkına varmak demektir. Oysa Kuran’da birçok ayette “Allah her şeyi bilendir” denmektedir. Bu durumda Allah’ın hiçbir şeyi akletmesi gerekmemektedir. Çünkü Allah zaten her şeyi ve ihtimali bilmektedir.
En doğrusunu Allah bilir.