Gusul abdesti bir Müslüman için olmazsa olmazlardandır.
Guslun hikmetlerinden bazıları ne olabilir?
Bunu anlayabilmek için bazı biyolojik gerçekleri bilmek gerekir.
İnsanın beyninin üst yani korteksi insanı hayvandan ayıran ahlaki ve şuurlu bölümdür. Alt kısmı ise hayvanlarla aynıdır. Alt kısım dürtülerle çalışır. Hormonların etkisi altındadır. Orada ayıp yoktur. Yemek isterse yer, cinsel birleşme isterse yapar. Nasıl olduğu ve nerede olduğu önemli değildir.
Kısacası bir şey istedi mi “gözü dönmüştür” onu gerçekleştirmek ister.
Beynin korteksi ise ahlak kuralları ve ayıp, günah kavramlarını içerir.
Örneğin bir köpek sokakta diğer köpeklerin yanında çiftleşebilir. Bu köpekler için doğaldır. Çükü onlar için ayıp kavramı yoktur. Fakat insan için bu böyle değildir(eğer korteks zarar görmemişse). İnsanın korteks tarafından oluşturulmuş bir süper egosu vardır. Onun ahlaki kavramlarını oluşturur.

Yukarıda ki şekilde balık, kurbağa, kuş ve insan beyinleri gösterilmiştir. Özellikle insan beyninin üst tarafında bulunan kahverengi kortexin büyüklüğüne dikkat edelim.
Tek hücreli canlılar dahil bütün bitkiler ,hayvanlar ve insanlar derilerinden ,idrarlarından feromon denen hormonlar salgılarlar. Feromonlar aynı cinsteki diğer canlıları etkiler ve onlarda birtakım dürtülerin ve davranışların gelişmesine neden olurlar.
Bir dişi böcek sex feromonu salgılar ve çok uzaklardaki erkekleri kendine çeker. Gelen erkekler onunla çiftleşmek isterler.
Aynı şekilde memeli hayvanlarda da aynı davranış gözlenir. Bir memeli hayvanın erkeği sex hormonu salgılayan bir dişinin kokusunu çok uzaklardan algılar ve ona yönelir. Bu örnekleri çok çok artırabiliriz.
Eğer bir erkek hayvanın üzerine aynı cins hayvanın dişisinin feromonu sürülürse diğer erkek hayvanlar onunla çiftleşmeye kalkarlar.
İnsanlar da hayvanlar gibi sex feromonları salgılar. Aşık olmanın ana nedenlerinden biride budur. Eğer bir dişi karşısındakinin sex feromonlarını beğenirse ona aşık olur. Feromonların kokusu yoktur. İnsanlar feromonun etkisi altında kaldıklarının farkında olmazlar. Bu içsel bir dürtü gibi oluşur. Sanırım cinsel içerikli büyülerin altında yatan gizemde feromonlar olabilir.
Antik çağlarda Romalı kadınların yakışıklı gladyatörlerin terlerini toplayıp kendilerini çekici kılmak için kullandıklarını biliyoruz.
İnsanlar cinsel uyarıya uğradıklarında feromon salgıları çok artar ve cinsel birleşme esnasında bunları birbirlerine bulaştırırlar.
Yani erkeğin üzerinde kadın, kadının üzerinde erkek feromonları da bulunur. Bu insanların bir toplum veya diğer bir insanla karşılaşması tuaf dürtülere ve davranışlara yol açabilir.
Kendiliğinden ihtilam olanlar ise derilerinde yoğun feromonlar taşırlar . Bu da erkelerde erkekler karşı, dişilerde dişilere karşı antipatik duygular oluşturur.
Kimse bir toplumda antipatik bulunmak istemez.
Ayrıca sürekli feromon uyarısı altında kalan toplumun cinsel uyarısı dikkat dağınıklığına sebep olur.
Cünüb sözcüğü ; “uzak olan; kopuk ,toplumdan uzak olması gereken veya bilinç olarak temiz zihinden uzak olan anlamlarına gelir.
Allah bize cünüb yani çok miktarda karışık feromon taşırken ve temiz zihinsel yapıda değilken topluma karışmamamızı ve temiz zihinli olmadığımız zaman kutsal olana yanaşmamızı emrediyor. İşte bu yüzden bol su ile tastamam yıkanmamızı emrediyor. Guslun bunun yanında psikolojik ve fiziki temizlenme açısından da büyük bir önemi olduğunu unutmamamız gerekir.
Yıkanma ile dürtüsel kişilikten kurtulup kortikal kişiliğe kavuşuyoruz. Üzerimizdeki hayvani feromonlarımızdan kurtuluyoruz. Yani tekrar insanileşiyoruz.