Fosiller dünyanın oluşumunun 6 devrinden kalan canlı varlıkların kalıntı veya izleridir. Fosiller bitki, mikroskopik canlılar, hayvanlar veya insana benzeyen humanoid denen canlılara ait olabilir.
Fosiller dünya üzerinde hayatın oluşumunun anlaşılması ve bu devirlerin sırasının belirlenmesinde de kullanılır.
Ayrıca canlı fosil denen ve milyonlaca yıldır değişmeden günümüze kadar gelen ve halen yaşamakta olan türler de vardır. Klasik evrim teorisi bunu açıklayamamaktadır.
Fosiller üzerine birçok bilim adamı değerlendirmelerde bulunmuşlardır.
Bunlar arasında Aristo, İbni Sina, Leonardo Da Vinci de vardır.
Fakat en önemlisi Darwin dir. Çünkü Darwin evrim teorisinin en önemli desteğini, bulunan fosillerden almıştır. İlk humanoid fosili Lieutenant Flint tarafından 1848 da Cebeli Tarık'da bulunan neanderthal iskeletidir. Bundan sonra birçok humanoid fosilleri bulunmuştur.
Darwin ve Alfred Russel Wallace “Türlerin kökeni” adlı kitaplarını yayınlamışlar ve böylece evrim teorisi ilkkez ortaya atılmıştır.
Bu teoriden düşünen insanlık çok çok etkilenmiştir. Düşünen insanlar nezdinde din gerçeği göz ardı edilmiştir.İnsanların imanları yaralanmıştır. Dinsizlik ve Materyalizim Bu teori ile gelişmiştir. Allahın ayetlerine samimi inananların sayısı İslam ülkelerinde bile entelektüeller arasında çok azalmıştır. Dini inanış Gerçeklikten uzak,sadece bir kabul veya gelenek gibi gösterilmiştir.
İnsanları inaçsızca konuşturan ve imanlarını yaralayan evrim teorisi bulunan fosillerden güç ve destek almıştır.
Halbuki evrim teorisi hakkın batıl yorumudur.
Öte yandan imanlı kalmaya çalışan insanlar ise evrim teorisini toptan inkar ederek gerçeğe gözlerini kapamışlardır.
Bunun nedeni Kuranı yani Kuran ayetlerini ve Yeryüzündeki diğer ayetleri yakin olarak bilmemelerindendir. Bilmek ve anlamak için çaba sarf etmemelerindendir.
Böylece hak olan bilim, Kurani mucizeleri acıklayan bir unsur olacağına batılın elinde imansızlığa davet eden bir unsur olarak kullanılmaktadır.
Bu bilgilerin ışığında Neml süresi 82. Ayeti:َ
O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler.
Bu ayette geçen dabbe kelimesi bütün hayvanlar, böcekler, sürüngenler, dinazorlar vs için kullanılan bir kelimedir.
Ayrıca ayette yerden çıkarırız deniyor.Yaratırız denmiyor. Tükellamü kelimesi konuşmak ve yaralamak anlamlarına gelmektedir. Köken itibarı ile etki etmek manasınada da gelebilir?
Kısacası bu ayetteki dabbe kelimesinin yerden çıkarılan fosiller olduğunu veya en azından humanoid fosilleri olduğunu düşünüyorum.